Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda ve bilirkişi raporuna göre, davalı şirketin davacı bankaya 170.339,66 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, diğer davalıların da müşterek ve müteselsil borçlu oldukları anlaşıldığından davacı tarafın davasında haklı olduğu, davalılar ... ve ...'ın icra takibine yaptıkları itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, davadan sonra yapılan 77.004,90 TL ödemenin infaz aşamasında nazara alınmasına, alacak miktarı belirli olduğundan alacak miktarının %20'si oranında icra inkar tazminatının davalılar ... ve ...'dan alınarak davacı tarafa verilmesine, müflis şirket yönünden davanın kayıt kabul davasına dönüştüğü eldeki dava ile yargılama usullerinin farklı olması nedeniyle müflis şirket yönünden davanın tefrikine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
11. Hukuk Dairesi 2021/4042 E. , 2022/5918 K.
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19.06.2019 tarih ve 2016/359 E. - 2019/298 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı şirket arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, diğer davalıların ise bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kredi borcunun ödememesi üzerine, müvekkili bankanın alacağının tahsili için davalılar aleyhine başlatılan icra takibinin ise davalıların haksız itirazları ile durduğunu ileri sürerek, davalıların icra takibine itirazlarının iptali ile takibin devamına ve davalılar aleyhine %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, müflis şirketin, davacı banka ile olan kredi hesabının bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, hesapta yapılan ödemeler ve verilen teminat evraklarıyla yapılan tahsilatların birlikte değerlendirilmesi gerektiğini savunmuştur.
Kararı, davalılar ...ve ... vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar ... ve ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar ... ve ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8.726,93 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılar ... ve ...'dan alınmasına, 15/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.