YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Tarafların kira sözleşmesinde tahliye için kararlaştırdığı süreye uyması gerektiği, süreye uymadan yeri boşaltan kiracının, kararlaştırılan süre kadar kiradan sorumlu olduğu hk.

Karar Özeti

Hal böyle olunca, bölge adliye mahkemesince; tarafların sözleşmenin başlangıcından itibaren 5 yılın sonunda geçerli olacak şekilde makul süreyi altı ay olarak belirlediği ve davalı kiracı ihbar koşuluna uymadan taşınmazı tahliye ettiği, davalı kiracının tahliye tarihinden itibaren sözleşmede kararlaştırılan altı aylık makul süre kira bedelinden sorumlu bulunduğu gözetilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bilirkişi raporu dikkate alınarak makul sürenin dört ay olduğunun kabulüyle karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

Karar

 

YARGITAY

 

3. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/1949

 

Karar Numarası: 2022/4907

 

Karar Tarihi: 23.05.2022

 

VEK. AV. ...

 

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak ve tespit davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın kabulüne dair verilen kararın, süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

 

Davacı; davalı ile aralarında 21.12.2011 tarihli ve on yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu ancak davalının tek taraflı fesih iradesi ile kiralananı 29.09.2017 tarihinde boşaltıp teslim ettiğini, kira süresinin dolmasına dört yıldan fazla bir süre olduğunu ileri sürerek; kiralananın süresinden önce tahliye edilmesi nedeniyle makul süre kira alacağının tespiti ile şimdilik 10.000 Euro'nun davalıdan tahsilini talep etmiştir.

 

Davalı; kira bedelinin yabancı para birimi üzerinden olmasının aşırı ifa güçlüğüne neden olduğunu, alışveriş merkezinin yeterince cazip kılınmaması, artan maliyetler gibi sebeplerle sözleşmenin devamının mümkün bulunmadığını, kira sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, bu durumu tahliyeden dört ay öncesinde gönderilen ihtarname ile yazılı olarak davacıya bildirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

 

İlk derece mahkemesince; davacı vekili tarafından sunulan kira sözleşmesi ekindeki YKM kira sözleşmesi koşulları özet formu incelendiğinde, erken fesih koşulunun yer aldığı ve buna göre kiracının sözleşmeyi, sözleşme başlangıcından itibaren beş yıl sonunda altı ay önceden bildirerek her zaman feshedebileceğinin düzenlendiği, taraflar tacir olup sözleşmenin nisbiliği ilkesi gereğince beş yıllık süreden sonraki fesih yönünden altı aylık sürenin tarafları bağlayıcı nitelikte olduğu, davalı tarafça keşide edilen Beşiktaş 16.Noterliğinin 15.06.2017 tarihli ve 19546 yevmiye numaralı ihtarnamesinin davacıya aynı tarihte tebliğ edildiği, mecurun anahtar teslimi için keşide edilen Kayseri 3.Noterliğinin 29.09.2017 tarihli ve 13759 yevmiye numaralı ihtarnamesinin ise davacıya 10.10.2017'de tebliğ edildiği, bu itibarla; feshin, sözleşmenin ilk beş yıllık süresinden sonra gerçekleştiği ve ihbar süresi yönünden altı aylık sürenin uygulanacağı kanaatine varıldığı, davalının 15.12.2017 tarihine kadarki altı aylık ihbar süresine ilişkin bedeli ödemekle yükümlü olduğu, davacının kısmi davası yönünden davanın ıslah edilerek harcın tamamlanmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 10.000 Euro'nun dava tarihi olan 17.10.2017 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, külli tespit talebinin reddine karar verilmiş; karara karşı, taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur.

 

Bölge adliye mahkemesince; kiralananın benzer şartlarda yeniden kiraya verilebilmesi için geçecek makul sürenin 4 ay olduğu gerekçesiyle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davacının külli tespit talebinin kabulü ile davacının erken fesih nedeniyle uğradığı kira kaybının 151.234,64 Euro olduğunun, kısmi eda talebinin ise kabulü ile 10.000 Euro'nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi gereğince işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

 

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere ve özellikle temyizde ileri sürülen nedenlere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

 

2- Davacının hükmedilen külli tespit kapsamındaki süreye ilişkin temyiz itirazları yönünden;

 

Taraflar arasında imzalanan 21.12.2011 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesinin eki niteliğinde olan YKM kira sözleşmesi koşulları özet formunda; " Kiracı, sözleşmeyi, sözleşme başlangıcından itibaren 5 yıl sonunda, 6 (altı) ay önceden bildirerek her zaman feshedebilir.’’şeklinde ihbar şartına yer verilmiştir. Tarafların serbest iradesi ile konulmuş bu şart geçerli olup tarafları bağlar.

 

Hal böyle olunca, bölge adliye mahkemesince; tarafların sözleşmenin başlangıcından itibaren 5 yılın sonunda geçerli olacak şekilde makul süreyi altı ay olarak belirlediği ve davalı kiracı ihbar koşuluna uymadan taşınmazı tahliye ettiği, davalı kiracının tahliye tarihinden itibaren sözleşmede kararlaştırılan altı aylık makul süre kira bedelinden sorumlu bulunduğu gözetilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bilirkişi raporu dikkate alınarak makul sürenin dört ay olduğunun kabulüyle karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 2.122,80 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, dosyanın aynı Kanun'un 373/2 maddesi uyarınca kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 23/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

 


Bu sayfa 163 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor