Olayımıza gelince; kiralayan tarafından kiracı şirkete gönderilen 04/12/2013 tarihli ihtarname ile sözleşme ile kararlaştırılan aylık belirlenen kiranın peşin ödenme şartının kiracı tarafından yerine getirilmediğini, rızası olmadan taşınmazda tamir ve tadilat yapıldığını, şehir derneği ve lokali olarak kullanılmak üzere kiraya verilen taşınmazın birahane olarak kullanıldığını ve bu nedenle de akdin ihlal edildiğini belirterek taşınmazın tahliye edilmesini istemiştir. Yukarıda anlatılan hususlar doğrultusunda konut ve çatılı işyeri olan dava konusu kiralanan taşınmazda kiracıya en az otuz gün süre verilerek aykırılığın giderilmesinin talep edilmesi gerekirken davacı kiraya veren tarafından keşide edilen ihtarname ile akde aykırılığın giderilmesi için süre verilmemiştir. Bu durumda akde aykırılık nedeniyle tahliye davası açma şartları gerçekleşmediğinden, mahkemece akde aykırılığa dayalı tahliye davası yönünden tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile işin esası incelenerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2015/3642
Karar Numarası: 2016/1057
Karar Tarihi: 17.02.2016
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, işyeri ihtiyacı ve kira sözleşmesine aykırılık nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, ihtiyaca dayalı tahliye davasının reddine, özenle kullanma borcuna aykırılık nedeniyle açılan tahliye davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından kabul edilen tahliye davasına yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Türk Borçlar Kanununun 316.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür. Kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranması durumunda sözleşmeye aykırılık nedeniyle tahliyesine karar verilebilmesi için kiraya verenin konut ve çatılı işyeri kirasında kiracıya en az otuz gün süre vererek aykırılığın giderilmesini, aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceğini yazılı olarak bildirmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Diğer kira ilişkilerinde ise, kiraya veren, kiracıya önceden bir ihtarda bulunmaksızın, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir. Konut ve çatılı işyeri kirasında, kiracının kiralanana kasten ağır bir zarar vermesi, kiracıya verilecek sürenin yararsız olacağının anlaşılması veya kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranışının kiraya veren veya aynı taşınmazda oturan kişiler ile komşular bakımından çekilmez olması durumlarında kiraya veren, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir.
Olayımıza gelince; kiralayan tarafından kiracı şirkete gönderilen 04/12/2013 tarihli ihtarname ile sözleşme ile kararlaştırılan aylık belirlenen kiranın peşin ödenme şartının kiracı tarafından yerine getirilmediğini, rızası olmadan taşınmazda tamir ve tadilat yapıldığını, şehir derneği ve lokali olarak kullanılmak üzere kiraya verilen taşınmazın birahane olarak kullanıldığını ve bu nedenle de akdin ihlal edildiğini belirterek taşınmazın tahliye edilmesini istemiştir. Yukarıda anlatılan hususlar doğrultusunda konut ve çatılı işyeri olan dava konusu kiralanan taşınmazda kiracıya en az otuz gün süre verilerek aykırılığın giderilmesinin talep edilmesi gerekirken davacı kiraya veren tarafından keşide edilen ihtarname ile akde aykırılığın giderilmesi için süre verilmemiştir. Bu durumda akde aykırılık nedeniyle tahliye davası açma şartları gerçekleşmediğinden, mahkemece akde aykırılığa dayalı tahliye davası yönünden tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile işin esası incelenerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.