YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Hizmet tespit davalarında, davacının çalışmaya başlama ve bitirme tarihlerine dair tanık ifadelerinin önem arz ettiği hk.

Karar Özeti

Dosyanın incelenmesinde; 27.08.1990 doğumlu olan davacı adına 04.05.2007 tarihinde davalı 1066097 sicil sayılı işyerinde işe başladığına ilişkin bildirgesinin bulunduğu, davacının hizmet döküm cetveline göre 04.05.2007-23.05.2007 tarihleri arasında 19 günlük çalışmasının Kuruma bildirildiği, davacının 2006-2007 yıllarında çıraklık kaydının bulunmadığı, nizalı döneme ilişkin dönem bordrolarının gönderildiği, Türkiye İş-Kurumunun 02.05.2007 tarihli işe gönderme formunun alt kısmında davalı işverenin 04.05.2007 tarihli imzasında davacının işe alındığının yazılı olduğu, davacının 19.07.2009 tarihinde davalı işverenlikte çalışmakta iken geçirdiğini iddia ettiği iş kazasına ilişkin olarak, Kurum kayıtlarında herhangi bir belgenin mevcut olmadığı, davacının davalı işyerindeki çalışmasını doğrulayan bordro tanıklarının davacının çalışma süreleri bakımından bilgi sahibi olmadıkları, çalışmanın başlama ve bitiş tarihlerine dair somut ifadeleri bulunmadığı anlaşılmakla, Mahkemece tespitine karar verilen çalışmanın başlangıcı ve süresi bakımından yeterli inceleme yapılmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.

Karar

YARGITAY

 

10. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/3912

 

Karar Numarası: 2022/9891

 

Karar Tarihi: 27.06.2022

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

 

YARGITAY İLAMI

 

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.

 

Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.

 

Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi B.Y.Z. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

 

Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesidir. 506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.

 

Davacının 08.10.2006 tarihinden 03.08.2007 tarihine kadar davalıya ait işyerindeki çalışmalarının tespitini istediği eldeki davada, Mahkemece bozma sonrası ilamında davanın kabulüne karar verilmişse de, karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.

 

Dosyanın incelenmesinde; 27.08.1990 doğumlu olan davacı adına 04.05.2007 tarihinde davalı 1066097 sicil sayılı işyerinde işe başladığına ilişkin bildirgesinin bulunduğu, davacının hizmet döküm cetveline göre 04.05.2007-23.05.2007 tarihleri arasında 19 günlük çalışmasının Kuruma bildirildiği, davacının 2006-2007 yıllarında çıraklık kaydının bulunmadığı, nizalı döneme ilişkin dönem bordrolarının gönderildiği, Türkiye İş-Kurumunun 02.05.2007 tarihli işe gönderme formunun alt kısmında davalı işverenin 04.05.2007 tarihli imzasında davacının işe alındığının yazılı olduğu, davacının 19.07.2009 tarihinde davalı işverenlikte çalışmakta iken geçirdiğini iddia ettiği iş kazasına ilişkin olarak, Kurum kayıtlarında herhangi bir belgenin mevcut olmadığı, davacının davalı işyerindeki çalışmasını doğrulayan bordro tanıklarının davacının çalışma süreleri bakımından bilgi sahibi olmadıkları, çalışmanın başlama ve bitiş tarihlerine dair somut ifadeleri bulunmadığı anlaşılmakla, Mahkemece tespitine karar verilen çalışmanın başlangıcı ve süresi bakımından yeterli inceleme yapılmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.

 

Mahkemece çalışma iddiasının ispatı bakımından, tespite karar verilen sürede kayıtlı çalışması bulunan yeteri kadar kayıtlı bordro tanığı tespit edilerek dinlenilmeli, dinlenen tanıkların hizmet cetvelleri temin edilerek beyanlarının doğruluğu denetlenmeli, beyanlar arasında çelişki olması halinde bu çelişki giderilmeli, böylece uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.

 

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

 

O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

 

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 27/06/2022 gününde oybirliği ile karar verildi.


Bu sayfa 153 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor