YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Hizmet tespit davalarında, iş yerinin davacıya ihtiyacı olup olmadığı, iş yerinin kapasitesi, çalışma alan vs gibi hususların değerlendirilmesi gerektiği hk.

Karar Özeti

emniyet, zabıta, vergi dairesi, SGK marifetiyle tespit edilerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı, tanıklara davacının hangi tarihte işe başladığı, çalışmanın sürekli olup olmadığı sorulmalı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliğine göre eylemli çalışmanın var olup olmadığı, sürekli veya kesintili olup olmadığı, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmeli ve infaza elverişli hüküm kurulmalıdır.

Karar

YARGITAY

 

10. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/6176

 

Karar Numarası: 2022/8749

 

Karar Tarihi: 08.06.2022

 

İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili ve fer’i müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

 

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı vekili ve fer’i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi B. O. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

 

TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:

 

Davalı vekili ve Feri müdahil Kurum vekili, istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla verilen kararı temyiz etmişlerdir.

 

IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:

 

Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. (5510 sayılı Kanun’un m. 86/9.) maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”

 

Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.

 

Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.

 

Eldeki dosya kapsamıdan20/07/2016- 25/07/2016 döneminde ise B. G. olarak davalıya ait 1163753 sicilli iş yerinden 6 gün sigorta bildiriminin yapıldığı, 13/12/2015’den 19/07/2016’ya kadar 2926 sayılı Yasa'ya tabi Bağ-Kur sigortalılığının B. K. adı ile gözüktüğü, 9/10/2018 de davalının savcılığa verdiği dilekçede mart 2018 de yanında çalışan davacıyı takip ettiğini, kasadan para aldığını belirterek 2016 dan beri çalıştığını, şubat 2018 de işten çıkardığını ifade ettiği, 18/10/2018 tarihli ifadesinde de 2016 başında işe girdiği, temmuz 2016 dan sonra ihtiyaç oldukça işe geldiğini söylediği, Çubuk 2. Asliye ceza mahkemesinde davacı hakkında 2019/998 sayılı dosya üzerinden hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan dava açıldığı anlaşılmaktadır.

 

Yukarıdaki yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığı altında somut olay değerlendirildiğinde; davacının 20.07.2016 tarihinden beri bildirimlerinin bulunması karşısında, mahkemenin bu yöndeki kararı yerinde ise de, bu tarihten önceki çalışma iddialarına karşı araştırma yetersizdir.  Mahkemece, yeteri kadar tanık araştırmasının yapılıp dinlenilmemesi karşısında, re'sen araştırma ilkesi gereğince, davacının çalıştığını iddia ettiği işyeri adresinde davacının çalışmasını bilebilecek,  işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinin sahipleri ve iş yeri çalışanları, emniyet, zabıta, vergi dairesi, SGK marifetiyle tespit edilerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı, tanıklara davacının hangi tarihte işe başladığı, çalışmanın sürekli olup olmadığı sorulmalı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliğine göre eylemli çalışmanın var olup olmadığı, sürekli veya kesintili olup olmadığı, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmeli ve infaza elverişli hüküm kurulmalıdır.

 

Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

 

O hâlde, davalı vekili ve fer'i müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.

 

SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 08/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 222 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor