YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Mirasbırakanın kooperatif hissesinin devrine ilişkin muris muvazaasına dayalı tapu iptal tescil davası açılabilir mi?

Karar Özeti

 

 

 

Somut olayda, mirasbırakanın kooperatif payını davalılara devri işlemi bağışlama niteliğindedir. Bir başka ifadeyle, kişisel hakkın temliki niteliği taşıyan kooperatif payının devri işleminde 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanması olanaklı değildir.

Diğer taraftan, anılan İçtihadı Birleştirme Kararına yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı Hukuk Genel Kurulunun 30.12.1992 tarihli ve 586/782 sayılı, 21.09.1994 tarihli ve 248/538 sayılı, 21.12.1994 tarihli ve 667/856 sayılı, 11.10.1995 tarihli ve 1995/1-608 sayılı kararlarında da belirtilmiş; Dairenin yargısal uygulaması da bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır.

Hal böyle olunca, davanın reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

Karar

 

1. Hukuk Dairesi         2022/4932 E.  ,  2022/5312 K.

 

 

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

 

İLK DERECE MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

 

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

 

Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddi kararına karşı davacılar tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen başvurunun esastan reddine ilişkin karar süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

 

I. DAVA

 

Davacılar, mirasbırakan ... in davaya konu kooperatif payını kooperatif payı devir senedi ile davalılara devrettiğini, anılan payın ferdileşme suretiyle 247 no.lu bağımsız bölüm olarak davalılar adına tescil edildiğini, devir işleminin mirastan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı biçimde yapıldığını ileri sürerek miras payları oranında tapu iptali-tescile karar verilmesini istemişledir.

 

II. CEVAP

 

Davalılar, kooperatif payının kendi katkılarıyla alındığını, muvazaa bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.

 

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

 

İlk Derece Mahkemesinin 13/07/2021 tarihli ve 2019/134 Esas, 2021/216 Karar sayılı kararında; tapuda muris tarafından yapılmış bir temlik bulunmadığı, muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğinin dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

 

IV. İSTİNAF

 

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

 

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

 

2. İstinaf Nedenleri

 

Davacılar, dava dilekçesindeki iddialarını tekrarlayarak İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı olduğunu bildirip kaldırılmasını talep etmişlerdir.

 

3. Gerekçe ve Sonuç

 

Bölge Adliye Mahkemesinin 24/05/2022 tarihli ve 2021/1764 Esas, 2022/904 Karar sayılı kararında; mirasbırakanın kooperatifteki payını devir senedi ile davalılara devrettiği, taşınmazın hiçbir zaman mirasbırakan adına tapuda kayıtlı bulunmadığı, kooperatif payının devrinin gizli bağış niteliğinde olup muris muvazaası hükümlerinin uygulanmayacağı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

 

V. TEMYİZ

 

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

 

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

 

2. Temyiz Nedenleri

 

Davacılar, dava süresince ileri sürdükleri iddialarını tekrarlayarak kararın bozulmasını istemişlerdir.

 

3. Gerekçe

 

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

 

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.

 

3.2. İlgili Hukuk

 

Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.

 

Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun (TK) 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

 

Ne var ki, 1.4.1974 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı, konusu ve sonuç bölümü itibariyle murisin kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temlîki işlemler için bağlayıcıdır.

 

3.3. Değerlendirme

 

Somut olayda, mirasbırakanın kooperatif payını davalılara devri işlemi bağışlama niteliğindedir. Bir başka ifadeyle, kişisel hakkın temliki niteliği taşıyan kooperatif payının devri işleminde 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanması olanaklı değildir.

 

Diğer taraftan, anılan İçtihadı Birleştirme Kararına yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı Hukuk Genel Kurulunun 30.12.1992 tarihli ve 586/782 sayılı, 21.09.1994 tarihli ve 248/538 sayılı, 21.12.1994 tarihli ve 667/856 sayılı, 11.10.1995 tarihli ve 1995/1-608 sayılı kararlarında da belirtilmiş; Dairenin yargısal uygulaması da bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır.

 

Hal böyle olunca, davanın reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

 

VI. SONUÇ:

 

Açıklanan nedenlerle, davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA, davacılardan harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 30/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

 

Bu sayfa 190 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor