Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 19/06/2020 tarihli ve 2020/143 Esas, 2020/667 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakanın bakımının davalı tarafından yapıldığı, davacının mirasbırakan ile ilgilenmediği, mirasbırakanın ihtiyaçlarının birlikte kaldığı davalı tarafından karşılandığı, muvazaanın olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
1. Hukuk Dairesi 2022/3666 E. , 2022/4656 K.
MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : OSMANİYE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel davası sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen karar yasal süre içerisinde davacı vekilince adli yardım talepli temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan Naciye tarafından 224 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davalıya devredildiğini, daha sonra çekişme konusu taşınmazda kat irtifakı tesis edilmesi ile birlikte 2,6,7,8 ve 10 numaralı bağımsız bölümlerin davalı adına tescil edildiğini, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, aksi halde bedele karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, çekişme konusu taşınmazın mirasbırakan tarafından kendisine bakım karşılığında devredildiğini, ölene kadar mirasbırakanın her türlü bakım ve ihtiyacının karşılandığını, muvazaanın olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, %74 oranında engelli olan mirasbırakan tarafından kendisine bakılması karşılığında dava konusu taşınmazın davalıya devredildiği, ölene kadar davalının yanında kaldığı, her türlü bakım ve giderlerinin davalı tarafından karşılandığı, muvazaanın olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; devrin bağış şeklinde diğer mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını, mirasbırakana ait giderlerin davalı tarafından karşılandığına dair dosyaya somut bir belge ibraz edilemediğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 19/06/2020 tarihli ve 2020/143 Esas, 2020/667 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakanın bakımının davalı tarafından yapıldığı, davacının mirasbırakan ile ilgilenmediği, mirasbırakanın ihtiyaçlarının birlikte kaldığı davalı tarafından karşılandığı, muvazaanın olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki iddialarını tekrarlayarak kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, aksi halde bedel istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, (IV.3) numaralı paragrafta belirtildiği şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 292,10 TL temyiz başvuru harcı ile 80,70 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 08/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.a