Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesi tarafından yapılan temyiz incelemesi neticesinde özetle “yapılan araştırmanın hüküm vermeye elverişli olmadığı belirtilerek; nüfus müdürlüğünden kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığının sorulması, zabıta aracılığı ile taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı, tutanak bilirkişilerinin sağ olup olmadıklarının araştırılması, sağ iseler tanık sıfatı ile dinlenerek kendilerinden davacının murisi babası ...'in iskan tapusunda adı geçen "Mehmet oğlu Hamza" olup olmadığı hususunun sorulması, ayrıca aynı kişi olduğunun beyan edilmesi halinde 1970 yılında yapılan tespit sırasında sağ olan muris adına neden tespit yapılmadığının açıklığa kavuşturulmalısı gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur.
1. Hukuk Dairesi 2022/2509 E. , 2022/2958 K.
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM
Taraflar arasında görülen ve temyiz incelemesinden geçen tapu kaydında düzeltim davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesi’nce İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, İlk Derece Mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine ilişkin karar, süresi içinde davalı ...’nü temsilen Hazine vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, dava dilekçesinde; ... İlçesi ... Köyü ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tapu kayında yanlış yazılan baba adının “...” olarak düzeltilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 15.02.2011 tarihli ve 2011/98 E., 2011/67 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur
2. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesi tarafından yapılan temyiz incelemesi neticesinde özetle “yapılan araştırmanın hüküm vermeye elverişli olmadığı belirtilerek; nüfus müdürlüğünden kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığının sorulması, zabıta aracılığı ile taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı, tutanak bilirkişilerinin sağ olup olmadıklarının araştırılması, sağ iseler tanık sıfatı ile dinlenerek kendilerinden davacının murisi babası ...'in iskan tapusunda adı geçen "Mehmet oğlu Hamza" olup olmadığı hususunun sorulması, ayrıca aynı kişi olduğunun beyan edilmesi halinde 1970 yılında yapılan tespit sırasında sağ olan muris adına neden tespit yapılmadığının açıklığa kavuşturulmalısı gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur.
3. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.12.2011 tarihli ve 2011/377 E. 2011/602 K. sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili vekalet ücretine yönelik olarak temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde, davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen lehlerine vekalet ücreti hükmedilmediğini belirterek hükmü temyiz etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu kaydında düzeltim istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
Tapu kaydının düzeltilmesi davaları kaynağını Türk Medeni Kanunu'nun 1027. maddesinden almaktadır. Bu madde hükmüne göre, ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, Tapu Sicil Tüzüğü kuralları uyarınca resen düzeltilmesi mümkün olan basit yazı yanlışlıkları (adi yazım hataları) dışında, mahkeme kararı olmadıkça hiçbir düzeltmede bulunamaz.
Tapu Sicil Tüzüğü 72/1. maddesinde; “Tapu sicilinde değişiklik, hak sahibinin istemine ya da yetkili makam veya mahkeme kararına istinaden yapılır.” hükmü düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 326. maddesinin 1. fıkrasında “Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.” hükmü düzenlenmiş, aynı Kanun’un 323/1-ğ maddesinde de vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir edilecek vekalet ücretinin yargılama giderlerinden sayılacağı belirtilmiştir.
6.3. Değerlendirme
Somut olayda, mahkemece her ne kadar davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemişse de; mahkemece davanın reddine karar verildiği gözetilerek HMK’nın 326/1 ve 323/1-ğ maddelerinin uygulanması gerektiği dikkate alınmaksızın davacının vekalet ücreti yönünden sorumlu tutulmaması doğru değildir. Öte yandan, Tapu Müdürlüğü'nün davada ilgili (yasal hasım) sıfatıyla yer almış olmasının, vekili tarafından yargılama boyunca sağlanan hukuki yardımın ücretsiz bırakılması sonucunu doğurmayacağı da tartışmasızdır.
V. SONUÇ
Mahkemece kendisini vekille temsil ettiren davalı ... lehine vekalet ücretine hükmolunması yerine yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz ise de anılan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükme (5) numaralı bent olarak "Davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince belirlenen 1100 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... Müdürlüğüne verilmesine" cümlesinin eklenmesine, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.