YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Mirasçıların elbirliği ile mülkiyete tabi oldukları hk.

Karar Özeti

3.2.3 Tereke (miras ortaklığı) TMK'nın 701 ve devam eden maddeleri uyarınca elbirliği (iştirak) mülkiyetine tâbidir. Elbirliği mülkiyeti, yasa veya yasada gösterilen sözleşmeler uyarınca, aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olmaları durumudur. TMK'nın 701-703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da bulunmamaktadır. Mülkiyet, bir bütün olarak ortakların hepsine aittir. Başka bir deyişle, ortaklık tasfiye ile sona erinceye kadar ortaklardan her birinin ayrı bir mal veya hakkı olmayıp, hak sahibi ortaklıktır.

Karar

1. Hukuk Dairesi         2022/4195 E.  ,  2022/5234 K.

 

 

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

 

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

 

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istekli davanın yapılan yargılaması sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davalı Hazine ile davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

 

I. DAVA

 

Davacı ... dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazların kök muris ...’tan geldiğini, ancak kadastro sonucunda taşınmazların bir kısmının murisin diğer mirasçıları adına bir kısmının ise mirasçıların yakınları adına tespit edildiğini, kendisinin kız çocuk olması nedeni ile miras hakkından mahrum bırakıldığını iddia ederek, miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak tapu iptali ve miras payı oranında adına tescilini talep etmiştir.

 

II. CEVAP

 

Davalılar aşamalarda davanın reddini savunmuştur.

 

III. MAHKEME KARARI

 

Kangal Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/06/2016 tarihli ve 2015/18 Esas - 2016/400 Karar sayılı kararıyla, taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği, murisin terekesinin taksim edilmediği gerekçesiyle,

 

1- Davanın kısmen kabulü ile çekişmeli 118 ada 63, 101, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201 parseller, 102 ada 27 - 110 parseller, 110 ada 113 , 114 , 158, 159 parseller, 110 ada 92, 157 parseller, 117 ada 131, 304 parsellerin tapu kayıtlarının 1/3 oranında iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline, kalan kısmın mevcut tapu malikleri üzerinde mevcut hisseleri oranında bırakılmasına,

 

2- Diğer taşınmazlar ile ilgili açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

 

IV. TEMYİZ

 

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

 

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi ile davalılar ... ve ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

 

2. Temyiz Nedenleri

 

2.1 Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde, eksik inceleme ve tahkikat sonucunda karar verildiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

 

2.2 Davalılar ... ve ... temyiz dilekçesinde, çekişmeli taşınmazların kendi zilyetliklerinde olduğunu, Mahkemece taşınmazların zilyetliğinin sağlığında muris tarafından kendilerine devredilip edilmediği hususu üzerinde durulmadığını ve noksan inceleme yapılarak sonuca gidildiğini, dava değerinin fazla belirlenmesi suretiyle fazladan harç ve vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

 

3. Gerekçe

 

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

 

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğinden ibarettir.

 

3.2. İlgili Hukuk

 

3.2.1 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.",

 

3.2.2 Türk Medeni Kanunu'nun “Miras ortaklığı” başlıklı 640. maddesinde; “Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.

 

Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.

 

3.2.3 Tereke (miras ortaklığı) TMK'nın 701 ve devam eden maddeleri uyarınca elbirliği (iştirak) mülkiyetine tâbidir. Elbirliği mülkiyeti, yasa veya yasada gösterilen sözleşmeler uyarınca, aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olmaları durumudur. TMK'nın 701-703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da bulunmamaktadır. Mülkiyet, bir bütün olarak ortakların hepsine aittir. Başka bir deyişle, ortaklık tasfiye ile sona erinceye kadar ortaklardan her birinin ayrı bir mal veya hakkı olmayıp, hak sahibi ortaklıktır.

 

3.2.4 Elbirliği (iştirak) hâlinde mülkiyet türünde malikler, mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu ilke TMK'nın 701. maddesinde; “...Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir.’’ şeklinde hüküm altına alınmıştır.

 

3.2.5. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesi, " Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur. "hükmünü içermektedir. ( madde metninde taksimden bahsedilse dahi kıyasen taşınmazın zilyedi murisin mirasçıların yasal miras payına mahsuben sağlığında yaptığı paylaştırma da bu kapsamdadır.)

 

3.3. Değerlendirme

 

3.3.1 Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek murisi ... Koçak’tan ölümüyle mirasçılarına intikal ettiği, mirasçılar arasında terekenin taksim yahut paylaşıma konu edildiğinin ispat edilemediğinin anlaşılmasına göre davalı ...’in yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine,

 

3.3.2 Kural olarak davacı sıfatı (aktif husumet ehliyeti) hakkın malikine, davalı sıfatı (pasif husumet ehliyeti) ise o hakka uymakla yükümlü olan kişiye aittir. Tapu iptali ve tescil davalarında husumetin tapu kayıt malikine yöneltilmesi zorunludur. Husumet konusu, kamu düzenine ilişkin dava şartı olduğundan davanın her safhasında ileri sürülebilir ve mahkemece de re'sen dikkate alınması gerekir.

 

Somut olayda çekişmeli taşınmazların davalı gerçek kişiler adına tapuda kayıtlı oldukları, davalı Hazinenin taşınmazlarda tapu maliki olmadığı tereddütsüzdür. Hal böyle olunca; Mahkemece, Hazine yönünden, taraf sıfatı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak tüm davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalı Hazinenin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüştür.

 

3.3.3. Davalı ...’in temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, eldeki dava miras hakkına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı ...’ın, kök muris ...’un kızı; davalı ...’in ise kök muris ... oğlu davalı ... mirasçısı olduğu anlaşılmakta olup, davalı ...’un, babası Vehbi'nin hayatta olması nedeniyle kök muris terekesine göre üçüncü kişi konumunda olduğu tereddütsüzdür. Davacı iştirak (elbirliği) halinde mülkiyet hükümlerine tabi olan kök muris ... terekesine dahil olduğunu iddia ettiği taşınmazlara ilişkin miras payı oranında adına tescili istemiyle diğer mirasçılar aleyhine dava açabilirlerse de, terekeye karşı üçüncü kişi durumundaki kişiler aleyhine miras payına yönelik olarak dava açması hukuken mümkün bulunmamaktadır. Elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640 ve 702. maddeleri uyarınca, tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup, tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir. Bir mirasçının, özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için, bütün mirasçılar adına, yalnız başına dava açması mümkün ise de, bu şekilde açılan bir davada tüm mirasçıların katılımının sağlanması zorunludur. Ancak elbirliği mülkiyetinin sözkonusu olduğu hallerde bir mirasçı payına yönelik olarak tek başına dava açamayacağı gibi sonradan diğer mirasçıların muvafakatlarının alınması da hüküm ifade etmeyecektir.

 

Somut olayda dava, taşınmazların terekeye döndürülmesi, başka bir deyişle; kök muris ...’un tüm mirasçıları adına tescili istemine ilişkin olmayıp miras payına yönelik olduğundan; Mahkemece, davalı ...’in kayıt maliki olduğu taşınmaz ve paylar yönünden açılan davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabul kararı verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerde yerinde görülmüştür.

 

V. SONUÇ:

 

Açıklanan nedenlerle;

 

1. Davalı Necmetttin’in yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,

 

2-Davalı Hazinenin ve davalı ...'in açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.'un

428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

 

3- Davalılar... ve...’in harç ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 1.334,81 TL onama harcının davalı ...’den alınmasına, davalı ... tarafından yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Bu sayfa 162 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor