YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Muhdesatın aidiyetinin tespiti davalarında, aidiyet iddiasının nasıl ispat edileceği hakkında açıklayıcı örnek Kr.

Karar Özeti

Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; davacı dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapının kendisi tarafından meydana getirildiği iddiasını ispatlamak için tapu kaydı, muhdesatın yapımına ilişkin belgeler, ortaklığın giderilmesi dosyası, taşınmazın satışına ilişkin yazılı sözleşme, tanık, bilirkişi, yapının yapımı sırasında satılan taşınmazlara ait kayıtlar, yemin vs. delile dayanmıştır. Mahkemece, davacı tarafın bildirdiği delillerin tamamı toplanmadan, özellikle davacının yapının yapımı sırasında sattığını veya yapıyı yapan müteahhide temlik ettiğini ileri sürdüğü taşınmazlara ait kayıtlar eksiksiz bir şekilde getirtilmeden ve davacı dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı halde davacının yemin teklif etme ... olduğu hatırlatılmadan karar verilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece, ispat yükü üzerinde olan davacı tarafın usulüne uygun bildirdiği ancak toplanmayan delillerinin toplanması davacının davasını bu delillerle ispatlayamaması halinde, yemin deliline de dayandığı, taşınmazda paydaş olan davalıların binanın davacı tarafından meydana getirilip getirilmediğini bilecek durumda oldukları gözetilerek davacı tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılması zorunludur.

Karar

YARGITAY

 

7. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/2295

 

Karar Numarası: 2022/5745

 

Karar Tarihi: 03.10.2022

 

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27/05/2009 gününde verilen dilekçe ile muhdesatın aidiyetinin tespiti veya tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17/11/2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin gerekli masraflar yatırılmadığından reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

 

K A R A R

 

Dava, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.

 

Davacı vekili, dava konusu 194 ada 83 parsel sayılı taşınmazın tapuda müvekkili ile davalıların ortak miras bırakanı olan ... adına kayıtlı olduğunu, taşınmazın üzerinde 3 dükkan ve 9 daireden oluşan yapı bulunduğunu, dava konusu taşınmazın bedeli müvekkili tarafından ödenmek suretiyle miras bırakan adına 18.08.1997 tarihinde satın alındığını, müvekkilinin taşınmaz üzerindeki yapıyı yapabilmek için pek çok taşınmazını sattığını, yapının bedeli müvekkili tarafından ödenmek suretiyle yaptırıldığını, davalıların ve miras bırakan ...’ın hiçbir katkısı olmadığını, davalılardan ...’ün ortaklığın giderilmesi davası açtığını, olayda Türk Medeni Kanununun 724. maddesine aranan objektif ve subjektif koşulların oluştuğunu belirterek, dava konusu taşınmaz üzerindeki tüm müştemilatı ile birlikte 3 adet dükkan ve 9 daireden oluşan binanın müvekkili tarafından yapıldığının tespitine, mümkün olmadığı takdirde binanın dava tarihi itibari ile ekonomik değerinin tespiti ile yasal faizi ile birlikte belirlenen değerin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, taşınmaz ortaklığın giderilmesi davası sonuçlanarak ihale ile satıldığı takdirde arsa ile binanın değerinin oranı tespit edilerek satış bedelinden, binaya isabet eden kısmın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

 

Davalılar ... ve ... vekilleri, dava konusu taşınmazın miras bırakan ...’ın parasıyla satın alındığını, davacının dava konusu binayı yaptırabilecek ekonomik gücünün bulunmadığını, miras bırakanın yurt dışında çalışarak elde ettiği gelir ve tazminat ile binayı yaptırdığını, davacının amacının miras bırakanın diğer eşinden olma çocuklarından mal kaçırmak olduğunu, miras bırakan yurt dışında çalıştığından inşaatın yapımı ile davacının ilgilendiğini beyan ederek davanın reddini savunmuşlardır.

 

Davalı ..., davayı kabul etmiştir.

 

Mahkemece, davacının binayı tek başına kendi geliriyle inşa ettiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

 

Hükmü, davacı vekili ve davalı ... temyiz etmiştir.

 

Muhdesat aidiyetinin tespiti davalarında ispat yükü davacı taraf üzerinde olup, davacı taraf muhdesatı kendi adına ve hesabına meydana getirdiğini her türlü delille kanıtlayabilir.

 

Öte yandan;davada ispat yükü üzerinde olan ancak toplanan delillerle davasını kanıtlayamayan tarafın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 225’inci ve devamı maddeleri uyarınca karşı tarafa yemin teklif etme ... bulunmaktadır. Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf, o vakıayı başka delillerle ispat edemezse, diğer tarafa yemin teklif edebilir. Yani, yemin teklifini, ispat yükü kendisine düşen ve fakat bunu yerine getirememiş olan taraf yapar.

 

Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; davacı dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapının kendisi tarafından meydana getirildiği iddiasını ispatlamak için tapu kaydı, muhdesatın yapımına ilişkin belgeler, ortaklığın giderilmesi dosyası, taşınmazın satışına ilişkin yazılı sözleşme, tanık, bilirkişi, yapının yapımı sırasında satılan taşınmazlara ait kayıtlar, yemin vs. delile dayanmıştır. Mahkemece, davacı tarafın bildirdiği delillerin tamamı toplanmadan, özellikle davacının yapının yapımı sırasında sattığını veya yapıyı yapan müteahhide temlik ettiğini ileri sürdüğü taşınmazlara ait kayıtlar eksiksiz bir şekilde getirtilmeden ve davacı dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı halde davacının yemin teklif etme ... olduğu hatırlatılmadan karar verilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece, ispat yükü üzerinde olan davacı tarafın usulüne uygun bildirdiği ancak toplanmayan delillerinin toplanması davacının davasını bu delillerle ispatlayamaması halinde, yemin deliline de dayandığı, taşınmazda paydaş olan davalıların binanın davacı tarafından meydana getirilip getirilmediğini bilecek durumda oldukları gözetilerek davacı tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılması zorunludur.

 

Mahkemece, değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Bu sayfa 230 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor