YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Belediyece bedelsiz yer tahsis edilmesinin, bütçeden ne kadar yardım yapıldığı konusunda belirsizlik meydana getireceği, bu durumda şeffaflık ilkesine zarar vereceği hk.

Karar Özeti

 

 

2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun “Kapsam” başlıklı 1’inci maddesinde; belediyelerin alım, satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ve taşıma işlerinin bu Kanunda yazılı hükümlere göre yürütüleceği belirtilmiştir. Belediye şirketinin üçüncü şahsa kiralama aşamasında 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre ihale yapılması zorunluluğu aynı zamanda belediye tarafından yapılan yardımın miktarının/tutarının belirlenmesi açısından da önemlidir. İhale yapılmaksızın yapılacak tahsislerde belediyenin yapmış olacağı yardımın tutarı da belirlenemeyecek ve muhasebe kayıtlarının gerçek durumu yansıtmasının da önüne geçilecektir. Oysaki spor kulübüne ne kadar yardım yapıldığının belediyenin kendisi tarafından bilinmesi gerektiği gibi söz konusu beldede yaşayan hemşerilerin de bilmesi gerekmektedir. Bu aynı zamanda şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkesinin bir gereğidir.

Karar

 

 

Kamu İdaresi Türü          Belediyeler ve Bağlı İdareler     

 

Yılı         2016    

 

Dairesi  6           

 

Dosya No           43776  

 

Tutanak No        48175  

 

Tutanak Tarihi   9.9.2020            

 

Kararın Konusu Çeşitli Konuları İlgilendiren Kararlar      

 

 

Konu: Belediyeye ait gayrimenkullerin meclis kararı ile ihale yapılmaksızın spor kulübüne tahsis edilmesi

 

70 Sayılı İlamın 8’inci maddesiyle; ... Belediyesi tarafından 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na göre yapacağı ihaleler ile taşınmazlarını kiraya verip kira bedelini Belediye bütçesine gelir kaydetmesi gerekirken Belediye’ye ait 46 adet ATM yerinin ... tarih ve ... sayılı meclis kararıyla, 1 adet kafeteryanın .../... tarih ve sayılı encümen kararıyla yine 1 adet kafeteryanın .../... tarih ve sayılı meclis kararıyla, 2 adet dükkanın ise ... tarih ve ... sayılı meclis kararıyla ... Belediyesi Spor Kulübü Derneği’ne ait olmak üzere ihale yapılmaksızın tahsis edilmesi sonucu ...TL’ye verilen tazmin hükmünün 03.04.2019 tarih ve 45982 tutanak numaralı Temyiz Kurulu Kararı ile tasdikine karar verilmiştir.

 

 

Diğer sorumlu … karar düzeltme dilekçesinde;

 

Sayıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararının tahsisin yapıldığından yaklaşık 13 yıl sonra çıkan bir içtihat kararına dayanılarak geçmişe yürütülmesinin “temel hak ve özgürlüklere”, “hukuki öngörülebilirliğe” ve “hukuk devleti ilkesine” aykırı olduğunu,

 

03.05.2005 yılında ... Belediyesi encümen üyeliğinin son bulduğunu, Tabip (Dr.) olarak yürüttüğü belediye sağlık işlerinden de 18.02.2010 tarihi itibarıyla emekli olduğunu, (EK:1) ... Belediyesi ile hiçbir ilişkisinin kalmadığını, başkaca bir görev de almadığını,

 

Temyiz Kurulu Kararını 15’nci sayfasının SONUÇ başlıklı kısmında tasdik kararı “Belediyelere ait taşınmazların belediye meclisi kararı ile spor kulüplerine tahsis edilmesine imkân bulunmadığına ve İçtihadın Temyiz Kurulunun 04.10.2016 tarihli ve 42200 tutanak savdı ilamı doğrultusunda birleştirilmesine 16.10.2017 tarihinde çoğunlukla karar verildi.” görüşüne dayandırıldığını, Temyiz Kurulunun dayanak yaptığı kararın, sorgu konusu karardan yaklaşık 13 yıl sonraki bir karar olduğunu, bu kararın geçmişteki bir tahsis olgusunun açıklanmasında kullanılmasının hukuki güvenlik ilkesini yok saydığını,

 

Belediye meclislerinin belediyelere ait taşınmazların spor kulüplerine tahsis yapabilmesiyle ilgili konuda farklı yönde mahkeme ilamları bulunduğunu, bu durumun İçtihadı Birleştirmeye gidilmesinden anlaşıldığını, bu hususun Temyiz Kurulu kararında “daha önceden aynı yöndeki ihtilaflarla ilgili farklı içtihatlar, 02.02.2018 tarihli 30320 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 16.10.2017 tarih ve E: 2017/1, K: 5415/1 nolu Sayıştay Genel Kurulu İçtihadı Birleştirme kararıyla giderilebilmiştir”. Denildiğini, anılan kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla herkesi bağlar hale geldiğini, İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararının karar tarihinden geriye doğru 13 (onüç) yıl önceye taşınmasının hukuken kabul edilemeyeceğini,

 

Anayasa Mahkemesinin farklı içtihat kararlarının bulunduğu durumda başvurucu (Murat Çevik, B. No: 2013/3245,11.12.2014. 126 Murat Çevik (no. 2), B. No: 2013/3244, 07.07.2015) yönünden “öngörülemez” olduğuna karar verdiğini, kendisinin da içinde bulunduğu encümen kararının verildiği zamanda çelişkili yargı kararlarının bulunduğunu ve Sayıştay Genel Kurulu tarafından İçtihadı Birleştirmeye gidilerek 2018 yılında yayınlanmasıyla teke indirildiği, Temyiz Kurulunca da tespit edilen bir husus olduğunu, tahsis kararının verildiği zamanki içtihatlara uygun davranıldığı dikkate alındığında 13 yıl sonra çıkacak bir İçtihadı Birleştirme Kararının öngörülememesinden sorumlu tutulmasının adil yargılamaya ve hukuka aykırı olduğunu,

 

Encümen üyeliği kanun gereği 03.05.2005 tarihinde sona ermesiyle tahsis kararının hukuken yok hükmünde olduğunu, yok hükmündeki bir kararın varmışçasına 11 yıl sonra sorumlu tutulmasının “görevler ayrılığı” ve “mevzuatın zaman bakımından uygulanma ilkesine” aykırı olduğunu,

 

Şahsımın 03.05.2005 yılında encümen üyesi sıfatımın kalkmış olması dikkate alındığında tasdik kararının hukuka aykırı olduğunun görüleceğini,

 

Şöyle ki; 03.05.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanunu ilçe Belediye Encümenin yapısında değişiklik yapılması sonucu (m. 33- Diğer belediyelerde, belediye meclisinin her yıl kendi üyeleri arasından bir yıl için gizli oyla seçeceği iki üye, malî hizmetler birim amiri ve belediye başkanının birim amirleri arasından bir yıl için seçeceği bir üye olmak üzere beş kişiden oluşur) ve şahsının encümen üyeliğinin hukuken sona erdiğini,

 

Encümen üyeliği sıfatının 03.05.2005 tarihinde sona erdiğini, bu andan itibaren, daha önce alınmış bir encümen kararını şahsen değiştirme, kaldırma, etkisizleştirme veya iptal yönünde kişisel iradesinin olamayacağını, bu nedenle 03.05.2005 tarihinden sonra da aynı tahsisten sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, tahsisi kaldıracak bir etkileme gücüne sahip olmadığını,

 

Görevinden ayrıldığı 11 yıl boyunca sorguya konu tahsisi kaldıracak bir etkileme gücüne sahip olmasının söz konusu olmadığını, ... Belediyespor Kulübüne tahsis edildiği ve bu tahsis işleminin Belediye tarafından yenilenmeden, iptal edilmeden veya tekrar tahsis işlemi yapılmadan ... tarihine kadar devam ettirildiğinin açık olduğunu, tahsise konu alanın işlemin yapıldığı tarih olan ... tarihinde, 1580 sayılı Belediye Kanununun yürürlükte olduğu dönem olup, Mezkur Kanunun “ E- Vazifeleri” başlıklı 83’ncii maddesinde Gayrimenkul tahsisine ilişkin açık bir yetki yer almadığını, ancak son fıkrasında “İş bu vazifelerden maada . Belediye Kanununda musarrah olmayıp da muhtelif hususi kanunlarla belediye meclislerine verilen vazifeler meclisler toplu bulunmadığı zaman, belediye encümenleri tarafından tetkik ve karara raptolunur” hükmünün yer aldığını,

 

Bunun dışında mülga aynı Kanunun 84’ncü maddesinde ise; “ Reis tarafından havale ve tevdi edilmeyen hususat hakkında encümen karar veremez.” hükmünün yer aldığını, yani Encümene Belediye Başkanı tarafından verilmeyen işler için encümenin karar veremeyeceğinin ifade edildiğini,

 

Gayrimenkul tahsis işlemine ilişkin yetkinin ise 70’nci maddenin 11nci bendinde Meclisin müzakere edeceği ve karar vereceği işler arasında sayıldığını,

 

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun ise 03.07.2005 tarihinde yürürlüğe girdiğini, bu Kanunun “Encümenin görev ve yetkileri” başlıklı 34’ncü maddesinin (g) bendinde “Taşınmaz mal satımına, trampasına ve tahsisine ilişkin meclis kararlarını uygulamak; süresi üç yılı geçmemek üzere kiralanmasına karar vermek” ifadesinin yer aldığını,

 

Hukuki olarak 03.07.2005 tarihinde 5393 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra mevcut Kanuna göre mevzuata aykırı ve geçerli olmayan yok hükmündeki bir Encümen kararına istinaden tahsisin ... tarihine kadar devam ettirilmesinden Encümen üyeliğinden 03.05.2005 tarihinde ayrılma durumu değerlendirildiğinde; karar düzeltmeye konu tasdik kararında bu hususun dikkatten kaçırıldığını, kararı fiili ve hukuki hataya düşürdüğünü, eksik değerlendirmeye dayanan kararın hukuka aykırı olduğunu,

 

Yapıldığı dönem bakımından ...spor’a tahsise engel durum bulunmamasına karşın tahsis kararının hukuki analizinin eksik yapıldığını, gerekli destek kavramının içeriğinin ne olduğu konusunda yorum yapılmadığını,

 

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Meclisin Görev ve Yetkileri’’ Başlıklı 18’nci ve 75/(d) maddelerine göre tahsise yetkili organın belediye meclisi olduğunu, “Encümenin Görev ve Yetkileri" başlıklı Belediye Kanunun 34. Maddesiyle belediye encümenine; “g) Taşınmaz mal satımına, trampasına ve tahsisine ilişkin meclis kararlarını uygulamak; süresi üç yılı geçmemek üzere kiralanmasına karar vermek” yetkisinin verildiğini, Encümen kararının içeriğinin 120 m2’lik alanın ... Belediyespor Kulübünün kullanımına yönelik tahsisle ilgili olduğunu, Encümenin anılan tahsis kararını verdiği zaman bakımından 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun Belediyenin görev ve sorumlulukları başlıklı 14’ncü maddesinde yer alan “Gerektiğinde, sporu teşvik etmek amacıyla gençlere spor malzemesi verir, amatör spor kulüplerine ayni ve nakdî yardım yapar ve gerekli desteği sağlar” hükmüne aykırı bir yanının bulunmadığını, 120 m2’lik yer ... Belediye sınırları içinde yaşayan halka hizmet eden ve spor yapma imkânı sağlayan ... Belediyespora, başkasına kiraya verme amacıyla değil de, kullanma amacıyla verildiğinin tahsis kararında görüldüğünü, ... Belediyesinin bölgesinde yer alan kamusal amaçlara hizmet eden ... Belediyespora destek vermesinin aynı zamanda Belediye Kanununun 14 . maddesinde hem görev ve hem de sorumluluk olarak düzenlendiğinin madde başlığından anlaşıldığını, yukarıda açıklanan hükümler doğrultusunda ... İlçesinde spor faaliyetlerini yürüterek toplumsal fayda sağlayan anılan spor derneğine yapılan tahsis işleminin esasen belediyelere tevdi edilen görevleri yerine getirilmesini sağlamak amacıyla kurulan bir kuruluşa yapıldığını, nitekim aynı tazmin konusuna ilişkin olarak 2016 yılı hesabında, TC Sayıştay Başkanlığı Başsavcılığının (Savcı ...) Temyiz Kuruluna 43776 dosya no kapsamındaki 52069121-225.4.2-E. 1832350 sayılı yazılı mütalaasının da bu yönde olduğunu,

 

Tahsisin, gençlere spor malzemesi vermek, amatör kulüplere ayni ve nakdi yardım yapmak olmadığını, gerekli desteğin sağlanması kapsamında doğrudan kulübün kullanıma tahsis edilen bir taşınmaz olduğunu, Kanunda yer alan gerekli desteğin sağlanmasının ne olduğuna veya ne anlama geldiğine temyize konu daire kararında değinilmediğini, bu konuda somut bir değerlendirme yapılmadığını, yapılmış olsaydı 120 m2’lik bir alanın gerekli destek kapsamında olduğunun görüleceğini,

 

Kanuni düzenleme “Gerektiğinde, sporu teşvik etmek amacıyla gençlere spor malzemesi verir, amatör spor kulüplerine ayni ve nakdî yardım yapar ve gerekli desteği sağlar” şeklinde olduğunu, desteğin amacının ve konusunun belirlendiği maddeye aykırı bir tahsisten bahsedilemeyeceğini, sorguya konu tahsis spor kulübüne yapıldığına göre amacının hukuka uygun olduğunu, dikkat edildiğinde konu bakımından spor malzemesi vermek, ayni ve nakdi yardım yapmak ve gerekli desteği sağlar şeklinde ayrımlara tabi tutulduğunu, maddede spor malzemesi verilmesinin, ayni ve nakdî yardımın yapılmasının konu bakımından sınırlarının çizildiğini, ancak aynı maddede yer verilen gerekli desteği sağlar şeklindeki desteğin şekli konusunda takdirin idareye bırakıldığını, nihayetinde 120 m2’lik yerin amatör spor kulüplerine verilen gerekli destek kapsamında kalan bir çeşit olduğunu, tahsis kararının ... Belediyespor kulübünün faaliyetini yürütülmesine yönelik şeklinde kullanılmasıyla sınırlı mekân sorununun giderilmesine yönelik olduğunu,

 

Tasdik kararında Kanun maddesindeki gerekli destek nedir sorusunun cevabının aranmadığını, gerekli destek kavramı yorumlandığında tahsis kararının yerinde olduğu ve ilamın bu hususun dikkate alınmamasına bağlı hukuka aykırılığının anlaşılacağını,

 

Her spor kulübünün bir iletişim ve faaliyet yeri olması ve orada gerekli faaliyetlerini ve iletişimini sürdürmesinin doğal olduğunu, Encümen kararıyla o dönemde de amacın ... Belediyespora destek verilmesi olduğunu, tahsisin ... Beldiyespor kulübünün faaliyetlerini yürütmesi için ihtiyacına (gerekliliğine), ölçeğine ve zorunluluğuna uygun olması nedeniyle (120 m2’lik bir yerin) kanunda ifadesini bulan “GEREKEN DESTEK” kapsamında olduğunu,

 

Özellikle gerekli destek kavramının ne olduğunun açıklanması tahsis kararının ana sebebinin anlaşılması, anılan konunun detaylıca incelenmesi ve temyiz kurulunca değerlendirilerek bir sonuca varmasının beklendiğini, Kanunda yer alan gerekli desteğin sağlanmasının ne olduğuna veya ne anlama geldiğine temyize konu daire kararında değinilmediğini, Tahsisin yardım kapsamında değerlendirilmesinin hukuki yorumda açık hataya düşülmesine sebep olduğunu, “GEREKEN DESTEK” kavramının kapsamına nelerin girip girmediğine ilişkin sözel, amaçsal ve tarihsel yorum yapılmadığını, oysa; gerekli destek kavramının hiç göz önüne alınmamasının kararı hukuk zemininden uzaklaştırdığını,

 

Gerçekten tahsisin amacının sporcuların, teknik ekiplerin, yöneticilerin, taraftarların, halkın - yani spor paydaşlarının bir araya gelip buluşmalarını sağlamaya, sporu teşvik etmeye yönelik yer ve ortam yaratmaya destek sağlamak amacıyla yapıldığını, tahsis kararının Kanundaki “gereken destek” kavramıyla uyumlu olduğunu, Belediyenin görevleri arasında sayılan “gereken destek” kavramının açıkça ortaya konularak yorumlanması gerektiğini, tahsis edilen yerin 1 adet 120 M2 lik yer olduğunu,

 

... tarih ve ... sayılı Tahsis Kararı incelendiğinde, tahsisin Spor Kulübüne yapıldığını, yerin 3. şahıslara kiralanabileceğine dair bir ibare olmadığının görüleceğini, karar verildikten sonra doğru uygulanmasına ilişkin sorumluluğun karar organlarına ve üyelerine yüklenemeyeceğini,

 

Encümen Üyelerinin, imzalarının bulunduğu, farklı konuları ve müdürlükleri ilgilendiren yüzlerce kararın doğru uygulanıp uygulanmadığını fiilen denetlemenin mümkün olmadığını, kaldı ki bunun için yetkilerinin ve olanaklarının da bulunmadığını,

 

Tahsislerin/kiralamaların amacına uygun kullanılıp kullanılmadıklarının kontrolünü, tahsisin kaldırılması/kiralamanın iptali dahil, gerekli her türlü fiili uygulamaya ilişkin sorumluluğun uygulamayı yapan müdürlüklerde ve üst yönetimde olduğunu, ayrıca, tahsis edilen/kiralanan yerin 3. şahıslara verilmesinin onaya tabi bir husus olduğunu, Encümenin böyle bir kararı/yetkisi bulunmadığı gibi, böyle bir onay da vermediğini, bu hususun atlanması sorumluk dayanağının tespitinde hukuken maddi hataya düşülmesine sebebiyet verdiğini,

 

Tahsis kararının kulübün faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi için Kulübün kullanımına yönelik olduğunu, bunun destekten başka anlamının olmadığını, gerekli destek kavramı yorumlandığında bu durumun görüleceğini,

 

Sorgu yılı itibarıyla encümenden ayrılalı 11 yıl, emekli olalı 6 yıl geçmesine karşın zamanaşımı hükümlerinin dikkate alınmadığını, sorumlu tutulduğu KDV dâhil ... TL ...spor Kulübü’ne yapılan tahsisten sonra Kulübün kiralayan sıfatıyla yeri özel şahsa kiralanmasından kaynaklandığının (İlam sf.43 ve sf.50 tablo-... Kafe) belirtildiğini, Encümen Üyeleri olarak imzamın bulunduğu ... Tarihli ... Sayılı Encümen Kararı buna gerekçe gösterilmiştir, 2016 yılı zararına dayanak gösterilen .../... tarih ve sayılı Encümen Kararının 2004 yılında verilmiş bir karar olduğunu, kararın verildiği tarih itibarı ile zaman aşımı süresinin tamamlandığını, (EK:2)

 

Bilindiği üzere ... tarihinden sonra 1580 sayılı Belediye Kanunu’nun iki defa değiştirildiğini, bu değişikliklere göre gerekli güncellemeleri yapmanın da ilgili müdürlüklerin ve üst yöneticilerin sorumluluğunda olduğunu, encümenin ilam konusu hususlarda süre açısından genel kabul görülmüş yetkisinin en fazla 3 (üç) yıl olduğunu, 3 yıldan sonraki yetkinin Mecliste olduğunu, 01.07.2007 tarihi itibarı ile Encümen Kararının geçerliliğinin bittiğini, bu tarihten sonra, kamuda devamlılık esasına göre, yerle ilgili yeni bir işlem/karar tesis edilmesi gerektiğini,

 

Tahsise ilişkin Encümenden ayrılma tarihi bakımından zamanaşımına uğradığını, bu durumun kanunların zaman bakımından uygulanmasının genel kuralının bir sonucu olduğunu,

 

Hukuka aykırı bir eylemimin olmaması nedeniyle kamu zararının meydana gelmesiyle ilgili atfedilen kasıt, kusur veya ihmal bulunmadığından tazminin manevi unsurunun gerçekleşmediğini,

 

Kamu zararı kavramı 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 2/k maddesinde 5018 sayılı Kamu Mali ve Kontrol Kanununun 71 ’nci maddesine atıf yapılarak “kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması olarak” tanımlandığını, bu hüküm gereği zararın unsurlarının davranış, hukuka aykırılık zarar ve illiyet bağı olduğunun görüldüğünü, oysa 03.05 2005 tarihine kadar Doktor (Tabip) olarak encümen üyesi olduğunu, Encümen üyeliği sıfatının o günkü mevzuata göre Belediye sağlık işleri müdürü olmasından kaynaklanan bir husus olduğunu, mesleğinin gereği mali konularda yetkinliğinin zayıflığı içinde bulunmasının doğal karşılanmasının gerektiğini, icra ettiği mesleği dışında kalan mali ve teknik konuların şahsının, mesleki bilgisinin dışında olduğunu, bu sebeple tahsisle ilgili şahsına kusur atfedilmesinin mümkün olmadığını, nitekim kanun koyucunun bu hususu dikkate aldığını ve belediye encümenine bağımsız olarak kullanabileceği bir tahsis yetkisi vermediğini, sadece belediye meclisinin kontrolünde yapabileceği bazı tasarruflara yer verdiğini,

 

Emekli olduğu 10.02.2010 tarihinden sonra ... Belediyesiyle herhangi bir ilişkisini olmadığını ve imzaladığı bir kararın da olmadığını, dolayısıyla ilama konu zarara sebebiyet verecek bir hareketinin de bulunmadığını, hareket olmayınca kusur ve illiyet taşıyan bir zararın da söz konusu olamayacağını, dolayısıyla olmayan bir davranış nedeniyle kasıt, kusur ve ihmal içindeki bir davranıştan ve zarara sebebiyet vermesinin de söz konusu olamayacağını,

 

5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun “Kamu zararı “ başlıklı 71. Maddesinde, Kamu zararının belirlenmesinde esas alınacak olguların sayıldığını, buna göre: “a) îş, mal veya hizmet karşılığı olarak belirlenen tutardan fazla ödeme yapılması, b) Mal alınmadan, iş veya hizmet yaptırılmadan ödeme yapılması, c) Transfer niteliğindeki giderlerde, fazla veya yersiz ödemede bulunulması, d) îş, mal veya hizmetin rayiç bedelinden daha yüksek fiyatla alınması veya yaptırılması, e) îdare gelirlerinin tarh, tahakkuk veya tahsil işlemlerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılmaması, ...g) Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması, “ kamu zararına sebebiyet verilmesi anlamına geleceğini,

 

Kamu zararının tespiti için, bu zararın oluşmasına neden olan kamu görevlilerinin doğru belirlenmesi ve kamu zararının, belirlenen kamu görevlilerinin mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemlerinden kaynaklandığına ilişkin İLLİYET BAĞININ KURULMASI gerektiğini, bu iki koşulun da gerçekleşmediğini, tahsise konu 120 m2’lik kafeteryanın ... tarih ve ... sayılı Encümen kararıyla ... Belediye Spor Kulübüne tahsis edildikten sonra, kanun değişikliklerine ve kullanım şeklindeki değişikliğe rağmen, bu tahsis işleminin Belediye tarafından yenilenmeden veya tekrar tahsis işlemi yapılmadan ... tarihine kadar devam ettirildiğinin görüldüğünü, bu nedenle 2017 yılında zarara sebebiyet vermiş olmasının mümkün olmadığını,

 

Özetle; maddi hukuk ve usul hukuku kapsamında yargılama sürecinde kuralların yanlış uygulanması sonucu kararın hatalı olduğunu belirterek sorumluğunun kaldırılmasını talep etmiştir.

 

Başsavcılık mütalaasında;

 

“Karar düzeltme dilekçesinde özetle; Temyiz 03.04.2019 tarihli 45776 tutanak nolu İlamın tesis edilen hükmün esasına etkili {olan savunmalarının kararın gerekçesinde karşılanmadığından karar düzeltme talebinde bulunduklarını ifade etmişlerdir.

 

Esasen ortada bir kamu zararı bulunmadığı, ancak söz konusu ATM alanlarının ve taşınmazların 3.kisiler tarafından işgali halinde istenebilecek bedel ecrimisil olduğu ve bu taşınmazlar için talep edilmesi gereken kamu zararının hesabının ecrimisil değerleri üzerinden yapılması gerektiğine ilişkin duruşma ve diğer savunmalarda ifade edilmeyen yeni bir taleple gelinmiştir.

 

Ancak, konunun sefahati değerlendirildiğinde; taşınmazların ... Spor Kulübüne Belediye Meclis kararı ile verildiği, müstecirlerin fuzuli şagil bir durumunun olmadığı açık olup hukuken uygulamanın ecrimisil olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı ortadadır.

 

Karar düzeltme talebinde ileri sürülen diğer hususlar ise sorgu üzerine yapılan savunma ile 6 Dairenin ilam hükmüne karşı yapılan temyiz başvurusunda ileri sürülen hususlar ile benzer olup, söz konusu hususlar 6 Daire ve Temyiz Kurulunun ilamlarında karşılanmıştır.

 

Bu nedenle, dilekçede yer alan açıklamalar bu haliyle karar düzeltme talebini gerektirir nitelikte olmadığından, karar düzeltmesine mahal bulunmadığı yönünde karar verilmesi uygun olur.

 

Arz olunur.” Denilmiştir.

 

Duruşma talebinde bulunan … ile …’e duruşma gününe ilişkin tebligat yapılmasına rağmen duruşmaya katılmamışlardır. Duruşma talebinde bulunan diğer sorumlu … ile Sayıştay Savcısının sözlü açıklamalarının dinlenmesinden ve dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra,

 

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ

 

70 sayılı İlamın 8’inci maddesiyle; ... Belediyesi tarafından 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na göre yapacağı ihaleler ile taşınmazlarını kiraya verip kira bedelini Belediye bütçesine gelir kaydetmesi gerekirken Belediye’ye ait 46 adet ATM yerinin ... tarih ... sayılı meclis kararıyla, 1 adet kafeteryanın .../... tarih ve sayılı encümen kararıyla yine 1 adet kafeteryanın .../... tarih ve sayılı meclis kararıyla, 2 adet dükkanın ise ... tarih ve ... sayılı meclis kararıyla ... Belediyesi Spor Kulübü Derneği’ne ait olmak üzere ihale yapılmaksızın tahsis edilmesi sonucu ...TL’ye verilen tazmin hükmünün 03.04.2019 tarih ve 45982 tutanak numaralı Temyiz Kurulu Kararı ile tasdikine karar verilmiştir.

 

Sorumluluk yönünden inceleme;

 

... tarih ve ... sayılı Encümen kararında imzası bulunan Encümen Üyeleri, sorumluluk tespitinin doğru yapılmadığını, 5018 sayılı Kanunun 71 inci maddesine göre kamu zararı için illiyet bağının olması gerektiğini,

 

Mezkur encümen kararı incelendiğinde, tahsislerin/kiralamaların amacına uygun kullanılıp kullanılmadıklarının kontrolünü, tahsisin kaldırılması/kiralamanın iptali dahil, gerekli her türlü fiili uygulamaya ilişkin sorumluluğun uygulamayı yapan müdürlüklerde ve üst yönetimde olduğunu, ayrıca, tahsis edilen/kiralanan yerin 3. şahıslara verilmesinin onaya tabi bir husus olduğunu, Encümenin böyle bir kararı/yetkisi bulunmadığı gibi, böyle bir onay da vermediğini,

 

... tarihinden sonra 1580 sayılı Belediye Kanunu’nun iki defa değiştirildiğini, bu değişikliklere göre gerekli güncellemeleri yapmanın da ilgili müdürlüklerin ve üst yöneticilerin sorumluluğunda olduğunu, encümenin ilam konusu hususlarda süre açısından genel kabul görülmüş yetkisinin en fazla 3 (üç) yıl olduğunu, 2016 yılı zararına dayanak gösterilen anılan Encümen Kararının 2004 yılında verilmiş bir karar olduğunu, kararın verildiği tarih itibarı ile zaman aşımı süresinin tamamlandığını, 2004 dönemi Encümen Üyeleri olarak, Ekte sunulan belgelerden de görüleceği gibi, 2017 yılı hesap dönemi ile hiçbir ilişkilerinin bulunmadığını,

 

2004/... sayılı Kararın, ... Belediyesi Encümeninin ... tarih ve ... sayılı Encümen kararıyla ortadan kaldırıldığını ve geçersiz hale getirildiğini, denetim raporunda bu durumun gözden kaçtığını, yeni kararla Encümenin 2004/... sayılı eski tahsisi hukuken ve fiilen etkisizleştirdiğini, iptal kararından itibaren hukuk dünyasında bir sonuç doğurmasının söz konusu olmadığını,

 

Belirterek sorumluluk itirazında bulunmuşlarsa da;

 

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunun 31. maddesinde yer alan; “Kanunların verdiği yetkiye istinaden yönetim kurulu, icra komitesi, komisyon ve benzeri kurul veya komite kararıyla yapılan harcamalarda, harcama yetkisinden doğan sorumluluk kurul, komite veya komisyona ait olur” hükmü gereği, 120 m2 lik 1 adet kafeteryanın ... tarih ve ... sayılı Encümen kararıyla … Belediye Spor Kulübüne tahsis edildiği anlaşıldığından, ... tarih ve ... sayılı Encümen Kararında imzası bulunan Encümen Üyelerinin sorumluluğu bulunmaktadır. Bu itibarla, sorumluluk itirazlarına ilişkin taleplerin reddine,

 

Esas yönünden inceleme;

 

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Meclisin Görev ve Yetkileri” başlıklı 18’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde “Taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması hâlinde tahsisin kaldırılmasına; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesisine karar vermek.” denilmek suretiyle belediye meclisine taşınmaz malları tahsis yetkisi verilmiştir.

 

Meclisin bu yetkisini nasıl ve ne şekilde kullanacağı ise aynı Kanun’un “Diğer kuruluşlarla ilişkiler” başlıklı 75’inci maddesinin (d) bendi ile hüküm altına alınmış olup, söz konusu maddede;

 

“Belediye, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda;

 

…,

 

d) Kendilerine ait taşınmazları, aslî görev ve hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak mahalli idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devredebilir veya süresi yirmibeş yılı geçmemek üzere tahsis edebilir. Bu taşınmazlar aynı kuruluşlara kiraya da verilebilir. Bu taşınmazların, tahsis amacı dışında kullanılması hâlinde, tahsis işlemi iptal edilir. Tahsis süresi sonunda, aynı esaslara göre yeniden tahsis mümkündür. Kamu kurum ve kuruluşlarına belediyeler, bağlı kuruluşları ve belediye şirketlerince devir veya tahsis edilen taşınmazlar, kamu konutu ve sosyal tesis olarak kullanılamaz.” denilmektedir.

 

Yukarıda yazılı mevzuat hükümleri gereği belediyeler, meclis kararı ile taşınmazlarını mahalli idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına bedelli veya bedelsiz olarak süresi yirmi beş yılı geçmemek üzere tahsis edebilir. Bunun dışında bir gerçek veya tüzel kişiye tahsis yapılamaz.

 

Anılan Kanun'un “Belediye Başkanının Görev ve Yetkileri” başlıklı 38’inci maddesinin (f) bendi ile belediye başkanına “Belediyenin gelir ve alacaklarını takip ve tahsil etmek” görevi verilmiş olup, belediye başkanının 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Üst yöneticiler” başlıklı 11’inci maddesinde hükme bağlandığı üzere sorumlulukları altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde kullanımını sağlamak konusunda meclislerine karşı sorumlulukları mevcuttur.

 

2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun “Kapsam” başlıklı 1’inci maddesinde; "Genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelerin, özel idare ve belediyelerin alım, satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ve taşıma işleri bu Kanunda yazılı hükümlere göre yürütülür.” ve “İhale usulleri” başlıklı 35’inci maddesinde ise; "Bu Kanunun 1’inci maddesinde yazılı işlerin ihalelerinde aşağıdaki usuller uygulanır;

 

a) Kapalı teklif usulü,

 

b) Belli istekliler arasında kapalı teklif usulü,

 

c) Açık teklif usulü,

 

d) Pazarlık usulü,

 

e) Yarışma usulü.

 

İşin gereğine göre bu usullerden hangisinin uygulanacağı, bu Kanun hükümlerine uyularak idarelerince tespit edilir.” denilmek suretiyle idarelerin bu Kanuna tabi işlerde uygulayacakları ihale usulleri hükme bağlanmıştır.

 

Her ne kadar 5393 sayılı Kanun’un “Belediyenin Görev ve Sorumlulukları” başlıklı 14’üncü maddesinde;

 

“Belediye, mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla;

 

b) Gerektiğinde, sporu teşvik etmek amacıyla gençlere spor malzemesi verir, amatör spor kulüplerine ayni ve nakdî yardım yapar ve gerekli desteği sağlar, her türlü amatör spor karşılaşmaları düzenler, yurt içi ve yurt dışı müsabakalarda üstün başarı gösteren veya derece alan öğrencilere, sporculara, teknik yöneticilere ve antrenörlere belediye meclisi kararıyla ödül verebilir. Gıda bankacılığı yapabilir. …” denilmiş olsa da burada ifade bulan ayni yardımdan kasıt; bütçe ile verilen ödenek dahilinde amatör spor kulüplerine gerekli spor amaçlı kullanılacak malzeme ve benzeri ürün yardımı olduğu açıktır.

 

5018 sayılı Kanun’un “Kamu Zararı” başlıklı 71’inci maddesinde de; “Kamu zararı, mevzuata aykırı karar, işlem, eylem veya ihmal sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır.” denilmektedir.

 

Rapor dosyası ve eki belgelerin incelenmesi neticesinde; 52 adet ATM yerinin .../... tarih ve sayılı Meclis kararıyla, 1 adet kafeteryanın .../... tarih ve sayılı Encümen kararıyla yine 1 adet kafeteryanın .../... tarih ve sayılı Meclis kararıyla, 2 adet dükkanın ise .../... tarih ve sayılı Meclis kararıyla ... Belediyespor Kulübü Derneğine ihale yapılmaksızın tahsis edildiği görülmüştür. ... Belediyesi, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na göre yapacağı ihaleler ile taşınmazlarını kiraya verip kira bedelini Belediye bütçesine gelir kaydetmesi gerekirken ... Belediyesi Spor Kulübü Derneği’ne ihale yapılmaksızın tahsis etmiştir. Piyasa şartlarının çok altında bedellerle spor kulübüne tahsis edilen bu yerler, Kulüp tarafından kiralayan sıfatıyla özel şahıs ve şirketlere gerçek ekonomik değerleri ile kiralanmıştır.

 

Belediye tasarrufunda olan yerlerin kiraya verilmesi neticesinde belediyenin gelir elde edeceği açıktır. Belediye tasarrufunda bulunan yerin düşük bedelle ... Belediyesi Spor Kulübü Derneği’ne tahsis edilmesi ve kulübün de bu yerleri gerçek ekonomik değerleri ile özel şahıslara kiraya vermesi sonucu belediye gelir kaybına uğradığından kamu zararına sebep olunmuştur.

 

Dilekçiler, tahsislerin belediye tarafından yerine getirilmesi gereken hizmetlere ilişkin olarak ve belediyeye kanunlarla tevdi edilen görevleri yerine getiren bir kuruluşa yapıldığını ifade etmişlerse de; amatör spor kulüplerine nasıl ve ne şekilde yardım edileceği 5393 sayılı Kanun’un 14’üncü maddesinde hüküm altına alınmıştır. ... Belediyesi de bu madde kapsamında amatör spor kulübü olan ... Belediyesi Spor Kulübüne gerekli destek sağlamak için belediye bütçesinden yardım yapmaktadır.

 

Diğer taraftan sorumlular, verilen kararın kamu zararının tespit yöntemi yönünden yasaya uygun olmadığını, Belediyespor Kulübüne tahsis edilen yerlerin kulüp tarafından kiraya verilmesi sonucu kulübün elde ettiği gelir baz alınarak bu bedel belediye tarafından elde edilseydi ne kadar olacaktı ihtimali üzerinden muhtemel bir zararın belirlendiğini, bu yerlerin 2886 sayılı Kamu İhale Kanununa uygun olarak kiralanması neticesinde ne kadar kiraya verileceğinin belirsiz olduğunu, zaten ihale mevzuatına göre belirlenmesinin de mümkün olmadığını, soyut muhtemel hesaplama yönteminin yasa koyucunun kamu zararı kavramına yüklediği tanıma uygun bir zarar hesabı olmadığını, kamu zararından bahsedilebilmesi için yapılan işlem sonucunda ortada somut bir gelir kaybının olması gerektiğini, ancak bu durumun ilama konu işlemde mevcut olmadığını, esasen ortada bir kamu zararı bulunmadığını, ancak söz konusu ATM alanlarının ve taşınmazların 3.kisiler tarafından işgali halinde istenebilecek bedelin ecrimisil olduğunu ve bu taşınmazlar için talep edilmesi gereken kamu zararı hesabının ecrimisil değerleri üzerinden yapılması gerektiğine ilişkin temyiz aşamasında ifade edilmeyen bir talepte bulunmuşlarsa da; taşınmazların ... Spor Kulübüne Belediye Meclis kararı ile verildiği, müstecirlerin fuzuli şagil bir durumunun olmadığı açık olup hukuken uygulamanın ecrimisil olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı ortadadır. Bunun yanında, sorumluların iddiasının aksine, ilamda kamu zararı hesabı muhtemel değerler üzerinden değil, spor kulübünden alınması gereken aylık işgaliye bedeli ile spor kulübü ve üçüncü şahıs arasındaki sözleşme uyarınca alınan aylık kira bedeli arasındaki tutarlar dikkate alınarak hesaplanmıştır.

 

Öte yandan, kamu taşınmazlarının üçüncü şahıslara kiralanması ile ilgili olarak 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre bir ihale yapılması ilkesi bulunmaktadır. Şöyle ki örnek olarak;

 

5216 sayılı Yasanın 26’ncı maddesinde;

 

“…Büyükşehir belediyesi, mülkiyeti veya tasarrufundaki hafriyat sahalarını, toplu ulaşım hizmetlerini, sosyal tesisler, büfe, otopark ve çay bahçelerini işletebilir; ya da bu yerlerin belediye veya bağlı kuruluşlarının %50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketler ile bu şirketlerin %50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketlere, 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın belediye meclisince belirlenecek süre ve bedelle işletilmesini devredebilir. Ancak, bu yerlerin belediye şirketlerince üçüncü kişilere devri 2886 sayılı Kanun hükümlerine tabidir.” Düzenlemesinde olduğu gibi, belediye tarafından ihale yapılmaksızın belediye şirketine yapılan devirlerde, belediye şirketinin üçüncü şahsa kiralama aşamasında ihale yapılması zorunluluğu getirilmiştir. Burada amaç, belediye taşınmazının veya işletmesinin ihale yapılmaksızın üçüncü kişilerin kullanımına geçmemesidir.

 

2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun “Kapsam” başlıklı 1’inci maddesinde; belediyelerin alım, satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ve taşıma işlerinin bu Kanunda yazılı hükümlere göre yürütüleceği belirtilmiştir. Belediye şirketinin üçüncü şahsa kiralama aşamasında 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre ihale yapılması zorunluluğu aynı zamanda belediye tarafından yapılan yardımın miktarının/tutarının belirlenmesi açısından da önemlidir. İhale yapılmaksızın yapılacak tahsislerde belediyenin yapmış olacağı yardımın tutarı da belirlenemeyecek ve muhasebe kayıtlarının gerçek durumu yansıtmasının da önüne geçilecektir. Oysaki spor kulübüne ne kadar yardım yapıldığının belediyenin kendisi tarafından bilinmesi gerektiği gibi söz konusu beldede yaşayan hemşerilerin de bilmesi gerekmektedir. Bu aynı zamanda şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkesinin bir gereğidir.

 

Bu itibarla, 03.04.2019 tarih ve 45982 tutanak numaralı Temyiz Kurulu Kararında, KARAR DÜZELTİLMESİNE MAHAL OLMADIĞINA,(Üyeler … ile …’ın aşağıda yazılı karşı oy gerekçelerine karşı) oyçokluğu ile,

 

Karar verildiği 09.09.2020 tarih ve 48175 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.

 

Karşı oy gerekçesi

 

Üyeler … ile …’ın karşı oy gerekçesi

 

Esas yönünden verilen kurul kararına katılmakla birlikte sorumluluk yönünden;

 

... tarih ve ... sayılı Encümen kararında imzası bulunan Encümen Üyeleri, sorumluluk tespitinin doğru yapılmadığını, 5018 sayılı Kanunun 71 inci maddesine göre kamu zararı için illiyet bağının olması gerektiğini,

 

Mezkur encümen kararı incelendiğinde, tahsislerin/kiralamaların amacına uygun kullanılıp kullanılmadıklarının kontrolünü, tahsisin kaldırılması/kiralamanın iptali dahil, gerekli her türlü fiili uygulamaya ilişkin sorumluluğun uygulamayı yapan müdürlüklerde ve üst yönetimde olduğunu, ayrıca, tahsis edilen/kiralanan yerin 3. şahıslara verilmesinin onaya tabi bir husus olduğunu, Encümenin böyle bir kararı/yetkisi bulunmadığı gibi, böyle bir onay da vermediğini,

 

... tarihinden sonra 1580 sayılı Belediye Kanunu’nun iki defa değiştirildiğini, bu değişikliklere göre gerekli güncellemeleri yapmanın da ilgili müdürlüklerin ve üst yöneticilerin sorumluluğunda olduğunu, encümenin ilam konusu hususlarda süre açısından genel kabul görülmüş yetkisinin en fazla 3 (üç) yıl olduğunu, 2016 yılı zararına dayanak gösterilen anılan Encümen Kararının 2004 yılında verilmiş bir karar olduğunu, kararın verildiği tarih itibarı ile zaman aşımı süresinin tamamlandığını, 2004 dönemi Encümen Üyeleri olarak, Ekte sunulan belgelerden de görüleceği gibi, 2017 yılı hesap dönemi ile hiçbir ilişkilerinin bulunmadığını,

 

2004/... sayılı Kararın, ... Belediyesi Encümeninin ... tarih ve ... sayılı Encümen kararıyla ortadan kaldırıldığını ve geçersiz hale getirildiğini, denetim raporunda bu durumun gözden kaçtığını, yeni kararla Encümenin 2004/... sayılı eski tahsisi hukuken ve fiilen etkisizleştirdiğini, iptal kararından itibaren hukuk dünyasında bir sonuç doğurmasının söz konusu olmadığını,

 

Belirterek sorumluluk itirazında bulunmuşlardır.

 

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Meclisin Görev ve Yetkileri” başlıklı 18’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde “Taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması hâlinde tahsisin kaldırılmasına; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesisine karar vermek.” denilmek suretiyle belediye meclisine taşınmaz malları tahsis yetkisi verilmiştir.

 

Meclisin bu yetkisini nasıl ve ne şekilde kullanacağı ise aynı Kanun’un “Diğer kuruluşlarla ilişkiler” başlıklı 75’inci maddesinin (d) bendi ile hüküm altına alınmış olup, söz konusu maddede;

 

“Belediye, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda;

 

…,

 

d) Kendilerine ait taşınmazları, aslî görev ve hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak mahalli idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devredebilir veya süresi yirmibeş yılı geçmemek üzere tahsis edebilir. Bu taşınmazlar aynı kuruluşlara kiraya da verilebilir. Bu taşınmazların, tahsis amacı dışında kullanılması hâlinde, tahsis işlemi iptal edilir. Tahsis süresi sonunda, aynı esaslara göre yeniden tahsis mümkündür. Kamu kurum ve kuruluşlarına belediyeler, bağlı kuruluşları ve belediye şirketlerince devir veya tahsis edilen taşınmazlar, kamu konutu ve sosyal tesis olarak kullanılamaz.” denilmektedir.

 

Yukarıda yazılı mevzuat hükümleri gereği belediyeler, meclis kararı ile taşınmazlarını mahalli idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına bedelli veya bedelsiz olarak süresi yirmi beş yılı geçmemek üzere tahsis edebilir. Bunun dışında bir gerçek veya tüzel kişiye tahsis yapılamaz.

 

Anılan Kanun'un “Belediye Başkanının Görev ve Yetkileri” başlıklı 38’inci maddesinin (f) bendi ile belediye başkanına “Belediyenin gelir ve alacaklarını takip ve tahsil etmek” görevi verilmiş olup, belediye başkanının 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Üst yöneticiler” başlıklı 11’inci maddesinde hükme bağlandığı üzere sorumlulukları altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde kullanımını sağlamak konusunda meclislerine karşı sorumlulukları mevcuttur.

 

Rapor dosyası ve eki belgelerin incelenmesi neticesinde; 52 adet ATM yerinin .../... tarih ve sayılı Meclis kararıyla, 1 adet kafeteryanın .../... tarih ve sayılı Encümen kararıyla yine 1 adet kafeteryanın .../... tarih ve sayılı Meclis kararıyla, 2 adet dükkanın ise .../... tarih ve sayılı Meclis kararıyla ... Belediyespor Kulübü Derneğine ihale yapılmaksızın tahsis edildiği görülmüştür. Söz konusu taşınmazların tahsisinin Belediye Meclisince yapıldığı, sadece 1 adet kafeteryanın tahsisinin ise 5393 sayılı Belediye Kanunundan önceki mevzuata göre Encümen tarafından tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Söz konusu 120 m2 lik 1 adet kafeteryanın ... tarih ve ... sayılı Encümen kararıyla … Belediye Spor Kulübüne tahsis edildiği ve bu tahsis işleminin Belediye tarafından yenilenmeden veya tekrar tahsis işlemi yapılmadan ... tarihine kadar devam ettirildiği görülmektedir.

 

Tahsis işleminin yapıldığı ... tarihinde, 1580 sayılı Belediye Kanunu yürürlüktedir. Mezkur Kanunun "Encümenin Vazifeleri" Başlıklı 83 üncü maddesinde; gayrimenkul tahsisine ilişkin açık herhangi bir yetki yer almamaktadır. Ancak, son fıkrasında "(Ek: 5/3/1932 - 1929/1 md.) "İşbu vazifelerden maada Belediye Kanununda musarrah olmayıp da muhtelif hususi kanunlarla belediye meclislerine verilen vazifeler meclisler toplu bulunmadığı zaman, belediye encümenleri tarafından tetkik ve karara raptolunur." hükmü yer almaktadır.

 

Bunun dışında mülga aynı Kanunun 84 üncü Maddesinde ise "Reis tarafından havale ve tevdi edilmeyen hususat hakkında encümen karar veremez." hükmü yer almaktadır. Şöyle ki; Encümene Belediye Başkanı tarafından verilmeyen işler için encümenin karar veremeyeceği ifade edilmektedir.

 

Anılan Kanunun 70 inci maddesinin 11 inci bendinde; gayrimenkul tahsisine ilişkinin yetkinin Belediye Meclisinde olduğu belirtilmiştir.

 

5393 sayılı Belediye Kanunu; 3/7/2005 tarihinde TBMM’de kabul edilerek uygulamaya girmiştir. Bu Kanunun "Encümenin görev ve yetkileri" başlıklı 34 üncü Maddesinin (g) bendinde; "Taşınmaz mal satımına, trampasına ve tahsisine ilişkin meclis kararlarını uygulamak; süresi üç yılı geçmemek üzere kiralanmasına karar vermek." ifadesi yer almaktadır. Buna göre Encümene, Meclisin gayrimenkullere ilişkin tasarrufunu uygulaması dışında sadece kiralama yetkisi verilmiş, bu yetki de üç yılla sınırlandırılmıştır.

 

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 03.07.2005 tarihinden sonra mevcut Kanuna göre tahsis işlemlerinin gözden geçirilerek yeni Kanuna göre revize edilmesi gerekmektedir. Ancak, yeni Kanuna göre mevzuata aykırı ve geçerli olmayan yok hükmündeki bir Encümen Kararına istinaden tahsis ... tarihine kadar devam ettirilmiştir.

 

Yukarıdaki mevzuat hükümleri ve açıklamalar doğrultusunda, kamu zararının oluştuğu tarih de dikkate alındığında, mezkur encümen kararında imzaları bulunması hasebiyle sorumlu tutulan Encümen Üyelerinin, görevleri sona erdiği için söz konu kararı değiştirme, kaldırma yetkileri de olmadığından sorumlulukları bulunmamaktadır.

 

Bu itibarla, 03.04.2019 tarih ve 45982 tutanak numaralı Temyiz Kurulu Kararında karar düzeltilmesine mahal olduğuna, 70 sayılı ilamın 8. maddesi ile verilen tazmin hükmünün bozularak, sorumluluk açısından yukarıda değinilen hususların yeniden değerlendirilmesini teminen, dairesine tevdiine, karar verilmesi gerekir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Bu sayfa 149 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor