Bölge adliye mahkemesince; kira sözleşmesine konu bilboardlar TBK'nın menkul kirası hükümlerine tabi,
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2022/4115
Karar Numarası: 2022/5443
Karar Tarihi: 06.06.2022
VEK. AV. ...
VEK. AV. ...
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen kiralananın tahliyesi davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmiş ise de, davanın niteliğine göre duruşma isteminin reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı; mülkiyeti Belediyeye ait olup belediye mücavir alan sınırları içerisinde bulunan 1.000 adet billboardın Ankara 1. Noterliğinden onaylı 17/06/1998 tarihli ve 16638 sayılı kira sözleşmesi ile 10 yıl süre ile davalı şirkete kiraya verildiğini, sözleşme süresinin belediye meclisinin 15/05/2009 tarih ve 1206 sayılı kararı ile billboardların yıpranmış ve tamiri mümkün olmadığından yenileriyle değiştirilmesine karşılık 10 yıl uzatıldığını, davalıya 22/11/2018 tarih ve 117617 sayılı ihtarname gönderilerek kirası altında bulunan billboardların sözleşmenin bitim tarihi olan 15/05/2019 tarihi itibariyle çalışır vaziyette teslim edilmesinin istenildiğini ancak billboardların teslim edilmediğini ileri sürerek, davalıya kiralanan 1.000 adet bilboardın TBK'nın 347. maddesi uyarınca tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile davalının dava konusu kiralanan 1000 adet bilboarddan süre bitimi nedeniyle tahliyesine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; kira sözleşmesine konu bilboardlar TBK'nın menkul kirası hükümlerine tabi ise de davacı tarafından kira süresi sona ermeden 27/11/2018 tebliğ tarihli ihtarnameyle fesih bildiriminde bulunularak 02/09/2019 tarihinde açılan davanın süresinde olup, mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kabulü ile kiralananların tahliyesine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli üzerinden harç alınması gerektiği, Harçlar Kanunu'nun 28. maddesinde ise alınması gereken harcın dörtte birinin peşin alınacağı ve kalanın ise kararın verilmesinden itibaren iki ay içerisinde ödeneceği, 32. maddesinde de yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı, 30. maddesinde ise muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde belirtilen değerden fazla olduğunun anlaşılması halinde yalnız o celse için muhakemeye devam olunacağı, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağı hüküm altına alınmıştır.
Uyuşmazlık, kiralananın tahliyesi istemine ilişkin olup davaya konu 17/06/1998 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde yıllık kira bedeli 72.000.000 TL olarak belirtilmiş ve dava değeri 72.000 TL şeklinde gösterilerek, 1.229,58 TL yatırılan peşin harç üzerinden dava açılmış ise de dosya kapsamına giren belgelerden dava tarihi itibariyle yıllık kira bedelinin çok daha yüksek olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda ilk derece mahkemesince; dava tarihi itibarı ile davacının ödediği yıllık kira bedeli tespit edilerek, bu değer üzerinden yukarıdaki esaslara göre verilecek süre içerisinde harcın tamamlattırılması ve ondan sonra yargılamaya devam olunması, aksi halde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde harç tamamlattırılmadan yargılamaya devam edilmesi, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
2) Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 06/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.