YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Babanın önemli miktarda taşınmazını, ortada herhangi bir neden yok iken 3. Kişiye satması daha sonrasında da oğlu tarafından alınmış olmasının, muris muvazaası olarak değerlendirileceği hk.

Karar Özeti

 

Mahkemenin 08/09/2020 tarihli ve 2018/495 E. 2020/149 K. sayılı kararıyla; davacı ... ve davacı ... tarafından açılan davalar birleştirilerek, dava konusu taşınmazın bedelsiz temlik edildiği, mirasbırakanın toplam 8 parça taşınmazını aynı tarihte aynı resmi akit ile satmasını gerektirir bir durum olmadığı, taşınmazın ara malik tarafından daha sonra mirasbırakanın tek oğlu olan davalıya temlik edildiği ve temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile 08/05/2020 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulü ile asıl dava yönünden 429.386,34 TL, birleştirilen dava yönünden ise 429.700,03 TL bedelin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

Karar

 

1. Hukuk Dairesi         2022/4254 E.  ,  2022/5196 K.

 

 

 

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

 

.....

 

DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT

 

Taraflar arasındaki davadan dolayı Kocaeli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08/09/2020 tarihli 2018/495 Esas, 2020/149 Karar sayılı hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin Dairenin 10/01/2022 tarihli 2020/3661 Esas, 2022/86 Karar sayılı kararının düzeltilmesi süresinde davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

 

I. DAVA

 

Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar, mirasbırakanları .....’ın maliki olduğu 2314 (yeni 145 ada 6 ve 10) parsel sayılı taşınmazını mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak dava dışı .....’ı ara malik kılmak suretiyle davalı oğlu .....’e devrettiğini ileri sürerek, taşınmazın miras paylarına isabet eden dava tarihindeki değerinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.

 

II. CEVAP

 

Davalı, iddiaların doğru olmadığını, zamanaşımı süresinin geçtiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

 

III. MAHKEME KARARI

 

3.1.Mahkemenin 16/01/2016 tarihli ve 2012/172 E. 2016/20 K. sayılı kararıyla; davalının Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/142 E. 2012/315 K. sayılı dosyasında eldeki davaya konu temliklere ilişkin olarak ileri sürülen muris muvazaası olgusunu kabul ettiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, toplam 440.591,05 TL bedelin davalıdan tahsili ile davacı ...'ye verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

 

3.2. Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/04/2015 tarihli ve 2012/641 E. 2015/279 K. sayılı kararıyla; temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, toplam 429.700,03 TL bedelin davalıdan tahsili ile davacı ...'ya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

 

IV. TEMYİZ

 

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

 

Mahkemelerin yukarıda belirtilen kararlarına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

 

2. Bozma Kararı

 

Dairenin 05/06/2018 tarihli ve 2016/15327 E. 2018/11039 K. sayılı ve 2015/11343 E. 2018/11040 K. sayılı kararları ile; her iki dosyasının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 166. maddesi gözetilerek birleştirilmesi ve bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi, davacıların mahkeme kararındaki tazminat miktarını temyiz etmediği gözetilerek davalı lehine oluşan kazanılmış hak kuralı da gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuştur.

 

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

 

Mahkemenin 08/09/2020 tarihli ve 2018/495 E. 2020/149 K. sayılı kararıyla; davacı ... ve davacı ... tarafından açılan davalar birleştirilerek, dava konusu taşınmazın bedelsiz temlik edildiği, mirasbırakanın toplam 8 parça taşınmazını aynı tarihte aynı resmi akit ile satmasını gerektirir bir durum olmadığı, taşınmazın ara malik tarafından daha sonra mirasbırakanın tek oğlu olan davalıya temlik edildiği ve temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile 08/05/2020 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulü ile asıl dava yönünden 429.386,34 TL, birleştirilen dava yönünden ise 429.700,03 TL bedelin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

 

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararı Hakkında Temyiz Yoluna Başvuranlar

 

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

 

5. Temyiz Nedenleri

 

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının anne ve babasına ölene kadar baktığını, temlikin bu bakım karşılığında yapıldığını, iddianın kanıtlanamadığını, davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen davalı lehine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmediğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, faize dava tarihinden itibaren hükmedilmemesi gerektiğini, ıslah tarihinin de dikkate alınması gerektiğini, asıl dava ve birleşen davanın dava tarihlerinin farklı olduğunu, bu tarihlerin hükümde açıkça belirtilmediğini, zamanaşımı defiine yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmadığını, bilirkişi raporunda emsal taşınmaz incelemesinin eksik yapıldığını, taşınmazın tamamı 427.700,00 TL bedelle satıldığı halde daha fazlasına karar verildiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

 

6. Dairece Verilen Karar

 

Daire’nin 10/01/2022 tarihli 2020/3661 Esas, 2022/86 Karar sayılı ilamıyla, ( IV/2. ) bozma ilamına uygun işlem yapılarak ve davalı lehine oluşan kazanılmış hak kuralı da gözetilerek bedele hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bu nedenle asıl ve birleştirilen davalarda davalının işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediği, ancak yargılama gideri ve vekalet ücretinin hatalı hesaplandığı gerekçesiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

 

7. Daire Kararına Karşı Karar Düzeltme Yoluna Başvuranlar

 

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

 

8. Karar Düzeltme Nedenleri

 

Davalı vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; temyiz dilekçesindeki tüm hususları tekrarla, davalı tarafça yapılan bir kısım yargılama giderlerinin davacı tarafından yapıldığı yönündeki kabulün hatalı olduğunu, her bir dava için dava ve ıslah tarihlerinden itibaren ayrı ayrı faize hükmedilmesi gerektiğini, davanın reddedilen kısmı yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin haklılık oranına göre belirlenmesi gerektiğini belirterek kararın düzeltilmesini talep etmiştir.

 

7. Gerekçe

 

7.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

 

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı bedel istemine ilişkindir.

 

7.2. İlgili Hukuk

 

7.2.1. 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.

 

7.2.2. 6100 sayılı HMK’nın 326.maddesi uyarınca; kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.

 

6.3. Değerlendirme

 

6.3.1. Kararın (IV/2.) paragrafında yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak ve özellikle; davalı lehine oluşan kazanılmış hak kuralı da gözetilerek bedele hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Asıl ve birleştirilen davalarda davalının işin esasına yönelik karar düzeltme talebi yerinde görülmediğinden reddine.

 

6.3.2. Asıl ve birleştirilen davalarda davalının yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin karar düzeltme itirazlarının incelenmesine gelince;

 

Asıl ve birleştirilen davalar 15.000'er TL değer gösterilerek açılmış asıl davada 448.865-TL, birleştirilen davada ise 436.607-TL toplam değer talep edilmiş olup ve asıl davada 429.386,34 TL, birleştirilen davada ise 429.700,03 TL bedelin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. O halde, asıl ve birleştirilen davalar kısmen reddedildiğine göre, ret kararı verilen bedel istemi yönünden davalı lehine vekâlet ücretinin belirlenmesi ve yargılama giderlerinin de kabul ve ret oranı gözetilerek hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

 

Öte yandan, asıl ve birleştirilen davaların dava tarihleri birbirinden farklı olup, her bir dava yönünden faizin başlayacağı dava tarihinin açıkça belirtilmemesi isabetsiz olduğu gibi, birleştirilen dava dosyasında 145 ada 10 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacı ... hissesine düşen tazminat bedeli 387.325,02 TL olarak tespit edilmiş ise de bu değerin maddi hata sonucunda hüküm fıkrasında 387.042,27 TL olarak belirtildiği anlaşılmıştır.

 

Ayrıca kısmen kabul edilen davada yargılama giderlerinin davanın haklılık oranında taraflar arasında paylaştırılması gerekmekte ise de davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin hükümde dikkate alınmaması ile yalnızca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken karar ve ilam harcının haklılık oranına göre bölünmesi de doğru olmamıştır. Ancak anılan hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.

 

V. SONUÇ:

 

Açıklanan nedenlerle;

 

1-Asıl ve birleştirilen davalarda davalı vekilinin karar düzeltme talebinin KABULÜ ile, Dairemizin 10.11.2022 tarihli 2020/3661 E., 2022/86 K. sayılı kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

 

2- Kocaeli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/495 - 2020/149 sayılı 08.09.2020 tarihli hükmünün;

 

a) 1.fıkrasının 1. bendinde yer alan “429.386,34 TL’nin dava tarihinden itibaren” ifadesinin çıkarılarak yerine “429.386,34 TL’nin dava tarihi olan 19/03/2012 tarihinden itibaren” ifadesinin eklenmesine,

 

b) 1. Fıkrasının 3. bendi hükümden tamamen çıkarılarak yerine;

 

“Davacı tarafından yapılan 222,75 TL peşin harç ve 7.409,35 TL tamamlama harcı toplamı 7.632,10 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine;

 

Davacı ... tarafından birleştirme öncesi yapılan 170,80 TL keşif harcı gideri, 927,55 TL yargılama gideri ile birleştirme sonrası yapılan 314,00 TL keşif harcı ve 1.498,70 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 2.911,05 TL yargılama giderinin kabul/ret (%95,7 K- % 4,3 R) oranına göre 2.785,87 TL’sinin davalı ...'dan alınarak davacı ...'e verilmesine, kalan kısmının davacı ... üzerinde bırakılmasına,

 

Davalı tarafından birleştirme öncesi yapılan 372,90 TL keşif harcı ve 1.951,00 TL yargılama gideri ile birleştirme sonrası yapılan 314,00 TL keşif harcı ve 2.171,20 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 4.809,10 TL yargılama giderinin kabul/ret (%95,7 K- % 4,3 R) oranına göre 206,79 TL’sinin davacı ...’den alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmının davalı üzerinde bırakılmasına,

 

Dosyaya yatırılmasına rağmen kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine” cümlelerinin eklenmesine,

 

c) Hükmün 1. Fıkrasının 4. bendinin sonuna “davalı ... kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 13. maddesi uyarınca 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı ...'den alınarak davalı ...'a verilmesine” cümlesinin eklenmesine,

 

d) Hükmün 2. fıkrasının 1. bendinde yer alan “387.042,27” ifadesi çıkarılarak yerine “387.325,02” ifadesinin eklenmesine, ayrıca aynı paragrafta yer alan “429.700,03 TL’nin dava tarihinden itibaren” ifadesi çıkarılarak yerine “429.700,03 TL’nin dava tarihi olan 13/09/2012 tarihinden itibaren” ifadesinin eklenmesine,

 

e) 2.fıkrasının 3. bendi hükümden tamamen çıkarılarak yerine;

 

“Davacı tarafından yatırılan 222,75 TL peşin harç ve 7.200,00 TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

 

Davacı ... tarafından birleştirme öncesi yapılan 348,30 TL keşif harcı 2.064,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 2.412,30 TL yargılama giderinin kabul/ret (%98,4 K- % 1,6 R) oranına göre 2.373,70 TL’sinin davalı ...'dan alınarak davacı ...’a verilmesine, kalan kısmının davacı ... üzerinde bırakılmasına,

 

Davalı tarafından birleştirme öncesi yapılan 177,50 TL keşif harcı ve 1.118,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.295,50 TL yargılama giderinin kabul/ret (%98,4 K- % 1,6 R) oranına göre 20,72 TL’sinin davacı ...’dan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmının davalı üzerinde bırakılmasına,

 

Dosyaya yatırılmasına rağmen kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine” cümlelerinin eklenmesine,

 

f) 2. fıkrasının 4. bendinde yer alan cümlenin devamına “davalı ... kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 13. maddesi uyarınca 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı ...’dan alınarak davalı ...'a verilmesine” cümlesinin eklenmesine, hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 27/06/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.


Bu sayfa 321 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor