YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Bölge adliye mahkemesinin, ilk derece mahkemesinin yanlış gerekçe ile doğru hüküm verdiğini değerlendiriyor ise, yeniden hüküm kurması gerektiği hk.

Karar Özeti

Bölge adliye mahkemesinin, ilk derece mahkemesinin  yanlış gerekçe ile doğru hüküm verdiğini değerlendiriyor ise, yeniden hüküm kurması gerektiği hk.

Karar

 

 

YARGITAY

 

3. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/1231

 

Karar Numarası: 2022/3453

 

Karar Tarihi: 12.04.2022

 

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

 

Davacı; fabrikasının kiralanması konusunda davalı ile sözlü mutabakata vardığını anlaşma çerçevesinde fatura kestiğini ve davalıya bu tutarın 100.000 TL'sini 17/10/2018 tarihinde ödediğini, ileride doğmasını beklediği hukuki ilişkiye istinaden ödemede “... Kira Kapora” açıklamasına yer verdiğini, kiralama iradesini yansıtan ödemeye rağmen davalının kiralanan fabrikayı teslimden imtina etmesi sebebiyle kira sözleşmesini imzalamaktan vazgeçtiğini, davalının teslimden kaçınması nedeniyle maddi kayba uğradığını, bu süreçte davalının parayı geri ödeme vaadiyle kendisini oyaladığını dava konusu taşınmaza hiçbir suretle giremediğini, kira sözleşmesinin kurulamaması nedeniyle davalı şirkete ödediği 100.000 TL'nin iadesi için ihtarname gönderdiğini, ödemenin yapılmaması nedeniyle davalı aleyhine takip başlattığını, davalı tarafın takibe kötü niyetli itiraz ettiğini ileri sürerek; vaki itirazın iptaliyle takibin devamına, lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

 

Davalı; fabrikanın kiralanması hususunda davacı ile karşılıklı mutabakata vararak şifahen anlaştıklarını, bu anlaşma gereğinde fatura kesildiğini, davacının mutabakat gereği 17/10/2018 tarihinde kira bedeli olarak 100.000 TL ödediğini, davacının her ne kadar ödemesinde “... kira kaparo” şeklinde açıklamada bulunmuş ise de ödeme yapılmasındaki amacın kira sözleşmesi olduğunu, taraflar arasında kira sözleşmesinin kurulduğunu, teslimden kaçınmadığını, fabrikanın teslim alındığını savunarak; davanın reddini, lehine kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.

 

İlk derece mahkemesince; somut olayda; taraflar arasında sözlü kira ilişkisi bulunduğu ve başlangıç - bitiş tarihleri ile kira bedeli konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlık konusunu dava konusu taşınmazın anahtar tesliminin davalı tarafından yapılıp yapılmadığının oluşturduğu, anahtar teslimini ispat ile yükümlü olanın davalı taraf olduğu, dinlenen tanık beyanlarından taşınmazın davalı tarafça davacıya teslim edildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle; davanın kabulüne, davalı tarafın itirazının iptali ile icra takibinin aynen devamına, asıl alacağın % 20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

 

İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

 

Bölge adliye mahkemesince; kira ilişkisinin tarafların karşılıklı irade beyanlarının uyuşması ve kira sözleşmesinin imzalanması ile doğacağı ve hüküm doğuracağı, sözleşmenin geçerliliği için kiralananın tesliminin şart olmadığı, tarafların beyanlarına göre kiralama konusunda ön görüşmeler yapıldığı, birbirine uygun irade beyanı ile kurulmuş bir kira sözleşmesi bulunmadığı, davacı tarafından 17/10/2018 tarihinde davalıya gönderilen bedelin, akdin vukuuna delil olarak verilmiş olup, açıkça cayma tazminatı (parası) olduğu belirtilmedikçe, kapora, pey akçesi gibi verilen paralar cayma tazminatı olamayacağından akdi bozmakta haklı olsun - olmasın onu veren tarafın istirdada yetkili olacağı, verilen paranın cayma tazminatı olarak verildiği davalı tarafça kanıtlamadığından bağlanma parası olarak verildiğinin kabulü gerektiği, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle; davalının yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

 

1) İstinaf, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 341 ve devamındaki maddelerinde düzenlenmiştir. Kanun'un bölge adliye mahkemesince duruşma yapılmadan verilebilecek kararları düzenleyen 353/b-2 maddesi hükmüne göre; yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise bölge adliye mahkemesince düzelterek yeniden esas hakkında karar verilir. Buna göre, bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı sonucu itibariyle doğru görülse de, kararın gerekçesinde hata edildiği tespit edildiği takdirde yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekir.

 

Somut uyuşmazlıkta; ilk derece mahkemesince, taraflar arasında kira ilişkisi kurulduğu ancak kiralananın davacıya teslim edilmediği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş, bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi ile kiralama konusunda ön görüşmeler yapıldığı, birbirine uygun irade beyanı ile kurulmuş bir kira sözleşmesinin bulunmadığı, yapılan ödemenin bağlanma parası olarak verildiği gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusu reddedilmiştir.

 

Hal böyle olunca bölge adliye mahkemesince; HMK’nın 353/b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

 

2-Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının HMK'nın 371 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HMK'nın 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 12/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Bu sayfa 128 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor