YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Mirasbırakanın malının küçük bir kısmını bir çocuğuna bırakmasının, muris muvazaası olmadığı yönünde kanaat oluşturduğu hk.

Karar Özeti

 

Bölge Adliye Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/2178 E., 2022/306 K. sayılı kararıyla; murisin oğlu davalıya maliki olduğu taşınmaz payını ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiği, anılan taşınmazın başka taşınmaz kayıtları ile tevhid işlemi ve sonrasında kat mülkiyeti kurulması neticesinde 1 ve 2 no.lu bağımsız bölümlerin davalı ... adına tescil edildiği, mirasbırakan ...'ün ölümüne kadar davalı ile birlikte yaşadığı, davalının bakım akdinden kaynaklanan bakım borcunu yerine getirdiği, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişkiler değerlendirildiğinde mirasbırakanın mal kaçırmasını gerektirir somut bir bilgi bulunmadığı, murisin temlik dışı 12 adet taşınmazı daha bulunduğu, temlik tarihi ve dava tarihi itibariyle mirasbırakanın temlik dışı kalan taşınmazlarının değeri dikkate alındığında davalıya yapılan temlik bakımından makul sınırın aşılmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.

Karar

 

1. Hukuk Dairesi         2022/3777 E.  ,  2022/4749 K.

 

 

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

 

İLK DERECE MAHKEMESİ: SAFRANBOLU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

 

 

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, Bölge Adliye Mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine ilişkin verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

 

I. DAVA

 

Davacılar, mirasbırakan babaları ...'ün 310 ada 57 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 olan payının tamamını 12.03.1996 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile oğlu olan davalı ...'ya devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın bakıma muhtaç olmadığını, anılan parsele ilişkin tevhit işlemi yapıldığını ve 310 ada 64 parsel sayılı taşınmazın oluştuğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

 

II. CEVAP

 

Davalı davanın reddini istemiştir.

 

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

 

İlk Derece Mahkemesinin 15.06.2017 tarihli ve 2014/786 E. , 2017/356 K. sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir.

 

IV. İSTİNAF

 

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

 

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

 

2.İstinaf Nedenleri

 

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, murisin bakıma muhtaç olmadığı halde, en değerli taşınmazını diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla, ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya devrettiğini belirterek, hükmün davacılar lehine bozularak itirazen kaldırılmasını talep etmiştir.

 

3. Gerekçe ve Sonuç

 

Bölge Adliye Mahkemesinin 12.11.2020 tarihli ve 2018/2038 E., 2020/1316 K. sayılı kararıyla; davacıların istinaf başvurusu kabul edilerek İlk DereceMahkemesikararı kaldırılmasına; “davanın kabulüyle, Karabük ili, ... ilçesi, ... köyü Mahallesi 310 ada 64 parselde bulunan taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile Karabük Sulh Hukuk Mahkemesinin 28/10/2014 tarihli 2014/1120 Esas, 2014/1066 Karar sayılı mirasçılık belgesinde gösterilen miras payı oranında davacılar adına tesciline, bakiye payın davalı üzerinde bırakılmasına” karar verilmiştir.

 

V. TEMYİZ

 

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

 

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

 

2. Bozma Kararı

 

Dairenin 18.10.2021 tarihli ve 2021/910 E., 2021/5686 K. sayılı kararıyla “mirasbırakan ...'ın ölümüne kadar davalı ile birlikte yaşadığı, davalının edimini yerine getirdiği, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişkiler değerlendirildiğinde mirasbırakanın mal kaçırmasını gerektirir somut bir bilgi bulunmadığı, temlik dışı 12 adet taşınmazı daha bulunduğu, temlik tarihi ve dava tarihi itibariyle mirasbırakanın temlik dışı kalan taşınmazlarının değeri dikkate alındığında davalıya yapılan temlik bakımından makul sınırın aşılmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmesi" gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur.

 

3. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

 

Bölge Adliye Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/2178 E., 2022/306 K. sayılı kararıyla; murisin oğlu davalıya maliki olduğu taşınmaz payını ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiği, anılan taşınmazın başka taşınmaz kayıtları ile tevhid işlemi ve sonrasında kat mülkiyeti kurulması neticesinde 1 ve 2 no.lu bağımsız bölümlerin davalı ... adına tescil edildiği, mirasbırakan ...'ün ölümüne kadar davalı ile birlikte yaşadığı, davalının bakım akdinden kaynaklanan bakım borcunu yerine getirdiği, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişkiler değerlendirildiğinde mirasbırakanın mal kaçırmasını gerektirir somut bir bilgi bulunmadığı, murisin temlik dışı 12 adet taşınmazı daha bulunduğu, temlik tarihi ve dava tarihi itibariyle mirasbırakanın temlik dışı kalan taşınmazlarının değeri dikkate alındığında davalıya yapılan temlik bakımından makul sınırın aşılmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.

 

4. Bozma Sonrası Bölge Adliye Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

 

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

 

5. Temyiz Nedenleri

 

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece ulaşılan sonucun dosya içerisindeki bilgi ve belgelere uygun olmadığını belirtmiş, 13.01.2022 tarihli beyan ve itiraz dilekçesinin temyiz sebepleri olarak değerlendirilerek hükmün bozulmasını talep etmiştir.

 

6. Gerekçe

 

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

 

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

 

6.2. İlgili Hukuk

 

6.2.1. Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.

 

Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

 

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

 

6.3.Değerlendirme

 

(V/2.) no.lu paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

 

VI. SONUÇ:

 

Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, davacılardan temyiz karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 09/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 485 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor