Borcun kaynağı olarak öngörülen sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun illiyet bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir haklı sebebe dayalı olmaması gerekmektedir.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2022/2527
Karar Numarası: 2022/5402
Karar Tarihi: 21.09.2022
7. Hukuk Dairesi
DAVACI-KARŞI
DAVALILAR- KARŞI
DAVACILAR : ... vd.
Davacı-karşı davalı vekili tarafından, davalı-karşı davacılar aleyhine 05.04.2007 tarihinde verilen dilekçe ile sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak; davalı-karşı davacılar vekili tarafından, davacı-karşı davalı aleyhine ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne (43.861 TL), davalı- karşı davacılar ... ve ... tarafından açılan ecrimisil davasının reddine, davalı-karşı davacı ... tarafından açılan ecrimisil davasının feragat nedeniyle reddine dair verilen 19.10.2021 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü :
K A R A R
Davacı-karşı davalı vekili, dava konusu 6054 parsel sayılı taşınmazın tarafların muris babalarından kaldığını, üzerinde iki katlı ev varken üçüncü ve dördüncü katların müvekkilince yapıldığının tespitine karar verilmesini istemiş, bilahare ıslahla 43.861,00 TL masrafın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar-karşı davacılar vekili, binanın üçüncü ve dördüncü katlarını tarafların birlikte yaptığını beyanla asıl davanın reddini savunmuş ve ayrıca davacının, dava konusu taşınmazdaki üç ve dört no’lu dairelerin kullanımını engellediğini beyanla, dört no’lu daireye ilişkin olarak ecrimisil talebinde bulunmuş, davalı/ karşı davacılardan ... mirasçıları daha sonra ecrimisil taleplerinden feragat etmişlerdir.
Mahkemece ilk kararda davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş, Yargıtay 7. Hukuk Dairesince dosyanın esası hakkında araştırma ve inceleme yapılarak hüküm tesis edilmesi gerektiği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve ikinci kararda asıl davanın reddine, davalı karşı davacı ... mirasçıları ... ve ... tarafından açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davalı-karşı davacılar ... ve ... tarafından açılan davanın kabulü ile 3.000,00 TL ecrimisilin davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesince; asıl davanın, muhdesatın aidiyetinin tespiti olarak nitelenip reddedilmesinin hatalı olduğu, talebin ıslahla sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak olarak belirlendiği, bu kapsamda dosya esasının incelenip karar verilmesi gerektiği; karşı davada ise, taşınmazda bulunan davaya konu bölümler dışındaki bölümlerin kimin kullanımında olduğunun duraksamasız olarak tespiti ile, kat irtifakı ya da mülkiyeti kurulu bulunmayan, paylı mülkiyete tabi taşınmazda oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuş, davalı-karşı davacı ... ve ... vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, bozma akabinde yapılan yargılamada asıl davanın kabulüne (43.861 TL alacak); karşı davada ise davalı- karşı davacılar ... ve ... tarafından açılan ecrimisil davasının reddine, davalı-karşı davacı ... tarafından açılan ecrimisil davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davalı-karşı davacılar vekillerince karara karşı temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı-karşı davacılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, bu nedenle reddine karar vermek gerekmiştir.
2-6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 77. maddesi: “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.” hükmünü ihtiva etmektedir.
Borcun kaynağı olarak öngörülen sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun illiyet bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir haklı sebebe dayalı olmaması gerekmektedir.
Somut olayda, gerek tanık beyanlarına göre gerekse Küçükçekmece Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün 14.10.2020 tarih, 33067842- 622.03(622.03)- E.66316 sayılı müzekkeresine göre dava konusu 6054 parsel sayılı taşınmazda bulunan yapı için 6306 sayılı Yasa gereği deprem risk raporunun onaylandığı, riskli yapının yıkıldığı, yıkım raporu düzenlendiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, bozma akabinde keşif yapılmaksızın ve davaya konu taşınmazdaki binanın yıkılıp yıkılmadığı tespit edilmeksizin, yıkılmış bulunan bina için sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat talebinin dinlenemeyeceği hususları göz ardı edilerek ve bozma öncesi yapılan keşifle yetinilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.09.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.