YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Borçlu davalının icra müdürlüğüne sunduğu ve borcun bir kısmını kabul ettiği belgenin, senet niteliğinde olduğu ve borcun kabul edilmeyen kısmı için değerlendirme yapılması gerektiği hk.

Karar Özeti

Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. (HMK m. 190)

 

Somut olayda, davalının senet hükmündeki 27.07.2017 tarihli belgede borcun 6.000 TL’lik kısmını kabul etmediği dikkate alındığında, davalı tarafından kabul edilemeyen istem bakımından ispat yükünün davacı üzerinde olduğu kabul edilerek bir değerlendirilme yapılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Karar

 

 

 

YARGITAY

 

3. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2021/7358

 

Karar Numarası: 2022/857

 

Karar Tarihi: 10.02.2022

 

İLK DERECE

 

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

 

Davacı; davalının akrabası olduğunu, kendisi adına daire alması için davalıya teslim edilmek üzere 155.000 USD’yi döviz bürosuna gönderdiğini, paranın Türk lirası karşılığının 563.859,00 TL olduğunu, davalının daha sonra bu parayı çaldırdığını iddia ederek savcılığa başvurduğunu, davalının iyi derecede Türkçe konuşan, acente sahibi bir kişi olduğunu, basiretli bir kişi gibi davranma zorunluluğunun bulunduğunu, ayrıca davalının İstanbul’da bulunan evinin dokuz aylık kira bedeli olan 13.500 TL’yi tahsil etmesine rağmen kendisine teslim etmediğini, yine kendisinden evinin tamiratı için 5.500 USD aldığını ancak evin tamiratını yaptırmadığını, buna göre davalıdan toplam 597.359,00 TL alacaklı olduğunu ileri sürerek, 597.359,00 TL’in en yüksek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

 

Davalı, davaya cevap vermemiştir.

 

Mahkemece, davanın kabulüne, 597.359,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmiş; hükme karşı davalı istinaf talebinde bulunmuştur.

 

Bölge Adliye Mahkemesince, davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

 

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı tarafın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

 

2- Davacı eldeki dava ile, davalıya kendisi adına ev alması için 155.000 USD gönderdiğini, ancak davalının bu parayı çaldırdığını, davalının basiretli bir vekil gibi davranmadığını, ayrıca İstanbul’da bulunan evinin dokuz aylık kira bedelini de tahsil etmesine rağmen kendisine ödemediğini, yine davalıya evinin tamiratı için 5.500 USD göndermesine rağmen tamiratın yapılmadığını ileri sürerek, toplam 597.359 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; Mahkemece, verilen haciz kararına istinaden başlatılan İstanbul 6. İcra Müdürlüğünün 2017/22871 Esas sayılı dosyasında davalının borcun 591.359,00 TL’lik kısmını kabul ettiğine dair belge sunduğunu, davalının bu beyanının mahkeme dışı ikrar olduğunu, ayrıca 5.500,00 USD ev tamiratı için gönderilen bedelin TL karşılığı olan 20.007,00 TL ile kiracıdan tahsil edildiği anlaşılan aylık 1.500,00TL'den dokuz aylık kira bedeli olan 13.500,00 TL ile birlikte toplam 597.359,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş; davalının karara karşı istinaf talebinde bulunması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesince yapılan değerlendirmenin ve hesaplamanın dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

 

Bilindiği üzere uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre belgedir. (HMK m. 199) Maddedeki belge tanımında, iki unsur önemlidir. Belge bir “bilgi taşıyıcısı”dır. Ancak, her bilgi taşıyıcısı değil, uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli olanlar, yargılama hukuku anlamında belge sayılmıştır. Tanımda belge sayılacak bilgi taşıyıcılarının bir kısmı örnek olarak sayılmış olmakla beraber, belge kavramına giren veriler bu sayılanlardan ibaret değildir. Ancak kanun belge kavramını senet kavramı yerinde kullanmamıştır. Belgenin ispat gücü onun senet olup olmamasına göre değişir. Buna göre belge kesin delil olabileceği gibi hakim takdirinde rol oynayan bir bilgi gücünde de olabilir. Senet ise yazılı bir belgede açıklanan irade beyanıdır. Senet genel olarak kağıt üzerine yazılır. Ancak kağıttan başka malzeme örneğin (kumaş, tahta, metal, taş vb.) üzerine yazılan yazılar da senet olabilir. Senet onu düzenleyenin yani aleyhine delil teşkil edecek kişinin imzasını, mührünü ya da el ile yapılmış bir işaretini taşıması gerekir.

 

Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan somut olayda; davacı, ihtiyati haciz kararına istinaden İstanbul 6. İcra Müdürlüğünün 2017/22871 Esas sayılı dosyasında davalı aleyhine takip başlatmış, 25.07.2017 tarihinde icra edilen haciz işlemi sonrasında davalı ve davalının eşi ...imzalı icra müdürlüğüne hitaben düzenlenen 27.07.2017 tarihli belgede, davalı 6.000 TL’lik borcu kabul etmediğini, geriye kalan 591.359,00 TL’nin kendi borcu olduğunu, eşinin de borca kefil olacağını beyan etmiştir. Davalının ilgili beyanı dikkate alındığında, 27.07.2017 tarihli belge senet hükmündedir. Davalı bu belgede, borcun 591.359,00 TL’lik kısmını ödeyeceğini beyan etmiştir.

 

Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. (HMK m. 190)

 

Somut olayda, davalının senet hükmündeki 27.07.2017 tarihli belgede borcun 6.000 TL’lik kısmını kabul etmediği dikkate alındığında, davalı tarafından kabul edilemeyen istem bakımından ispat yükünün davacı üzerinde olduğu kabul edilerek bir değerlendirilme yapılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

 

İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, iş bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin 16.04.2019 gün 2018/3430 Esas, 2021/1098 Karar sayılı kararının kaldırılarak İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/96 Esas, 2017/477 Karar sayılı kararın BOZULMASINA, peşin alınan 10.201,39 TL temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 10/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

 


Bu sayfa 183 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor