Zarar sorumlusu davalı tarafından ödenen bedellerin ödeme tarihi itibariyle yeterli olup olmadığının belirlenmesi için; öncelikle, ödeme tarihindeki verilere göre tazminat hesabının yapılması ve hesaplanan bu bedel ile davalı tarafından ödenen bedel arasında fahiş fark olup olmadığının saptanması; fahiş fark tespitinin yapılması halinde, hesap tarihindeki verilere göre hesaplanacak tazminattan, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davadan önce davalının ödediği bedellerin yasal faiziyle güncellenmiş değerleri düşülerek sonuç tazminatın belirlenmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle, ödeme tarihindeki verilere göre müterafik kusur indirimi de uygulandıktan sonra davacının bakiye zararının bulunmadığı tespitinin yapıldığı bilirkişi raporu ile sabittir. Hakem Heyetince açıklanan yönler gözetilerek, davacının bakiye sürekli iş göremezlik zararı isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
4. Hukuk Dairesi 2021/13812 E. , 2022/10379 K.
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen karara karşı davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetinin 19/05/2020 tarih ve 2020/İHK-10733 sayılı itirazın kısmen kabulüne dair verilen kararının süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
K A R A R
Davacı vekili; zorunlu trafik sigortası bulunmayan araç ile davacının kullandığı motorsiklet arasında meydana gelen çift taraflı kaza neticesinde davacının yaralandığını ve %51 oranında malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 472,00 TL rapor ücretinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; ıslah dilekçesiyle talebini 59.462,07 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, bakiye bir alacak tespit edilmediğinden başvurunun reddine karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince davacı vekilinin itirazının kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvurunun kısmen kabulü ile 59.462,07 TL işgöremezlik tazminatı ve 472,00 TL rapor ücreti gideri toplamı 59.934,07 TL maddi tazminatın davalı ... Hesabından tahsil edilerek, başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin meydana gelen kazada yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuştur. Davacı tarafından yapılan başvuru neticesinde ise davalı sigorta şirketince tarihinde 29/07/2019 tarihinde 146.352,00 TL ödeme yapılmıştır.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince; 26/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda ilk ödeme tarihindeki verilere göre %20 oranında müterafik kusur indirimi yapıldığında davacının bakiye alacağının bulunmadığının bildirildiği, %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmasının yerinde olduğunu belirterek başvurunun reddine dair karara davacı vekili tarafından itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyeti davacının itirazının kabulü ile başvuru sahibinin maluliyetinin bacak kırığı olduğunu belirterek 26/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda hesaplama tarihi itibariyle davacının sürekli iş göremezlik zararının 59.462,07 TL olduğu kabul edilerek bu miktar üzerinden hüküm kurulmuştur.
Hükme esas alınan aktüer raporunda sigorta şirketinin ödeme tarihi olan 29/07/2019 tarihi itibariyle hesaplama yapılmış, yapılan ödemenin güncellenmiş değerinin 152.883,71 TL olduğu, davacının zararının ise sürekli işgöremezlik için 182.213,86 TL olduğu, belirlenmiştir. Davacı taraf, davadan önce davalı tarafından ödemenin gerçek zararın altında olduğunu iddia ederek tazminat talebinde bulunmuş; davalı ise, davadan önce yapılan ödemenin yeterli olduğu savunmasında bulunmuştur. Taraf iddia ve savunmalarına göre, davacı tarafın, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 111/2. maddesindeki yetersizlik iddiasında bulunduğu gözetilmek suretiyle tazminat hesabının yapılması gerektiği açıktır. Zarar sorumlusu davalı tarafından ödenen bedellerin ödeme tarihi itibariyle yeterli olup olmadığının belirlenmesi için; öncelikle, ödeme tarihindeki verilere göre tazminat hesabının yapılması ve hesaplanan bu bedel ile davalı tarafından ödenen bedel arasında fahiş fark olup olmadığının saptanması; fahiş fark tespitinin yapılması halinde, hesap tarihindeki verilere göre hesaplanacak tazminattan, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davadan önce davalının ödediği bedellerin yasal faiziyle güncellenmiş değerleri düşülerek sonuç tazminatın belirlenmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle, ödeme tarihindeki verilere göre müterafik kusur indirimi de uygulandıktan sonra davacının bakiye zararının bulunmadığı tespitinin yapıldığı bilirkişi raporu ile sabittir. Hakem Heyetince açıklanan yönler gözetilerek, davacının bakiye sürekli iş göremezlik zararı isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı lehine BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya ve davalıya geri verilmesine 15/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.