YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Murisin ölümünden kısa süre önce imazalanan ölünceye kadar bakma sözleşmesine istinaden devir edilen taşınmazların tapu kaydı, muris muvazaasının varlığı nedeni ile iptal edilebilir mi?

Karar Özeti

 

Asıl davada davacı, mirasbırakan ... 'un Ankara 41. Noterliğinin 27.07.2009 tarihli, 28543 yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile 8479 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 18 no.lu bağımsız bölümü, 463 ada 120 parselde bulunan dairedeki payını, 2039 ve 2040 parsel (eski 1142 parsel) sayılı taşınmazlardaki payını ve... Otelcilik Tic. A.Ş’deki paylarını kardeşi olan davalı ...'ye temlik ettiğini, mirasbırakanın işlem tarihinden 4 gün sonra uzun süredir muzdarip olduğu kanser hastalığı nedeniyle öldüğünü, mirasbırakana bütün kardeşleriyle birlikte baktıklarını, devrin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin iptali ile 8479 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 18 numaralı bağımsız bölümün 3. kişiye devri nedeniyle tazminata, 463 ada 120 parseldeki daire, 2039 ve 2040 parsel (eski1142 parsel) sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde... Otelcilik Tic. A.Ş.deki paylarla birlikte tenkise karar verilmesini istemiş, birleştirilen davada davacılar ..., ... ve ... aynı taleplerde bulunarak 8479 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 18 no.lu bağımsız bölüm, 463 ada 120 parselde bulunan daire ve 2039 ve 2040 parsel ( eski 1142 parsel) sayılı taşınmazların tapularının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemişler, yargılama aşamasında, 8479 ada 1 parseldeki 18 nolu bağımsız bölüm için talebin tazminat olduğunu belirtmişler, asıl dosya davacısı Durkadın’ın ölümü üzerine terekesine temsilci atanmıştır.

Karar

 

1. Hukuk Dairesi         2022/2836 E.  ,  2022/3901 K.

 

 

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

 

 

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında bozma kararının uyularak yapılan yargılama sonucunda;asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar tereke temsilcisi ve davacı ... mirasçıları vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi;

 

I. DAVA

 

Asıl davada davacı, mirasbırakan ... 'un Ankara 41. Noterliğinin 27.07.2009 tarihli, 28543 yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile 8479 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 18 no.lu bağımsız bölümü, 463 ada 120 parselde bulunan dairedeki payını, 2039 ve 2040 parsel (eski 1142 parsel) sayılı taşınmazlardaki payını ve... Otelcilik Tic. A.Ş’deki paylarını kardeşi olan davalı ...'ye temlik ettiğini, mirasbırakanın işlem tarihinden 4 gün sonra uzun süredir muzdarip olduğu kanser hastalığı nedeniyle öldüğünü, mirasbırakana bütün kardeşleriyle birlikte baktıklarını, devrin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin iptali ile 8479 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 18 numaralı bağımsız bölümün 3. kişiye devri nedeniyle tazminata, 463 ada 120 parseldeki daire, 2039 ve 2040 parsel (eski1142 parsel) sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde... Otelcilik Tic. A.Ş.deki paylarla birlikte tenkise karar verilmesini istemiş, birleştirilen davada davacılar ..., ... ve ... aynı taleplerde bulunarak 8479 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 18 no.lu bağımsız bölüm, 463 ada 120 parselde bulunan daire ve 2039 ve 2040 parsel ( eski 1142 parsel) sayılı taşınmazların tapularının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemişler, yargılama aşamasında, 8479 ada 1 parseldeki 18 nolu bağımsız bölüm için talebin tazminat olduğunu belirtmişler, asıl dosya davacısı Durkadın’ın ölümü üzerine terekesine temsilci atanmıştır.

 

II. CEVAP

 

Asıl ve birleştirilen davalarda davalı, bakım sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

 

III. MAHKEME KARARI

 

Mahkemenin 17/01/2013 tarihli ve 2010/515 E., 2013/38 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

 

IV. TEMYİZ

 

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

 

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ile bir kısım davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

 

2. Bozma Kararı

 

Dairenin 11/11/2014 tarihli ve 2013/12968 E., 2014/17316 K. sayılı kararıyla;“…UYAP sisteminde kayıtlı olan kısa kararın 3. maddesinde; ''...muvazaa sebebiyle açılan tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulü ile, ''şeklinde karar verildiği halde, gerekçeli kararda; ''... muvazaa sebebiyle açılan sözleşmenin iptali ile tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulü ile,'' şeklinde karar verilerek, kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir. Diğer taraftan; yargılama sırasında 26.01.2012 tarihinde ölen asıl davada davacı ...'un terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu açıktır....O hâlde, ...'un terekesinde iştirak halinde malik olan dahili davacı mirasçılar ..., ... ve ... ile davalı mirasçı arasında menfaat çatışmasının bulunduğu da gözetilerek, miras şirketine Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile asıl davanın sürdürülmesi gerekirken, asıl davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek sonuca gidilmiş olması doğru değildir....‘’ gerekçesiyle bozulmuş, davacı birleştirilen davada davalılar vekillerinin karar düzeltme istemi; 11.06.2015 tarihli ve 2015/6038 E., 2015/8748 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.

 

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

 

Mahkemenin 14/02/2017 tarihli ve 2015/452 E., 2017/64 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

 

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

 

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tereke temsilcisi, bir kısım birleştirilen davanın davacıları ile davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

 

5. Bozma Kararı

 

Dairenin 20.03.2019 tarihli ve 2017/4433 E., 2019/2039 K. sayılı kararıyla;“…Somut olgular ve toplanan delillerle; temliklerin muvazaalı olduğu saptanarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazlarının reddine. Davalının diğer, birleştirilen davanın davacıları ve tereke temsilcisinin temyiz itirazlarına gelince; somut olayda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 297/2. maddesi gözardı edilerek her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmadığı gibi hüküm yerinde davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen reddedilen kısım açıklanmadan davalı vekili lehine vekalet ücreti takdir edilmiştir. Hal böyle olunca, kısmen kabul kararı verilmesi halinde, reddine karar verilen kısmın hangi bölüm olduğunun açıklanması, asıl ve birleştirilen davalar yönünden HMK'nın 297/2. maddesi gözetilerek her bir dava hakkında harç, yargılama masrafı ve vekalet ücreti bakımından da ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, değinilen husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, birleştirilen davada davacılar vekilinin karar düzeltme istemi; 09/03/2020 tarihli ve 2019/3096 E., 2020/1670 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.

 

6. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

 

Mahkemenin 24/06/2021 tarihli ve 2020/68 E., 2021/119 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın ekonomik olarak kendine yetebilecek durumda olduğu, hastalığı süresince annesi ve kardeşlerinin kendisine yardım ettiği, ölümüne çok kısa bir süre kaldığını bilerek bütün malvarlığını mirasçılarından mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak davalı ...’ye ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiği gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

 

7. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

 

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tereke temsilcisi ve davacı ... mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

 

8. Temyiz Nedenleri

 

8.1. Tereke temsilcisi, tereke temsilcisi olarak tarafına ücret takdir edilmediğini belirterek, kararın bu yönden düzeltilerek onanmasını istemiştir.

 

8.2. Davacı ... mirasçıları vekili, mirasbırakanları ...’ün davayı takip etmediğini bu nedenle Mahkemece verilen ilk hükümde ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek, vekaletname almaksızın dava açmış olması nedeniyle 1.320 TL avukatlık ücretinin Av. ...'den alınıp davalıya verilmesine karar verildiğini ancak, Mahkemece verilen son kararda hatalı olarak aleyhlerine vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek, kararın bu yönden bozulmasını istemişlerdir.

 

9. Gerekçe

 

9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

 

Uyuşmazlık, asıl ve birleştirilen dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali tescil, tazminat, mümkün olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkindir.

 

9.2. İlgili Hukuk

 

9.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

 

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

 

9.3. Değerlendirme

 

9.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın ( IV/5 ) numaralı paragrafında yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tereke temsilcisinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine,

 

... mirasçılarının temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece verilen 17/01/2013 tarihli kararda her ne kadar Av. ... tarafından ..., ... ve ... adına dava açılmışsa da, bu kişilerin vekaletnamesinin ibraz edilmediği, bu kişilerin verdikleri dilekçelerle dava açmadıklarını bildirdikleri gerekçesiyle adlarına açılan davanın açılmamış sayılmasına; davacılar ..., ..., ... adına açılan dava nedeniyle davalı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.320 TL avukatlık ücretinin Av. ...'den alınıp davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm bu yönden temyiz edilmeyip kesinleştiğinden yargılamada ölen ... mirasçıları yönünden kazanılmış hak oluşturmuştur. Ne var ki, 4.080,00 TL vekalet ücretinin Av. ...’den alınmasına karar vermek gerekirken, usuli kazanılmış hak sahibi, dava açmayan ... mirasçıları aleyhine hükmedilmesi doğru olmamış bu nedenle hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir

 

V. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; davacı ... mirasçıları vekilinin temyiz taleplerinin kabulü ile, hükmün 11. fıkrasının hükümden çıkarılarak yerine “Birleştirilen Alanya 3. AHM'nin 2010/703 Esas sayılı dosyada davacılar ... (mirasçıları), yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.320,00 TL vekalet ücretinin Av. ...'den alınıp kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine” hükmünün yazılmasına, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi gereğince hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı 59,30-TL. fazla yatırılan harcın tereke temsilcisine iadesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıran ... mirasçılarına iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 260 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor