Mahkemece her ne kadar davacının eşinin 1981 yılında mezun olduğu 30 yıl sonra çalışmak istemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve dava açılmadan önce davacı tarafından kira bedelinin artırılmasının talep edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de davacının kira bedelinin artırılmasını istemesi ihtiyacın samimi olmadığını göstermez. Bir kimsenin kanuni hakkını kullanması kötüniyetli sayılmasına yeterli değildir. Ayrıca davacının eşinin 30 yıl önce mezun olması bu işi yapamayacağını veya ihtiyacın samimi olmadığını da göstermez. Dinlenen davacı tanıklarının anlatımlarından davacının ihtiyacının gerçek, samimi ve zorunlu olduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan bu nedenlerle kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2014/12290
Karar Numarası: 2014/14027
Karar Tarihi: 16.12.2014
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının 01.08.2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesi uyarınca kiracı olduğunu, eşinin kız meslek lisesi giyim bölümünden mezun olduğunu, taşınmazda hediyelik eşya ve yöresel kıyafetler alım satımı işini yapacağını bu nedenle işyeri ihtiyacı olduğunu ileri sürerek kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, ihtiyacın samimi olmadığını, davacının eşinin 1981 yılında mezun olduğunu, davacının başka işyerleri de olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.08.2008 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dinlenen davacı tanıkları davacının eşinin ev hanımı ve kız meslek lisesi mezunu olduğunu, yöresel kıyafetler ve hediyelik eşya satış işini yapacağını, davacıya ait diğer işyerlerinin paylı mülkiyet olup tamamının davacıya ait olmadığını, ihtiyaçlarının samimi olduğunu beyan etmişlerdir.
Mahkemece her ne kadar davacının eşinin 1981 yılında mezun olduğu 30 yıl sonra çalışmak istemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve dava açılmadan önce davacı tarafından kira bedelinin artırılmasının talep edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de davacının kira bedelinin artırılmasını istemesi ihtiyacın samimi olmadığını göstermez. Bir kimsenin kanuni hakkını kullanması kötüniyetli sayılmasına yeterli değildir. Ayrıca davacının eşinin 30 yıl önce mezun olması bu işi yapamayacağını veya ihtiyacın samimi olmadığını da göstermez. Dinlenen davacı tanıklarının anlatımlarından davacının ihtiyacının gerçek, samimi ve zorunlu olduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan bu nedenlerle kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.