Dairenin 09/04/2018 tarihli, 2015/9380 Esas, 2018/8897 Karar sayılı ilamıyla; "Her ne kadar, davalı ... satıcısına 100.000,00 TL ödediğini savunmuş ise de bu savunmasını usulüne uygun bir şekilde kanıtlayamadığı gibi, kanıtlamış bile olsa mahkemece saptanan bedelin 3/1 oranında bir bedel ödediğini bildirmesi karşısında basiretli bir tacir gibi davrandığı kabul edilemez. Bir başka ifade ile müteahhitlik yapan birisinin taşınmaz fiyatlarını bilmediği söylenemez. Bu durumda da 348.000,00 TL’lik taşınmazı 8.000 TL’ye alması karşısında iyiniyetli olduğu, dolayısıyla TMK’nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanacağı kabul edilemez. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir." gerekçesiyle karar bozulmuş; davalı ... vekilinin karar düzeltme istemi Dairenin 28/11/2018 tarihli, 2018/4243 E., 2018/14971 K. sayılı ilamıyla reddedilmiştir.
1. Hukuk Dairesi 2022/3363 E. , 2022/5295 K.
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
.... ...
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ilişkin verilen karar, yasal süre içerisinde davalı ... vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; duruşma günü olarak saptanan 12/10/2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili gelmedi. Temyiz edilen davacı ... vekili Avukat .... ... geldi. Davetiye tebliğine rağmen davalı ... vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, maliki olduğu 1109 parsel (yeni 33 parsel) sayılı taşınmazın satışı hususunda dava dışı ... ...’ye sahte imza ile İstanbul 10.Noterliğince düzenlenen 28.01.2005 tarih ve 2657 yevmiye numaralı vekaletname ile yetki verildiğini, imzanın izni ve bilgisi dışında atıldığını, dava konusu taşınmazın vekil sıfatıyla ... tarafından 02.02.2005’te davalı ...’ya, ... tarafından da diğer davalı ...’a 15.03.2005 tarihinde satış suretiyle temlik edildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ..., taşınmazı satın alan iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ..., savunma getirmemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, davalı ...’ın iyi niyetli 3. kişi konumunda olduğu gerekçesiyle diğer davalı ... yönünden ise pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 09/04/2018 tarihli, 2015/9380 Esas, 2018/8897 Karar sayılı ilamıyla; "Her ne kadar, davalı ... satıcısına 100.000,00 TL ödediğini savunmuş ise de bu savunmasını usulüne uygun bir şekilde kanıtlayamadığı gibi, kanıtlamış bile olsa mahkemece saptanan bedelin 3/1 oranında bir bedel ödediğini bildirmesi karşısında basiretli bir tacir gibi davrandığı kabul edilemez. Bir başka ifade ile müteahhitlik yapan birisinin taşınmaz fiyatlarını bilmediği söylenemez. Bu durumda da 348.000,00 TL’lik taşınmazı 8.000 TL’ye alması karşısında iyiniyetli olduğu, dolayısıyla TMK’nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanacağı kabul edilemez. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir." gerekçesiyle karar bozulmuş; davalı ... vekilinin karar düzeltme istemi Dairenin 28/11/2018 tarihli, 2018/4243 E., 2018/14971 K. sayılı ilamıyla reddedilmiştir.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 24/04/2019 tarihli, 2018/406 Esas, 2019/94 Karar sayılı kararıyla; bozma ilamında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili, yargılama sırasında harcın tamamlatılmadığını, harcın hükümle tamamlatıldığını, davacı aynı taşınmazı 1,5 yıl önce 3.000,00 TL'ye almışken davalının 8.000,00 TL'ye satın almasının kötüniyet olarak değerlendirilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalının taşınmazı iyiniyetli olarak bedelini ödeyerek satın aldığını, bilirkişi raporlarına itirazlarının değerlendirilmediğini, taşınmazın imar planında tarıma ayrıldığını, üzerinde kaçak olarak inşa edilmeye başlanan kaba inşaatın bu nedenle ekonomik değerinin bulunmadığını, taşınmazın değerinin fahiş hesaplandığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil (sahtecilik) hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
3.2.2. TMK’nın 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/1. maddesinde; “ Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.” 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” 1024/3. maddesinde; “Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
6.3. Değerlendirme
Dosyadaki delillere göre yapılan inceleme sonucunda (V.2.) no.lu paragrafta belirtilen bozma kararına uyularak yapılan yargılamada aynı gerekçe benimsenerek (V.3.) no.lu paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya, bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı 17.703,41 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.