YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Çekin keşidecinin rızası dışında doldurulduğu iddiasına ilişkin ceza davasında kovuşturmaya yer olmadığına kararı verilmesinin, çeke ilişkin ticari uyuşmazlığa etkisi hk.

Karar Özeti

,..her ne kadar davacı tarafça Kayseri 4. İcra Dairesi'nin 2018/322 sayılı dosyasında takibe konulan çek nedeni ile davalılara borçlu olunmadığı belirtilerek menfi tespit davası açılmış ise de, davacı tarafın senedin istek dışında doldurularak piyasaya sürüldüğü iddiası yönünden Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/3544 soruşturma nolu dosyasında güveni kötüye kullanma ve dolandırıcılık suçları yönünden 2018/2981 karar nolu karar ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, davacı tarafın ticari defterlerin incelenmesi deliline dayanması üzerine yapılan bilirkişi incelemesinde çekin lehtarı olan davalı ... şirketi tarafından defterlerin sunulmadığı, davacının defterinde ise çeke ilişkin kaydın olmadığının tespit edildiği, davacı ile doğrudan ticari ilişkisi olmamasından kaynaklı diğer davalı İntergrup şirketinin defterinin incelenmesine gerek görülmediği, takibin kambiyo senedinden kaynaklı takip olması, kambiyo senetlerinin mücerretliği ilkesi gereği ticari defterlerde kayıt olsa bile bunun ispat için tek başına yeterli olmadığı, borçlu olmadığını ispat yükü üzerinde olan davacının borçsuzluğunu yazıl delil ile ispatlayamadığı, yemin deliline de dayanmaması nedeni ile davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine, mahkemece verilmiş ve uygulanmış bir karar olmadığından davalı tarafın tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir.

Karar

 

11. Hukuk Dairesi         2021/1803 E.  ,  2022/5751 K.

 

 

MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ

 

Taraflar arasında görülen davada Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 17.06.2020 tarih ve 2018/133 E- 2020/253 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce verilen 31.12.2020 tarih ve 2020/1123 E- 2020/1207 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

 

Davacı vekili, davalı ... şirketi tarafından davacı aleyhine Kayseri 4. İcra Dairesi'nin 2018/322 sayılı dosyası ile kambiyo takibi yapıldığını, davacının her iki davalıya da takip yapılmasını gerektirecek herhangi bir borcunun olmadığını, davacı tarafından icra dosyasına konu bu çekin yer aldığı çek karnesine ait bir kısım çek yaprağının sadece imzalanarak bir kısım çek yaprağının ise boş şekilde ortak iş yapılacağı taahhüdü doğrultusunda davalı ... şirketi sahibi İsa Kartal adlı kişiye verildiğini, bu çeklerin emaneten verildiğini, ortak iş taahhüdünün yerine getirilmediğini, buna rağmen çekin doldurularak piyasaya sürüldüğünü, çekin defalarca istenmesine rağmen iade edilmediğini, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu ileri sürerek davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti ile davacı aleyhine başlatılan takiplerin iptaline, davalılar aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

Davalı ... vekili, davacı hakkında herhangi bir takip yapmadıklarını, davada taraf sıfatlarının olmadığının, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu ve takibe konu çekin borç itfası amacıyla davalıya verildiğini savunarak davanın reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir.

 

Davalı İntergrup vekili, davalılar arasında uzun zamandan beri ticari ilişki bulunduğunu, davalı ...'ın borcu nedeni ile keşidecisi davacı olan çekin ciro edilerek kendilerine verildiğini, çekin süresinde bankaya ibrazında karşılıksız çıkması nedeni ile icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz olmadığını, ancak alacağın tahsil edilemediğini, davacı şirket yetkilisi hakkında karşılıksız çek keşide etmek suçundan şikayette bulunulduğunu, davacının davasını senet ile ispat etmesi gerektiğini, kıymetli evrakın sebepten mücerret olduğunu savunarak davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir.

 

İlk Derece Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar davacı tarafça Kayseri 4. İcra Dairesi'nin 2018/322 sayılı dosyasında takibe konulan çek nedeni ile davalılara borçlu olunmadığı belirtilerek menfi tespit davası açılmış ise de, davacı tarafın senedin istek dışında doldurularak piyasaya sürüldüğü iddiası yönünden Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/3544 soruşturma nolu dosyasında güveni kötüye kullanma ve dolandırıcılık suçları yönünden 2018/2981 karar nolu karar ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, davacı tarafın ticari defterlerin incelenmesi deliline dayanması üzerine yapılan bilirkişi incelemesinde çekin lehtarı olan davalı ... şirketi tarafından defterlerin sunulmadığı, davacının defterinde ise çeke ilişkin kaydın olmadığının tespit edildiği, davacı ile doğrudan ticari ilişkisi olmamasından kaynaklı diğer davalı İntergrup şirketinin defterinin incelenmesine gerek görülmediği, takibin kambiyo senedinden kaynaklı takip olması, kambiyo senetlerinin mücerretliği ilkesi gereği ticari defterlerde kayıt olsa bile bunun ispat için tek başına yeterli olmadığı, borçlu olmadığını ispat yükü üzerinde olan davacının borçsuzluğunu yazıl delil ile ispatlayamadığı, yemin deliline de dayanmaması nedeni ile davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine, mahkemece verilmiş ve uygulanmış bir karar olmadığından davalı tarafın tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir.

 

Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

 

Bölge Adliye Mahkemesince, dosya kapsamında somut olayın özelliklerine uygun, denetlenebilir bilirkişi raporu, toplanan deliller, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, davacının borçlu olmadığını yazılı delillerle ispat edememesi nedeniyle davanın reddine ilişkin verilen kararda yazılı tüm açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esasa uygun olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

 

Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

 

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

 

SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

12/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 187 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor