Dava konusu taşınmaz ile aynı mahallede bulunan ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Parsel Sorgu uygulaması üzerinden yapılan ölçümde dava konusu taşınmaza 140 metre mesafede bulunan 6121 ada 3 parsel sayılı taşınmaz için Kasım 2015 değerlendirme tarihi itibariyle 1.400,00 TL/m² birim fiyatı belirlenerek Dairemizin 2017/18532 Esas, 2019/1696 Karar sayılı ilamı ile denetimden geçtiği ve Dairemizce temyize konu dosya ile aynı gün incelenen ve dava konusu 6106 ada 1,2 ve 3 parsel sayılı taşınmazın diğer paydaşları tarafından açılan Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/12Esas-2021/431Karar sayılı dosyasında Ocak 2014 değerlendirme tarihi itibariyle 1.830,81TL/m² birim fiyatı belirlendiği ve Dairemizin 2022/4094 Esas sayılı ilamı ile bozulduğu gözetildiğinde, dava konusu taşınmaza Temmuz 2014 değerlendirme tarihi itibariyle 2.353,97TL/m² birim bedeli belirleyen rapor inandırıcı bulunmamıştır.
5. Hukuk Dairesi 2022/8438 E. , 2022/16245 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
Kamulaştırmasız el atma davalarına Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. Dava konusu Adana İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 6106 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Dava konusu taşınmaz ile aynı mahallede bulunan ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Parsel Sorgu uygulaması üzerinden yapılan ölçümde dava konusu taşınmaza 140 metre mesafede bulunan 6121 ada 3 parsel sayılı taşınmaz için Kasım 2015 değerlendirme tarihi itibariyle 1.400,00 TL/m² birim fiyatı belirlenerek Dairemizin 2017/18532 Esas, 2019/1696 Karar sayılı ilamı ile denetimden geçtiği ve Dairemizce temyize konu dosya ile aynı gün incelenen ve dava konusu 6106 ada 1,2 ve 3 parsel sayılı taşınmazın diğer paydaşları tarafından açılan Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/12Esas-2021/431Karar sayılı dosyasında Ocak 2014 değerlendirme tarihi itibariyle 1.830,81TL/m² birim fiyatı belirlendiği ve Dairemizin 2022/4094 Esas sayılı ilamı ile bozulduğu gözetildiğinde, dava konusu taşınmaza Temmuz 2014 değerlendirme tarihi itibariyle 2.353,97TL/m² birim bedeli belirleyen rapor inandırıcı bulunmamıştır.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığının ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların re'sen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.