YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Ticket vermek sureti ile memur yemek yardımı yapılabilir mi?

Karar Özeti

 

Öte yandan, Bakanlar Kurulu yemek yardımının kupon, kart, fış, bilet ya da bu mahiyette bir ödeme aracı verilmek suretiyle yapılamayacağına karar vermiş, kart, fiş, bilet ya da bu mahiyette bir ödeme aracı kullanılmasını yasaklamıştır. 20/11/2017 tarihli ve 2017/11180 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile getirilen bu sınırlama 10 Şubat 2018 tarihinden itibaren geçerli olacaktır. Bu nedenle de 10 Şubat 2018 tarihinden önce bu konuda bir tereddüt olduğunu ve konunun netleştirilmesi anlamında bu düzenlemenin yapıldığı kanaatine varılmıştır.

 

Yapılan açıklamalara göre, 2017 yılı için tüm ihale tutarının kamu zararı olamayacağı maliyetin yarısının kamu zararı olması gerektiği ve sorumluluğun da yeniden ele alınması için 23 sayılı İlamın 2’nci maddesi ile ... TL’nin tazminine ilişkin hükmün BOZULARAK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, ... Daire Başkanı ...’in “Ref’ine karar verilmesi gerekir”, Üye ..., Üye ..., Üye ..., Üye ... ve Üye ...’ın “Esastan Tasdiki, Sorumluluktan bozulmasına karar verilmesi gerekir.” yönündeki aşağıda yazılı azınlık görüşlerine karşı,

Karar

 

Kamu İdaresi Türü          Özel İdareler    

 

Yılı         2017    

 

Dairesi  1           

 

Dosya No           44567  

 

Tutanak No        47217  

 

Tutanak Tarihi   19.2.2020         

 

Kararın Konusu Personel Mevzuatı ile İlgili Kararlar        

 

 

Konu: Yiyecek Yardım.

 

2- 23 sayılı İlamın 2’nci maddesiyle; ... İl Özel İdaresi personeline yiyecek yardımının yemek verme yerine, para temsili araçlar (ticket) vasıtasıyla ... AŞ’den alınması sonucunda ... TL tutarında kamu zararına sebebiyet verildiği gerekçesiyle tazmin hükmü verilmiştir.

 

 

 

İlamda Harcama Yetkilisi olarak sorumlu tutulan 44567 dosya no.lu ..., İlamda Diğer Sorumlu olarak sorumlu tutulan 44550 dosya no.lu ..., 44583 dosya no.lu ..., 44584 dosya no.lu ... ve 44585 dosya no.lu ...’ın aynı mahiyetteki temyiz dilekçelerinde;

 

“KONU: ... İl Özel İdaresi personeline yiyecek yardımı

 

... İl Özel İdaresi personeline yiyecek yardımının yemek verme yerine, para ile temsil edilen araçlar (ticket) vasıtasıyla ... AŞ’den yapılması sonucu ortaya çıktığı iddia edilen ... TL kamu zararının ihale komisyon üyesi muhasip üye olarak tarafıma diğer sorumlularla birlikte müştereken ve müteselsilen ödettirilmesine karar verilmiştir. Kurumumuzda memurlara yemek yardımı yapılması yolundaki uygulama, 4734 sayılı Kanun ile Yönetmelik maddelerine aykırı olmadığı gibi, ortada 5018 sayılı Kanunun 71'inci maddesindeki şartlar açısından herhangi bir kamu zararı da bulunmamaktadır. Sayıştay 1. Dairesinin Kararı 6085, 5018 ve 4734 sayılı Kanunların yanı sıra ilgili Yönetmeliğe de aykırıdır. İlam’ın 2’nci maddesinin kaldırılmasını istiyorum.

 

İlamda 657 sayılı Kanunun 212’nci maddesine, 4734 sayılı Kanunun 2 ve 4’üncü maddelerine Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğin 1, 2, 3 ve 5’inci maddelerine, yer verilerek bir mevzuat karmaşası yaratılmış, ilgili Yönetmelikteki hangi maddeler olduğu belirtilmeksizin “Söz konusu Yönetmelikte yer alan düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda, 657 sayılı Kanuna tabi personele yiyecek yardımının kupon, kart, fiş, ticket gibi para temsili araçlar sağlanarak dışarıdan temin edilmesi şeklinde yapılması mümkün değildir.” sonucuna varılmıştır. Oysa söz konusu Yönetmelikte yer alan düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda 1. Daire Kararını haklı çıkaracak hiçbir hükmün bulunmadığı görülecektir. İlamda ayrıca 4734 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinin sadece bir kısmı esas alınarak “Buna göre para temsili araçlar ile yemek ihtiyacının dışarıdan karşılanması. Kamu İhale Kanunu’nun yukarıya alınan hizmet tanımı kapsamında bulunmamaktadır." denilmek suretiyle tümüyle hatalı bir yorumda bulunulmuştur.

 

Sayıştay 1. Dairesinin Kararı mevzuata ve hukuka aykırıdır. İtirazlarımız aşağıdadır;

 

1. Hukuk sistemimizde “PARA TEMSİLİ ARAÇLAR” şeklinde tanımlanmış hiçbir ödeme aracı bulunmamaktadır.

 

Hukuk sistemimizde para yerine geçen (kambiyo) senetler vardır. Bunlar da bono, çek ve poliçe olup Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiştir. Uygulamada nakit dışı ödeme araçları olarak adlandırılanlar ise banka kartları ve kredi kartlarıdır. Dolayısıyla; hukuken mevcut bulunmayan “PARA TEMSİLİ ARAÇLAR” ifadesinin bir yargı kurumunun İlam'ında kullanılması ve Kararına dayanak yapılması kabul edilemez. Dolayısıyla; İlam'da yer alan "Söz konusu Yönetmelikte yer atan düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda, 657 sayılı Kanuna tabi personele yiyecek yardımının kupon, kart, fiş, ticket gibi para temsili araçlar sağlanarak dışarıdan temin edilmesi şeklinde yapılması mümkün değildir”, şeklindeki ifadenin dayanağı yoktur. Zira, kupon, kart, fış ve ticket para temsili araçlar değildir.

 

2. Kurumumuzdaki uygulama Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğine aykırı değildir.

 

İlam’da da belirtildiği gibi ilgili Yönetmeliğin “Yardım Şekli” başlıklı 3’üncü maddesinde "Yiyecek yardımı yemek verme şeklinde yapılır. Bu yardım karşılığında nakden bir ödemede bulunulamaz" hükmü yer almıştır. Uygulamamız bu doğrultuda olmuş, memurlara nakden hiçbir ödemede bulunulmamış ve yemek yemeleri sağlanmıştır. Dolayısıyla uygulamamız Yönetmeliğin 3'üncü maddesine aykırı değildir.

 

2.1 Memurlara nakden ödemede bulunulmamıştır.

 

Türk Dil Kurumunun Büyük Türkçe Sözlüğünde nakit, "Para, akçe, kullanılması hemen mümkün olan para, peşin para, likit, elde tutulan ve ödemelerde anında kullanılabilen para” şeklinde tanımlanmıştır. Kurumumuz personeline yemek yardımı kapsamında para verilmediği açıktır. Para yerine geçen ve Türk Ticaret Kanunu’nda tanımlanan senetlerin verilmediği de ortadadır. İlam’da yer aldığı şekilde “PARA TEMSİLİ ARAÇLAR” ise henüz hukukumuza girmediklerinden ne oldukları anlaşılamamıştır. Nakit dışı ödeme araçları olarak tanımlananlardan banka kartı ile kredi kartı 5464 savalı Kanun hüküm ve şartlarına göre çıkarılıp kullanılabilen ödeme araçlarıdır. Memurlarımıza bu şekilde bir kart veremeyeceğimiz de ortadadır. Dolasıyla; memurlarımıza yemek yardım için nakit hiçbir ödemede bulunmadığı gibi 5464 sayılı Kanun anlamında kredi kartı da verilmemiştir.

 

2.2 Yemek yardımı memurlara yemek verme şeklinde yapılmıştır.

 

Kurumumuzca yapılan ihalenin amacı mamul mal alımı şeklinde lokantalardan hazır yemek alımı değildir. Memurlara yemek hizmeti sağlanması, bir başka deyişle memurlara yemek verilmesidir. Dolayısıyla uygulamanın da, ihalenin de amacı ve sonucu memura yemek verilmesidir. Yönetmelikte öngörülen şart yerine getirilmiştir. Konu ile ilgili sözleşmenin 5.1’inci maddesinde işin tanımı “166 adet memura 5 ay süre ile yemek hizmeti alımı” olarak gösterilmiştir. Konumuzla ilgili "Yemek Hizmeti Alımı İhalesi Teknik Şartnamesi” okunduğunda da görülecektir ki amaç memurlara yemek verilmesidir. Kaldı ki; Yönetmeliğin hiçbir maddesinde kurumumuzun uygulamasına engel teşkil edecek bir hüküm bulunmamaktadır. Memurlara yemeğin mutlaka kurumu tarafından verileceğine ilişkin herhangi bir mevzuat hükmü de bulunmamaktadır. Yemek yardımı yemek verme şeklinde yapılmıştır.

 

Sonuç olarak kurumumuz tarafından gerçekleştirilen uygulamayla ilgili Yönetmeliğin 3’üncü maddesinde yer alan şartlar gerçekleştirilmiş, memurlara nakit herhangi bir ödeme yapılmamış, memurların yemek yemesi sağlanmış olup mevzuata herhangi bir aykırılık söz konusu değildir.

 

2.3 Kurumumuzdaki uygulama ilgili: Yönetmeliğin 5’inci maddesine aykırı değildir.

 

Yönetmeliğin "Yardımın Şartlan" başlıklı 5'inci maddesinde yer alan "Kurum bütçelerine yiyecek yardımı karşılığı olarak konulan ödenek, memurlara yemek vermek üzere kurulan yemek servisi, yardım sandığı dernek veya bu mahiyetteki kuruluşa ödenir” hükmü hak düşürücü veya uygulamamızı engelleyici bir sınırlama getirmemektedir. Madde hükmünde “kurulan” ifadesi yer almıştır. Yönetmelik, 5’inci maddesinde saydığı yapıların kurulumunu zorunlu kılmamış, bu yönde bir şart getirmemiştir. Sayılan yapılar mevcut ise ödenek sayılanlara veya bu mahiyetteki kuruluşlara aktarılacaktır. Kurumumuzda memurlara yemek vermek üzere kurulan yemek servisi, yardım sandığı, dernek veya bu mahiyette bir kuruluş mevcut değildir. Mevcudiyeti de gerekmemektedir. Yemek verilmesi için yemek servisi, yardım sandığı, dernek veya bu mahiyetteki kuruluşun varlığı zorunlu değildir. Nitekim aynı maddede yer alan “Yemek servisi, yiyecek yardımından faydalanabilecek personel sayısının asgari 50 olması ve yemekhane için elverişli yer bulunması şartıyla atamaya yetkili amirin onayı ile kurulabilir.” ifadelerinden de anlaşılacağı üzere idareye takdir hakkı tanınmış olup bir zorunluluk yoktur. Madde hükmüne göre, örneğin personel sayısının 50’den az olması veya yemekhane için uygun elverişli yer bulunmaması durumunda yemek servisi kurulmayacaktır. Personel sayısının 50’den fazla olması veya yemekhane için uygun elverişli yer bulunması durumunda ise yetkili amirin takdiri esas olacaktır. Uygun görürse yemek servisi kuracak, uygun görmezse kurmayacaktır. Madde metninde sayılan yardım sandığı, demek veya bu mahiyetteki kuruluşlar için de aynı şekilde düşünülmesi, zorunluluk olmaması gerekmektedir. Aksine yorum da bulunmak madde metninde sayılan kuruluşlardan bir kısmının ihtiyari bir kısmının ise zorunlu olduğunu iddia etmek hukuk mantığıyla bağdaşmayacaktır. Sonuç olarak uygulamamızda Yönetmeliğin 5'inci maddesine aykırılık söz konusu değildir.

 

3. Uygulamamızda 4734 sayılı Kanuna aykırılık olmayıp, 1. Daire İlam’ında Kanunun 4’üncü maddesi eksik ve hatalı değerlendirilmiştir,

 

Sayıştay 1. Dairesinin İlam’ında 4734 sayılı Kanunun 4’üncü maddesindeki “Hizmet” tanımına yer verildikten sonra “Buna göre para temsili araçlar ile yemek ihtiyacının dışarıdan karşılanması, Kamu İhale Kanunu’nun yukarıya alınan hizmet tanımı kapsamında bulunmamaktadır." şeklinde dayanaksız bir sonuca ulaşılmıştır. İlam’da “Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere, para temsili araçlar ile yemek ihtiyacının dışarıdan karşılanması ile ilgili idare işlemi. Yiyecek Yardımı Yönetmeliği ve Kamu İhale Kanunu’na aykırı olduğundan, bu işlem neticesi yapılan ödeme, mevzuatta öngörülmeyen bir ödeme mahiyetindedir.” şeklinde hukuki dayanağı olmayan bir yorumda bulunulmuştur.

 

4734 sayılı Kanunun 4’üncü maddesindeki hizmet tanımı İlam’da da yer aldığı gibi aynen şu şekildedir;

 

Hizmet: Bakım ve onarım, taşıma, haberleşme, sigorta, araştırma ve geliştirme, muhasebe, piyasa araştırması ve anket, danışmanlık, tanıtım, basım ve yayım, temizlik, yemek hazırlama ve dağıtım, toplantı, organizasyon, sergileme, koruma ve güvenlik, meslekî eğitim, fotoğraf, film, fikrî ve güzel sanat, bilgisayar sistemlerine yönelik hizmetler ile yazılım hizmetlerini, taşınır ve taşınmaz mal ve hakların kiralanmasını ve benzeri diğer hizmetleri... ifade eder” denilmektedir. Madde metninde "yemek hazırlama ve dağıtım… benzeri diğer hizmetleri... ifade eder" şeklinde yer alan tanım İlam’ı tümden dayanaksız kılmaktadır. Yemeğin hazırlanarak verilmesi, yedirilmesi, gönderilmesi, yemek yapılması ile sunulmasına ilişkin tüm hizmetler 4734 sayılı Kanunun hizmet tanımına girecektir. Zira Kanun hizmet tanımında kesin sınırlama getirmemiş “ve benzeri diğer hizmetleri” demek suretiyle tanımı genişletmiştir. İlam’da "ve benzeri diğer hizmetleri” ifadesi herhalde gözden kaçmıştır. 4734 sayılı Kanun sadece yemek hazırlama ve dağıtım hizmetine değil benzeri diğer hizmetlere de cevaz vermiştir. İlam bu açıdan da hatalıdır. Sonuç olarak kurumumuzda yapılan ihale 4734 sayılı Kanunun 4'üncü maddesinde yer aldığı gibi "yemek hazırlama ve dağıtım... benzeri diğer hizmetleri…” kapsamındadır. 4734 sayılı Kanuna herhangi bir aykırılık söz konusu değildir.

 

4. Yemek yardımı yönetmeliğinde değişiklik yapılmıştır.

 

2017/11180 sayılı Bakanlar Kurulu Kararma ekli "Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 1’ınci maddesiyle Yönetmeliğin 3'üncü maddesinin birinci fıkrası "Yiyecek yardımı sadece yemek verme şeklinde yapılır. Bu yardım, nakden veya kupon, kart, fiş, bilet ya da bu mahiyette bir ödeme aracı verilmek suretiyle yapılamaz.” şeklinde değiştirilmiş, 2’nci maddesiyle de Yönetmeliğin 5'inci maddesine “Yiyecek yardımının gerektirdiği giderler sadece yemek servisi, yardım sandığı, dernek veya bu mahiyetteki kuruluş tarafından yapılır.’’ ile “Yiyecek yardımı bu şekilde kurulan yemek servislerinde yapılır.” hükümleri eklenmiştir. Değişiklik 10 Şubat 2018 günlü Resmi Gazetede yayımlanmış, 3’üncü maddesi gereğince yayımı tarihi olan 10 Şubat 2018 günü yürürlüğe girmiştir.

 

Bakanlar Kurulu yemek yardımının kupon, kart, fış, bilet ya da bu mahiyette bir ödeme aracı verilmek suretiyle yapılamayacağına karar vermiş, kart, fiş, bilet ya da bu mahiyette bir ödeme aracı kullanılmasını yasaklamıştır. 2017/11180 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile getirilen bu sınırlama 10 Şubat 2018 tarihinden itibaren geçerli olacaktır. 10 Şubat 2018 tarihinden önce bu şekil bir kısıtlama bulunmamaktadır. Şayet bu yönde bir kısıtlama 10 Şubat 2018 tarihinden önce mevcut olsa idi Yönetmelikte değişiklik yapılmasına gerek olmayacaktı. Aksine bir yorum, Bakanlar Kurulunun önceki durumu bilemediği, zaten yasak olan bir hususu yeniden yasakladığı anlamına gelecek ve Bakanlar Kuruluna hakaret teşkil edecektir.

 

Bakanlar Kurulunun yukarıya alman Karar’ından da anlaşılacağı üzere yemek yardımı 10 Şubat 2018 tarihinden itibaren kupon, kart, fiş, bilet ya da bu mahiyette bir ödeme aracı verilmek suretiyle yapılamayacaktır. Bakanlar Kurulu Kararı geriye yürümeyeceği için ve zaten yasak olan bir hususu yeniden yasakladığı düşünülemeyeceğinden kurumumuzun İlama konu uygulamasının Yönetmeliğe aykırı olmadığı ortaya çıkmaktadır. Zira yukarıda açıklandığı üzere Yönetmelik değişikliği 10 Şubat 2018 tarihinden itibaren geçerlidir. İlam bu yönden de hukuka aykırı olup kurumumuz uygulamasının Yönetmeliğe aykırılığı söz konusu değildir.

 

5. 5018 sayılı Kanunun 71’inci maddesindeki şartlar gerçekleşmemiştir. Kamu zararı oluşmamıştır.

 

Söz konusu maddede Kamu Zararı; “kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır.” şeklinde tanımlanmıştır. İlama konu ödemede; kasıt, kusur ve ihmal olmadığı gibi mevzuata aykırı bir karar, işlem ve eylem de bulunmamaktadır. Yapılan uygulama gerek 4734 sayılı Kanuna ve gerekse Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğine uygun olup kamu zararı oluşmamıştır.

 

a) İş, mal veya hizmet karşılığı olarak belirlenen tutardan fazla ödeme yapılmamıştır.

 

Memurlara yapılacak yiyecek yardımı ile ilgili ihale, 4734 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak 410.352,00 TL maliyet hesabı çıkmışken bu tutarın yarısı olan 205.176,00 TL üzerinden yapılmış olup, ihale bedeli 157.985,52 TL olarak gerçekleşmiştir. İhale yukarıda açıklandığı üzere 4734 sayılı Kanuna uygun olup yapılan ödemeler de ihaleye uygundur, fazla bir ödeme yoktur, zaten ilamda da böyle bir iddiada bulunulmamıştır.

 

b) Mal alınmadan, iş veya hizmet yaptırılmadan ödeme yapılması şeklinde bir uygulama söz konusu değildir.

 

Yapılan ihaleye konu olan hizmet alınmış bedeli de ihaleye uygun olarak ödenmiştir.

 

c) Fazla veya yersiz ödemelerde bulunulmamıştır.

 

Ödeme yapılan ihaleye uygundur. İlam'da maliyet tespitine, ihale bedeline ilişkin bir tespit yoktur. Fazla bir ödeme yoktur. Uygulamamız yukarıda açıklandığı üzere 4734 sayılı Kanun ile Yönetmeliğe uygun olduğundan yersiz ödeme söz konusu olamaz.

 

d) İş, mal veya hizmetin rayiç bedelinden daha yüksek fiyatla alınması veya yaptırılması şeklinde bir durum söz konusu değildir.

 

İtamda bu yönde bir tespit yoktur.

 

e) İdare gelirlerinin tarh, tahakkuk veya tahsil işlemlerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılmaması durumu yoktur.

 

f) (Mülga: 22/12/2005-5436/10 mad.)

 

g) Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması şeklinde bir uygulama yapılmamıştır.

 

Yapılan İşlemler mevzuatında öngörülmüştür. Yukarıda ayrıntısıyla açıklandığı üzere 4734 sayılı Kanunun 4'üncü maddesindeki hizmet tanımına uygun olarak "yemek hazırlama ve dasitim benzeri hizmetler için ihaleye çıkılmış, memurlarımıza nakden ödeme yapılmamış ve yemek verilmesi sağlanmıştır.

 

Sonuç olarak 5018 sayılı Kanunun 71’inci maddesindeki şartların hiçbirisi gerçekleşmediğinden kamu zararı da oluşmamıştır. Kurumumuzda gerekli şartların sağlanıp yemek servisi kurulması durumunda daha düşük maliyetle yemek yardımı yapılmasının mümkün olmayacağını düşünüyoruz.

 

Diğer taraftan; 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 2’nci maddesinin "k” bendinde kamu zararı “Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda belirtilen kamu zararı" olarak tanımlanmış, farklı bir tanım getirilmemiştir. Kanunun “Sayıştay’ın Görevleri" başlıklı 5‘inci maddesinin “b” bendinde ise “...sorumluların hesap ve işlemlerinden kamu zararına yol açan hususları kesin hükme bağlar” hükmü yer almıştır. Yukarıda açıklamaya çalışıldığı üzere 5018 sayılı Kanununun 71’inci maddesinde belirlenen şartlardan hiçbirisi gerçekleşmemiş ve yapılan ödeme ile kamu zararına yol açılmamış olup tazmin hükmü verilmesi 6085 sayılı Kanunun 5’inci maddesine de aykırıdır.

 

6- Denetçi Görüşü ve Savcı Görüşü Hakkında;

 

Tarafıma tebliğ edilen söz konusu ilamda; denetçi görüşlerine de yer verilmiş olup görüşler neticesinde 5018 sayılı kanunun 71’inci maddesindeki şartlar açısından kamu zararı oluşmadığı;

 

Memurlara yapılacak olan yiyecek yardımının şartlarının yönetmeliğin 3’üncü maddesinde yer aldığı ve de yiyecek yardımı yemek verme şeklinde yapılır nakden bir ödemede bulunulamaz şeklinde bir görüşe yer verildiği ve ... İl Özel İdaresinde yapılan bu ihalede nakden ödeme olmadığı ve şartlara aykırı bir durum olmadığı belirtilmiştir.

 

Yemek hizmeti alım ihalesi teknik şartnamesindeki amaç memurlara yemek verilmesidir. Diğer taraftan sorguda iddia edildiği gibi yiyecek yardımının kurum dışında yemek yeme şeklinde yapılması yönetmeliğin hiçbir hükmüne aykırı değildir, ifadesi yer almaktadır.

 

Ayrıca denetçi görüşünde Sayıştay Temyiz Kurulunun çok sayıda kararında (Örn. 38777/08.04.2014, 39109/03.06.2014 ve de 39307/01.07.2014) yemek ihtiyacının 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 4’üncü maddesine göre ihale yolu ile karşılanması mümkün olduğu hüküm altına alınmıştır.

 

7- Savcı Görüşü Hakkında;

 

Söz konusu ilamda savcı görüşüne de yer verilmiş olup; ... İl Özel İdaresinin uygulamasının mevzuata uygun olduğu, 5018 sayılı kanunun 71’inci maddesinde yer alan şartların hiçbirinin gerçekleşmediği ve bu nedenle kamu zararı oluşmadığı kanaatine varıldığından; yapılan harcama ve işlemlerin yasal düzenlemelere uygunluğu hükmüne varılması yerinde olacaktır görüşüne yer verilmektedir.

 

SONUÇ:

 

Yukarıda açıklanan ve re'sen nazara alınacak sair nedenler ışığında; Sayıştay 1. Dairesinin yukarıda tarihi ve numarası belirtilen ilamının denetçi ve savcı görüşleri de dikkate alınarak temyizen incelenip BOZULMASINA/KALDIRILMASINA karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.”

 

Denilmektedir.

 

İhale Komisyonu Başkanı ve üyeleri savunmalarına ayrıca;

 

“6- İhale komisyon üyesi olarak İlamda belirtilen kamu zararları konusunda bir sorumluluğum bulunmamaktadır.

 

Kurumumuzca yapılmakta olan ihalelerde Harcama Yetkilisinin görev vermesi sonucu ihale komisyonlarında görev yapmakta olup, bu görev kendi yapmış olduğum işe ilave olarak yapılmakta olan bir görevdir. Bu görev için bir ücret almamakta olup ayrıca iş yükümü artıran bir işlem olmaktadır.

 

Zoraki olarak yapmış olduğum bu komisyon üyeliğinde benim görevim mali olarak ihaleye katılanlar arasında en uygun teklifi bulup ihalenin en uygun teklifte kalmasını sağlamaktır. Bu ihalede de en uygun teklif veren firmaya iş verilmiş olup hatalı ya da kanunlara aykırı bir işlem yapılmamıştır.

 

İlamda kamu zararına sebep olduğunu belirttiğiniz konular hakkında benim yapabileceğim bir şey bulunmamaktadır.

 

 

Yine denetçi görüşünde ihale komisyonunun, memurlara yapılan yiyecek yardımı nedeniyle ortaya çıktığı iddia edilen kamu zararından sorumlu tutulamayacağı ve de sorguda ihale kararından bir kamu zararı doğduğu iddia olunmamakta olup Temyiz Kurulunun 41020 tutanak numaralı ve 10.11.2015 tarihli kararında ihale komisyonunda yer alan şahısların sorumlu olmamaları gerektiği ve de sadece gerçekleştirme görevlisi ve de harcama yetkilisinin sorumlu olması gerektiği hüküm altına alınmıştır.”

 

İtirazlarını da ilave etmişlerdir.

 

Başsavcılık Mütalaası ise:

 

“... İl Özel idaresi 2017 yılı hesabının 1’inci Daire de yargılanması sonucu çıkarılan 11.12.2018 tarih ve 23 numaralı ilamın 2’nci maddesinde yer alan ... TL tutarındaki tazmin hükmünü temyiz eden; Harcama Yetkilisi ...’ın ilgi yazı ekinde gönderilen 29.01.2019 tarihli dilekçesi incelendi.

 

Adı geçen 2. madde ile ilgili dilekçesin de özetle: “Daha önceki savunmaları tekrarlamış ve dairelerinde çalışan mamurların yemek ihtiyacı için ihaleyi alan firmaya yapılan ödemenin, Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğine uygun olduğunu,

 

4734 sayılı Kamu ihale Kanunu hükümlerinin, yemek hizmetinin ihale yoluyla alınmasını mümkün kıldığını,

 

Daha önceki yıllarda benzer uygulamaların Sayıştay’ca kabul edildiğini,

 

Belirterek,

 

... İl Özel idaresi 2017 yılı hesabının Sayıştay 1’inci Dairesinde yargılanması sonucu çıkarılan 11.12.2018 tarih ve 23 numaralı ilamın 2’nci maddesinde yer alan tazmin hükmünün kaldırılmasını istemiştir.

 

657 sayılı Kanun’un 212’nci maddesine dayanarak çıkarılan Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğinin:

 

4’üncü Maddesi; “(Değişik: 8/8/2016-2016/9103 K.) Yiyecek yardımının gerektirdiği giderler, yemek maliyetlerinin Ankara, İstanbul ve İzmir illeri için üçte ikisini, diğer iller için yarısını aşmamak üzere, bu Yönetmelik kapsamına dâhil memur kadrosu adedine göre kurum bütçelerine konulacak ödeneklerle karşılanır.

 

Ödenek dağıtımı yemek servisi kurulacak kurumdaki memur sayısı dikkate alınmak suretiyle yapılır.

 

Yemek bedelinin bütçeden karşılanamayan kısmı yemek yiyenlerden alınır. 2155 sayılı Bazı Kamu Personeline Tayın Bedeli Verilmesi Hakkında Kanun'a göre tayın bedeli verilen personel ile sözleşmeli olarak çalıştırılanların, bu Yönetmeliğe göre yiyecek yardımı yapılan yemek servislerinde yemek yemeleri halinde, yemek bedelinin tamamı kendilerinden alınır.” Hükmünü,

 

5’inci maddesinin üçüncü fıkrası; “Yemek servisi için gerekli bina, tesis ve demirbaş eşya kurumlarca sağlanır. Bunlara karşılık memurlardan ücret alınmaz.” Hükmünü,

 

9’uncu maddesi ise; “Yönetmeliğin 4’üncü maddesinin uygulanmasında, kurum kadrolarında olup, yemek servisinde görevlendirilen personel giderleri, su, elektrik ve havagazı giderleri yemek maliyetine dahil edilmez." Hükmünü,

 

4734 sayılı Kamu ihale Kanununun:

 

2’inci maddesi; “Madde 2- Aşağıda belirtilen idarelerin kullanımında bulunan her türlü kaynaktan karşılanan mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin ihaleleri bu Kanun hükümlerine göre yürütülür:

 

a) (Değişik: 1/6/2007-5680/1 mad.) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idareler, il özel idareleri ve belediyeler ile bunlara bağlı; döner sermayeli kuruluşlar, birlikler (meslekî kuruluş şeklinde faaliyet gösterenler ile bunların üst kuruluşları hariç), tüzel kişiler...”

