YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Temyiz kanun yolu aşamasında adli yardım talebinde bulunulabileceği hk.

Karar Özeti

1- Birleşen davada davalılar ... ve ... tarafından temyiz kanun yolu aşamasında adli yardım talebinde bulunulmuş olup HMK’nın 337/1. maddesi çerçevesinde incelemenin evrak üzerinde yapılması gerekli görülmekle dosya kapsamı, talep dilekçesi içeriği ve mümeyyiz davalıların sosyal ve ekonomik durumunu gösterir dosya içerisinde bulunan belgeler ve harcın tutarı gözetilerek, davalılar ... ve ...’ün kanun yolu harç ve giderleri bakımından adli yardımdan yararlandırılmasına ve temyiz itirazlarının incelenmesine karar vermek gerekmiştir.

Karar

 

11. Hukuk Dairesi  2022/3079 E.  ,  2022/5240 K.

 

 

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

 

Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce bozmaya uyularak verilen 20.09.2018 gün ve 2017/625-2018/809 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından duruşmalı, davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından ise duruşmasız olarak istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 15.12.2020 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan asıl ve birleşen davada davacı vekili Av. ...ile birleşen davada davalılardan asil ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

 

Davacı vekili, davalılardan ...'ın Tarişbank genel müdürü, ...'ün kredilerden sorumlu genel müdür yardımcısı, ...'in krediler müdürü, ... ve ...'ün şube müdürü,...'ın şube ikinci müdürü olarak görev yaptıkları sırada, bankanın ...Şubesi müşterisi Vizon Tekstil A.Ş. ve diğer grup firmalarına yönetim kurulunca tahsis edilen limitler üzerinde kredi kullandırıldığını, kullandırılan kredilerin sürekli finanse edilmesi sebebiyle kısa aralıklarla limit arttırımına gidildiğini, istihbarat raporları beklenmeden grup firmalarının riskini birleştirmek, limit arttırmak ve Türk Parası kredi tahsisinin yabancı paraya çevrilmesi amacıyla kredi tahsisleri yapıldığını, bu tahsislerde yetkinin aşıldığını, grup firmalarına limit tahsis edilmeden önce veya mevcut limitlerin iptalinden sonra şube yetkisi üzerinde kredi kullandırımına devam edildiğini, teminat arttırımı ve güçlendirilmesine dair genel müdürlük talimatlarına uyulmadığını, firmanın vadesi dolan kredilerinin finanse edilmesinin yanısıra faizlerinin de kredilerden karşılandığını, kredi teklif fonlarında firma hakkında yönetim kurulunun yanlış bilgilendirildiğini ileri sürerek şimdilik 629.178,60 TL ana para, 3.730.298,10 TL faiz, 186.514,90 TL BSMV'den oluşan banka alacağından henüz paraya çevrilmemiş ipotek bedeli olan 510.000.- TL'nin mahsubundan sonra kalan toplam 4.545.991,61 TL banka zararının ana para üzerinden %182 faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

 

Asıl davada davalı ... vekili, birleşen davada davalı ... vekili, davalı ... vekili ile davalı ... davanın reddini istemiştir.

 

Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ...'ın 13.01.1995-07.07.1997 tarihleri arasında genel müdür olarak görev yaptığı, davalı ...'ün genel müdür yardımcısı, davalı ...'in krediler müdürü, davalı ..., ...'ün şube müdürü ve davalı ...'ın şube 2. müdürü olarak çalıştıkları, davalı genel müdür ile banka çalışanı konumundaki diğer davalıların özen borcunu ihlal ederek kredi tahsis edilmemesi gereken dava dışı şirkete kredi tahsis ettikleri, olumsuz istihbarat raporlarına rağmen yeterli teminat almadan kredi açtıkları, borçlu firmanın kredi ana para ve faiz ödemelerinde sorunlar yaşandığı halde kredi kullandırılmaya devam edildiği, açılan kredilerin ödenmediği, alacak için yapılan icra takiplerinin kısmen sonuçsuz kaldığı, tüm davalılar yönünden sorumluluğunun maddi şartlarının gerçekleştiği, davanın zamanaşımına uğramadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 629.178,60 TL asıl alacak, 2.887.451,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.516.629,90 TL'den, dava dilekçesinde bahsi geçen 510.000 TL ipoteğin mahsubu ile belirlenen 3.006.629,90 TL'nin asıl alacağa dava tarihinden itibaren işletilecek % 140 temerrüt faizi ile birlikte asıl dava ve birleşen dosya davalılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 15.07.2014 tarihli 186.171,13 TL'lik ödemenin infaz sırasında nazara alınmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

 

Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili, birleşen davada davalı ... vekili ile davalı ... vekili, asıl davada katılma yoluyla davalı ... vekili temyiz etmiş, mahkemece 25.02.2019 tarihli ek kararla davalı ... vekilinin temyiz istemi reddedilmiş, davalı ... vekili temyiz isteminin reddine ilişkin bu ek kararı da temyiz etmiştir. Dairemizin geri çevirme kararlarından sonra mahkemece 25.02.2022 tarihli ek kararla, ek kararın temyizi için gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı gerekçesiyle davalı ... ... vekilinin ek kararı temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

 

1- Birleşen davada davalılar ... ve ... tarafından temyiz kanun yolu aşamasında adli yardım talebinde bulunulmuş olup HMK’nın 337/1. maddesi çerçevesinde incelemenin evrak üzerinde yapılması gerekli görülmekle dosya kapsamı, talep dilekçesi içeriği ve mümeyyiz davalıların sosyal ve ekonomik durumunu gösterir dosya içerisinde bulunan belgeler ve harcın tutarı gözetilerek, davalılar ... ve ...’ün kanun yolu harç ve giderleri bakımından adli yardımdan yararlandırılmasına ve temyiz itirazlarının incelenmesine karar vermek gerekmiştir.

 

2- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm, birleşen davada davalılar ... vekili ile ... vekilinin aşağıdaki (3) nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.

 

3- Taraflar arasında konuya ilişkin bir sözleşme ilişkisinin ve buna bağlı olarak kararlaştırılan bir akdi temerrüt faizinin bulunmadığı, işin davacı açısından da ticari iş olduğu gözetilerek, haksız fiil sorumluluğuna ilişkin ilkeler çerçevesinde davalıların avans faizi ile sorumlu tutulması gerekirken, kredi sözleşmesi hükümleri uyarınca kredi faizi oranları üzerinden hesaplanan temerrüt faizi ile davalıların sorumluluğuna karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın bu yönden birleşen davada davalılar ... ve ... yararına bozulması gerekmiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davalılar ... vekili ile ... vekilinin kanun yolu harç ve giderleri yönünden adli yardım talebinin kabulüne ve temyiz itirazlarının incelenmesine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm, birleşen davada davalılar ... vekili ile ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davalı ... vekili ile ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün mümeyyiz davalılar yararına BOZULMASINA, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden ...'e iadesine, 24/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 156 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor