YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Çekte imzaya itirazın, herkese karşı ileri sürülebilen bir defi olduğu hk.

Karar Özeti

İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; keşidecisinin Edirne Final Dergisi Dershanesi Eğitim Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi olan 3227626 nolu, 31/10/2011 keşide tarihli, 150.000,00 TL bedelli davaya konu çekin keşide tarihi olan 31/10/2011 tarihinde davacı şirketin yetkilisinin ... olduğu, İstanbul 19. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/31 Esas sayılı dava dosyasına sunulan 26/08/2013 tarihli bilirkişi raporunda davaya konu çek üzerindeki keşideci imzasının ...'e ait olduğunun tespit edildiği , imzaya itirazının mutlak def'i olup herkese karşı ileri sürülebilecek olması ve davacı tarafından da imza itirazında bulunduğu, çekin keşide tarihi itibariyle davacı şirketin yetkili temsilcisi tarafından imzalanmadığı ve bu suretle davaya konu çekten davacının sorumlu olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar

 

11. Hukuk Dairesi         2022/5909 E.  ,  2022/7193 K.

 

 

 

 

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

 

Taraflar arasında görülen davada Tekirdağ 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 05.06.2017 tarih ve 2011/504 E- 2017/233 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 14.12.2020 tarih ve 2018/829 E- 2020/2167 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

 

Davacı vekili; müvekkili şirkete ait Edirne İş Bankası Şubesi'nce verilen 3227626,3258915, 3215172, 3237935 nolu çeklerin bir kısmının yetkili tarafından imzalandığını ve şirket müdürü tarafından kullanılmak üzere boş olarak kasada tutulduğunu ve bu esnada çeklerin kaybolduğunu ya da çalındığını, davaya konu 3227626 nolu çekin her halükarda kötü niyetli üçüncü kişiler eline geçtiğini ve müvekkili şirketin rızazı ve bilgisi dışında 31/10/2011 keşide tarihli ve 150.000,00 YTL bedelli olarak doldurulduğunu ve davalı tarafından 01/11/2011 tarihinde İş Bankası Avcılar Şubesi'ne ibraz edilerek nakde çevrilmeye çalışıldığını, banka tarafından müvekkili şirkete durumun haber verilmesi ile müvekkili şirketin çekin kendileri tarafından doldurulmadığını ve adı geçen çekin kayıp olduğunu bildirdiğini, bunun ardından davalı şahsın çekin arkasını yazdırmadan bankadan ayrıldığını, davaya konu çekin lehtarının ...olduğunu ...'ün ise çeki...isimli şahsa ciro ettiğini ve...'ın ise çeki davalı asil ...'e ciro ettiğini, Tacettin Dindar ve ...isimli şahısların kimlik numarası ile adresleri bilinmediği için huzurdaki davaya dahil edilmediğini, bu iki şahıs hakkındaki dava ve talep haklarını bu meyanda saklı tuttuklarını, davalı ve diğer cirantalar hakkında Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı'na hırsızlık, dolandırıcılık ve evrakta sahtecilik suçlarından dolayı suç duyurusunda bulunulduğunu, yine Edirne Asliye Hukuk Mahkemesi'ne çekin iptali ve ödeme yasağı talepli olarak 2011/320 esas sayılı dava açıldığını, dava konusu çekin keşide tarihinden çok önce imzalanıp kaybedilmiş çeklerin sonradan ele geçirilip üstünün doldurulması sonucu piyasaya sürüldüğünü, keşide tarihinde YTL para biriminin zaten kullanılmadığını, üstelik imzanın yetkisiz temsilciye ait olduğunu ileri sürerek, 31/10/2011 tarihli ve 150.000,00 YTL bedelli çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

Davalı vekili; söz konusu çekin karşılığı olmaması nedeniyle İstanbul 9. İcra Müdürlüğü'nün 2011/26068 E. sayılı dosyasında icraya konulduğunu ve takibin kesinleştiğini, davacı tarafın İstanbul 9. İcra Müdürlüğü'nün 2011/26068 esas sayılı dosyası üzerinden başlatmış oldukları takipte ödeme emrine itiraz edildiğini ve itiraz gerekçesinde çekteki imzanın şirket müdürü ...'ın imza sirkülerindeki imzaya benzemediğini iddia ettiğini, müvekkilinin iyi niyetli 3. kişi olarak takibe ve davaya konu çekin hamili olduğunu, davacı tarafın ileri sürdüğü ticari kayıt ve borç ilişkisinin müvekkili davalıya karşı ileri sürülebilecek bir husus olmadığını, zira müvekkilinin şahıs olması nedeniyle herhangi bir ticari defter tutma zorunluluğunun bulunmadığını, davacı borçlu şirketin Ticaret Sicil kayıtları incelendiğinde şirketi temsile yetkili üç kişi bulunduğunu, şirketi münferiden temsile yetkili olanlardan bir tanesinin ise ... olduğunu, Ticaret Sicil Gazetesinin 6 Ekim 2004 tarih ve 6151 sayılı nüshasında şirket yetkililerinin ilk on yıl için ... ve ...'ün münferiden temsile yetkili oldukları kaydının açık olduğunu, yani ..., ... ve ...'un halen şirketi tek başlarına tek imza ile temsil ve ilzama 10 yıl süreyle yetkili olduklarını savunarak, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, kötü niyetli olarak ikame edilen dava nedeniyle müvekkilinin zarara uğramış olması ve her koşulda dava miktarının %40'ından aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

 

İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; keşidecisinin Edirne Final Dergisi Dershanesi Eğitim Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi olan 3227626 nolu, 31/10/2011 keşide tarihli, 150.000,00 TL bedelli davaya konu çekin keşide tarihi olan 31/10/2011 tarihinde davacı şirketin yetkilisinin ... olduğu, İstanbul 19. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/31 Esas sayılı dava dosyasına sunulan 26/08/2013 tarihli bilirkişi raporunda davaya konu çek üzerindeki keşideci imzasının ...'e ait olduğunun tespit edildiği , imzaya itirazının mutlak def'i olup herkese karşı ileri sürülebilecek olması ve davacı tarafından da imza itirazında bulunduğu, çekin keşide tarihi itibariyle davacı şirketin yetkili temsilcisi tarafından imzalanmadığı ve bu suretle davaya konu çekten davacının sorumlu olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

 

Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

 

Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; şirketlerde her yetki değişimi ve ilanı bir önceki yetki değişimini ortadan kaldırır mahiyette olup, önceki kararın geçersizliğinin de ayrıca ilanının gerekmediği, davalı yanın da zaten çekteki imzanın keşide tarihindeki değil eski imza yetkilisine ait olduğunu kabul ettiği, eski yetkilinin keşide tarihinde şirkette ortaklığının dahi bulunmadığı, yetkisinin kaldırılmış olduğu, çekin basım tarihi itibari ile 5 yıldan fazla bir süre öncesine ait oluşu ve kullanılan para biriminin çek keşide tarihinde artık kullanılmadığının da çekin keşide tarihinden oldukça önce imzalandığını teyit eder mahiyette olduğu, keşideci imzasının mutlak bir def'i olarak herkese karşı ileri sürülmesi karşısında ilk derece mahkemesi kararının doğru olduğu gerekçesiyle, davalı yanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

 

Karara karşı, davalı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.

 

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

 

SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 7.684,88 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 19/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

 

Bu sayfa 288 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor