YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Belediyece, tören temsil ağırlama kaleminden, özel günler için polis memurlarına belediyece hediye kıyafet çeki verilmesi, kamu zararına yol açar mı?

Karar Özeti

 

Temsil ağırlama giderlerinin konusu, kapsamı ve miktarının tayininin belediye başkanının takdirine bağlı olması, verilecek hediyenin cinsi ve miktarı konusunda da bir sınırlama bulunmaması nedeniyle ilama konu işlem ile din görevlileri ve emniyet mensuplarına, bu kamu görevlilerinin mensup bulunduğu teşkilatlara özgü gün ve haftalara münhasıran hediye verilmesinde 5393 sayılı Kanununun 38 ve 60’ıncı madde hükümleri ve ilgili Yönergen’in 4 ve 10’uncu madde hükümleri gereğince mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.

Karar

 

Kamu İdaresi Türü          Belediyeler ve Bağlı İdareler   

 

Yılı         2017    

 

Dairesi  5           

 

Dosya No           45446  

 

Tutanak No        47116  

 

Tutanak Tarihi   8.1.2020            

 

Kararın Konusu Çeşitli Konuları İlgilendiren Kararlar    

 

 

Konu: Muhtelif kamu kurumu personeline hediye çeki verilmesi.

 

136 sayılı İlamın 8. Maddesi ile Belediye tarafından ... Mağazalarından alışveriş yapılmak üzere, başka kurumların memur personeline hediye çeki verildiği ve bu hediye çeki bedellerinin belediye bütçesinden karşılanması suretiyle sebep olunan ... TL kamu zararının tazminine hükmedilmektedir.

 

Temyiz Dilekçesi

 

Harcama Yetkilisi olarak sorumlu tutulan ... ile gerçekleştirme görevlisi olarak sorumlu tutulan ... tarafından sunulan 02.07.2019 tarihli aynı mahiyetteki temyiz dilekçelerinde özetle;

 

Sayıştay ilamında yer verilen hükmün hukuka ve ilgili mevzuata aykırı olduğu, kararın ve ilamın gerekçesi arasında başka kurumların memur personeline hediye çeki verilmesi ve belediye bütçesinden karşılanmasının herhangi bir tanıtıcı husus içermediği mahalli örf ve adetler açısından bağlayıcı olmadığı iddiasının, söz konusu işin adı ve kapsamından da anlaşılacağı üzere diğer bir ifade ile önemli gün ve haftaları kutlama organizasyonu hizmet alımı kapsamında gerçekleştirilen bir işe ilişkin olduğu ancak bu noktanın karar ve değerlendirme surecinde dikkate alınmadığı,

 

Belediye Bütçesinden Yapılacak Temsil ve Ağırlama Giderleri Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinin (4) üncü fıkrasında "Gerçek ve tüzel kişilere plaket, ödül ve hediye vermek, çiçek göndermek" için temsil gideri yapılabileceği hükmünün yer aldığı, Söz konusu hüküm mucibince, özel günlerde gerçek kişilere temsil gideri kapsamında hediye verilmesinde mevzuata aykırılık bulunmadığından, hesap ve işlemlerin yasal düzenlemelere uygun olduğu,

 

İster kurum içi ister kurum dışı personel olsun Önemli Gün Ve Haftalar Kutlama Organizasyonu kapsamında hediye amaçlı bir uygulama yapılmasının önünde yasal bir engel bulunmadığı, nitekim bu organizasyon kapsamında din görevlileri ve emniyet mensupları yani özellik arz eden kamu görevlilerine üstelikte bu kamu görevlilerinin mensup bulunduğu teşkilatlara özgü gün ve haftalara münhasıran hediye uygulaması yapıldığı, böylesi bir uygulamanın Belediye Bütçesinden Yapılacak Temsil Ağırlama Ve Tören Giderleri Yönergesinin hem maksadına hem de hükümlerine uygun olduğu ve bu konuda Sayıştay tarafından verilmiş olan birçok işte içtihatta ortaya konulduğu, bu sebeple Önemli Gün Ve Haftaları Kutlama Organizasyon kapsamında bahsi geçen kamu görevlilerine hediye uygulaması- ister çek ya da ister başka bir şekilde olsun -yapılmasının önünde yasal bir engel bulunmadığı,

 

Bu noktada Sayıştay 6. Dairesinin 12.7.2001 Tarih ve 10293 sayılı kararında; Öğretmenler Gününde Öğretmenlere Dağıtılmak Üzere Çanta Alınmasının mevzuata aykırı olmadığına hükmedildiği, Kararın gerekçesinde ise; 24 Kasım Öğretmenler Gününde öğretmenlere dağıtılmak üzere çanta alınması ve bedelinin belediye bütçesinden ödenmesinde Belediye Bütçesinden Yapılacak Temsil, Ağırlama ve Tören Giderleri Yönergesinin 3'uncü ve 9'uncu maddelerindeki hükümler uyarınca mevzuata aykırı bir husus bulunmadığı hükmüne varılmak suretiyle özellik arz eden kamu görevlilerinin mensup bulunduğu teşkilatlara özgü gün ve haftalara münhasıran hediye uygulamasına onay verildiği,

 

Sayıştay ilamında yer verilen mahalli örf ve adetler açısından bağlayıcı olmayan bir uygulama yapıldığı iddiasına ilişkin olarak; gerek belediye bütçesi yapılacak temsil ağırlama ve tören giderleri yönergesinin hükümleri ve maksadı ve gerekse örf adet gelenek bağlamında din görevlileri ve emniyet mensuplarına bu tür bir uygulama yapılması hukuka uygun olduğu,

 

Sayıştay ilamında dile getirildiği şekliyle söz konusu kamu personeline belirli gün ve haftalara münhasıran hediye uygulaması yapılmasının mahalli müşterek nitelikte bir harcama olmadığı iddiası belediye harcamaları açısından her zaman kabul edilebilir bir ölçüt olmayacağı, aksi takdirde bütün harcamaların mahalli müşterek nitelikte olup olmadığının gözetilmesi gibi bir tablo ortaya çıkacağı ve bu durumda belediyelerin sosyal ve kültürel faaliyetlerine ilişkin harcama alanının daralacağı, Oysaki belediyelerin hangi konularda harcama yapabilecekleri Belediye Yasasının 14. Maddesinin yanı sıra başka madde hükümlerinde de ortaya konulduğu,

 

Nitekim Belediye Bütçesinden Yapılacak Temsil Ağırlama Ve Tören Giderleri Yönergesi kapsamındaki harcamaların önemli bir kısmı mahalli müşterek nitelikte olmayan harcamalar olduğu, bu durumda şayet Sayıştay Başkanlığı kararı ve ilamındaki gerekçe kabul edilecek olursa söz konusu yönerge kapsamında hiçbir harcama yapılmaması gerektiği,

 

Sayıştay Başkanlığı ilamına yer verilen Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri İle Başvuru Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu iddiasına ilişkin olarak, söz konusu yönetmeliğin belediyenin yapmış olduğu harcama ve uygulama konusunda dayanak teşkil etmesi ya da bir hükme gerekçe olarak gösterilmesi mevzuat açısından sağlıklı olmadığı, çünkü söz konusu yönetmelik belediye harcamasının mevzuat karşısında kamu zararı oluşturup oluşturmadığını değil etik kurallara uygun olup olmadığını ortaya koyduğu, bu durumda etik kurallara uygun olmayan bir harcama ve uygulamanın mevzuata uygun olması karşısında kamu zararı iddiası ortaya atılması doğru olmayacağı ifade edilerek belediye tarafından önemli gün ve haftaları kutlama organizasyonları kapsamında yapılan harcama ve buna ilişkin uygulamaların bilakis mevzuata uygun olduğu, bu sebeple verilen kamu zararı ve tazmin kararının kaldırılması talep edilmektedir.

 

Başsavcılık Mütalaası

 

Harcama Yetkilisi olarak sorumlu tutulan ... ile gerçekleştirme görevlisi olarak sorumlu tutulan ... tarafından sunulan 02.07.2019 tarihli aynı mahiyetteki temyiz dilekçelerine istinaden verilen Başsavcılık Mütalaasında aynen;

 

“5393 sayılı Belediye Kanununun "Belediyenin görev ve sorumlulukları" başlıklı 14 üncü maddesinde, belediyelerin görev ve sorumlulukları sayılmış olup, bu görevlerini mahalli ve müşterek nitelikte olmak şartıyla yerine getirileceği hükme bağlanmıştır.

 

Belediye Bütçesinden Yapılacak Temsil, Ağırlama ve Tören Giderleri Yönergesinin "Temsil Giderleri" başlıklı 4 üncü maddesinde de, temsil giderlerinin "görev ile ilgili olma şartı ile" yapılabileceği ifade edilmiştir.

 

Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerine göre, Belediyenin kendi görev alanının dışında, özel gün ve haftalarda bazı kamu kurumlarının personeline hediye çeki vermek suretiyle onları ödüllendirmesi, görev alanına girmemesi nedeniyle mümkün olmadığı değerlendirilmektedir.

 

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun "Kamu Zararı" başlıklı 71. maddesinde; "Kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır. Kamu zararının belirlenmesinde;

 

….

 

f) Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması, Esas alınır" hükümlerine yer verilmiştir.

 

Belediye tarafından farklı kamu kurumu personeline bir giyim mağazasından alışveriş yapılması için muhtelif tutarlar ihtiva eden hediye çekleri verilmesi ve bu çeklerin bedellerinin Belediye bütçesinden karşılanması suretiyle kamu zararına neden olunduğu değerlendirilmekte olup kamu zararı tutarının tazmini gerekir.

 

Bu itibarla, talebin reddedilerek Daire kararının onaylanmasına karar verilmesinin yerinde olacağı düşülmektedir.” denilmektedir.

 

Dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra,

 

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

 

İlgili ödemenin Temsil, Ağırlama, Tören, Fuar, Organizasyon Giderleri kapsamında yapıldığı, işin tanımı 22.03.2017 tarihli sözleşmesinde 2017 yılı Önemli Gün ve Haftaları Kutlama Organizasyonları Hizmet Alımı olarak yapıldığı, işin kapsamı olarak teknik şartnamesinde ise 8 Mart Kadınlar Günü, 10 Nisan Polis Haftası, 14-20 Nisan Kutlu Doğum Haftası, Anneler Günü, Gençlik Haftası 17-18-19 Mayıs, ...’un Fethi gibi önemli gün ve haftalar için hediye ve organizasyon işlerinin belirlendiği anlaşılmaktadır.

 

5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 38. maddesi uyarınca temsil ve ağırlama giderleri için ayrılan ödeneği kullanmanın Belediye Başkanının görev ve yetkileri arasında sayıldığı, aynı Kanun’un Belediye Giderleri başlıklı 60’ncı maddesinde “Temsil, tören, ağırlama ve tanıtım giderleri” şeklinde ifade edildiği görülmektedir.

 

İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü'nün 25.04.1984 tarihli Belediye Bütçesinden Yapılacak Temsil Ağırlama ve Tören Giderleri Yönergesinin ‘Temsil Giderleri’ başlıklı 4. maddesinde;

 

"Temsil giderleri görevle ilgili olmak şartıyla:

 

a)Belde'de başarılı çalışmaları görülenler için toplantılar düzenlenmek,

 

b)Kupa ve benzeri teşvik uygulamalarında bulunmak,

 

c)Gerçek ve tüzel kişilere plaket, ödül ve hediye vermek, çiçek göndermek,

 

d)Belde'de göreve başlayan veya ayrılan protokole dahil kişiler için toplantılar düzenlenmek ve hediye vermek, için yapılır." denilmekte olup, aynı Yönergenin 10’uncu maddesinde; "Yukarıdaki maddelerde belirtilen giderler dışında kalan ve yapılması belde için gerekli olan veya mahalli örf, adet ve sosyal yaşantı için de gerekli sayılan etkinlik ve törenler için harcama yapılabilir." denilmektedir.

 

Temsil ağırlama giderlerinin konusu, kapsamı ve miktarının tayininin belediye başkanının takdirine bağlı olması, verilecek hediyenin cinsi ve miktarı konusunda da bir sınırlama bulunmaması nedeniyle ilama konu işlem ile din görevlileri ve emniyet mensuplarına, bu kamu görevlilerinin mensup bulunduğu teşkilatlara özgü gün ve haftalara münhasıran hediye verilmesinde 5393 sayılı Kanununun 38 ve 60’ıncı madde hükümleri ve ilgili Yönergen’in 4 ve 10’uncu madde hükümleri gereğince mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.

 

Bu itibarla; 136 sayılı İlamın 8’nci maddesi ile verilen ... TL tazmin hükmünün 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 55 inci maddesinin 7’nci fıkrası uyarınca BOZULMASINA ve (tazmin hükmünün kaldırılması gerektiğine yönelik) yukarıda belirtilen hususların tekrar değerlendirilmesini teminen yeni hüküm tesisi için dosyanın hükmü veren DAİREYE GÖNDERİLMESİNE, (...’in aşağıda yazılı azınlık görüşlerine karşı) oy çokluğuyla,

 

Karar verildiği 08.01.2020 tarih ve 47116 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.

 

Karşı oy gerekçesi

 

...’in karşı oy gerekçesi;

 

Başka kamu kurumu personeline hediye çeki verilmesinin kamu zararı oluşturduğu hususunda tereddüt bulunmadığından Sayıştay 5. Dairesince 136 sayılı İlamın 8. Maddesi ile verilen tazmin hükmüne esastan katılmakla birlikte hükmün sorumluluk yönünden bozulması gerekmektedir. Şöyle ki;

 

5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Giderin gerçekleştirilmesi” başlıklı 33 üncü maddesinde;

 

“Bütçelerden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekir. Giderlerin gerçekleştirilmesi; harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanır.

 

Gerçekleştirme görevlileri, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütürler.

 

Elektronik ortamda oluşturulan ortak bir veri tabanından yararlanmak suretiyle yapılacak harcamalarda, veri giriş işlemleri gerçekleştirme görevi sayılır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin esas ve usûller Maliye Bakanlığınca belirlenir.

 

Gerçekleştirme görevlileri, bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken iş ve işlemlerden sorumludurlar.

 

Giderin çeşidine göre aranacak gerçekleştirme belgelerinin şekil ve türleri; kamu borç yönetimine ilişkin olanlarda Hazine Müsteşarlığının uygun görüşünün alınması kaydıyla, merkezî yönetim kapsamındaki kamu idareleri için Maliye Bakanlığınca, mahallî idareler için İçişleri Bakanlığınca, sosyal güvenlik kurumları için de bağlı veya ilgili oldukları bakanlıklar tarafından, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınmak suretiyle çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.”

 

Denilmektedir.

 

Benzer şekilde 5189/1 sayılı Sayıştay Genel Kurul Kararı’nın Gerçekleştirme Görevlilerinin sorumluluğu ile ilgili olarak;

 

“b) Ödeme Emri Belgesine Eklenmesi Gereken Taahhüt ve Tahakkuk Belgelerine İlişkin Sorumluluk,

 

5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesi uyarınca bütçeden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanmış ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekmektedir.

 

Öte yandan anılan maddede, bir mali işlemin gerçekleştirilmesinde görevli olanların sorumluluğunun belirlenmesinde, bu görevlilerin yetkili ve görevli olması ve yapılan giderin de bu görevlilerce düzenlenen belgeye dayanıyor olması hususlarına bakılması gerekmektedir. Yani mali işlemin gerçekleştirilmesinde, görevli olanların imzası olmadan ödeme belgesinin tamamlanmış sayılmaması gerekmektedir.

 

Bu nedenle, ödeme emri belgesine eklenmesi gereken taahhüt ve tahakkuk işlemlerine ilişkin fatura, beyanname, tutanak gibi gerçekleştirme belgelerini düzenleyen veya bu belgeleri kabul eden gerçekleştirme görevlilerinin, bu görevleriyle ilgili olarak yapmaları gereken iş ve işlemlerle sınırlı olarak harcama yetkilisiyle birlikte sorumlu tutulmaları gerektiğine”

 

denilmektedir.

 

Buna göre kamu zararının kişiler açısından gerçekleşebilmesi için kusur sorumluluğu ilkesi benimsenmiş olup bu bakımdan zararın kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda oluşması bir başka ifadeyle illiyet bağının bulunması gerekmektedir.

 

Rapor dosyası ve ilişikli belgelerin incelenmesi neticesinde; Belediye Bütçesinden Yapılacak Temsil Ağırlama ve Tören Giderleri Yönergesinin “Genel Kural” başlıklı 3. Maddesinde; “Temsil, ağırlama ve tören giderlerinin konu, kapsam ve miktarının tayini belediye başkanının takdirine tabidir” hükmü mevcut olup, yapılan harcamaya ilişkin talimatta Belediye Başkanının onayı olması sebebiyle Belediye Başkanının Harcama Yetkilisi sıfatıyla sorumlu olması, dolayısıyla tazmin hükmüne Belediye Başkanının da dahil edilmesi gerektiğinden, ilam hükmünün sorumluluktan bozularak dairesine tevdi edilmesi gerekmektedir.

 

...’nın karşı oy gerekçesi;

 

... Belediyesi tarafından, ... mağazalarından alışveriş yapılmak üzere, başka kurumların memur personeline hediye çeki verildiği ve bu hediye çeki bedellerinin belediye bütçesinden karşılanması suretiyle ... TL kamu zararına sebebiyet verildiği hususu ile ilgili olarak,

 

Belediye Bütçesinden Yapılacak Temsil, Ağırlama ve Tören Giderleri Yönergesinin “Temsil Giderleri” başlıklı 4 üncü maddesinde, temsil giderlerinin “görev ile ilgili olma şartı ile” yapılabileceği ifade edilmektedir.

 

Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri İle Başvuru Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin “Hediye Alma ve Menfaat Sağlama Yasağı” başlıklı 15 inci maddesinde;

 

“…

 

Kamu görevlileri, yürüttükleri görevle ilgili bir iş, hizmet veya menfaat ilişkisi olan gerçek veya tüzel kişilerden kendileri, yakınları veya üçüncü kişi veya kuruluşlar için doğrudan doğruya veya aracı eliyle herhangi bir hediye alamazlar ve menfaat sağlayamazlar.

 

Kamu görevlileri, kamu kaynaklarını kullanarak hediye veremez, resmi gün, tören ve bayramlar dışında, hiçbir gerçek veya tüzel kişiye çelenk veya çiçek gönderemezler; görev ve hizmetle ilgisi olmayan kutlama, duyuru ve anma ilanları veremezler.

 

…” hükümleri yer almaktadır. Buna göre, Belediye tarafından hediye çeki verilen kamu görevlilerinin söz konusu çekleri kabul etmeleri mevzuata aykırı olduğu gibi, Belediye bütçesinden söz konusu yardımın yapılması da mevzuata uygun değildir.

 

Bu itibarla, Sayıştay 5. Dairesince 136 sayılı İlamın 8. Maddesi ile verilen ... TL tazmin hükmünün tasdikine karar verilmesi gerekmektedir.

 

...’ın karşı oy gerekçesi;

 

... Belediyesi tarafından, ... mağazalarından alışveriş yapılmak üzere, başka kurumların memur personeline hediye çeki verildiği ve bu hediye çeki bedellerinin belediye bütçesinden karşılanması suretiyle sebep olunan toplam ... TL kamu zararının tazmini hükmüne ilişkin olarak,

 

Belediye Bütçesinden Yapılacak Temsil, Ağırlama ve Tören Giderleri Yönergesinin “Temsil Giderleri” başlıklı 4 üncü maddesinde, temsil giderlerinin “görev ile ilgili olma şartı ile” yapılabileceği ifade edilmektedir.

 

Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri İle Başvuru Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin “Hediye Alma ve Menfaat Sağlama Yasağı” başlıklı 15 inci maddesinde;

 

“…

 

Kamu görevlileri, yürüttükleri görevle ilgili bir iş, hizmet veya menfaat ilişkisi olan gerçek veya tüzel kişilerden kendileri, yakınları veya üçüncü kişi veya kuruluşlar için doğrudan doğruya veya aracı eliyle herhangi bir hediye alamazlar ve menfaat sağlayamazlar.

 

Kamu görevlileri, kamu kaynaklarını kullanarak hediye veremez, resmi gün, tören ve bayramlar dışında, hiçbir gerçek veya tüzel kişiye çelenk veya çiçek gönderemezler; görev ve hizmetle ilgisi olmayan kutlama, duyuru ve anma ilanları veremezler.

 

…” hükümleri yer almaktadır. Buna göre, Belediye tarafından hediye çeki verilen kamu görevlilerinin söz konusu çekleri kabul etmeleri mevzuata aykırı olduğu gibi, Belediye bütçesinden söz konusu yardımın yapılması da mevzuata uygun değildir.

 

Bu itibarla, Sayıştay 5. Dairesince 136 sayılı İlamın 8. Maddesi ile verilen ... TL tazmin hükmünün tasdikine karar verilmesi gerekmektedir.

 

Ayrıca hesap yargılama usulü bağlamında temyiz mercii olan Temyiz Kurulu çalışma usulüne ilişkin olarak;

 

Sayıştay Yargılamasında ilk derece mahkemesi olarak dairelerce verilen kararlara karşı sorumlular olağan kanun yolu olarak temyiz ve karar düzeltme, olağanüstü kanun yolu olarak ise yargılamanın iadesi yoluna müracaat edebilirler. 6085 Sayılı Kanun’un ‘Temyiz’ başlıklı 55. maddesindeki düzenlemeye göre Temyiz Kurulu; temyiz olunan hükmü olduğu gibi veya düzelterek tasdik etmeye, bozma kararı vererek daireye göndermeye ya da Kurul üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ile daire kararını tümüyle ortadan kaldırmaya karar verebilir. Kaldırma kararı (doğası gereği Sayıştay dairelerince kamu zararının sorumlularına ödettirilmesi ile yönündeki kararlar hakkında verilebilecek bir karar olup) kamu zararının oluşmadığı dolayısıyla da dairece haklarında hüküm tesis edilen sorumlular hakkında hüküm tesis edilmesi gerekmediği sonucuna ulaşan ve sorumluların beraatı anlamına gelen bir hükümdür.

 

Bu düzenlemede yer verilen “kurul üye sayısının üçte iki çoğunluğu ile kaldırılması” şeklindeki kısmın klasik anlamdaki temyiz uygulamalarının dışına taşan bir düzenleme olduğu ortadadır. Hukuk sisteminde ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararın kaldırılması ve bunun yerine yeni bir karar verilmesi uygulaması istinaf mahkemeleri aşamasında görülebilen bir uygulamadır. İstinaf mahkemelerince verilen kararlar (İlk derece mahkemesinin kararını kaldıran kararlar dâhil) hakkında da belli şartlar altında temyiz yoluna gidilebilmektedir. Oysa Sayıştay Temyiz Kurulunca verilen kaldırma kararına karşı karar düzeltme dışında müracaat edilebilecek bir kanun yolu ve mercii bulunmamaktadır. Türk Hukuk Sisteminde Temyiz İncelemesi sürecinde verilebilecek kararlardan farklı ve temyizi kabil olmayan bir yöntem olarak belirlenmiş olması nedeniyle de 6085 Sayılı Kanunda normal karar çoğunluğundan farklı olarak kaldırma kararı için Kurulun üçte ikisinin çoğunluğu aranmıştır.

 

İlk derecede kamu zararını tazminle yükümlü tutulmuş olan sorumluların haklarında verilmiş olan bu kararın, sorumlular lehine sonuçlanması için en kısa ve kesin olan yol dairece verilmiş olan tazmin kararının kaldırılması olup sorumluların temyiz başvuruları da çoğunlukla “kararın kaldırılması veya bozulması” şeklinde bir taleple sonlandırılmaktadır. Bu sebeple temyiz başvurusunda taraflarca kaldırma talep edilmişse öncelikle bu talebin görüşülmesi ve sonuçlandırılması gereklidir.

 

Ancak kaldırma kararının alınabilmesi için bozma veya tasdik kararlarından farklı bir çoğunluk (Kurulun üçte ikisinin oyu) aranmakta olduğundan bunun altında kalan oylama sonuçlarında kaldırma seçeneği ortadan kalkmaktadır. Bu durumda, diğer temyiz mercilerinde olduğu gibi ilk derece mahkemesince verilmiş olan kararın olduğu gibi veya düzelterek tasdiki veya bozulması seçenekleri arasında sonuca ulaşmak üzere müzakere ve oylamaya devam edilmesi gerekmektedir.

 

Kaldırma talebine yönelik müzakereler sonrasında yapılan oylamada Kurulun üçte iki çoğunluğu ile kaldırma kararı çıkmadığı halde kaldırma yönünde kullanılan oyların karar çoğunluğuna (7 azınlık oyuna karşı 10 çoğunluk oyu ile) ulaştığı gerekçe gösterilerek müzakerelere devam edilmemiş ve kaldırma gerekçelerine dayalı olarak bozma kararı verildiği sonucuna ulaşılmıştır.

 

Yukarıda açıklanan nedenlerle kaldırma kararının oylandığı ancak bu kararın gerektirdiği üçte iki çoğunluğa ulaşılmadığı halde kurulun çoğunluğunun kaldırma yönünde oy kullandığı gerekçesiyle kaldırma gerekçeli bozma kararı verildiği sonucuna ulaşılması mümkün olmayıp müzakerelere devam edilerek yapılacak oylama sonucuna göre tasdik veya bozma kararlarından hangisinin verildiğinin belirlenmesi gerekir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Bu sayfa 162 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor