Mahkemenin 15/10/2021 tarihli ve 2021/179 E., 2021/84 K. sayılı kararıyla; somut olayda bağış şartının ortadan kalktığı, dahili davalı ... adına yapılan tescilin yolsuz olduğu gerekçesiyle, 101 ada 3 parseldeki 1136/17382 hisse ile 101 ada 4 parseldeki 384/29489 hissenin davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile ... mirasçıları adına verasetteki payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
1. Hukuk Dairesi 2022/3671 E. , 2022/5193 K.
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, davasında bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda; Yerel Mahkemece davanın kabülüne ilişkin olarak verilen karar davalı ve dahili davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi; gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, 1397 parsel sayılı taşınmazda 57380/3044672 paya malik iken, davalı tarafından imar karşılığı olarak 14345/3044672 payın bağışlanması şartı ileri sürüldüğünü, davalı ile 02/10/1990 tarihli taşınmazla ilgili imar planlarının gerçekleşmesi şartına bağlı olarak ve şartın gerçekleşmemesi durumunda tek taraflı rücu hakkı saklı tutularak, talep olunan hisse miktarını hibe işlemi ile devrettiğini, imar planının uygulamaya konulmadığını, bağıştan rücu koşullarının gerçekleştiğini ileri sürererek, bağışlanan 14345/3044672 payın iptali ile adına tescilini istemiş, yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davayı sürdürmüşlerdir.
II. CEVAP
Davalı, üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, ancak Büyükşehir Belediyesi başvurusu ile idari yargıda planların iptal edildiğini, şartlı hibeden dönüş şartlarının oluşmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 11/05/2007 tarihli ve 2003/1469 E., 2007/248 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 28.3.2013 tarihli ve 2013/2739 E., 2013/4449 K. sayılı kararıyla; “...Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle, çekişme konusu pay temlikinin rücu şartlı bağış olduğu ve Türk Borçlar Kanunu'nun 244/3. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 295. maddesi) hükmü gereğince bağıştan rücu koşullarının gerçekleştiği saptanmak suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı Belediyenin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ne var ki; davacı tarafından şartlı hibe edilen payın 1991 tarihinde yapılan imar uygulaması neticesinde muhtelif ada ve parsellere gittiği, evrak arasına alınan Küçükçekmece 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğünün 05.06.2007 tarihli yazısı ile de kabul kapsamına alınan 176 ada 6 no.lu imar parselinin 26.08.1996 tarihinde yeniden imar uygulamasına tabi tutulduğu bildirildiği halde, bu tarihten sonra yeni oluşan imar parselleri üzerinden hüküm kurulmamış olması, öte yandan yine aynı yazı ile kabul kapsamına alınan 174 ada 1, 199 ada 1, 201 ada 1 ve 204 ada 1 no.lu imar parsellerinin aynı uygulama neticesinde 101 ada 4 no.lu imar parseline gittiğinin belirtildiği ve 101 ada 4 no.lu parsel hakkında hüküm kurulduğu halde, imar uygulaması neticesinde kaydı kapatılan 174 ada 1, 199 ada 1, 201 ada 1 ve 204 ada 1 no.lu parsellerin de kabul kapsamına alınmış olması doğru olmadığı gibi, pay yerine infazda sıkıntı yaratacak şekilde m2 üzerinden iptal ve tescile karar verilmiş olması da doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 18/11/2015 tarihli ve 2014/6 E., 2015/483 K. sayılı kararıyla; 101 ada 3 parseldeki 1136/17382 pay ile 101 ada 4 parseldeki 384/29489 pay yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. İkinci Bozma Kararı
Dairenin 24/06/2019 tarihli ve 2016/11313 E., 2019/4045 K. sayılı kararıyla; “...dava konusu 101 ada 3 parseldeki 1136/17382 pay 28.03.2014 tarihinde, 101 ada 4 parseldeki 384/29489 pay ise 02.07.2015 tarihinde kurumlar arası tashihen devir yolu ile Başakşehir Belediyesine devredilmiş, Mahkemece HMK’nın 125. maddesi hükmü uygulanmamış, ancak Başakşehir Belediye Başkanlığına ihbar edilen sıfatı ile davada yer verilmiştir. 6100 sayılı HMK.’nın 61. ve devamı maddelerinde davanın ihbarı müessesesi düzenlenmiş olup, 1.fıkrada; “Taraflardan biri davayı kaybettiği taktirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir.” hükmüne, 63.maddede ise, "Dava kendisine ihbar edilen kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı olan taraf yanında davaya katılabilir” hükmü öngörülmüştür. Bu maddeler uyarınca; hükmün taraflar hakkında verileceği, dava ihbar olunan üçüncü kişinin kendiliğinden davada taraf haline gelmeyeceği açıktır. Davanın ihbar edildiği Başakşehir Belediye Başkanlığı’nın asli veya fer’i müdahale talebinde de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca, 101 ada 3 parseldeki 1136/17382 pay ile 101 ada 4 parseldeki 384/29489 payın dava dışı üçüncü kişiye temlik edilmesi nedeniyle 6100 sayılı HMK'nın 125. maddesi hükmü uyarınca, davacı tarafa seçimlik hakkı hatırlatılarak davayı ne şekilde sürdüreceğinin sorulması ve bu yöndeki usulü eksiklik giderildikten sonra toplanan deliller uyarınca işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken değinilen yön üzerinde durulmaksızın yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
6. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 15/10/2021 tarihli ve 2021/179 E., 2021/84 K. sayılı kararıyla; somut olayda bağış şartının ortadan kalktığı, dahili davalı ... adına yapılan tescilin yolsuz olduğu gerekçesiyle, 101 ada 3 parseldeki 1136/17382 hisse ile 101 ada 4 parseldeki 384/29489 hissenin davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile ... mirasçıları adına verasetteki payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
7. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve dahili davalı vekili, temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Temyiz Nedenleri
8.1. Davalı vekili, taşınmazların dahili davalı ... Belediyesine devrolduğunu, müvekkili Küçükçekmece Belediyesinin davada taraf sıfatı kalmadığını, hükümde davalı adına kayıtlı kaydın tapu iptali ve tesciline dendiğini, oysa ki tapunun ... adına kayıtlı olduğunu, kararın infaz kabiliyeti bulunmadığını belirterek, bu yönden bozulmasını istemiştir.
8.2. Dahili davalı vekili, davalı ... Belediyesinin davacı ile yapılan protokolde üstlendiği edimini, Belediye Encümeninin 27/05/1991 tarihli ve 1786-1836 sayılı kararları ile yerine getirdiğini, zira 3194 sayılı Kanun'un 18. maddesi uyarınca % 26 düzenleme ortaklık payı kesintisi yapıldıktan sonra kalan taşınmaz miktarı oranında imar parseli verilerek hibeciler adına tapuda kayıt ve tescil edildiğini, davacının bağıştan rücu koşulunun oluştuğu iddiasına dayalı imar planının iptal edilmiş olması imar uygulamasının iptali anlamına gelmediğini, imar planı ve imar uygulamasının iki ayrı işlem olduğunu, benzer uyuşmazlıkta Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli 2017/5 E., 2021/956 K. sayılı kararı ile bağıştan rücu koşullarının oluşmadığına hükmettiğini, yine Yargıtay 5 Hukuk Dairesince verilen bir çok kararda bağıştan rücu koşullarının oluşmadığına hükmedildiğini, imar uygulamasının iptali yani kadastral parsele dönüş kararı vermekle görevli yargı kolunun idari yargı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
9. Gerekçe
9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bağıştan rucu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
9.2. İlgili Hukuk
9.2.1. Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 818. sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 241. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de BK.'nın 244/3. TBK.'nın 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. Hemen belirtmek gerekir ki; bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır. Bu itibarla salt kullanılan sözlerin değil, tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekir. Ayrıca amacın gerçekleşmeyeceğinin kesin biçimde anlaşılması tarihi ile bu tarihten itibaren BK.'nın 246. TBK.'nın 297. maddesine göre bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde bağıştan dönme (rücu) hakkının kullanılıp kullanılmadığının araştırılması da zorunludur.
TBK.'nın 297/3. madde hükmüne göre; bağışlayan sağlığında geri alma sebebini öğrenememişse, mirasçıları ölümünden başlayarak bir yıl içinde bağışlamayı geri alma hakkını kullanabilir ise de; 818 sayılı Borçlar Kanunu’na (BK) göre, BK’nın 246. maddesinin 2. fıkrasında gösterilen istisna dışında rücu hakkı kural olarak mirasçılara geçmediği gibi, temlik de edilemez.
9.3. Değerlendirme
9.3.1. (IV/5.) numaralı paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
9.3.2. Mahkeme karar başlığında yargılama sırasında ölen davacı ...’in ölü olduğu davacıların mirasçıları olduğunun belirtilmemiş olması dahili davalı ... Belediyesinin ihbar olunan şeklinde gösterilmesi ve kararın gerekçe bölümünde taşınmaz dava devam ederken Başakşehir Belediyesine devredilmiş olmasına rağmen davalı ... Belediyesine devredildiğinin yazıldığı görülmüş ise de, belirtilen hususların mahallinde her zaman düzeltilebilir maddi hata olduğu değerlendirilmiştir.
V. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; davalı ve dahili davalının temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 512,10 TL bakiye onama harcının davalıdan, 602,40 TL bakiye onama harcının dahili davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.