YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Navlun bedelinin sözleşmeyle belirlenmesine rağmen, ek bedel talep edilebilir mi?

Karar Özeti

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasındaki sözleşmenin toplamda 9870,80 USD ve 991,20 TL bedel üzerinden kurulduğu ve bir takım ek hizmetlerin olabileceği bunların ek ücretlendirme ve fatura konusu edileceği hususunda da hükümler bulunduğu, bu durumda, davacının katlandığı fazla ödemelerden ne kadarının ek hizmetler ve işlemler için; ne kadarının deniz taşımasının hava taşımasına dönüşmesinden kaynaklandığının ortaya konulmasının, anılan kalemlerin davalı tarafça sunulan fiyat teklifi içerisinde veya sözleşmede sonradan fatura edileceği kararlaştırılan hizmet kalemleri arasında olup olmadığının tespitinin gerektiği, davalı tarafça sunulan 26.470,00 USD bedelli fatura ve diğer faturalardaki harcamaların her bir kaleminin detaylı bir biçimde incelenmesi ve sözleşme hükümleri ile karşılaştırılması neticesinde davalı tarafından düzenlenen 332685 sayılı 30.10.2015 tarihli, 1.404,20 TL bedelli faturanın lojistik hizmet bedeli adı altında 350.- TL ve 840.-TL'den oluştuğu, sözleşmede sayılan işler arasında böyle bir tanımlamanın bulunmadığı, 332687 sayılı 30.10.2015 tarihli 6.133,60 EURO bedelli faturanın konusunun "navlun" şeklinde düzenlendiği, navlun bedelinin sözleşmeye dahil edildiği, ayrıca lokal masraflar-liman olası masrafları dahil anlaşma yapıldığı, 332686 numaralı toplam 29.660,40 USD bedelli fatura içeriğinde yer alan 35,40 USD Ordino ücretinin sözleşme bedelinde sayıldığı, 955 USD bedelli diğer masrafların ise sarf edilme yeri ve sebebi ortaya konulmadığı için sözleşme dışı ek masraf olarak kabul edilemeyeceği, ithalat navlun bedelinin sözleşmeye dahil olarak kabul edildiği bu nedenle davalı tarafından ek olarak talep edilemeyeceği kanaatine varıldığı, davalının özellikle "fuar giriş ve fuar çıkış işlemleri'' adı altında düzenlediği 26.820 USD fatura konusu işin detayı olmadığı için sözleşme ile kararlaştırılan miktara ek ne tür işlemler sebebi ile bu miktarda bir fatura kalemi oluşturduğu tespit edilemediği, davalı vekiline fuar giriş ve çıkışı için düzenlenen 26.820 USD fatura konusu edilen işlemler karşısında sözleşme ile kararlaştırılan 7.350 USD bedel arasındaki fark olan 19.470,00 USD fazla fatura bedeli kapsamının açıklanarak buna ilişkin kayıt ve belgeleri sunmak üzere 2 hafta kesin süre verilmiş ise de verilen süre içerisinde dosya kapsamında yer alan 24.10.2015 tarihli fatura ve 30.10.2015 tarihli swift belgesinden farklı bir belge sunulmadığı,davalı tarafından fuar giriş çıkış masraflarındaki artışa açıklık getirip bu hususun ispatlanamadığı, davacının fazladan ödediği bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar

 

11. Hukuk Dairesi  2021/4464 E.  ,  2022/6173 K.

 

 

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

 

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12.02.2021 tarih ve 2020/22 E. - 2021/62 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

 

Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında mail yolu ile 15.06.2015 tarihinde fuar alanı hizmetleri ve navlun teklifi ilişkisini düzenleyen sözleşme yapıldığını, sözleşmeye göre davalı tarafından 09-12 Eylül 2015 tarihinde müvekkilinin katılacağı Çin'in Shangai kentinde düzenlenecek olan fuar için ulaştırma ve fuar hizmetlerinin yapılacağı malların standa teslimi konusunda taraflar arasında anlaşma sağlandığını, müvekkilinin fuar katılım ürünleri olan halı ve tekstillerin ihracat taşıma süresinin yaklaşık 28 gün, ithalat taşıma süresinin de 23 gün olarak belirlendiğini, davalının bildirmiş olduğu tarihler doğrultusunda fuara gönderilecek ürünlerin gümrüklemesinin 22.07.2015 tarihinde yapılarak yük ve evrakların davalının ofisine teslim edildiğini, ancak davalı tarafça gemi hat değişikliği nedeniyle Çin’e gidiş süresinin arttığının, süresinde fuara yetişilemeyeceğinin, gidişin hava yoluyla yapılması gerektiğinin bildirildiğini, bu durumda maliyetlerin değişeceğinin taraflarına bildirildiğini, davalı ve gemi hattından kaynaklanan sebeplerle malların gününde fuara yetiştirilemeyeceğinin anlaşılması nedeniyle hava yoluyla taşımanın gerçekleştirildiğini, fuar bitiminde ise davalının malları Shangai'dan İstanbul'a deniz yoluyla taşıdığını, müvekkilinin davalıdan kaynaklanan nedenlerle hiçbir kusuru olmaksızın hava taşımacılığı nedeniyle fazladan bedel ödeyerek mallarını teslim aldığını, anılan bedele şifahi olarak itiraz edildiğini ancak fuarda alınan siparişlerin yetiştirilmesi için fatura edilen bedelleri ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek 19.789,20 USD, 6.133,60 Euro ve 413,00 TL'nın tahsilini talep ve dava etmiş, 27.01.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle talep edilen tutarlara dava tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasını istemiştir.

 

Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunarak müvekkilinin taşıma komisyoncusu sıfatıyla davacıdan alınan talimat doğrultusunda taşıma konusu eşyaların hava yoluyla taşındığını, davacının iddia ettiği aşırı yararlanma şartlarının mevcut olmadığını, davacının talebinin sebepsiz zenginleşme amacı güttüğünü, verilen hizmet nedeniyle düzenlenen faturalara da süresi içerisinde itiraz edilmeyip fatura bedellerinin ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

 

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasındaki sözleşmenin toplamda 9870,80 USD ve 991,20 TL bedel üzerinden kurulduğu ve bir takım ek hizmetlerin olabileceği bunların ek ücretlendirme ve fatura konusu edileceği hususunda da hükümler bulunduğu, bu durumda, davacının katlandığı fazla ödemelerden ne kadarının ek hizmetler ve işlemler için; ne kadarının deniz taşımasının hava taşımasına dönüşmesinden kaynaklandığının ortaya konulmasının, anılan kalemlerin davalı tarafça sunulan fiyat teklifi içerisinde veya sözleşmede sonradan fatura edileceği kararlaştırılan hizmet kalemleri arasında olup olmadığının tespitinin gerektiği, davalı tarafça sunulan 26.470,00 USD bedelli fatura ve diğer faturalardaki harcamaların her bir kaleminin detaylı bir biçimde incelenmesi ve sözleşme hükümleri ile karşılaştırılması neticesinde davalı tarafından düzenlenen 332685 sayılı 30.10.2015 tarihli, 1.404,20 TL bedelli faturanın lojistik hizmet bedeli adı altında 350.- TL ve 840.-TL'den oluştuğu, sözleşmede sayılan işler arasında böyle bir tanımlamanın bulunmadığı, 332687 sayılı 30.10.2015 tarihli 6.133,60 EURO bedelli faturanın konusunun "navlun" şeklinde düzenlendiği, navlun bedelinin sözleşmeye dahil edildiği, ayrıca lokal masraflar-liman olası masrafları dahil anlaşma yapıldığı, 332686 numaralı toplam 29.660,40 USD bedelli fatura içeriğinde yer alan 35,40 USD Ordino ücretinin sözleşme bedelinde sayıldığı, 955 USD bedelli diğer masrafların ise sarf edilme yeri ve sebebi ortaya konulmadığı için sözleşme dışı ek masraf olarak kabul edilemeyeceği, ithalat navlun bedelinin sözleşmeye dahil olarak kabul edildiği bu nedenle davalı tarafından ek olarak talep edilemeyeceği kanaatine varıldığı, davalının özellikle "fuar giriş ve fuar çıkış işlemleri'' adı altında düzenlediği 26.820 USD fatura konusu işin detayı olmadığı için sözleşme ile kararlaştırılan miktara ek ne tür işlemler sebebi ile bu miktarda bir fatura kalemi oluşturduğu tespit edilemediği, davalı vekiline fuar giriş ve çıkışı için düzenlenen 26.820 USD fatura konusu edilen işlemler karşısında sözleşme ile kararlaştırılan 7.350 USD bedel arasındaki fark olan 19.470,00 USD fazla fatura bedeli kapsamının açıklanarak buna ilişkin kayıt ve belgeleri sunmak üzere 2 hafta kesin süre verilmiş ise de verilen süre içerisinde dosya kapsamında yer alan 24.10.2015 tarihli fatura ve 30.10.2015 tarihli swift belgesinden farklı bir belge sunulmadığı,davalı tarafından fuar giriş çıkış masraflarındaki artışa açıklık getirip bu hususun ispatlanamadığı, davacının fazladan ödediği bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

 

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

 

Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

 

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3.986,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 22/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 152 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor