Mirasın paylarının mahkeme kararı ile hatalı oranlar uygulanarak belirlendiği karara karşı açılan örnek dava (Tavzih).
1. Hukuk Dairesi 2022/3624 E. , 2022/4868 K.
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : İSTANBUL 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen tavzih kararı hakkında davalının istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince verilen istinaf başvurunun esastan reddine ilişkin karar, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakan ...’ın maliki olduğu 329 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunun 42 nolu bağımsız bölümü ve paydaşı olduğu aynı yer 10 no.lu bağımsız bölümün 1/2 payını kız çocuklarından mal kaçırmak amacıyla tek erkek evladı olan ...’ın oğlu ...’a bağışladığını, ancak işlemin tapuda satış olarak gösterildiğini ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının miras payları oranında iptali ile adlarına tescile karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, 42 nolu bağımsız bölümde babasının da 1/2 payının bulunduğunu, taşınmazların ihtiyaç nedeniyle satıldığını, üçüncü kişilere geçmemesi için aile için devirin tercih edildiğini, davalının annesinin varlıklı bir insan olduğunu, mirasbırakanın torununu genç yaşta tasarrufa teşvik etmek amacıyla devri gerçekleştirdiğini, satış bedeli olan 150.000 TL’yi annesinden borç aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.04.2018 tarihli ve 2015/250E., 2018/219K. sayılı kararıyla, temlikin mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın muris muvazaası iddiasını ispatlayamadığı ve tanık beyanları da dahil olmak üzere toplanan delillerin muvazaanın yokluğunu ortaya koyduğu halde davanın kabulüne karar verildiğini, alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, rapora itirazlarının değerlendirilmediğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.10.2018 tarihli ve 2018/1522E., 2018/1819K. sayılı kararıyla; kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Onama Kararı
Dairenin 18.02.2021 tarihli 2018/5277 E., 2021/889 K. sayılı kararıyla; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle dosyanın onanmasına kesin olarak karar verilmiştir.
3. Onama Sonrası Tavzih Talebi
Davacılar vekili, 15.04.2021 tarihli talep dilekçesi ile; davacıların miras paylarının ayrı ayrı 1/5'er olduğunu, ancak hüküm fıkrasında maddi hataya düşülerek 1/3'er yazıldığını, bu haliyle davalı adına tescil edilecek bakiye pay kalmadığını, anılan çelişki nedeniyle Tapu Müdürlüğünde hükmün infaz edilemediğini ileri sürerek, tavzih kararı verilmesini istemiştir.
4. Tavzih Talebi Üzerine İlk Derece Mahkemesi Ek Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 11.06.2021 tarihli ek kararıyla; tavzih talebinin kabulü ile “19.04.2018 tarih ve 2015/250 Esas, 2018/219 Karar sayılı kararının 3. fıkrasında yazan "1/3'ünün" ibarelerinin tümünün silinmesine ve bu ibarenin geçtiği her yere "1/5'inin" ibaresinin yazılmasına” karar verilmiştir.
5. Mahkemenin Tavzih Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
6.İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tavzih hüküm sonucunu değiştirici nitelikte olduğundan kararın kaldırılmasını istemiştir.
7. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 05.04.2022 tarihli ve 2021/1481 E., 2022/583 K. sayılı kararıyla; Mahkemece verilen ek kararla önceki kararın değiştirilmediği, hükmün davacılar adına tescil edilecek paylar yönünden hatalı oluşturulduğu, mevcut haliyle bakiye payın davalı üzerinde bırakılması şeklindeki hüküm fıkrasının infazının olanaksız hale geldiği, bu nedenle hükmün Tapu Müdürlüğünde infaz edilemediği, hükümde tescili gereken payın oranında maddi yazım hatası yapıldığı, yapılan düzeltmenin davalı yararına olduğu, davalının bu kararı istinaf etmesinde hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
8. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
9. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili ek kararın temyizi dilekçesinde, tavzihin hüküm sonucunu değiştirici nitelikte olduğunu, inşai kararla tavzih yapılamayacağını, tavzih kararının ortadan kaldırılması gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
10. Gerekçe
10.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tavzih istemine istemine ilişkindir.
10.2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305. maddesi “(1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.(2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.” 305/A maddesi ise “(1) Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir.” hükmünü içermektedir.
10.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, (V/10.2.) no.lu paragrafta yer verilen yasal düzenlemeye göre (V/7.) no.lu paragrafta belirtilen kararın verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, onama harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 15.06.2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.