YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Borca karşılılık evin temlik edilmesi ve borç ödendikten sonra evlerin geri verilmemesi hususunun, inançlı işlem kapsamında yazılı delile veya yemin teklif edilmesi yolu ile ispatlanması gerektiği hk.

Karar Özeti

Borcuna karşılılık evin temlik edilmesi ve borcun ödendikten sonra evlerin geri verilmemesi hususunun, inançlı işlem kapsamında yazılı delile veya yemin teklif edilmesi yolu ile ispatlanması gerektiği hk.

Karar

 

1. Hukuk Dairesi         2022/2868 E.  ,  2022/4112 K.

 

 

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

 

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

 

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda İstanbul Anadolu 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/03/2021 tarihli, 2019/186 Esas, 2021/154 Karar sayılı kararı ile davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 03/03/2022 tarihli, 2021/1175 Esas, 2022/294 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

 

I. DAVA

 

Davacı şirket vekili, 1119 ada 272 parsel sayılı taşınmazda inşaat işine başlandığını, banka kredisi temin edemeyince şirketin zor duruma düştüğünü, dava dışı ... ...'dan borç para alındığını, karşılığında inşaatta bulunan çekişmeye konu 8 nolu bağımsız bölümü ...'in eşi olan davalıya teminat amacıyla devredildiğini, şirketin davalının eşine ödeme yaptığını, borcun azalmasına ve ödenmesine müteakip taşınmazın iadesinin istendiğini ancak davalının eşinin daha çok para istediğini, bu nedenle Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile davacı şirket adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

 

II. CEVAP

 

Davalı, taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

 

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

 

İstanbul Anadolu 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/03/2021 tarihli, 2019/186 Esas, 2021/154 Karar sayılı kararı ile, inançlı işlem iddiasının yazılı delille kanıtlanamadığı ve davalının yemin eda ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

 

IV. İSTİNAF

 

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

 

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

 

2. İstinaf Nedenleri

 

Davacı vekili, dava konusu taşınmazın teminat amaçlı temlik edildiğini, ancak borç ödenmesine rağmen taşınmazın geri verilmediğini, whatsap yazışmaları yazılı delil başlangıcı olmasına rağmen Yerel Mahkemece değerlendirilmediğini, Mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini, en azından kredi evrakları delil başlangıcı olarak araştırılabilecekken Mahkemece direkt olarak sonuca gidildiğini, davalının ödemeye ilişkin savunmalarının çelişkili olduğunu, davalı tarafından temin edilen kredi evrakına bakıldığında konut kredisi olarak temin edilmesine rağmen ipotek edilen taşınmazın dava konusu taşınmaz olmadığını, bu hususun Mahkemece değerlendirilmediğini, bilirkişi raporuna yaptıkları itirazın dikkate alınmadığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

 

3. Gerekçe ve Sonuç

 

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 03/03/2022 tarihli, 2021/1175 Esas, 2022/294 Karar sayılı kararı ile, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusu 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddedilmiştir.

 

V. TEMYİZ

 

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

 

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

 

2. Temyiz Nedenleri

 

Davacı vekili, dava konusu taşınmazın teminat amaçlı temlik edildiğini, ancak borç ödenmesine rağmen taşınmazın geri verilmediğini, Bölge Adliye Mahkemesi whatsap yazışmalarının yeterli olmadığını belirtmiş ise de yazışma içeriklerinden açıkça olayın anlaşıldığını, delil başlangıcı olmasına rağmen Mahkemece araştırma yapılmadığını, en azından kredi evrakları delil başlangıcı olarak araştırılabilecekken Mahkemece direkt olarak sonuca gidildiğini, davalının ödemeye ilişkin savunmalarının çelişkili olduğunu, davalı tarafından temin edilen kredi evrakına bakıldığında konut kredisi olarak temin edilmesine rağmen ipotek edilen taşınmazın dava konusu taşınmaz olmadığını, bu hususun Mahkemece değerlendirilmediğini, soruşturma dosyasında verilen kararın kendilerine tebliğ edilmediğini ileri sürerek, hükmün bozulmasını istemiştir.

 

3. Gerekçe

 

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

 

Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

 

3.2. İlgili Hukuk

 

Bilindiği üzere; inanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı İnançları Birleştirme kararı uyarınca, inançlı işleme dayalı iddianın, şekle bağlı olmayan yazılı delille kanıtlanması gerekeceği kuşkusuzdur. Şayet, ispat külfeti kendisinde olan tarafın yazılı bir belgesi yok ise ancak taraflar arasında gerçekleştirilen mektup, banka dekontu, yazışmalar gibi birtakım belgeler var ise bunların delil başlangıcı sayılacağı ve iddianın her türlü delille kanıtlanmasının olanaklı hale geleceği sabittir. Şayet, delil başlangıcı sayılacak böylesi bir olgu da bulunmuyor ise iddia sahibinin son başvuracağı delilin karşı tarafa yemin teklif etme hakkı olduğu da şüphesizdir.

 

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) no.lu paragrafta belirtilen şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, onama harcı peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına, 25/05/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 191 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor