YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Limited şirket ortağının aynı sektörde bir başka şirkette yönetim kurulu başkanı olduğu, ancak şirket kurulurken bu halin bilindiği bir durumun, rekabet yasağı açısından değerlendirildiği Kr.

Karar Özeti

 2008/256 esas sayılı davada davacı ...'in davalı ...'ın Ernet Mermer Sanayi İhracat İthalat Limited Şirketinden ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesi talebi yönünden, davacı tarafından ...'ın şirkette rekabet ettiği gerekçesiyle şirketten çıkarılması talep edilmiş olsa da, şirket müdürü ...'ın aynı zamanda dava dışı Erkılıç Mermer Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin pay sahibi ve yönetim kurulu başkanı olduğu ancak bu durumun Ernet limited şirketi kurulurken mevcut olduğu ve davacı ... tarafından da bu durumun bilindiği, her ne kadar TTK'nın 547. maddesinde limited şirketlerde şirket müdürünün rekabet etme yasağı bulunduğu belirtilse de, bu durumu bilerek onunla şirket kuran davacının davalının dava dışı şirket müdürlüğüne zımnen kabul ettiği ayrıca çıkarılma şartlarının varlığı sabit olsa bile şirketin iki ortaktan oluşuyor olması ve ortaklarından birinin çıkarılmasına izin verilmesi tek kişilik limited şirketin devamına imkan tanıma sonucunu doğuracağından bu durumun da hukuken mümkün olmaması nedeniyle davanın reddi gerektiği,

Karar

 

11. Hukuk Dairesi         2021/1264 E.  ,  2022/5125 K.

 

 

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

 

Taraflar arasında görülen davada Finike Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 21.10.2020 tarih ve 2014/216 E. - 2020/369 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

 

Davacı ... vekili, asıl davada, müvekkili ... ile davalı ...'in davacı şirketin %50'şer hisseye sahip ortakları ve birlikte imza ile temsile yetkili müdürleri olduğunu, şirketin ticari ve idari işlerinin yürütülmesi için Finike Noterliği'nin 02/07/2007 tarih 5228 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile ...'e şirketi temsil yetkisi verildiğini, müvekkili ...'ın yapmış olduğu incelemede, davacı şirketin evrak ve belgelerinde tahsil edilen paraların gösterilmediğinin, giderlerin belgelendirilmediğinin, belgelendirilenlerin fazla gösterildiğinin, diğer şirket ortağı davalının babasının Net İnşaat Ltd. Şti. nezdindeki hesaplarına yüksek meblağlı paraların aktarıldığının tespit edildiğini, bu kapsamda vekil olarak atanan ...'ün müvekkili tarafından vekillikten azledilmesine rağmen azil tarihinden sonra da şirket adına hukuki işlemler yapmaya devam ettiğini, bu kişi ile birlikte diğer ortak ... tarafından şirket defterlerinin bilinmeyen bir yere kaçırıldığını, şirket tarafından üretilen blok mermer bedellerinin zimmete geçirildiğini, muvazaalı yöntemlerle şirkete ait mermer ocağında bulunan makineler ve blok mermerlere hacizler yaptırılarak şirketin zarara uğramasına sebebiyet verdiklerini ileri sürerek davalı ...'in şirket müdürlüğünden azline, davalının şirkete ait tüm ticari defter ve belgeleri teslimine, davalı ...'in hesap verme borcunu yerine getirmesine, doğrudan ve dolaylı zararlardan dolayı 10.000 TL tazminatın davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen 2008/95 E. 2009/262 K. sayılı davada, aynı olaylar sebebiyle davalı ...'ün vekaletnamesinin iptali ile kendisine noterden gönderilen azilnamenin tasdikine, ...'ün hesap verme borcunu yerine getirmesine, kendisinde bulunan şirkete ait belge ve defterlerini iade etmeye zorlanmasına, şirkete verdiği doğrudan ve dolaylı zararlardan dolayı şimdilik 10.000,00 TL tazminatın davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; birleşen 2008/96 E. 2009/263 K. sayılı davada, aynı olaylar sebebiyle davacı ...'a avukat tayini hususunda davacı şirketi münferiden tek başına yetkili müdür olarak yetki verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl dosya ile birleştirilen ve davacı ... aleyhine açılan 2008/256 E. 2008/335 K. sayılı davada ise, ortaklıktan çıkarma davasının şirket tüzel kişiliğine karşı açılması gerektiğini, iki kişilik limited şirkette ortaklıktan çıkarmanın mümkün olmadığını, vekilin azlinin haklı sebeplere dayandığını, müvekkilinin davalı Erkılıç Maden Tic. A.Ş'de, Ernet Ltd. Şti. kurulmadan önce yönetim kurulu başkanlığı görevini yürütmekte olup bu durumun davalı diğer şirket ortağı tarafından bilindiğini, rekabet yasağının oluşmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

 

Davalı ... vekili, birleşen dosyalar kapsamında, davacı ...'ın şirketi tek başına temsil yetkisi bulunmadığı için bu davayı açamayacağını, yapılan işlemlerde ve hacizlerde muvazaalı hareket edilmediğini, hacizlerin dava dışı Net İnşaat Ltd. Şti'ne ait makineler üzerinde yapıldığını, iddiaların doğru olmadığını savunarak davacı tarafça açılan asıl dava ve birleşen davaların reddini istemiş, asıl dosya ile birleştirilen 2008/256 E. 2008/335 K. sayılı dosyada ise, şirket ortağı ...'ın müştereken atanan vekil ...'ü tek başına hukuka aykırı olarak azlettiğini, şirket faaliyetlerini engellediğini, dava dışı Erkılıç Maden Ticaret A.Ş'nin yönetim kurulu başkanlığını yapmakta olup, rekabet yasağına aykırı davrandığını, şirkete ait mermer blokları üzerinde müvekkilinin onayı bulunmaksızın tasarrufta bulunduğunu ileri sürerek davalının Ernet Mermer Sanayi İht. İhr. Ltd. Şti. ortaklığından çıkarılmasına, şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

Birleşen dosya davalısı ..., davaya cevap vermemiştir.

 

Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada davacının davalı ...'in şirket müdürlüğünden azline yönelik davası yönünden, her ne kadar dava konusu şirketin ortaklarından ve müdürlerinden olan davalı ...'in babasının ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğu net inşaat şirketinin borçları nedeniyle Ernet Şirketinin mallarına haciz geldiği belirtilmiş ise de Net Limited Şirketi ile Ernet Limited Şirketinin birbirlerinden hukuken ayrı tüzel kişilikler olduğu, haciz ve el koyma işlemlerinde mallar davacı ... Şirketinin zilyetliğinde bulunsa da muhafaza altına alınan bu malların Ernet Şirketine ait olmadığı, Net Limited Şirketinin finansal kiralama şirketinden kiralanmış olduğu mallar olduğu, Net İnşaatın borçlarından dolayı muhafaza altına alındığı, haciz işlemlerin hepsinin dava dışı Net Limited Şirketinin borcu için yapılmış olması haczedilen malların Ernet Şirketine ait mallar olmayıp borçlu Net Şirketine ait mallar olması, davalı ...'in Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi'nin kesinleşen 2010/142 esas 2011/345 karar sayılı ilamı ve Finike Asliye Ceza Mahkemesinin kesinleşen 2011/38 esas 2018/143 karar sayılı ilamı ile beraatine karar verildiğinden davalı müdür Meral'in azli yönündeki iddianın ispatlanamadığı, ayrıca davacı tarafından davalı ...'in ticari defterleri diğer müdür Recep'in incelemesine müsade etmemesi nedeniyle azline karar verilmesi talep olunmuşsa da, bu durumun tek başına limited şirket müdürünün azlini haklı gösterecek ağırlıkta bir kusur oluşturmadığı, bu yöndeki talep bakımından da davanın reddi gerektiği, asıl davada davalının şirkete ait tüm ticari defter ve belgeleri teslime yönelik talep yönünden ise davacının ticari defterleri inceleyebilme hakkı olduğundan davanın kabulü gerektiği, asıl davada davacının davalı aleyhine açmış olduğu tazminat talebi yönünden, her ne kadar davacı tarafından davalı müdür ... ve dava dışı ...'ün şirkete verdiği zararların ödenmesi talep edilmiş olsa da, Finike Asliye Ceza Mahkemesi'nin kesinleşen 2011/38 esas 2018/143 karar sayılı ilamı ve Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi'nin kesinleşen 2010/142 esas 2011/345 karar sayılı ilamı gereğince davalının beraatine karar verildiği ve davalının kusuru ispatlanamadığından bu talep yönünden de davanın reddi gerektiği, birleştirilen 2008/96 esas sayılı davada davacı ...'ın davacı şirket namına münferiden yetkili olarak avukat tayini hususunda tarafına yetki verilmesi talebi yönünden, şirket ana sözleşmesine göre, davacının davalı ... ile birlikte şirketi birlikte temsil yetkisine haiz olduğu, TTK'nın 540. maddesinde aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortakların hep birlikte müdür sıfatiyle şirket işlerini idareye ve şirketi temsile mezun ve mecbur olduklarının belirtildiği ve TTK'nın 161 ve 162. maddelerindeki şartların mevcut olmadığından birleşen davanın reddi gerektiği, birleştirilen 2008/256 esas sayılı davada davacı ...'in davalı ...'ın Ernet Mermer Sanayi İhracat İthalat Limited Şirketinden ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesi talebi yönünden, davacı tarafından ...'ın şirkette rekabet ettiği gerekçesiyle şirketten çıkarılması talep edilmiş olsa da, şirket müdürü ...'ın aynı zamanda dava dışı Erkılıç Mermer Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin pay sahibi ve yönetim kurulu başkanı olduğu ancak bu durumun Ernet limited şirketi kurulurken mevcut olduğu ve davacı ... tarafından da bu durumun bilindiği, her ne kadar TTK'nın 547. maddesinde limited şirketlerde şirket müdürünün rekabet etme yasağı bulunduğu belirtilse de, bu durumu bilerek onunla şirket kuran davacının davalının dava dışı şirket müdürlüğüne zımnen kabul ettiği ayrıca çıkarılma şartlarının varlığı sabit olsa bile şirketin iki ortaktan oluşuyor olması ve ortaklarından birinin çıkarılmasına izin verilmesi tek kişilik limited şirketin devamına imkan tanıma sonucunu doğuracağından bu durumun da hukuken mümkün olmaması nedeniyle davanın reddi gerektiği, birleştirilen 2008/95 esas sayılı dava dosyasında davacının davalıya şirket adına verilen Finike Noterliğinin 02/07/2007 tarih 5228 yevmiye nolu vekaletnamenin iptali ve Antalya 6. Noterliği'nin 14/09/2007 tarih 23460 yevmiye nolu azilnamesinin tasdikine yönelik talebi yönünden, davacı ... tarafından tek başına dava dışı ... 14/09/2007 tarihinde azledildiği, her ne kadar şirket ana sözleşmesinde şirketi temsil yetkisinin birlikte kullanılacağı düzenlenmiş olsa da TTK'nın 545. maddesinde her müdürün azletme yetkisine sahip olduğunun belirtilmesi karşısında bu durumun birlikte temsil kaydının istinası olarak değerlendirilerek davacının ...'ün vekillikten azlinin hukuken mümkün ve geçerli olduğu ve azlin geçerli olmasının mahkeme kararına bağlı olmadığı, birleştirilen 2008/95 esas sayılı dava dosyasında davalı ... tarafından şirkete ait tüm defter ve belgelerin teslimine yönelik talep yönünden, defter tutma yükümlülüğü yönetime dahil hak ve yükümlülüklerden biri olduğu, bütün müdürlerin bu defterleri inceleyebilmesi gerektiğinden bu nedenle talebin yerinde görüldüğü, birleştirilen 2008/95 esas sayılı dava dosyasında davalı aleyhine açılan tazminat davası yönünden; davacı tarafından davalı ...'ün şirkete verdiği zararların ödenmesi talep edilmiş olsa da, davacılar vekili olarak hareket eden Av. ...'ın 20.11.2013 havale tarihli dilekçesi ile davacı olarak gösterilen şirket adına vekaletnamesinin bulunmadığını belirtmiş olmasına ve şirketin ticari mümessili sıfatıyla hareket eden davalı ... aleyhine açılacak tazminat davasının ancak şirket tarafından açılabilecek bulunmasına göre, bu davalı yönünden davacı ... tarafından açılan davadaki tazminata ilişkin talebin aktif dava ehliyeti olmadığından reddi gerektiği, diğer davalı ... bakımından ise hem Finike Asliye Ceza Mahkemesinin kesinleşen 2011/38 esas 2018/143 karar sayılı ilamı hem de Elmalı Ağır Ceza Mahkemesinin kesinleşen 2010/142 esas 2011/345 karar sayılı ilamı gereğince davalı ...'in beraatine karar verildiğinden söz konusu davalının iddia edilen zarar bakımından kusurunun ispatlanamaması nedeniyle reddi gerektiği, birleştirilen 2014/227 esas sayılı davada davalı ...'in "Ernet Mermer San. İth. İhr. Ltd. Şti." adlı şirket ortaklığından çıkarılmasına ve ihracına yönelik talebi yönünden; davacı her ne kadar davalının dava dışı şirket ortaklığından çıkartılmasını ve ihracını talep etmiş olsa da dosya kapsamındaki delil durumu ve hem Finike Asliye Ceza Mahkemesi'nin kesinleşen 2011/38 esas 2018/143 karar sayılı ilamı hem de Elmalı Ağır Ceza Mahkemesinin kesinleşen 2010/142 esas 2011/345 karar sayılı ilamı gereğince davalı ...'in beraatine karar verilmiş olması nedeniyle davalının dava dışı şirketten çıkartılmasını gerektirir derecede bir kusurun bulunmadığından birleşen davanın reddi gerektiği gerekçesiyle asıl dava yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalı ...'in şirket müdürlüğünden azline yönelik davanın reddine, davalı ...'in şirkete ait tüm ticari defter ve belgeleri teslimine, davacının davalı aleyhine açmış olduğu tazminat talebinin reddine, birleştirilen 2008/96 esas sayılı dava yönünden davanın reddine, birleştirilen 2008/256 esas sayılı dava yönünden davanın reddine,birleştirilen 2008/95 esas sayılı dava yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalı ... hakkındaki Finike Noterliği'nin 02.07.2007 tarih 5228 yevmiye numaralı vekaletnamenin iptaline ve Antalya Noterliği'nin 14.09.2007 tarih 23460 nolu azilnamenin tasdikine yönelik talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... tarafından şirkete ait tüm defterlerin şirkete teslimine, davalı ... aleyhine tazminat talebi bakımından davanın aktif husumet yokluğundan reddine, birleştirilen 2014/227 esas sayılı dava yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

 

Karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir

 

1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davalarda davalı ... vekilinin asıl dava ile birleşen 2008/256 esas sayılı dava dosyaları yönünden tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

 

2-Birleşen 2008/95 Esas sayılı dosyası yönünden davalı ... vekilinin temyiz istemine gelince, 6100 sayılı HMK'nın “yargılama giderlerinin kapsamı” başlığını taşıyan 323. maddesinde yargılama giderlerinin hangi kalemleri kapsadığı tek tek sayılmış, “yargılama giderlerine hükmedilmesi” başlığını taşıyan 332. maddesinde ise “yargılama giderlerine, mahkemece re'sen hükmedileceği, yargılama gideri, tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümün hüküm altında gösterileceği,” hüküm altına alınmıştır. Yargılama harç ve giderleri, kural olarak davada haksız çıkan tarafa, bir başka deyişle aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir (HMK m. 326/I). Davayı kazanan taraf, davayı bir vekil aracılığı ile takip etmişse, haksız çıkan taraf, yargılama gideri olarak vekalet ücreti ödemeye de mahkum edilir (HMK m. 323/1-ğ). Somut olayda, birleşen 2008/95 esas sayılı dosyanın davacı tarafından şirket müdürlerince atanan ticari mümessilin azlinin mahkemece tasdiki, ticari mümessilin şirket defteri ile belgelerinin teslimi ile şirket mümessili tarafından şirketin zarara uğratılması nedeniyle maddi tazminat istemiyle davalı ... aleyhine açıldığı görülmüştür. Ancak mahkemece birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulune karar verilmiş ise de, davada taraf sıfatı bulunmayan davalı ... aleyhine de yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bu husus yönünden davalı yararına bozmayı gerektirmiştir.

 

SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen 2008/256 esas sayılı davalar yönünden davalı ... vekilinin tüm temyiz itiazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen 2008/95 esas sayılı dava yönünden davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 107,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl dava ve birleşen 2008/256 Esas sayılı dava yönünden-davalı ...'den alınmasına, 21/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 


Bu sayfa 274 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor