YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Hükmün tavzihi hangi hallerde söz konusu olabilir?

Karar Özeti

Hükümlerin tavzihi; hükmün müphem olması veya birbirine aykırı (çelişik) fıkralar ihtiva etmesi halinde, hükmün gerçek anlamının meydana çıkarılması için başvurulan bir yoldur.

 

HMK’nın “Hükmün Tavzihi” başlıklı 305 nci maddesinde; hüküm yeterince açık değilse veya yerine getirilmesinde duraksama uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, yerine getirilmesi tamamlanıncaya kadar taraflardan her birinin hükmün açıklanmasını veya duraksama ya da aykırılığın giderilmesini isteyebileceği, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların, tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği açıklanmıştır.

 

Anılan Kanun'a, 7251 sayılı Kanun’un 27 nci maddesi ile ilave edilen “Hükmün Tamamlanması” başlıklı 305/A maddesinde; “Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Yargılamada ileri sürülen veya mahkemece kendiliğinden hükme geçirilmesi gereken ancak hüküm verilmeyen talepler hakkında mahkemece ek karar verilmesi, açıkça hüküm altına alınmıştır.

 

Tavzih, kural olarak sadece hüküm fıkrası hakkında olur. Hükmün gerekçesinin açıklanması için, tavzih yoluna başvurulamaz. Ancak, hüküm fıkrası ile gerekçe arasında bir çelişki varsa, bu çelişkinin giderilmesi için tavzih yoluna başvurulabilir (HGK'nın 14/06/1967 tarihli ve 1967/9-462 E, 300 K, sayılı kararı).

 

Somut olayda, davacı karardan sonra aralarında mecburi dava arkadaşlığı olmayan davalılardan sadece İbrahim ve... ile ilgili davasından feragat ettiğini belirtmesine rağmen mahkemece verilen 26.03.2021 tarihli ek karar ile tüm davalılar yönünden davanın feragat nedeniyle red ettiği, davacının tavzihle davalı ... yönünden feragat olmadığı için kararın düzeltilmesini istediği, buna göre, yapılan hatanın düzeltilmesi gerekirken, başvurunun reddedilmesi usul ve kanuna aykırı olup, ek kararın bozulması gerekmiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkemenin 15.10.2021 tarihli ek kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 20/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 

 

Karar

4. Hukuk Dairesi         2022/7637 E.  ,  2022/10724 K.

 

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı feragat nedeni ile davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... vekili tarafından tavzihi istenmiş tavzih istemi 15.10.2021 tarihinde red edimiş, bu red kararının temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

 

Davacı ... vekili, borçlu ... hakkında takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını ...'nın kendisine ait olan 6 adet gayrimenkulü diğer davalılara devrettiğini belirterek, bu tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

 

Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının temyizi üzerine, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 01.04.2019 tarih 2016/1442 Esas 2019/3922 Karar sayılı ilamı ile, davacının sair temyiz itirazları reddedilmiş, davalı ..., ... ve... yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Bozmadan sonra davalılar ... ve... yönünden davanın reddine diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, davacı asıl 04.03.2021 tarihli dilekçe ile davalı ... ve... yönünden davadan feragat ettiğini belirtmiş, mahkeme 26.03.2021 tarihli kararı ile davanın feragat nedeniyle reddine karar vermiş, davacı feragatin sadece davalılar İbrahim ve... yönünden yapıldığını belirterek, kararın tavzih yolu ile düzetilmesini istemiş, bu talebi 15.10.2021 tarihinde red edilmiş, bu karar da, tavzih talep eden davacı tarafından temyiz edilmiştir.

 

Hükümlerin tavzihi; hükmün müphem olması veya birbirine aykırı (çelişik) fıkralar ihtiva etmesi halinde, hükmün gerçek anlamının meydana çıkarılması için başvurulan bir yoldur.

 

HMK’nın “Hükmün Tavzihi” başlıklı 305 nci maddesinde; hüküm yeterince açık değilse veya yerine getirilmesinde duraksama uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, yerine getirilmesi tamamlanıncaya kadar taraflardan her birinin hükmün açıklanmasını veya duraksama ya da aykırılığın giderilmesini isteyebileceği, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların, tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği açıklanmıştır.

 

Anılan Kanun'a, 7251 sayılı Kanun’un 27 nci maddesi ile ilave edilen “Hükmün Tamamlanması” başlıklı 305/A maddesinde; “Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Yargılamada ileri sürülen veya mahkemece kendiliğinden hükme geçirilmesi gereken ancak hüküm verilmeyen talepler hakkında mahkemece ek karar verilmesi, açıkça hüküm altına alınmıştır.

 

Tavzih, kural olarak sadece hüküm fıkrası hakkında olur. Hükmün gerekçesinin açıklanması için, tavzih yoluna başvurulamaz. Ancak, hüküm fıkrası ile gerekçe arasında bir çelişki varsa, bu çelişkinin giderilmesi için tavzih yoluna başvurulabilir (HGK'nın 14/06/1967 tarihli ve 1967/9-462 E, 300 K, sayılı kararı).
Somut olayda, davacı karardan sonra aralarında mecburi dava arkadaşlığı olmayan davalılardan sadece İbrahim ve... ile ilgili davasından feragat ettiğini belirtmesine rağmen mahkemece verilen 26.03.2021 tarihli ek karar ile tüm davalılar yönünden davanın feragat nedeniyle red ettiği, davacının tavzihle davalı ... yönünden feragat olmadığı için kararın düzeltilmesini istediği, buna göre, yapılan hatanın düzeltilmesi gerekirken, başvurunun reddedilmesi usul ve kanuna aykırı olup, ek kararın bozulması gerekmiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkemenin 15.10.2021 tarihli ek kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 20/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 


Bu sayfa 249 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor