YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Yabancıların teminat gösterme yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde, mahkemenin kararı ne olacaktır?

Karar Özeti

5718 sayılı MÖHUK madde 48/1'e göre; “Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır”. MÖHUK’ta teminat gösterme yükümlülüğü konusunda “yabancılık” ölçütü esas alınmıştır. Buna karşın davalının veya kendisine karşı takibe girişilen karşı tarafın vatandaşlığı, bu madde kapsamında da bir öneme sahip değildir. Bu maddeye göre hakim tarafından verilen kesin süre içinde teminat gösterilmezse, dava, dava şartı eksikliğinden HMK'nun 114/1-ğ maddesi uyarınca reddedilir.


MÖHUK madde 48/2’de ise; “Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar” hükmü yer almaktadır.
Davacı ... Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı olup Hakem Heyetince teminat muafiyetinin bulunup bulunmadığı hususunda, hükme dayanak oluşturacak nitelikte bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.


5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 48/2. maddesinde dava açanın karşılıklılık esasına göre, teminattan muaf tutulabileceği düzenlendiğinden öngörülen teminat hususu resen gözetilmelidir.

Karar

4. Hukuk Dairesi         2021/13714 E.  ,  2022/10635 K.

 


MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından başvurunun kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilinin itirazı üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 15/01/2021 tarihli davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

 

K A R A R

 

Davacılar vekili, 19/07/2018 tarihinde davalıya sigortalı ve desteğin yolcu olduğu araç ile davadışı aracın karıştığı trafik kazası neticesinde sigortalı araçta yolcu olan davacıların desteğinin vefat ettiğini, davacıların desteklerini kaybettiklerine belirterek, davalı tarafından yapılan başvuruya rağmen ödeme yapılmadığını bildirerek şimdilik herbir davacı için 1000 TL tazminata temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile karar verilmesini talep etmiş, bedel arttırım dilekçesi ile davacılar...için 158.899,51 TL, Muhammet Tunçi için 19.678,08 TL, ... için 21.297,58 TL, ... için 31.614,18 TL, ... için 33.452,92 TL'ye yükseltmiştir.

 

Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.

 

Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; hatır taşıması indirimi uygulayarak başvuru talebinin kısmen kabulü ile davacı ... için 127.119,60 TL, ... için 15.742,46 TL, davacı ... için 17.038,06 TL, davacı ... için 25.291,34 TL, davacı ... için 26.762,33 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere 211.953,79 TL tazminatın 26/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen karara karşı davalı vekilince itiraz edilmiş, İtiraz

 

Hakem Heyetince, davalının itirazının reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.

 

1-Davacı..., ..., ... ve ... yönünden verilen hükme yönelik davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

 

5684 sayılı Sigortacılık Yasası'nın 30/12. maddesi gereği sigorta tahkim komisyonlarının 40.000,00 TL'yi geçmeyen kararları kesindir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1/6/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.

 

Bu durumda, davacı... yönünden kabul edilen tazminat miktarı 15.742,46 TL, ... yönünden kabul edilen tazminat miktarı 17.038,06 TL, ... yönünden kabul edilen tazminat miktarı 25.291,34 TL ve ... yönünden davalı aleyhine kabul edilen tazminat miktarı 26.762,33 olup, 40.000,00 TL'lik kesinlik sınırının altında olduğundan karar kesin niteliktedir. Bu sebeple adı geçen davacılar yönünden davalı vekilinin temyiz isteminin miktar itibariyle reddine karar vermek gerekmiştir.

 

2-Davacı ... yönünden verilen hükme yönelik davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

 

Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminata istemine ilişkindir.
Türk Hukukunda kişilerin hak arama özgürlüklerini kullanmaları herhangi bir sınırlandırmaya tabi tutulmamıştır. Ancak bazı istisnai durumlarda dava açan veya takip hakkını kullananın önceden belirlenen bazı özel yükümlülükleri yerine getirmesi şart koşulabilir. Bu istisnai şartlardan biri de teminat gösterme yükümlülüğüdür.

 

5718 sayılı MÖHUK madde 48/1'e göre; “Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır”. MÖHUK’ta teminat gösterme yükümlülüğü konusunda “yabancılık” ölçütü esas alınmıştır. Buna karşın davalının veya kendisine karşı takibe girişilen karşı tarafın vatandaşlığı, bu madde kapsamında da bir öneme sahip değildir. Bu maddeye göre hakim tarafından verilen kesin süre içinde teminat gösterilmezse, dava, dava şartı eksikliğinden HMK'nun 114/1-ğ maddesi uyarınca reddedilir.

 

MÖHUK madde 48/2’de ise; “Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar” hükmü yer almaktadır.
Davacı ... Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı olup Hakem Heyetince teminat muafiyetinin bulunup bulunmadığı hususunda, hükme dayanak oluşturacak nitelikte bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.

 

5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 48/2. maddesinde dava açanın karşılıklılık esasına göre, teminattan muaf tutulabileceği düzenlendiğinden öngörülen teminat hususu resen gözetilmelidir.

 

Bu sebeple İtiraz Hakem Heyetince, öncelikle davacının statüsü belirlenerek teminattan muaf olup olmadığı hususunun Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü'nden sorularak alınacak yazı cevabına göre, davacının teminat göstermesi gerektiği sonucuna varılırsa, teminatın yatırılması için davacıya kesin süre verilmesi, anılan sürede belirtilen teminatın yatırılmaması halinde istemin usulden reddine, yatırılması halinde ise, dava şartı eksikliği süresinde giderilmiş olacağından işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

 

3-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin davacı ... yönünden temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin davacı..., ..., ... ve ... yönünden İtiraz Hakem Heyeti kararının kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ve re’sen görülen nedenlerle İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davacı ... yönünden temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 155 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor