YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Tek satıcılık hakkı ile marka hakkı sahibi olma farkını, haksız rekabet davası (markaya benzer ürün çıkarma) açma hakkı yönünden değerlendiren Kr.

Karar Özeti

İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalının 2011-2012 yılı katalogunda ve bu katalogun paylaşıldığı internet sitesinde Desso marka halıların desen ve modellerini değiştirmeksizin kullandığı; ancak bu kez Desso markasını kullanmayıp bu halıları "Area Wall Carpet" markası altında yayınladığı, davalının 2011-2012 yıllarında Desso marka halıların desen ve modellerini değiştirmeksizin "Area Wall Carpet" markası altında katalogunda yayınlayıp bu halıların ithalatını ve satışını yaptığı, davacının ise Desso ve Armstrong marka halıların tek satıcısı ve sağlayıcı firmaların yetkili acentesi olduğu, marka hakkı sahibi olmadığı, dolayısıyla tek satıcılık sözleşmesinden doğan haklarını haksız rekabet hükümlerinden faydalanarak korumasının mümkün olmadığı (Dairemizin 18/04/2016 tarih 2015/9402 Esas, 2016/4290 Karar sayılı kararı), bu haliyle davalının bu eyleminin, davacıya karşı, eylem ve dava tarihleri itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı Kanun'un 57/3 fıkrası kapsamında haksız rekabet teşkil etmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Karar

 

11. Hukuk Dairesi         2021/2751 E.  ,  2022/6607 K.

 

 

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

 

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 17/03/2017 tarih ve 2015/1161 E- 2017/199 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 21/01/2021 tarih ve 2019/806 E- 2021/25 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

 

Davacı vekili, müvekkil şirketin dava dışı Dessovvaaljik BVT ve Armstrong DLW isimli firmaların ürettiği Desso ve Armstrong markalı karo ve rulo halıların 2005 yılından bu yana Türkiye'deki tek satıcısı olduğunu, Türkiye sınırları içerisinde müvekkilinin tanınan hak mühasır olup başka bir kişi veya şirketin bu hakka haiz olmadığını, müvekkilinin 16 yılı aşkın bu süre zarfından gerek yurt içinde gerekse yurtdışında tanınmış ve tescilli marka olan Desso ve Armstrong ürünleinin ithalatı ve satışı ile pazar payının oluşturulması ve arttırılması için büyük çabalar sarfettiğini ve yatırımlar yaptığını, müvekkilinin ticari iş ve ilişki içinde olduğu firmalar ve genel olarak müşteri çevresinden gelen bilgiler doğrultusunda yapılan araştırmalar sonucu davalının sektörel yapı kataloglarında ve dergilerde izinsiz olarak Desso ve Armstrong logosunu kullandığını, basılı evraklarda izinsiz ve hukuka aykırı olarak logo kullanımı haricinde müşteri ziyaretlerinde ve katıldığı fuarlarda davalının kendisini Desso'nun yetkili satıcısı ve/veya bayisi olarak tanıttığını, davalıya uyarı gönderildiğini, davalının bu uyarıya rağmen haksız rekabet teşkil eden eylemlerine devam ettiğini ileri sürerek müvekkilinin maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı saklı kalmak kaydı ile davalının internet sitesinde yer alan ve haksız rekabet teşkil eden yanlış ve yanıltıcı mahiyetteki bilgilerin ve beyanların düzeltilerek internet sitesinin içeriğinin değiştirilmesine, haksız rekabete neden olan basılı eserlerin toplatılmasına ve imhasına, burada yer alan reklam ve ilanların düzeltilmesine, kararın ulusal bir gazetede ilanına karar verilmesini talep etmiştir.

 

Davalı vekili, müvekkilinin davacının Türkiye'de tek ve mühasır yetkili satıcısı ve acentesi olduğunu iddia ettiği Desso markalı ürünleri Türkiye içerisinde internet üzerinden veya başka bir yöntemle tanıtımını, pazarlamasını ve satışını yapmadığını, müvekkilinin değişik markalı ürünleri yurtdışından ithal ederek kendi ünvan ve markası ile satışa sunduğunu, müvekkilinin internet sitesinde tanıtımını ve üretimini yaptığı ürünleri Karo Halı markası ile tanıttığını, davacının kendisinin tek yetkilisi, satıcısı ve acentesi olduğunu iddia ettiği Desso markalı ürünleri Belçika'da faaliyet gösteren Pirinteks ünvanlı firmadan ithal ettiğini, Pirintek firması bu ürünlerin Belçika sınırları içerisinde pazarlamasını ve satışını ve ihracatını yaptığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

 

İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalının 2011-2012 yılı katalogunda ve bu katalogun paylaşıldığı internet sitesinde Desso marka halıların desen ve modellerini değiştirmeksizin kullandığı; ancak bu kez Desso markasını kullanmayıp bu halıları "Area Wall Carpet" markası altında yayınladığı, davalının 2011-2012 yıllarında Desso marka halıların desen ve modellerini değiştirmeksizin "Area Wall Carpet" markası altında katalogunda yayınlayıp bu halıların ithalatını ve satışını yaptığı, davacının ise Desso ve Armstrong marka halıların tek satıcısı ve sağlayıcı firmaların yetkili acentesi olduğu, marka hakkı sahibi olmadığı, dolayısıyla tek satıcılık sözleşmesinden doğan haklarını haksız rekabet hükümlerinden faydalanarak korumasının mümkün olmadığı (Dairemizin 18/04/2016 tarih 2015/9402 Esas, 2016/4290 Karar sayılı kararı), bu haliyle davalının bu eyleminin, davacıya karşı, eylem ve dava tarihleri itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı Kanun'un 57/3 fıkrası kapsamında haksız rekabet teşkil etmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

 

Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

 

İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemece verilen kararda yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediği gerekçesiyle Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

 

Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

 

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

 

SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 04/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

 


Bu sayfa 153 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor