YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Nehir yatağının değişmesi sonucu tarım arazisi vasfı kazanan taşınmazın, zilyetlikle kazanılması hk.

Karar Özeti

 

Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, önceki tarihli zirai bilirkişi raporları da irdelenmek sureti ile taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden olmaları halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip, üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; jeolog bilirkişi kurulundan, taşınmazların evveliyatının ve şimdiki niteliğinin nehir yatağı olup olmadığını, nehir yatağından kazanılıp kazanılmadığını, halen aktif nehir yatağında kalıp kalmadığını, aktif nehir yatağında kalmıyor ise nehrin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığını, nehirde ıslah çalışması yapılıp yapılmadığını ve yapılmış ise hangi tarihte yapıldığını açıklar nitelikte ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı,

Karar

 

1. Hukuk Dairesi         2022/6640 E.  ,  2022/6591 K.

 

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

 

Taraflar arasındaki tespit harici bırakılan taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen davanın kabulüne, asli müdahilin davasının reddine ilişkin karar davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ve asli müdahil vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

 

I. DAVA

 

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Aydın ili .... ilçesi .... köyünde bulunan, kadastro çalışmaları sonucunda tespit harici bırakılan yaklaşık 12- 13 dönümlük yeri davacının imar-ihya ederek tarıma elverişli hale getirdiğini, Menderes Nehrinin yatak değiştirdiğini, zilyetliğinin 30 yıldır aralıksız ve çekişmesiz devam ettiğini ileri sürerek, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak bu yerin davacı adına tapuya tescilini talep etmiştir.

 

Yargılama sırasında asli müdahil ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmıştır.

 

II. CEVAP

 

Davalılar Hazine vekili, ... vekili cevap dilekçelerinde ve yargılama sırasında özetle; davanın reddini savunmuşlardır.

 

III. MAHKEME KARARI

 

Aydın 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16/12/2015 tarihli ve 2015/26 Esas, 2015/333 Karar sayılı kararıyla; dava konusu yerin 1965 yılında tescil harici kaldığı, Menderes dere yatağı olduğu, 1982 yılında Menderes Nehrinin yatak değiştirmesi sonucunda davacı tarafından doldurularak tesviye çalışmalarının yapıldığı, imar ve ihyasının tamamlanarak tarım arazisi niteliğini taşıdığı, 1982 tarihinden dava tarihine kadar 29 yıl nizasız, fasılasız davacı tarafça komşu batı ve kuzey sınırında bulunan ve davacı tarafa ait 153 nolu parsel ile birlikte bir bütün olarak kullanıldığı, müdahale eden olmadığı, asli müdahilin taşınmazı kullanım durumunun bulunmadığı, söz konusu yerin imar ve ihya ile iktisap edilebilir yerlerden olduğu, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığı, böylelikle TMK'nın 713/1 ve 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesindeki yasal şartların oluştuğu gerekçesiyle davacının davasının kabulüne, 25/06/2015 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 11.382,20 metrekarelik kısmın tarla vasfı ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, asli müdahilin davasının reddine karar verilmiştir.

 

IV. TEMYİZ

 

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

 

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili, davalı ... vekili, asli müdahil vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

 

5. Temyiz Nedenleri

 

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu hükme esas alınan bilirkişi raporunun kendi içinde çeliştiğini, bilirkişi raporuna itirazda bulunmalarına rağmen çelişki giderilmeden hüküm kurulduğunu, taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının delice-dikme-aşılama olup olmadığı hususunda açıklama yapılmadığını, imar ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığının anlaşılabilmesi için ağaçların niteliğinin tespiti gerektiğini,davacının belgesizden ne kadar taşınmaz yer edindiğinin yeterince araştırılmadığını, davada reddedilen kısım yönünden Hazine lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine karar verildiğini belirterek ve resen belirlenecek nedenlerden dolayı kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.

 

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, dava konusu yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu, davalı ... aleyhine açılan davanın taraf sıfatı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği halde kabul kararı verildiğini, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığına davanın yöneltilmediğini, zamanaşımı ile kazanılabilmesi için özel mülkiyet kurmaya elverişli olması, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 18/2 maddesinde sayılan yerlerden olmaması gerektiğini, davalı Hazine ve ilgili kamu tüzel kişisine yargılama harç ve giderlerinin yükletilemeyeceğini belirterek ve resen belirlenecek nedenlerden dolayı kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.

 

Asli müdahil vekili temyiz dilekçesinde özetle, asli müdahil ve davacının babasının sağlığında ve birkaç yıl öncesine kadar sahip olunan tüm taşınmazların bir bütün halinde kullanıldığını, davaya konu alanın doldurulma işleminin el birliği ile yapıldığını, asli müdahilin 1/3 hakkı olduğunu, asli müdahil ve davacının sağır ve dilsiz olup tüm aile işlerinin .... tarafından vekaleten yürütüldüğünü, vekalet görevini kendi menfaatleri doğrultusunda kötüye kullandığını ve re'sen belirlenecek nedenlerden dolayı ret kararının bozulmasını talep etmiştir.

 

6.Gerekçe

 

6.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

 

Dava, imar ihya ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tescil istemine ilişkindir.

 

6.2. İlgili Hukuk

 

3402 sayılı Kadastro Kanunu 14. maddesi “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

 

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."

 

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/3. maddesi, "Tescil davası, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılır."

 

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun ve 17. maddesi, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.” Hükümlerini içermektedir.

 

6360 sayılı Kanunun 1. maddesi " (1) Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.

 

(2) Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır.

 

(3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.

 

(4) İstanbul ve Kocaeli il mülki sınırları içerisinde bulunan köylerin tüzel kişiliği kaldırılarak bağlı bulundukları ilçe belediyesine mahalle olarak katılmıştır. "

 

6.3. Değerlendirme

 

Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazla ilgili olarak 4721 sayılı TMK'nın 713/1 maddesi gereğince açılan tescil davası olup, bu nitelikteki davalarda husumetin aynı Kanun'un 713/3. maddesi gereğince Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliklerine birlikte yöneltilmesi zorunludur. Eldeki dava 24.06.2011 tarihinde Hazine ile .... Köy Tüzel Kişiliği hasım gösterilerek açılmış, yargılama sırasında da 6360 sayılı Kanun hükümleri gereğince tüzel kişiliği kaldırılan köyü yerine bağlı bulunduğu ... davaya dahil edilmiştir. Ne var ki anılan yasa gereğince ilgili kamu tüzel kişiliği olarak davada yer alması gereken Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın da davaya dahil edilmesi gerektiği gözden kaçırılmıştır. Bu nedenle davada, taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilemez.

 

Öte yandan, Mahkemece işin esası hakkında yapılan araştırma ve inceleme de hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafı incelemesi olduğu halde, hava fotoğraflarından yöntemince yararlanılmamış, sadece hava fotoğrafları dosyaya getirtilerek bilirkişi tarafından dava konusu yer harita üzerinde işaretlenmekle yetinilmiş, dava konusu edilen bölümün imar planı kapsamında kalıp kalmadığı araştırılmamış, tek kişilik ziraat ve tek kişilik jeoloji bilirkişi raporu ile yetinilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.

 

Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacıya, davasını yasal hasım konumundaki Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığına yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde anılan Büyükşehir Belediyesinden savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı bundan sonra taşınmazın imar planı kapsamında olup olmadığı ve imar planı kapsamında ise imar planının onay ve kesinleşme tarihleri ilgili mercilerden sorularak saptanmalı, çekişmeli taşınmazın bulunduğu alana ilişkin imar planının bir örneği dosya arasına konulmalı, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmaz bölümlerinin bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre imar planı dava tarihinden önce kesinleşmiş ise bu tarihten, aksi halde dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraftan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ilgili kurumlardan getirtilmeli, dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik jeolog bilirkişisi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından hangi tarihten beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, çekişmeli taşınmaz öncesi itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise ne şekilde imar-ihya edildiği ve bu çalışmaların hangi tarihte tamamlandığı, hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli;

 

Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, önceki tarihli zirai bilirkişi raporları da irdelenmek sureti ile taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden olmaları halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip, üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; jeolog bilirkişi kurulundan, taşınmazların evveliyatının ve şimdiki niteliğinin nehir yatağı olup olmadığını, nehir yatağından kazanılıp kazanılmadığını, halen aktif nehir yatağında kalıp kalmadığını, aktif nehir yatağında kalmıyor ise nehrin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığını, nehirde ıslah çalışması yapılıp yapılmadığını ve yapılmış ise hangi tarihte yapıldığını açıklar nitelikte ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı,

 

Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, çekişmeli taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmeli;

 

Fen bilirkişisine, keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli; çekişmeli taşınmazın imar planı kapsamında olduğunun anlaşılması halinde 3402 sayılı Kanun'un 17. maddesi göz önüne alınarak imar planının onay tarihinden önce 3402 sayılı Yasa'nın 14 ve 17. maddesinde öngörülen koşulların davacı taraf yararına gerçekleşmiş olup olmadığı belirlenmeli ve iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, tescil davalarında Hazine ve ilgili kamu tüzel kişilerinin yasal hasım oldukları gözetilmeksizin, davalılar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi dahi isabetsizdir.

 

V. SONUÇ

 

Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin, davalı ... vekili ve asli müdahil vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün 6100 Sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, taşınmazın değeri itibariyle kesin olmak üzere, 11/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 153 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor