YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Menfi tespit davalarında, mahkemece faiz tutarına ilişkin tespit yapılamayacağı hk.

Karar Özeti

I-) Dava, İcra İflas Kanunu 72. maddeye dayalı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davacının borcu bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiş olup bölge adliye mahkemesince davacının istinaf taleplerinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına, İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2014/5428 Esas sayılı dosyası yönünden açılan menfi tespit davasının reddine, İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2014/5450 Esas sayılı dosyası yönünden davanın kısmen kabulüyle kısmen reddine karar verilmiştir. Mahkemece İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2014/5450 Esas sayılı dosyasıyla yapılan takipte asıl alacak yönünden talebin reddine, takip tarihi itibariyle talep edilen faiz miktarının 6.362,01 TL, %5 BSMV'sinin 318,18 TL olarak belirlenmesine, takibin bu şekilde devamına karar verilmiş ise de menfi tespit davalarında davacının varsa borçlu olmadığı miktara karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

Karar

 

11. Hukuk Dairesi         2021/2627 E.  ,  2022/5127 K.

 

 

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ

 

Taraflar arasında görülen davada İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22.12.2017 tarih ve 2015/322 E- 2017/1315 K. sayılı kararın muris davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nce verilen 30.01.2020 tarih ve 2018/1025 E- 2020/61 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı mirasçıları vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

 

Davacı vekili, müvekkili hakkında davalı tarafından İzmir 26. İcra Müdürlüğü’nün 2014/5450 ve 2014/5428 sayılı dosyalarında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin 3. kişi olarak M. Kuzu Gıda İnş. Turizm San. Tic. Ltd. Şti.’nin davalı bankadan kullandığı kredinin 150.000,00 TL tutarındaki kısmı için taşınmazın borçlu şirket lehine ipotek verdiğini, ancak davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması gerekir iken müvekkili hakkında aynı borca ilişkin ilamsız takip yapıldığını ve sonra ipotek takibi başlatıldığını, müvekkili tarafından imzalanan sözleşmenin 150.000,00 TL tutarında olduğunu, 11/06/2011 tarihindeki 36 ay vadeli bu kredi işlemine ilişkin olarak taşınmazların 11/06/2011 tarihinde ipotek verildiğini, ancak takiplerde düzenleme tarihi “28/08/2010” olan ve müvekkilinin imzası bulunan maktu bir evrakın sonradan kalemle doldurularak borca dayanak yapıldığını, kredi borçlusu asıl şirketin 31/07/2012 tarihinde 700.000,00 TL tutarında yeni bir kredi kullandığını, mevcut kredisi yani 150.000,00 TL’ye kefil olunan kredi devam ederken bu tarihten sonra 20/10/2012 tarihinde ise 150.000,00 TL daha kredi kullandığını, bu sözleşmelerde müvekkilinin imzasının bulunmadığını, ancak davalı bankanın tüm bu sözleşmelerde müvekkili kefilmiş gibi işlem yaptığını, müvekkilinin kefil olarak sorumluluğunun sözleşmede bulunan ve haksız şart niteliğindeki maddeye dayandırıldığını, ancak bankanın sözleşmeyi okutmadığını ve boş alanları sonradan kalemle doldurduğunu belirterek, İzmir 26. İcra Müdürlüğü’nün 2014/5450 ve 2014/5428 sayılı dosyalarında davalıya 497.097,91 TL asıl alacak, % 100 temerrüt faizi, masrafı ve vekalet ücreti istekli takipler ile ilgili olarak borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

 

Davalı vekili, müvekkili bankanın Ödemiş Şubesi ile M. Kuzu İnş. Tur. San. Tic. Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesinin düzenlendiğini, davacının 500.000,00 TL için müşterek borçlu-müteselsil kefil olduğunu, bu sözleşmeye dayalı olarak dava dışı şirkete nakdi ve gayri nakdi kredi kullandırıldığını, bu kredilerin ödenmemesi üzerine ihtarnameler ile hesabın kat edildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine davacı ve kredi borçlusu hakkında İzmir 26. İcra Müdürlüğü’nün 2014/5450 sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ve ayrıca 2014/5428 sayılı dosyasında tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davacının 2014/5428 sayılı icra dosyasında dosyada kısmi itirazda bulunduğunu, davacının dava dışı şirket lehine doğmuş ve doğacak her türlü kredi borçlarının teminatı olmak üzere 740.000,00 TL bedel ile taşınmazını ipotek ettiğini, ayrıca ipotek limiti kadar kefil olmayı kabul ve taahhüt ettiğini, genel kredi sözleşmesinin geçerli olduğunu, sonradan doldurulduğu yönündeki iddianın dayanaksız olduğunu, davacının sadece 150.000,00 TL krediye kefil olduğu şeklindeki iddiasının yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

 

Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davalı banka ile dava dışı M. Kuzu Gıda İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında 23/08/2010 düzenleme tarihli 500.000,00 TL limitli, 31/07/2012 düzenleme tarihli 700.000,00 TL limitli ve 19/09/2012 düzenleme tarihli 150.000,00 TL limitli 3 adet genel kredi sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşmelerden 23/08/2010 düzenleme tarihli, 500.000,00 TL limitli olanında davacının "müşterek borçlu-müteselsil kefil" sıfatıyla imzasının bulunduğu, davacı vekili 23/08/2010 tarihli bu sözleşmede limit ve yazıların sonradan banka yetkilileri tarafından yazıldığını ileri sürmüş ise de, bu şikayet ve iddianın Ödemiş C. Başsavcılığı'nın 2015/3614 sayılı soruşturma dosyasında incelendiği, bu soruşturma çerçevesinde aldırılan bilirkişi raporunda yazı yaşının belirlenmediği görüşüne yer verildiği, verilen "kovuşturmaya yer olmadığına" ilişkin kararın kesinleştiği, genel kredi sözleşmesinin anlaşmaya aykırı şekilde doldurulduğu yönündeki iddianın yazılı delillerle ispatlanamadığı, Ödemiş C. Başsavcılığı'nın kesinleşen kararı da dikkate alındığında davacı vekilinin "sözleşmede limit ve yazıların sonradan banka yetkilileri tarafından yazıldığı" yönündeki iddiasını da ispatlayamadığı, bu sözleşme ile birlikte davacının ayrıca 03/06/2011 tarihinde bankaya ipotek verme taahhütnamesini de imzaladığı, böylece üzerine kayıtlı 8966 parsel numaralı taşınmazını 07/06/2011 tarihli ve 1736 yevmiye numaralı resmi senetle 740.000,00 TL bedelle dava dışı şirketin borçlarını teminen banka lehine ipotek ettirdiği, ipotek senedinin 14. maddesi gereğince 740.000,00 TL ipotek tutarı kadar dava dışı borçlu şirketin kullandığı ve kullanacağı kredi borçları için müşterek borçlu-müteselsil kefil olmayı kabul ve taahhüt ettiği, davalı bankanın, dava dışı borçlu şirkete kullandırdığı kredi nedeniyle 399.167,09 TL nakdi ve 91.120,00 TL gayri nakdi alacağının bulunduğu, davacının, ipotek senedi, kefalet düzenlemesi, kesinleşen karar ve aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda davalı bankaya belirtilen miktarda borcunun bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

 

Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.

 

Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin genel kredi sözleşmesinde yer alan limit ve yazıların sonradan banka yetkilileri tarafından doldurulduğuna ilişkin iddiasını ispatlayamadığı, müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı genel kredi sözleşmesi ve 07/06/2011 tarihli 1736 yevmiye numaralı resmi senetle 740.000,00 TL bedelle dava dışı şirketin borçlarının teminen banka lehine ipotek ettirdiği, ipotek senedinin 14. maddesi gereğince 740.000,00 TL ipotek tutarı kadar dava dışı borçlu şirketin kullandığı ve kullanacağı kredi borçları için müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile sorumluluk altına girdiği, davalının davacı aleyhine tahsilde tekerrür olmamak üzere ilamsız takip ile birlikte ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmasında yasal bir engel bulunmadığı gerekçesiyle istinaf istemlerinin kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davacının davasının kısmen kabulüyle İzmir 26.İcra Müd.'nün 2014/5428 E.sayılı dosyası yönüyle açtığı menfi tespit davasının reddine ve İzmir 26.İcra Müd.'nün 2014/5450 E.sayılı dosyasından yapılan takipte asıl alacak yönüyle talebin reddine, takip tarihi itibariyle talep edilen faiz miktarının 6.362,01 TL, %5 BSMV'sinin 318,18 TL olarak belirlenmesine, takibin bu şekilde devamına, karar verilmiştir.

 

Kararı, davacı mirasçıları temyiz etmiştir.

 

I-) Dava, İcra İflas Kanunu 72. maddeye dayalı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davacının borcu bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiş olup bölge adliye mahkemesince davacının istinaf taleplerinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmaına, İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2014/5428 Esas sayılı dosyası yönünden açılan menfi tespit davasının reddine, İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2014/5450 Esas sayılı dosyası yönünden davanın kısmen kabulüyle kısmen reddine karar verilmiştir. Mahkemece İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2014/5450 Esas sayılı dosyasıyla yapılan takipte asıl alacak yönünden talebin reddine, takip tarihi itibariyle talep edilen faiz miktarının 6.362,01 TL, %5 BSMV'sinin 318,18 TL olarak belirlenmesine, takibin bu şekilde devamına karar verilmiş ise de menfi tespit davalarında davacının varsa borçlu olmadığı miktara karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

 

II-) Bozma sebep ve şekline göre, davacı mirasçılarının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

 

SONUÇ:Yukarıda (I) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı mirasçıları vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, (II) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı mirasçıları vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 21/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 289 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor