YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Ticaret Sicil memurluğunun işlemlerine karşı, hangi sicil müdürlüğüne karşı dava açılmalıdır?

Karar Özeti

İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, birleştirilen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2005/197 Esas sayılı dosyası yönünden davacı ... vekilinin istinaf başvuru istemi bakımından; davanın 13/03/2013 tarihinde işlemden kaldırıldığı, 13/06/2013 tarihi itibariyle yenilenmediğinden HMK'nın 150/(5). maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verildiği, ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı, birleştirilen her davanın ayrı dava olduğundan her davanın kabul ret durumuna göre tarafların yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerektiğinden davacı vekilinin birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği, birleştirilen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2005/206 Esas sayılı dosyası bakımından davacı ... vekilinin istinaf istemi yönünden ise 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 36 (6102 sayılı TTK'nın 34). maddesi uyarınca sicil memurluğu kararlarına karşı ilgililerin sicil müdürlüğüne karşı dava açması gerektiğinden davalılar Kudbettin Yıldız ve davalı şirkete yönelik davanın husumetten reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı

Karar

 

 

11. Hukuk Dairesi  2022/3078 E.  ,  2022/5186 K.

 

 

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

 

Taraflar arasında görülen davada Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09.10.2018 tarih ve 2017/581 E- 2018/782 K. sayılı kararın davacı vekili ile davacı ... vekili ve davalı şirket vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin kabulüne-esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 03.07.2020 tarih ve 2019/133 E- 2020/661 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar ... ile ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

 

Asıl ve birleşen davada davacı vekili, asıl dava yönünden, davacının davalı şirketin hissedarı olduğunu, kendisinin yurt dışında bulunduğu bir sırada annesine ait meskende kendisine ve annesine haber verilmeden imzaları taklit edilerek kendisinin yönetim kurulu başkanlığı hiçe sayılarak 21/03/2001 tarihinde şirketin genel kurul toplantısının yapılmış olduğunu, bu nedenle 21/03/2001 tarihli davalı şirketin genel kurul toplantısındaki kararların iptaline karar verilmesini talep etmiş, birleşen dava yönünden; Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2004/507 Esas (sonrasında Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/965 Esas sonra ise 2017/581 Esas numarasını almıştır) sayılı dosyasında 01/11/2004 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verildiğini, ihtiyati tedbire rağmen 04/12/2004 tarihinde Olağanüstü Genel Kurul yapıldığını, şirketin hukuka aykırı şekilde isminin değiştirildiğini, şirketin isminin First Class Otel Turizm A.Ş. olduğunu, bu nedenle şirketin hisse devri ve satış bakımından sicil kaydına ihtiyati tedbir konulmasına ve hukuka aykırı olarak yapılan tescilin de iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

Birleşen davada davacı ..., şirketin ortağı olduğunu, 21/03/2001 tarihinde şahsına ait imzası taklit edilerek şirketin toplantıya çağrıldığını, yine taklit imzalarla hisse devirleri yapıldığını, bu nedenle şirketin 21/03/2001 tarihinde yapılan genel kurulda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

Asıl ve birleşen davada davalı Şirket ile birleşen davada davalı Kudbettin Yıldız yapılan tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamışlardır.

 

İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ...'in davalı şirkete 28/03/1998 tarihinden itibaren üç yıllık süre ile yönetim kurulu başkanı seçildiği, 28/03/1998 tarihli genel kurulda davacının % 50'nin üzerinde bir paya sahip iken dava konusu 21/03/2001 tarihli genel kurula çağrı ve toplantı usulü konusunda kanuna ve esas sözleşmeye aykırılık bulunması, ayrıca davacının devre konu hisselerinin herhangi bir bilgisi bulunmadan bilinmeyen bir şekilde davalı ve üçüncü kişilere geçmiş olması, aynı zamanda 11/06/2012 tarihli Kriminal Raporu ile 08/04/2013 tarihli Kriminal Raporlarında 21/03/2001 tarihli 2001/1 sayılı evraktaki imzaların ...ile ...'in eli mahsulü olmadığına ilişkin saptamalar dikkate alındığında 2001/1 sayılı karardaki imzaların sahte olduğu gerekçesiyle dava konusu edilen 21/03/2001 tarihli genel kurul toplantısındaki kararların iptaline, birleştirilen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/197 Esas sayılı dosyasında, dava dosyasının 13/03/2013 tarihinde işlemden kaldırıldığı, 13/06/2013 tarihi itibariyle dava yenilenmediğinden HMK'nın 150/(5). maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına, birleştirilen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2005/206 Esas sayılı dosyasında Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2004/507 Esas sayılı dosyasında (sonra Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/965 Esas sonra ise 2017/581 Esas numarasını almıştır) % 15 teminat bedeli olan 3.000.000.000,00 TL teminat yatırıldığında davalı şirket hisselerinin üçüncü kişilere devir ve temlikinin tedbiren önlenmesine karar verildiği, dosya kapsamından ve davacı tarafın kabulüne göre de teminatın 03/12/2004 tarihinde yatırıldığı, dosya içerisinde bulunan Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nin 10/11/2004 tarihli nüshasında 20.000.000.000,00 TL olan şirket sermayesinin 12.959 pay ve 12.959.000.000,00 TL tutarı olarak Kudbettin Yıldız adına tescil olunduğu, tescil işleminin davacı tarafça teminat bedeli yatırılmadan gerçekleştirildiği ve artık Kudbettin Yıldız'ın şirket ortağı olması nedeniyle üçüncü kişi sayılmasının olanaklı bulunmadığı, yapılan tescil işleminde hukuka aykırılık bulunmadığından sicil yönünden açılan davanın reddi gerektiği, diğer davalıların ise açılan davada pasif husumet ehliyeti bulunmadığından bu davalar yönünden davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir.

 

Karar, davacı vekili ile davacı ... vekili ve davalı First Class Otel Turizm A.Ş. vekili tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.

 

İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, birleştirilen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2005/197 Esas sayılı dosyası yönünden davacı ... vekilinin istinaf başvuru istemi bakımından; davanın 13/03/2013 tarihinde işlemden kaldırıldığı, 13/06/2013 tarihi itibariyle yenilenmediğinden HMK'nın 150/(5). maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verildiği, ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı, birleştirilen her davanın ayrı dava olduğundan her davanın kabul ret durumuna göre tarafların yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerektiğinden davacı vekilinin birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği, birleştirilen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2005/206 Esas sayılı dosyası bakımından davacı ... vekilinin istinaf istemi yönünden ise 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 36 (6102 sayılı TTK'nın 34). maddesi uyarınca sicil memurluğu kararlarına karşı ilgililerin sicil müdürlüğüne karşı dava açması gerektiğinden davalılar Kudbettin Yıldız ve davalı şirkete yönelik davanın husumetten reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı öte yandan Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 01/11/2004 tarih ve 2004/507 Esas sayılı dosyasında (Ankara 9. Asliye Ticaret 2014/965 Esas sonradan da 2017/581 esas adını alan) ihtiyati tedbir kararı verildiği, davacı vekilinin 23/05/2016 havale tarihli dilekçesinde söz konusu teminatı 03/12/2004 tarihinde yatırdığını bildirdiği, teminat yatırılmasından önce 10/11/2004 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanan nüshasında davalı Kudbettin Yıldız'ın davalı şirkette pay sahibi olduğu, ihtiyati tedbirin üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için verildiği, sicil müdürlüğünce yapılan ilan ve tescilin TTK'nın 32/(1), (2) ve (3). maddesindeki hükümlere aykırılık teşkil etmediği, bu nedenle davalı Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne yönelik davanın esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği, davacı ... vekilinin asıl davaya yönelik istinafında; davacı dava dilekçesinde her ne kadar 01/03/2001 tarihli Yönetim Kurulu kararının iptalini istemiş ise de, davacı vekilinin 04/03/2014 tarihli bilirkişi raporuna karşı verdiği bila tarihli dilekçesinde davasını açıklayarak 21/03/2001 tarihli olağan genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesi'nce de genel kurul kararlarının iptali olarak görülüp sonuçlandırılmasının usule uygun olduğu, 01/03/2001 tarihli olağan genel kurul toplantısına ilişkin yönetim kurulu karar tutanağındaki ...ismine atılmış imzanın eli mahsulü olmadığı, 01/03/2001 tarihli olağan genel kurul toplantısına ilişkin yönetim kurulu karar tutanağındaki ... ismine atılmış imzanın eli mahsulü olmadığı, 01/03/2001 tarihli olağan genel kurul toplantısı konulu yönetim kurulu karar tutanağında 28/3/1998 tarihli genel kurul kararı ile 3 yıllığına YK üyeliğine ve başkanlığına seçilen ...'in adı ve imzasının bulunmadığı anlaşıldığından genel kurulu toplantıya çağırma kararına ilişkin yönetim kurulu kararında davacının imzasının bulunmaması ve yönetim kurulu üyesi ...'in imzasının da sahte olması nedeniyle yok hükmünde olduğu, yok hükmünde olan yönetim kurulu kararına dayalı olarak yapılan genel kurulun da yok hükmünde olması nedeniyle ilk derece mahkemesince davaya konu 21/03/2001 tarihli genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken iptaline karar verilmesi yerinde görülmediğinden davacı ... vekili ile davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerektiği gerekçesiyle asıl dava yönünden davacı vekili ile davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, 01/03/2001 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine, birleştirilen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2005/197 Esas sayılı dosyasındaki dava yönünden; davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, birleştirilen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2005/206 Esas sayılı dosyasındaki dava yönünden; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

 

Karar, davacı ... vekili ile birleşen davada davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.

 

1-İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı ... vekilinin asıl dava ile birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2005/206 Esas sayılı davası yönünden tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

 

2-Birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2005/197 Esas sayılı dosyası yönünden temyiz istemine gelince, davanın 13.03.2013 tarihinde işlemden kaldırıldığı, 13.06.2013 tarihi itibariyle yenilenmediğinden HMK m.150/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş, davalı lehine 2.180,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davalı lehine 2013 yılı Tarifesine göre hükmedilmesi gereken vekalet ücreti 1.320,00 TL'dir. Ancak, karar tarihi olan 2013 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hükmedilmesi gerekirken 2018 yılı ücret tarifesine göre hükmedilmiş olması doğru görülmemiş ve kararın bu yönden bozulması gerekmekte ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.

 

SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davacı ...'ın temyiz itirazının kabulü ile, hüküm fıkrasının 5 numaralı bendinin 3’üncü paragrafında bulunan “....2.180,00 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “...1.320,00 TL” ibaresinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine ve kararın düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz harcı davacı ...'den peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacı ...'a iadesine, 22/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 178 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor