YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

İşyeri olarak kullanılacağı gerekçesi ile açılan tahliye davasında, taşınmazın yapılmak istenen işe uygun olması gerektiği hk.

Karar Özeti

Olayımıza gelince; Taraflar arasında 01.04.2011 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinde ihtiyaçlının işsiz olduğunu iddia etmiş davalı vekili ise kira sözleşmesinin imzalanması sırasında da davacının işsiz olduğunu savunmuştur. Davacı tarafından dayanılan tanık beyanları da bu yöndedir. İhtiyaçlının boşta olması ihtiyacın varlığına karine teşkil eder. Ancak, kiralananın da yapılacak işe uygun ve elverişli olması gerekir.Kiralanan taşınmazın kebap salonu olarak işletildiği tarafların kabulünde olup davacı da aynı işi yapacağını belirtmektedir. Dosyada mevcut deliller karşısında boşta olan davacının işyeri ihtiyacının gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, değerlendirmede yanılgıya düşülerek yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.

Karar

YARGITAY

 

6. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2015/1449

 

Karar Numarası: 2015/2323

 

Karar Tarihi: 09.03.2015

 

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

 

Dava, işyeri ihtiyacı nedeniyle istemine ilişkindir. Mahkemece ,davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

 

Davacı vekili dava dilekçesinde ,müvekkilinin dava konusu taşınmazı ilk olarak 2008 yılında iktisap ettiğini, müvekkilinin söz konusu taşınmazı iktisap ettiğinde davalının bu yeri kebapçı dükkanı olarak kullandığını ve davalının müvekkili ile konuşarak taşınmazı 29.07.2013 tarihinde tahliye edeceği yolunda tahliye taahhüdü verdiğini, müvekkilinin davaya konu gayrimenkulü 2010 yılında kardeşi Ömer ile aldıktan sonra kardeşi ile ortaklıklarını ayırarak mal paylaşımı yaptığını ve neticede dava konusu taşınmazın müvekkilinde kaldığını, akabinde müvekkili ile davalı arasında 04.04.2011 tarihli ve 2 yıl süreli kira sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin 30.10.2012 tarihli ihtarname ile davalıya kira akdini işyeri ihtiyacı nedeni ile yenilemeyeceğini ihtar ettiğini ve ihtarnamenin davalıya 01.11.2012 tarihinde tebliğ edildiğini, buna rağmen davalının taşınmazı tahliye etmediğini, müvekkilinin işşiz olduğunu her ne kadar sigortalı olarak görünse de bunun sağlık imkanlarından faydalanmak için kağıt üzerinde bulunduğunu,taşınmazı kebap salonu olarak işletmek istediğini beyanla davalının işyeri ihtiyacına binaen dava konusu taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili,satışın muvazaalı olduğunu,davacının kira sözleşmesinin imzalanması sırasında da işsiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı ile kardeşi arasında mal paylaşımı yapıldığı halde işletmesi davacının kardeşine kalan otelin kira bedellerinin davacının hesabına ödendiği, davacının kardeşinin davalıya ortaklık teklif etmesi ve bundan bir sonuç alamaması üzerine dava konusu kiralananın mülkiyetinin davacıya devir olayının gerçekleştirildiği, ayrıca davacı ile davalı arasında ödenecek aylık kira bedelleri hususunda anlaşmazlık bulunduğu, dolayısıyla davacının işyeri ihtiyacı iddiasının gerçek, somut inandırıcı ve kesin deliller ile ispatlanamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.

 

6570 Sayılı Yasanın 7/c maddesi gereğince işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye istenebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olması, işyerinin de yapılacak işe uygun ve elverişli olması gerekir.

 

Olayımıza gelince; Taraflar arasında 01.04.2011 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinde ihtiyaçlının işsiz olduğunu iddia etmiş davalı vekili ise kira sözleşmesinin imzalanması sırasında da davacının işsiz olduğunu savunmuştur. Davacı tarafından dayanılan tanık beyanları da bu yöndedir. İhtiyaçlının boşta olması ihtiyacın varlığına karine teşkil eder. Ancak, kiralananın da yapılacak işe uygun ve elverişli olması gerekir.Kiralanan taşınmazın kebap salonu olarak işletildiği tarafların kabulünde olup davacı da aynı işi yapacağını belirtmektedir. Dosyada mevcut deliller karşısında boşta olan davacının işyeri ihtiyacının gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, değerlendirmede yanılgıya düşülerek yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.

 

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

 

SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 09.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 141 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor