Mahkeme gerekçeli kararının son cümlesinde ve hüküm kısmının 2., 4., 7., 8. ve 9. bentlerinde davalılardan ...’nin isminin hatalı olarak ... olarak yazılmış olması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kapsamında olup bozma nedeni yapılmamıştır.
Hükmüne uyulan Dairemizin 09/06/2021 gün 2021/959 Esas-2021/2738 Karar sayılı ilamında; “Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Olay tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi (818 sayılı mülga Borçlar Kanunu’nun 47. Maddesi) hükmüne göre, hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
4. Hukuk Dairesi 2022/6931 E. , 2022/10592 K.
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davalı ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Mahkeme gerekçeli kararının son cümlesinde ve hüküm kısmının 2., 4., 7., 8. ve 9. bentlerinde davalılardan ...’nin isminin hatalı olarak ... olarak yazılmış olması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kapsamında olup bozma nedeni yapılmamıştır.
Hükmüne uyulan Dairemizin 09/06/2021 gün 2021/959 Esas-2021/2738 Karar sayılı ilamında; “Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Olay tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi (818 sayılı mülga Borçlar Kanunu’nun 47. Maddesi) hükmüne göre, hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Somut olayda; olay tarihi, olayın oluş şekli, tarafların kusur durumu ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde talep edilen manevi tazminat miktarının tamamına hükmedilmek suretiyle karar verilmesi doğru değildir. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davalı ... yönünden karar kesinleştiğinden, bu davalı yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulü ile; davacı ... için 8.000,00 TL , davacı ... için 4.000,00 TL, davacı ... için 4.000,00 TL olmak üzere toplam 16.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 11/06/2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı Serkan’dan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisinde, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün taraflar yönünden ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 80,70 TL temyiz peşin harcının onama harcına mahsubuna ve aşağıda dökümü yazılı 583,36 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 19/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.