3-Davacının faize yönelik temyiz itirazının incelenmesinde; Davacı eldeki davada, dava konusu 75.000,00 TL alacağın ticari faiziyle tahsilini istemiş, Mahkemece, yasal faize hükmedilmiştir. Davalı tacir olup, dava konusu alacak ticari işletmesi ile ilgili olduğundan Türk Ticaret Kanunu'nun 3. maddesine göre davacı tacir olmasa dahi yapılan iş “ticari iş” sayılır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 19/2.maddesine göre; taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır ve dava konusu alacak için avans faizi istenebilir. Hal böyle olunca mahkemece hükmedilen alacağa avans faizi uygulanmasına karar verilmesi gerekirken yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup,bozma nedenidir.
3. Hukuk Dairesi 2020/10881 E. , 2021/9988 K.
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TÜKETİCİ MAHKEMESİ SIFATIYLA)
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı .... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı bankadan konut kredisi kullanarak aldığı dairenin Van ilinde 23.10.2011 ve 9.11.2011 tarihlerinde meydana gelen depremlerde ağır hasar gördüğünü, davalı banka ile aralarında yaptıkları kredi sözleşmesine bağlı olarak davalı banka tarafından Zorunlu Deprem Sigortası başlatıldığını, ancak süresi sona ermesine rağmen yenilenmediğini, bu nedenle meydana gelen zararın davalı sigorta şirketince karşılanmadığını ileri sürerek; 75.000,00 TL'nin 23.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, DASK işlemlerinin sigorta şirketi tarafından yapıldığını, poliçenin yenilenip yenilenmemesi hususunun sigorta şirketi ve davacı malikin sorumluluğunda bulunduğunu, sigortayı yenileme yükümlülüklerinin olmadığını savunmuş; diğer davalı sigorta şirketi ise davanın husumetten reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 30.257,5 TL tazminat alacağının dava tarihi 08.11.2012 den itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalı Akbank T.A.Ş den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı tarafından davalı Güneş Sigorta A.Ş ye karşı açılan davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı Akbank T.A.Ş.vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Akbank T.A.Ş vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının incelenmesinde; Dava; zorunlu deprem sigortasının yenilenmemesi nedenine dayalı dava konusu konutta oluşan maddi zararın tazmini istemine ilişkin olup Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 30.257,5 TL tazminat alacağının dava tarihi 08.11.2012 den itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalı Akbank T.A.Ş den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı tarafından davalı .... Sigorta A.Ş ye karşı açılan davanın reddine, karar verilmiştir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesine göre, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi halinde davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.
Somut olayda, davalı .... Sigorta A.Ş yönünden dava husumetten reddedildiğinden davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu davalı yönünden nisbi vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1086 sayılı HUMK.’nun 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
3-Davacının faize yönelik temyiz itirazının incelenmesinde; Davacı eldeki davada, dava konusu 75.000,00 TL alacağın ticari faiziyle tahsilini istemiş, Mahkemece, yasal faize hükmedilmiştir. Davalı tacir olup, dava konusu alacak ticari işletmesi ile ilgili olduğundan Türk Ticaret Kanunu'nun 3. maddesine göre davacı tacir olmasa dahi yapılan iş “ticari iş” sayılır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 19/2.maddesine göre; taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır ve dava konusu alacak için avans faizi istenebilir. Hal böyle olunca mahkemece hükmedilen alacağa avans faizi uygulanmasına karar verilmesi gerekirken yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup,bozma nedenidir.
Ne var ki; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1086 sayılı HUMK.’nun 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Akbank T.A.Ş vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 6. bendinde yer alan ‘’...10.550,00 TL...’’ifadesinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine ‘’...1.700,00 TL maktu..’’ ifadelerinin yazılmasına, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “...yasal...” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “...avans...” ibaresinin yazılmasına hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 517,00 TL peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 517,00 TL peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı Akbank T.A.Ş.'ne iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu her ki taraf için açık olmak üzere, 13/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.