YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Yetkisiz mahkemece verilen ancak temyiz edilmeyen karar, usuli kazanılmış hak olarak değerlendirilir mi?

Karar Özeti

Hal böyle olunca mahkemece; yer teslimi yapılmadığından davacı tarafın cezai şart talep edemeyeceği, ancak daha önce görevsiz mahkemece verilen kısmen kabul kararını (davalı tarafın temyiz etmemiş olması nedeniyle) temyiz eden davacı lehine doğan usuli kazanılmış hak gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Karar

 

YARGITAY

 

3. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/1767

 

Karar Numarası: 2022/3997

 

Karar Tarihi: 25.04.2022

 

VEK. AV. ...

 

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

 

Davacı idare; 2886 sayılı Kanun uyarınca düzenlenen ihaleyi kazanarak kira sözleşmesini imzalayan davalının kiraladığı kantini teslim almayarak kira sözleşmesini ihlal ettiğini, sözleşmenin 13. maddesinde kiracının kira şartnamesi ve sözleşme hükümlerine uymaması halinde tebligat yapmaya gerek duyulmaksızın aktin fesh edileceğinin ve son bir yıl kira bedelinin tazminat olarak talep edilebileceğinin kararlaştırıldığını, bu hükme dayalı olarak cezai şart bedelinin tahsili için başlatılan takibe davalı tarafça haksız itiraz edildiğini iddia ederek; vaki itirazın iptalini, lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

 

Davalı; usuli itirazda bulunduğunu, ihaleye girebilmek için 3.600 TL teminat bedeli yatırdığını ancak yer teslimi konusunda problem yaşandığını, teslim edilmek istenen yerin harabe olduğunu, kabul etmemesi üzerine başka bir yer önerildiğini ancak ciddi masraf gerektirdiğini, bu yüzden kantini işletmekten vazgeçtiğini, kesin teminat yatırma süresi de dolduğundan ihalenin fesh olduğunu, dekont tarihininin üzerinde oynanmak suretiyle değiştirildiğini, davacı tarafın 3 yıl sonra da ihalenin kendisine verileceğine dair vaatlerinin olduğunu, cezai şart talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

 

Davanın açıldığı asliye hukuk mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile itirazın 15.000 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair verilen karar, davacının temyizi üzerine, Dairemizin 28/02/2019 tarihli ve 2017/5545 E 2019/1682 K sayılı kararıyla, davaya bakmaya görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğundan bahisle bozulmuştur.

 

Bozmaya uyularak verilen görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosyanın gönderildiği mahkemece; bir yıllık kira bedeli 180.000TL tutarındaki cezai şartın davalının ticari hayatının mahvına neden olacağı ve bu sebeple hak ve nesafet kurallarına göre indirim yapılması gerektiği, davacı tarafça bir ay içerisinde yeni ihale yapılmasının mümkün olduğu, davacı tarafın zararının buna göre belirlenmesi gerektiğinden bahisle; davanın kısmen kabulü ile itirazın 45.000 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; karar, her iki tarafça temyiz eidlmiştir.

 

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebehlere göre, davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.

 

2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde;

 

Taraflar arasında imzalanan 24/07/2013 tarihli “kira sözleşmesi tasarısı” başlıklı sözleşmede, kira sözleşmesinin üç yıl süreli olduğu ve yer teslimi ile başlayacağı düzenlenmiştir. Sözleşmenin 13. maddesinde ise; kiracının kira şartnamesi ve hükümlerine uymaması halinde, kira sözleşmesinin herhangi bir hüküm almaya ve tebligat yapmaya gerek kalmaksızın idarece feshedilerek son bir yıl kira bedelinin tazminat olarak tahsil edileceği düzenlenmiştir. Yine ihale şartnamesinin 22. maddesinde; müşterinin taahüdünden vazgeçmesi veya taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun yerine getirmemesi halinde, ayrca protesto çekmeye ve hüküm almaya gerek kalmaksızın kesin teminatın gelir kaydedileceği ve sözleşme feshedilerek hesabın genel hükümlere göre tasfiye edileceği hükmüne yer verilmiştir.

 

Sözleşmenin açıklanan bu hükümleri uyarınca somut olay değerlendirildiğinde; davalıya kiralanan yerin tesliminin yapılmadığı; dolayısıyla henüz başlamamış olan kira sözleşmesine aykırı davranıldığı gerekçesiyle davacı tarafından cezai şartın talep edilemeyeceği açıktır.

 

Hal böyle olunca mahkemece; yer teslimi yapılmadığından davacı tarafın cezai şart talep edemeyeceği, ancak daha önce görevsiz mahkemece verilen kısmen kabul kararını (davalı tarafın temyiz etmemiş olması nedeniyle) temyiz eden davacı lehine doğan usuli kazanılmış hak gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428 inci maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Bu sayfa 126 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor