YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Elbirliği ile sahip olan taşınmaza ilişkin sözleşmeye dayanarak yapılan fiili taksime var ise, taşınmazın pay tescilinin bu sözleşmeye göre yapılması gerektiği hk.

Karar Özeti

Bölge Adliye Mahkemesince; davalının dava konusu taşınmazın 1168 metrekaresinin davacıya ait olduğuna yönelik cevap dilekçesi ve keşifteki kabul beyanı dikkate alınarak; ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılmış, davacının terditli talebinin kabulü ile taşınmazda bulunan davacı ve davalıya ait 1/2’şer payların yeniden hisselendirilmesine yönelik bir hüküm tesis edilmiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesince hissenin belirlenmesinde hataya düşülmüş olup, yapılan hisselendirme sonucunda davalının kabul beyanını aşacak şekilde davacıya 1418 metrekarelik pay tesciline karar verilmiştir.

Karar

YARGITAY

 

7. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2021/7306

 

Karar Numarası: 2022/5729

 

Karar Tarihi: 03.10.2022

 

İLK DERECE

 

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14/12/2016 tarihinde verilen dilekçeyle tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18/02/2021 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesisine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.

 

KARAR

 

Dava, taraflar arasında imzalanan adi yazılı sözleşmeye dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

 

Davacı vekili; müvekkili ile davalının kardeş olduklarını, tarafların murisi ... ...'dan intikal eden 4126 ada 12 parsel sayılı taşınmazın iki katlı kargir ev kısmına isabet eden yaklaşık 500,00 m2 miktarındaki kısmının taraflar arasında 1/2 hisse oranında, kalan diğer kısımların ise müvekkiline ait olacak şekilde haricen bölüşüldüğünü, bu taksim gereğince taşınmaz üzerindeki binanın 1. katının davalıya isabet ettiğini ve uzun zaman davalı tarafından kullanıldığını, 2. kat ve arsasının ise müvekkiline ait olduğunu, dava konusu taşınmazda yapılan fiili taksimin tapu kayıtlarına tescil ettirilmediğinden taşınmazın tamamı 1/2 hisse oranında taraflar adına tapuya tescil edildiğini, mirasçılar arasında yapılan taksim neticesi dava konusu 4126 ada 12 parsel sayılı taşınmazda bulunan evin bulunduğu yaklaşık 500,00 m2 miktarındaki alan müvekkili ile davalıya 1/2 oranında, kalan kısmın ise tamamen müvekkiline ait olacak şekilde bölüşüldüğünü, ancak taksimde belirtilen şekilde taşınmazın ifrazı mümkün olmadığından 1/2 hisse oranında tapuya tescilinin mümkün olduğunu, tanık beyanları ve taraflar arasında düzenlenen 09/02/2011 tarihli protokol ile bu durumun sabit olduğunu, protokolün bağlayıcı nitelikte ve geçerli olduğunu belirterek dava konusu 4126 ada 12 parsel sayılı taşınmazın ev kısmına isabet edecek yaklaşık 500,00 m2 miktarındaki kısmının taraflar arasında 1/2 hisse oranında olacak şekilde aynen bırakılarak kalan yaklaşık 1.168,97 m2'lik kısmına ilişkin davalı adına olan tapu kaydının ifrazen iptali ile aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline, bu mümkün olmazsa taşınmazın 1.168 metrekare ile 250 metrekare toplamı olan 1.418 metrekaresinin davacı adına hisselendirilerek, belirlenen hisseler oranında tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

Davalı vekili; müvekkili ile davacı adına 4126 ada 12 parsel sayılı 1.668,97 m2 yüzölçümüne sahip iki katlı kargir ev depo ve arsa vasfında taşınmazın tapu kayıtlarında müvekkili ile davacı adına 1/2 oranında kayıtlı olduğunu, dava konusu taşınmazın tarafların murisi olan ... ...'dan intikal ettiğini, taraflar arasında paylaşım yapıldığını, müvekkiline evin içinde olduğu ve tel örgüyle çevrili olan kısmın verildiğini, taraflar arasında ''Protokoldur'' başlıklı 09.02.2011 tarihli evrak tanzim edildiğini, müvekkilinin işbu protokole isteyerek imza atmadığını, bu protokolün müvekkilinin gerçek iradesini yansıtmadığı gibi müvekkilinin bu protokolü imzalamak zorunda bırakıldığını, taraflar arasında dava konusu taşınmaz paylaşılmış ve iki katlı evin bulunduğu ve tel örgü ile çevrili alanın müvekkiline bırakıldığını, her ne kadar tapu kaydında 1/2 oranında taraflar adına kayıtlı ise de müvekkilin arsanın 1.168 metrekaresini davacıya bıraktığını belirtmiştir.

 

İlk derece mahkemesince verilen ilk kararda; davalının 1.168 m2 hissenin davacıya ait olduğu şeklinde davayı kabul ettiği nazara alınarak davanın davalının kabulü nedeniyle kısmen kabulü ile 4126 ada 12 parselin davalı adına kayıtlı 333,52 m2'sinin iptali ile 1.168,00/166897 hisse ile davacı adına tesciline karar verilmiş, hükmü davacı vekilinin istinaf etmesi üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 09.09.2020 tarihli kararı ile HMK'nın 355 ve 353/1-a-6 maddeleri uyarınca Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 28.02.2019 tarih 2016/749 Esas 2019/39 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, hüküm infaza elverişli olmadığından inceleme yapılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemesine iadesine karar verilmiştir.

 

İlk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama neticesinde bu defa davanın reddine karar verilmiştir

 

Hükmü, davacı vekili istinaf etmiştir.

 

Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.2 maddesi gereğince hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının ifraza ilişkin talebinin reddine, yeniden hisselendirmeye yönelik talebin kabulüne, 4126 ada 12 parselin davalı adına kayıtlı 1/2 hisseye isabet eden 834,49 m2'den 584,49 m2'sinin tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, taşınmazın 141897/166897 hissesinin davacı, 25000/166897 hissesinin davalı adına olacak şekilde yeni hisse dağılımı yapılarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

 

Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.

 

Bölge Adliye Mahkemesince; davalının dava konusu taşınmazın 1168 metrekaresinin davacıya ait olduğuna yönelik cevap dilekçesi ve keşifteki kabul beyanı dikkate alınarak; ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılmış, davacının terditli talebinin kabulü ile taşınmazda bulunan davacı ve davalıya ait 1/2’şer payların yeniden hisselendirilmesine yönelik bir hüküm tesis edilmiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesince hissenin belirlenmesinde hataya düşülmüş olup, yapılan hisselendirme sonucunda davalının kabul beyanını aşacak şekilde davacıya 1418 metrekarelik pay tesciline karar verilmiştir.

 

Hal böyle olunca; davalının dava konusu taşınmazda davacıya ait olduğunu kabul ettiği miktar esas alınarak taşınmazın yeniden hisselendirilmesine yönelik bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu nedenle, bölge adliye mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile HMK 371. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, HMK 373/2. maddesi gereğince dosyanın Konya Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 03/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Bu sayfa 176 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor