YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

İtiriazın iptali davası açıldıktan sonra yapılan ödemenin, icra müdürlüğünce infazda dikkate alınması gerektiği hk.

Karar Özeti

Buna göre mahkemece; dava tarihinden sonra teminat mektuplarının tahsili ile yapılan ödemenin icra müdürlüğünce infazda dikkate alınmasına yönelik karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

Karar

 

YARGITAY

 

3. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/1140

 

Karar Numarası: 2022/4650

 

Karar Tarihi: 17.05.2022

 

VEK. AV. ...

 

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

 

Davacı; davalı ile 01/06/2011 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi imzaladığını, davalının kira sözleşmesindeki yükümlülüklerine aykırı olarak sözleşme süresi sona ermeden 31/05/2014 tarihinde kiralananı boşaltarak tahliye ettiğini, sözleşme hükümlerine aykırı olarak erken tahliye sonrasında davalı kiracı aleyhine ödenmemiş bakiye kira vb. borçları ile sözleşme gereği dört aylık makul süre kirasının ödenmesi talebi ile icra takibi başlattığını, davalı borçlunun takibe kısmen itiraz ettiğini, itirazının haksız olduğunu ileri sürerek; toplam 123.856,77 TL yönünden itirazın iptali ile takibin bu tutar üzerinden devamına, lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile toplam 126.685,79 TL asıl alacak ile bu alacağın takip tarihine kadar işlemiş 19.433,53 TL faizi olmak üzere toplam 146.119,32 TL yönünden takibin iptali ile takibin bu tutar üzerinden devamını istemiştir.

 

Davalı; kira sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, kira sözleşmesi gereğince davacıya depozito olarak 40.253 USD ve 2.415 USD bedelli 2 adet teminat mektubu verdiğini, davacının teminat mektuplarının bedelini tahsil ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

 

Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 90.012,18 TL asıl alacak, 128,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 90.140,41 TL alacağa ilişkin itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine; Dairemizin 06/06/2017 tarihli ve 2017/5777 E., 2019/2097 K. sayılı kararıyla; davacının, takip talebinde 2014 yılı Şubat ve Mart ayları bakiye kira bedeli, 2014 yılı Nisan ve Mayıs ayları kira bedelleri ile 4 aylık makul süre kira bedeli ve 758,74 TL elektrik bedeli olmak üzere toplam 184.942,89 TL asıl alacak ile 19.433,53 TL işlemiş faiz talebinde bulunduğu, davalı vekili tarafından takibe yapılan kısmi itirazında, dava konusu taşınmazı 30/05/2014 tarihinde boşaltarak anahtarı teslim ettiğini, Nisan ayı kira bedeli 29.019.54 TL, Mayıs ayı kira bedeli 28.478.82 TL ve Mayıs ayı genel gider bedeli 758.74 TL olmak üzere toplam 58.257.10 TL borcu bulunduğunu kabul ettikleri borçların dışında ödeme emrinde belirtilen borç miktarına, işletilmiş olan faizlerin tümüne itiraz ettiklerini bildirdiği, davacı tarafından itiraz edilen kısma ilişkin olarak itirazın iptalinin talep edildiği, Mahkemece, makul süre kira bedeli ve faizine ilişkin karar verildiği halde 3.717,17 TL 2014 yılı Şubat ayı bakiye kirası ile 1.561.21 TL geçmiş gün faizi, 2.952.37 TL 2014 yılı Mart ayı bakiye kira alacağı ile 850.28 TL geçmiş gün faizi ve 2014 yılı Nisan ve Mayıs ayları kira bedelleri ile elektrik gider bedeline işletilen faiz talebine ilişkin olarak olumlu yada olumsuz bir karar verilmediği, ayrıca davalının sözleşme ile birlikte teminat mektubunun kiralayana verildiğini, sözleşme sona erdiği halde teminat mektuplarının iade edilmeyerek davacı tarafından bedelinin tahsil edildiğini iddia ettiğini, bu durumda teminat mektuplarının iade edilip edilmediği, bedelinin davacı tarafından tahsil edilip edilmediği üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.

 

Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davalının 154.938,82 TL asıl alacak, 16.949,89 TL geçmiş gün faizden sorumlu olduğu, icra takibinde toplam 67.717,89 TL ödeme yapıldığı, toplam borç miktarından icra dosyasına yapılan ödeme mahsup edildiğinde davacının 104.170,82 TL tutarından sorumlu olduğu, davalı tarafından bankaca verilmiş olan teminat mektupları bedeli olan 110.561,29 TL'yi tahsil ettiği, bu durumda davalının teminat bedelinin mahsubu sonucu herhangi bir borcu kalmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

 

Davacı tarafından 16/06/2014 tarihinde başlatılan icra takibi ile 184.942,89 TL asıl alacak, 19.433,53 TL faiz olmak üzere toplam 204.376,42 TL alacağın tahsilinin talep edildiği, davalının 58.257,10 TL borcu kabul ettiği, bunun dışında kalan miktara itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Ayrıca davacının, davalı tarafından verilen teminat mektuplarını 25/05/2015 tarihinde 110.561,32 TL olarak tahsil ettiği de uyuşmazlık konusu değildir. Mahkemece, teminat mektubu bedeli takip konusu borçtan mahsup edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; itirazın iptali davasında alacak, icra takip tarihi itibariyle belirlenir. Ancak dava tarihine kadar bir ödeme yapılmış ise, yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan alacak yönünden itirazın iptali davası açılmalıdır. Dava tarihinden sonra yapılan ödemeler ise icra müdürlüğünce dikkate alınır.

 

Buna göre mahkemece; dava tarihinden sonra teminat mektuplarının tahsili ile yapılan ödemenin icra müdürlüğünce infazda dikkate alınmasına yönelik karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Bu sayfa 181 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor