YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Kira sözleşmesinin unsurlarını içeren ancak kira sözleşmesi olarak adlandırılmayan belge (protokol vs) olarak adlandırılan belgenin, kira sözleşmesi olarak değerlendirileceği hk

Karar Özeti

1) Davaya dayanak yapılan "protokol" başlıklı 11/02/2016 tarihli belge, davacılardan ... ile davalılar ... ve ... arasında imzalanmış olup söz konusu belgede, aylık kira bedelinin 25.000 TL olduğu, kira süresinin 5+5 yıl olarak belirlendiği ve kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin 01/03/2016 olduğu hüküm altına alındığı anlaşılmış olup belge tüm unsurlarını taşımakta olduğundan kira sözleşmesi niteliğindedir.

Karar

YARGITAY

 

3. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/3072

 

Karar Numarası: 2022/4915

 

Karar Tarihi: 24.05.2022

 

DAVACILAR :

 

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak-tahliye davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun davalı ... San. Tic. Ltd. Şti. yönünden feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden kabulü ile düzelterek yeniden esas hakkında verdiği kararın, süresi içinde davacılar vekili ile katılma yoluyla davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

 

Davacı, davalılar ile 11/02/2016 tarihinde 5 yıllık kira sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme ile aylık kira parasının 25.000 TL olarak belirlendiğini, davalıların Şubat 2017 ila Ağustos 2017 arası aylara ait toplam 164.000 TL bakiye kira bedelini ödemediğini, 10/07/2017 tarihli ihtarname ile muaccel olan Şubat 2017 ila Temmuz 2017 kadar ki ayların kira paralarının 30 gün içinde ödenmesi, ödenmediği takdirde tahliye davası açılacağı konusunda ihtarname gönderildiğini ancak davalıların ödeme yapmadığını ileri sürerek toplam 164.000,00 TL kira bedelinin tahsili ile davalıların taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.

 

Davalılar, cevap dilekçesi vermemiş, davalı şirket vekili yargılamada, davacı ile sözlü kira sözleşmesi yapıldığını, aylık kira bedelinin 14.000 TL olduğunu, tarafı olmadığı sözleşmeye dayanılarak alacak talebinin haksız olduğunu ileri sürmüştür.

 

İlk derece mahkemesince; taraflar arasında düzenlenen protokolde kiracı ve kiralayanın bütün hak ve yükümlülüklerinin sıra numarası adı altında yazıldığı, kiracı ve kiralayan tarafından imzalandığı, kira sözleşmesi niteliğinde olduğu, her ne kadar taşınmaz ... ... ve ... ... tarafından kira sözleşmesine istinaden kiralanmış ise de yargılama sırasında davalı tarafça taşınmazın ...'ya devredildiğinin tarafların kabulünde olduğu,bu haliyle kesinleşmiş davacıların kiralayan, davalıların da kiracı olduklarının kabul edildiği, davalıların keşide edilen ihtarnamede verilen 30 günlük süre içinde ödeme yapmayarak temerrüde düştüğü gerekçesiyle davanın kabulüne, davalıların tahliyesine, 164.000 TL kira alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.

 

İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalılarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

 

Bölge adliye mahkemesince; davalı ... .. Ltd.Şti. vekilinin, istinaf başvurusunda bulunmuş ise de, 19/08/2019 tarihli dilekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurmaktan feragat ettiğine dair beyanını bildirdiği, vekaletnamesinde kanun yollarından feragat yetkisinin mevcut olduğu, bu davalı bakımından HMK'nun 349/2. fıkrasının 2. cümlesi gereğince istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar vermek gerektiği, davalılar ... ... ve ...'in, davalı ... San. Tic. Ltd.Şti.'nin kuruluşundan önce, davacı ... ile kiralanan yer ve kira koşulları hakkında 11/02/2016 tarihli bir ön protokol yaptıkları, kaparo verdikleri, asıl kira sözleşmesinin davalı şirket ... San. Tic. Ltd.Şti ile yapıldığı, buna ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davanın dayanağı olarak gösterilen 11/02/2016 tarihli protokolün kira sözleşmesi niteliğinde olmadığı, bu hususun protokolün 9.maddesinden de anlaşıldığı, nitekim, davacılar tarafından keşide edilen ihtarnamede, kiracı olarak sadece davalı şirketin gösterildiği, davalı gerçek kişilere yönelik bir ihtarnamenin bulunmadığı, dolayısıyla davacılar tarafından da kiracının ... San. Tic. Ltd.Şti. olduğu kabul edilerek, bu şirketin muhatap alındığı, davalı gerçek kişilerin bu davada pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... San. Tic. Ltd.Şti.'nin istinaf başvurusunun HMK'nun 349/2. Maddesi gereğince feragat nedeniyle reddine, davalılar ... ... ve ...'in istinaf başvurularının H.M.K.'nun 353/1-b-2 maddesi gereğince esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının bu davalılar bakımından kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak, davalılar ... ... ve ... hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; karar, davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

 

1) Davaya dayanak yapılan "protokol" başlıklı 11/02/2016 tarihli belge, davacılardan ... ile davalılar ... ve ... arasında imzalanmış olup söz konusu belgede, aylık kira bedelinin 25.000 TL olduğu, kira süresinin 5+5 yıl olarak belirlendiği ve kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin 01/03/2016 olduğu hüküm altına alındığı anlaşılmış olup belge tüm unsurlarını taşımakta olduğundan kira sözleşmesi niteliğindedir. Protokolün 9. maddesinde yer alan "Anahtar tesliminde resmi sözleşme yapılıp ödeme yapılacaktır " hükmü nedeniyle protokolün kira sözleşmesi niteliğinde olmadığı değerlendirilmiş ise de, bu madde gereği başka bir sözleşme yapılmaması bu sözleşmenin geçersiz olduğu sonucu doğurmayacağı gibi ön sözleşme olarak da kabulünü gerektirmez. Protokol gereği ... ve ... kiracı sıfatına sahip olup kira sözleşmesinin sona erdiği davalılarca ispatlanamamıştır. Yine temerrüt ihtarnamesinin yalnızca davalı şirket adına keşide edilmesi, gerçek kişi davalılar adına gönderilmemesi, tahliye davasında gözetilecek bir husus olup kiracılık sıfatının belirlemesi yönünden sonuca etkili değildir. Bu durumda, 11/02/2016 tarihli protokolün kira sözleşmesi, davalılar ... ve ...'in bu sözleşme gereği kiracı olduğu göz önünde bulundurularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

 

2) Bozma nedenine göre, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının HMK'nın 371 inci maddesi uyarınca davacılar yararına, BOZULMASINA, ikinci bentte yazılı nedenle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, HMK'nın 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 24/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Bu sayfa 143 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor