YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Davada ıslah yoluyla taraf değişikliği yapılabilmesi mümkün müdür?

Karar Özeti

6100 sayılı HMK ve yargılama hukukunda zorunlu dava arkadaşlığı dışında bir kişinin dahili dava yolu ile davaya dahil edilmesi ve hakkında hüküm kurulmasının mümkün olmadığı, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen kişi dava açıldıktan sonra dahili dava dilekçesi ile davada taraf sıfatını kazanamayacağı gibi ıslah yoluyla dahi davada taraf değişikliğinin mümkün olmadığı, mahkemece, ancak davada taraf olan kişiler hakkında karar verilebileceği, dahili davalılar ... ve ...'ın zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, haklarında usulüne uygun olarak açılmış bir davanın olmadığı, mahkemece re'sen davaya dahil edilerek taraf sıfatını kazanmadıkları ve aleyhlerine hüküm de kurulmadığı, karara karşı istinaf başvuru hakları olmadığından dahili davalılar vekilinin istinaf isteminin reddi gerektiği,

 

Karar

 

11. Hukuk Dairesi  2022/5463 E.  ,  2022/6559 K.

 

 

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ

 

Taraflar arasında görülen davada Beyşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 23.12.2019 tarih ve 2018/873 E. - 2019/831 K. sayılı kararın davalı Kurum ve ... ile ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine-kabulüne dair Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce verilen 26.04.2022 tarih ve 2020/807 E. - 2022/696 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi ... ile ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

 

Davacı vekili, müvekkilinin ihyası istenilen şirkette 27/08/2008 - 20/04/2011 tarihleri arasında çalıştığını, müvekkilinin işçilik hakları alacakları ve sigortalılığın tespitine ilişkin açtıkları davaların yargılaması sırasında, şirketin 03/03/2015 tarihinde ticaret sicilinden re’sen terkin edildiğinin görülmesi üzerine kendilerine ihya için süre verildiğini, şirketin tasfiye işlemlerinin tamamlanmadığını, şirket terkinin hukuka aykırı olduğunu belirterek ... Turizm Nakliyat - Petrol İşletmeciliği Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

... ve ... vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkillerinin şirket ortakları olduklarını, davanın husumetten reddini, davacı ile müvekkili şirket arasında herhangi bir bağ bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

 

İlk Derece Mahkemesince, 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesinin 4. fıkrasının "a" bendi uyarınca şirkete veya şirket yetkilisine yapılması gereken ihtarnamenin tebliğine dair dosyada evrak bulunmadığı, doğrudan Ticaret Sicil Gazetesinde ilan suretiyle yapılan ihtarın usule aykırı olduğu, ihyası talep edilen şirketin terkin işlemlerinin davalı müdürlükçe usule ve hukuka uygun yapılmaması sebebiyle dava açılmasına davalı müdürlüğün sebebiyet verdiğinden vekalet ücreti dahil yargılama giderlerinden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, şirketin ihya işlemlerinin yapılması için davalı şirketin yetkilisi olan ...’ın ihya memuru olarak tayin, tescil ve ilanına karar verilmiştir.

 

Karar, davalı Kurum ve ..., Ayşeğül Arıcan vekili tarafından istinaf edilmiştir.

 

Bölge Adliye Mahkemesince, dahili davalıların istinaf istemi yönünden yapılan değerlendirmeye göre, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca terkin edilen şirketlerin ihyası için açılacak davada husumetin sadece terkin işlemini yapan ticaret sicil müdürlüğüne yöneltilmesinin gerekli ve yeterli olduğu, 6100 sayılı HMK ve yargılama hukukunda zorunlu dava arkadaşlığı dışında bir kişinin dahili dava yolu ile davaya dahil edilmesi ve hakkında hüküm kurulmasının mümkün olmadığı, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen kişi dava açıldıktan sonra dahili dava dilekçesi ile davada taraf sıfatını kazanamayacağı gibi ıslah yoluyla dahi davada taraf değişikliğinin mümkün olmadığı, mahkemece, ancak davada taraf olan kişiler hakkında karar verilebileceği, dahili davalılar ... ve ...'ın zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, haklarında usulüne uygun olarak açılmış bir davanın olmadığı, mahkemece re'sen davaya dahil edilerek taraf sıfatını kazanmadıkları ve aleyhlerine hüküm de kurulmadığı, karara karşı istinaf başvuru hakları olmadığından dahili davalılar vekilinin istinaf isteminin reddi gerektiği, davalı ...'nün istinaf istemi yönünden yapılan değerlendirmeye göre ise, TTK’nın Geçici 7. maddesi (a) bendi uyarınca şirketin muamele adresine gönderilen tebligatın 19.12.2014 tarihinde şirketin adresten taşınmış olması nedeniyle iade edildiği, şirketin terkin edileceğinin 17.12.2014 tarihli TSG’de ilan edildiği, bu durumda terkin öncesi şirkete usulüne uygun şekilde tebligat gönderildiği ve davalı ... müdürlüğünün yasadan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiği, terkin işleminin usulsüzlüğüne dair başkaca bir sebep ve delil de ileri sürülmediğinden yasal hasım konumunda olan ve davanın açılmasına sebebiyet vermediği anlaşılan davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmayacağı gerekçesiyle davalı Kurumun istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, Beyşehir Ticaret Sicil Müdürlüğüne 1531 sicil numarası ile kayıtlı olan Özbeytur Turizm Nakliyat - Petrol İşletmeciliği Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun Geçici madde 7/15 bendi gereği ihyasına ve sicile yeniden tesciline, tasfiye memuru olarak davalı şirketin yetkilisi olan ...'ın atanmasına, tescil ve ilanına karar verilmiştir.

 

Karar, ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

 

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

 

SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, ... ile ... vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı ilgili kişilerden peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 03/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 198 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor