YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Mahkemece, kiralanan yere ilişin hor kullanma tazminatı ile birlikte kira talebi de olduğu bir halde, sadece tazminat tutarına ilişkin karar verilmesinin hatalı olduğu, iki konuda ayrı ayrı karar verilmesi gerektiği hk.

Karar Özeti

"Mahkemece, davacının talepleri arasında yer alan kira alacağı hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmediği, bu hususun hüküm ve değerlendirme dışı tutulduğu görülmüştür. HMK’nın 297/2. maddesi uyarınca taleplerden her biri hakkında bir hüküm verilmesi zorunlu olup, mahkemece davacının kira alacağı istemi hakkında da olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekir." gerekçesiyle bozulmuştur.

Karar

 

YARGITAY

 

3. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/1095

 

Karar Numarası: 2022/2082

 

Karar Tarihi: 09.03.2022

 

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

 

Davacı; davalının 01/01/2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi ile davaya konu adresteki taşınmazı büro-daire olarak kiraladığını, sözleşmede kiralananın büro olarak kullanılacağı kararlaştırıldığı halde atölye olarak kullanılması nedeniyle kiralananda maddi hasar oluştuğunu, hor kullanımın tespiti bakımından yaptırılan delil tespiti sonucu düzenlenen raporda; 5.700TL harcama yapılması gerektiği ve bunun 7 gün içinde yapılabileceğinin belirtildiğini, aylık kiranın 700TL olduğu ve tahliye tarihi olan 10/05/2015 tarihi ve kiralanın eski hale getirilmesi için geçecek 7 günlük sürenin ilavesi ile davalının 17 günlük kira alacağı karşılığı 400TL'den de sorumlu olduğunu ileri sürerek, şimdilik 6.100TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.

 

Davalı; davaya konu binada giriş katında bir büro kiraladığını, büro olarak kullanılmayan ve kullanılmasına da imkan olmayan bodrum katını da silah tamir atölyesi olarak kullandığını, tespit konusu yapılan yerin giriş katındaki büronun altında büro olarak kullanılmayan yer olduğunu, giriş katında bürosu varken ikinci bir yeri büro olarak kiralamasının düşünülemeyeceğini, tespite konu yerin bodrum katında olup ikamete ve büro kullanımına uygun olmayan bir yer olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.

 

Mahkemece; davalının bodrumu kullanmadığı, 5.700TL'lik hasar tespitinin davalının yokluğunda yaptırılıp bodrumun da kiralanmış gibi gösterilmesinden kaynaklandığı, binanın yıkılmış olması ve tahliye ile binanın yıkımı arasındaki zamanın çok yakın olması, ayrıca bodrum katın kira sözleşmesine konu alanda yer almadığından, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 17/04/2019 tarihli ve 2017/7653 Esas 2019/3447 Karar sayılı kararla; (1) numaralı bentle davacının sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, (2) numaralı bentle "Mahkemece, davacının talepleri arasında yer alan kira alacağı hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmediği, bu hususun hüküm ve değerlendirme dışı tutulduğu görülmüştür. HMK’nın 297/2. maddesi uyarınca taleplerden her biri hakkında bir hüküm verilmesi zorunlu olup, mahkemece davacının kira alacağı istemi hakkında da olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekir." gerekçesiyle bozulmuştur.

 

Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece; hor kullanım nedeni ile açılan davanın kısmen kabulü ile tespit edilen 5.445TL'nin, kira alacağı davasının kısmen kabulü ile 396,66TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

 

1)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

 

2) Bilindiği üzere mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak oluşabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak durumu doğabilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir.

 

Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturmaktadır (04/02/1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

 

Somut olayda; ilk karar ile davacının hor kullanıma ilişkin tazminat talebinin reddine karar verilmiş; davacının temyizi üzerine Dairece davacının bu yöne ilişen temyiz istemi reddedilerek, karar, davacının kira alacağı talebi hakkında olumlu olumsuz karar kurulmaması nedeniyle bozulmuştur. Diğer bir ifadeyle, bozma kararıyla hor kullanma tazminatı yönünden davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur.

 

Buna göre mahkemece; davacının hor kullanma tazminatı talebi hakkında verilen kararın kesinleşmiş olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, kira alacağı talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, davalının usuli kazanılmış hakkı ihlâl edilerek davacı lehine hor kullanım tazminatına karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Bu sayfa 163 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor