Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
5. Hukuk Dairesi 2022/7307 E. , 2022/15211 K.
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, davacı idare ile davalı ... ve ... vekilleri ile davalı ... vekili ve davalı ... tarafından verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanunu'nun 10.maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ile davalı ... ve ... vekilleri ile davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece 18.11.2021 tarihli tavzih kararı ile davalı ...’in süresinden sonra verilen temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş ise de; davalı ... vekili Av. ...’a davacı idarenin temyiz dilekçesinin 13.10.2021 tarihinde tebliğ edildiği ve 10 günlük katılma yoluyla temyiz süresi içerisinde 20.10.2021 tarihinde temyiz dilekçesi sunulduğu anlaşıldığından, tavzih kararının (GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ) ibaresinden sonra gelen temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ilk bendinin kaldırılmasına karar verildikten sonra;
Temyiz eden davalı ... ve ... vekilleri ile davalı ...’in temyiz talebine konu olan fazla ödenen bedelin iadesi konusunda gerekli düzeltmenin tavzih kararı ile yapılmak suretiyle temyiz taleplerinin karşılandığı anlaşıldığından, davacı idare ile davalı ... vekillerinin temyiz talepleri yönünden yapılan incelemede;
27.06.2014 tarihli ilk karar ile dava konusu taşınmazın metrekare birim fiyatının 740,00 TL ve toplam kamulaştırma bedelinin 830.066,46 TL olarak belirlendiği, davacı idare ile tapu maliki ...'in temyizi üzerine Dairemizce metrekare birim fiyatı ve yapı bedeli yönünden bozulduğu, bozma sonrası hükme esas alınan rapor ile metrekare birim fiyatının 370,00 TL olarak belirlendiği, davacı idare ile tapu maliki ...'in temyizi üzerine Dairemizin 16.01.2017 tarihli ve 2016/15990 Esas, 2017/81 Karar sayılı ilamı ile davalı ...’in yasal süreler geçtikten sonra verilen temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş ise de;
Davacı idare vekilinin temyiz dilekçesinin davalı vekiline 13.05.2016 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı ... vekilince UYAP sistemi üzerinden gönderilen 20.05.2016 tarihli dilekçe ile mahkeme kararının katılma yolu ile süresinde temyiz edildiği, maddi hata sonucu havale tarihi olan 24.05.2016 tarihi esas alınmak suretiyle temyiz isteminin reddine karar verilerek yalnızca davacı idarenin temyiz talebi değerlendirilmek suretiyle, tapu kaydında zilyet olduğuna dair şerh bulunan ...’in davaya dahil edilmesi gerektiği gerekçesi ile kararın bozulduğu, mahkemece bozmaya uyularak ... mirasçıları davaya dahil edilip 370,00 TL metrekare birim bedeli üzerinden 380.086,46 TL’ye hükmedilmiş ise de; maddi hata sonucu yapılan bozmanın taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı dikkate alınarak davacı idare ve muris tapu maliki ...’in tüm mirasçıları yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
Kamulaştırma Kanunu'nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Dava konusu taşınmazın bozmadan önce alınan bilirkişi raporunda dava tarihi (28.04.2014) itibarıyla m²si 740,00 TL belirlenmiş iken bozmadan sonraki hükme esas raporda 370,00 TL belirlenmiş olması karşısında bedeller arasında 2 kat fark olması ve aynı taşınmaza Kıymet Takdir Komisyonu raporunda idarece ve Kamulaştırma Kanunu’nun 27. maddesi uyarınca açılan acele el koyma dosyasında daha önceki tarih (2013 yılı) itibarıyla 650,00 TL/m² değer biçilmesi nedeniyle rapor inandırıcı olmayıp hükme esas alınacak nitelikte değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare ve tapu maliki ... vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, davalılardan ... ile ...'den temyize başvurma harcı olan 397,80 TL'nin ayrı ayrı alınmasına, 02.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.