 

Aynı kanunun 4’üncü maddesi ise; “Madde 4- Bu Kanunun uygulanmasında;

 

Mal: Satın alınan her türlü ihtiyaç maddeleri ile taşınır ve taşınmaz mal ve hakları,

 

Hizmet: (Değişik: 30/7/2003-4964/3 mad.) Bakım ve onarım, taşıma, haberleşme, sigorta, araştırma ve geliştirme, muhasebe, piyasa araştırması ve anket, danışmanlık, (...)(2), tanıtım, basım ve yayım, temizlik, yemek hazırlama ve dağıtım, toplantı, organizasyon, sergileme, koruma ve güvenlik, meslekî eğitim, fotoğraf, film, fikrî ve güzel sanat, bilgisayar sistemlerine yönelik hizmetler ile yazılım hizmetlerini, taşınır ve taşınmaz mal ve hakların kiralanmasını ve benzeri diğer hizmetleri, ...ifade eder.”

 

Hükümlerini içermektedir.

 

Yukarıda belirtilen yönetmelik ve kanun maddeleri hükümlerine göre, yemek hizmetlerinin 4734 sayılı kanun kapsamında hizmet alımı yoluyla temin edilmesinde mevzuata aykırı bir durum bulunmadığı, bu nedenle de ihale bedelinin tamamının tazminine hükmedilmesinin ve ihale komisyonu üyelerine sorumluluk yüklenilmesinin uygun olmayacağı,

 

Yönetmeliğin 4’üncü maddesindeki “(Değişik: 8/8/2016-2016/9103 K.) Yiyecek yardımının gerektirdiği giderler, yemek maliyetlerinin Ankara, İstanbul ve İzmir illeri için üçte ikisini, diğer iller için yarısını aşmamak üzere, bu Yönetmelik kapsamına dâhil memur kadrosu adedine göre kurum bütçelerine konulacak ödeneklerle karşılanır.

 

Ödenek dağıtımı yemek servisi kurulacak kurumdaki memur sayısı dikkate alınmak suretiyle yapılır.

 

Yemek bedelinin bütçeden karşılanamayan kısmı yemek yiyenlerden alınır...”

 

Hükümleri aynı yönetmeliğin 5 ve 9’uncu maddeleri ile birlikte dikkate alınarak, hesaplanacak yemek maliyetinin yarısı üzerinden, yemek yiyenlerden tahsil edilen kısım düşüldükten sonra geriye kalan kısmının diğer sorumlulardan tazmini hükmüne karar verilmesinin uygun olacağı,

 

Düşünülmektedir.

 

Ayrıca; benzeri olaylarla ilgili verilen tazmin kararını bozan birden fazla Temyiz Kurulu Kararı bulunduğu da dikkate alındığın da, tazmin hükmünün bozularak yeniden karara bağlamak üzere dairesine gönderilmesine karar verilmesinin uygun olacağı mütalaa edilmektedir.

 

Arz ederim.”

 

Şeklindedir.

 

İlamda Diğer Sorumlu olarak sorumlu tutulan 44550 dosya no.lu ..., 44583 dosya no.lu ..., 44584 dosya no.lu ... ve 44585 dosya no.lu ... ile ilgili Başsavcılık mütalaası, İlamda Harcama Yetkilisi olarak sorumlu tutulan 44567 dosya no.lu ...’ın temyiz talebine ilişkin Başsavcılık görüşü ile aynıdır.

 

 

 

Dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra,

 

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

 

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun "Yiyecek Yardımı" başlıklı 212’inci maddesi uyarınca çıkanları Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliği'nin "Yemek Servisi Giderleri" başlıklı 4’üncü maddesinde;

 

"Yiyecek yardımının gerektirdiği giderler, yemek maliyetlerinin yarısını aşmamak, üzere bu yönetmelik kapsamına dahil memur kadrosu adedine göre kurum bütçelerine konacak ödeneklerle karşılanır.

 

Ödenek dağıtımı yemek servisi kurulacak kurumdaki memur sayısı dikkate alınmak suretiyle yapılır. Yemek bedelinin bütçeden karşılanamayan kısmı yemek yiyenlerden alınır. 2255 sayılı “Bazı Kamu Personeline Tayın Bedeli Verilmesi Hakkındaki Kanun”a göre tayın bedeli verilen personel ile sözleşmeli olarak çalıştırılanların, bu yönetmeliğe göre yiyecek yardımı yapılan yemek servislerinde yemeleri halinde yemek bedelinin tamamı kendilerinden alınır.”

 

Denilmekte iken 20/11/2017 tarihli 2017/11180 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile;

 

“Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

 

MADDE 1

 

19/11/1986 tarihli ve 86/11220 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğinin 3’üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

 

“Yiyecek yardımı sadece yemek verme şeklinde yapılır. Bu yardım, nakten veya kupon, kart, fiş, bilet ya da bu mahiyette bir ödeme aracı verilmek suretiyle yapılamaz.”

 

MADDE 2

 

Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarına aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

 

“Yiyecek yardımının gerektirdiği giderler sadece yemek servisi, yardım sandığı, dernek veya bu mahiyetteki kuruluş tarafından yapılır.”

 

“Yiyecek yardımı bu şekilde kurulan yemek servislerinde yapılır.”

 

Düzenlemesi yapılmıştır.

 

Buna göre kurum bütçesinden kadrolu memurların her gün yiyebileceği ihtimaline karşılık konulan yiyecek yardımı ödeneğinden yemek maliyetinin yarısını aşmamak üzere harcama yapılabileceğinden, yemek maliyetinin bütçeden karşılanamayacak olan kısmı yemek yiyenlerden karşılanacaktır. Yemek yiyenlerden alınacak yemek ücretleri tarifesi ise her yılbaşında Bütçe Uygulama Talimatı ile asgari rakamlar üzerinden belirlenmekte olup, kurumlar yemek maliyetinin kalan kısmını karşılayacak şekilde bu rakamların daha üstünde fiyatlar tespit edebilecektir.

 

Bu nedenle Bütçe Uygulama Talimatı ile belirlenen miktarlar en az alınması gereken miktarı ifade etmektedir. Eğer Bütçe Uygulama Talimatında belirtilen miktarlar üzerinden kişilerden tahsil edilen bedel, yemeğin maliyetinin kalanını karşılamaya yetmiyorsa, kişilerden tahsil edilen miktarın yemeğin maliyetinin kalan kısmını karşılayacak şekilde artırılması veya yemeğin maliyetinin düşürülmesi gerekmektedir. Aksi takdirde yemek maliyetinin yarısından fazla bir miktarı bütçeden karşılanmış olacaktır ki bu da yukarıda ifade edilen Bütçe Kanunu hükmüne aykırıdır. Kaldı ki devlet memurlarının yiyecek yardımından hangi hallerde, ne şekilde faydalanacaklarını ve bu yardımın uygulanması ile ilgili esasları belirlemek amacıyla hazırlanan Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliği'nin "Yardım Şekli" başlıklı 3’üncü maddesinde yiyecek yardımının yemek verme şeklinde yapılacağı ve bu yardım karşılığında nakden bir ödemede bulunulmayacağı açık bir şekilde ifade edilmektedir.

 

Zira, bahsi geçen Yönetmeliğin "Yardımın Şartları" başlıklı 5’inci maddesinde yer alan: "Kurum bütçelerine yiyecek yardımı karşılığı konulan ödenek memurlara yemek vermek üzere kurulan yemek servisi, yardım sandığı, dernek veya bu mahiyette kuruluşa ödenir” hükmü karşısında, özel firmalardan yemek teminine açıkça cevaz verilmediği anlaşılmakta ise de bunun Kanunda öngörülmüş sosyal bir hak oluşu, bu hakkın bir şekilde yerine getirilmesi gerekliliği; aksi halde, yemek yardımından yemek vermek üzere kurulan yemek servisi, yardım sandığı, dernek veya bu mahiyetteki kuruluş vasıtasıyla faydalanan memurlara nazaran Kanunda öngörülmüş bir haktan mahrum bırakılma gibi eşitlik ilkesine aykırı bir durumun söz konusu olacağı hususları göz önüne alındığında, bu tür bir uygulamanın memur lehine değerlendirilerek kabul edilmesi gerekmektedir.

 

Dolayısıyla yemek yardımından yararlananlardan yemek maliyetinin yarısının kesilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

 

Ayrıca, yemek yardımının hangi şekilde verilmesi gerektiği konusunda herhangi bir inisiyatif kullanma yetkisi olmayan ve sadece verilen talimat üzerine yapılması gereken ihaleyi gerçekleştirmekle görevli ihale komisyonunda yer alan başkan ve üyelerin sorumlu olmamaları gerektiği, sadece ödeme emrini imzalayan gerçekleştirme görevlisi ve harcama yetkilisinin sorumlu olması gerektiği anlaşılmıştır.

 

Öte yandan, Bakanlar Kurulu yemek yardımının kupon, kart, fış, bilet ya da bu mahiyette bir ödeme aracı verilmek suretiyle yapılamayacağına karar vermiş, kart, fiş, bilet ya da bu mahiyette bir ödeme aracı kullanılmasını yasaklamıştır. 20/11/2017 tarihli ve 2017/11180 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile getirilen bu sınırlama 10 Şubat 2018 tarihinden itibaren geçerli olacaktır. Bu nedenle de 10 Şubat 2018 tarihinden önce bu konuda bir tereddüt olduğunu ve konunun netleştirilmesi anlamında bu düzenlemenin yapıldığı kanaatine varılmıştır.

 

Yapılan açıklamalara göre, 2017 yılı için tüm ihale tutarının kamu zararı olamayacağı maliyetin yarısının kamu zararı olması gerektiği ve sorumluluğun da yeniden ele alınması için 23 sayılı İlamın 2’nci maddesi ile ... TL’nin tazminine ilişkin hükmün BOZULARAK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, ... Daire Başkanı ...’in “Ref’ine karar verilmesi gerekir”, Üye ..., Üye ..., Üye ..., Üye ... ve Üye ...’ın “Esastan Tasdiki, Sorumluluktan bozulmasına karar verilmesi gerekir.” yönündeki aşağıda yazılı azınlık görüşlerine karşı,

 

Oy çokluğu ile,

 

Karar verildiği 19.02.2020 tarih ve 47217 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.

 

 

 

KARŞI OY GEREKÇESİ/AZINLIK GÖRÜŞÜ

 

... Daire Başkanı ...’in karşı oy gerekçesi;

 

Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğinde yapılan ve 2018 yılında uygulanmaya başlanan değişiklikten önceki dönemler için Maliye Bakanlığı’nın belirlemiş olduğu asgari yemek ücretlerinin tahsil edilmiş olduğu anlaşıldığından REF’İNE karar verilmesi gerekir.

 

 

 

Üye ..., Üye ..., Üye ..., Üye ... ve Üye ...’ın karşı oy gerekçesi;

 

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Yiyecek yardımı” başlıklı 212’nci maddesinde; “Devlet memurlarının hangi hallerde yiyecek yardımından ne şekilde faydalanacakları ve bu yardımın uygulanması ile ilgili esaslar Maliye Bakanlığı ile Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının birlikte hazırlayacakları bir yönetmelik ile tespit olunur.” denilerek, Devlet memurunun hangi hallerde yiyecek yardımından ne şekilde yararlanacağı ve bu yardımın uygulanmasıyla ilgili esasların Maliye Bakanlığı ile Devlet Personel Başkanlığı’nın birlikte hazırlayacakları bir Yönetmelikle tespit edileceği belirtilmiştir.

 

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 212’nci maddesi uyarınca düzenlenen, Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliği’nin 3 üncü maddesinde, yiyecek yardımının yemek verme şeklinde yapılacağı, bu yardım karşılığında nakden bir ödemede bulunulamayacağı, yiyecek yardımının haftalık çalışma süresi 40 saati aşmayan yerlerde öğle yemeği olarak verileceği, günün 24 saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışan memurlara, görevlerinin diğer yemek saatlerinde de devam etmesi şartıyla üç öğüne kadar yemek verilebileceği; 4’üncü maddesinde, yiyecek yardımının gerektirdiği giderlerin, yemek maliyetlerinin yarısını aşmamak üzere, bu Yönetmelik kapsamına dahil memur kadrosu adedine göre kurum bütçelerine konulacak ödeneklerle karşılanacağı ve yemek bedelinin bütçeden karşılanamayan kısmının yemek yiyenlerden alınacağı; 5’inci maddesinde, yemek servisinin yiyecek yardımından faydalanabilecek personel sayısının asgari 50 olması ve yemekhane için elverişli yer bulunması şartıyla atamaya yetkili amirin onayı ile kurulabileceği; 6’ncı maddesinde ise, hastane, pansiyonlu okul ve işçi ile birlikte çalışan iş yerlerindeki memurların, birim büyüklüğü ve personel sayısına bakılmaksızın hasta, öğrenci ve işçiler için mevcut yemek servislerinden faydalanacakları hükümlerine yer verilmiş olup; ücretsiz olarak yemek yardımından yararlanmayla ilgili olarak sadece ek 1 inci maddede, yataklı tedavi kurumlarında (üniversitelerin yataklı tedavi kurumları dahil) görev yapanlar için bir düzenleme yapılmıştır.

 

Söz konusu Yönetmelikte yer alan düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda, 657 sayılı Kanun’a tabi personele yiyecek yardımı, belli şartların gerçekleşmesi durumunda kurulacak yemek servisi aracılığıyla “yemek verme” şeklinde yapılabilecek bir yardım olup, kupon, kart, fiş, ticket gibi para temsili araçlar sağlanarak dışarıdan temin edilerek yapılması mümkün değildir.

 

Savunmalarda her ne kadar, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun, ihale yapılmak suretiyle yemek yardımının yapılmasına müsaade ettiği ileri sürülmüş ise de; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “Kapsam” başlıklı 2’nci maddesinde, mal veya hizmet alımları ile yapım işleri ihalelerinin anılan Kanun hükümlerine göre yürütüleceği hükme bağlanmıştır.

 

Aynı Kanun’un “Tanımlar” başlıklı 4’üncü maddesinde de, “Bu Kanunun uygulanmasında Hizmet: Bakım ve onarım, taşıma, haberleşme, sigorta, araştırma ve geliştirme, muhasebe, piyasa araştırması ve anket, danışmanlık, tanıtım, basım ve yayım, temizlik, yemek hazırlama ve dağıtım, toplantı, organizasyon, sergileme, koruma ve güvenlik, meslekî eğitim, fotoğraf, film, fikrî ve güzel sanat, bilgisayar sistemlerine yönelik hizmetler ile yazılım hizmetlerini, taşınır ve taşınmaz mal ve hakların kiralanmasını ve benzeri diğer hizmetleri, … ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.

 

İhale dokümanında yer alan bilgilere göre, para temsili araçlar ile yemek ihtiyacının dışarıdan karşılanmasının, Kamu İhale Kanunu’nun yukarıda yer verilen hizmet tanımında yer alan “yemek hazırlama ve dağıtım” hizmeti olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Kaldı ki 4734 sayılı Kanun, kamu idarelerinin hangi tür harcamaları yapabileceklerini düzenleyen ve bunlara izin veren bir Kanun değildir. “Mal” ve “hizmet” alımları ile “yapım” işlerinin ihalelerini kapsayan Kanun’un 4’üncü maddesinde tanımlanan hizmet kavramı kapsamında “yemek hazırlama ve dağıtım” hizmetinin sayılmış olması, idarelere sınırsız bir şekilde bu hizmeti diledikleri gibi (yiyecek yardımının; restoran, cafe, market vb. yerlerde para yerine geçen bir ödeme aracı olan kart ile yapılması şeklinde) ihale ile tedarik edebilecekleri anlamına gelmemektedir. Kanun’un 4’üncü maddesindeki tanımlamalarda, idarelerce alım yapılması planlanan ihtiyaçların, hangi alım türünün (mal, hizmet veya yapım) kapsamına girdiği ortaya konulmakta olup, ihtiyaca uygun alım türüne göre ihaleye hazırlık yapılması ve ihalenin gerçekleştirilmesi gerektiğine işaret edilmektedir. Bir başka deyişle idarelerce, örneğin “yemek hazırlama ve dağıtım” ihtiyacının, bu Kanun kapsamında ancak “hizmet” olarak ihaleye çıkarılabileceği; aksine idarelerin bu ihtiyaç için örneğin “mal” veya “yapım” ihalesi yapamayacakları vurgulanmaktadır. İlama konu olayda ihalesi yapılan “yemek yardımının” tedarik yöntemi, kapsamı ve içeriği, 657 sayılı Kanun ve Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğinde belirlenmiştir. İdareler bu iki mevzuatta belirlenen içerik ve tedarik yöntemlerine uyulmak kaydıyla, yemek hizmetini 4734 sayılı Kanun çerçevesinde ihale yaparak veya kendi kurumsal imkânlarıyla yemek hazırlayarak karşılayabilecektir.

 

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Kamu zararı” başlıklı 71’inci maddesinde aynen;

 

“Kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır.

 

Kamu zararının belirlenmesinde;

 

 

g) Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması,

 

Esas alınır.” denildiğinden mevzuatta öngörülmediği halde kamu kaynağında eksilmeye neden olunan her türlü uygulama kamu zararına sebep olmaktadır.

 

Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere, para temsili araçlar ile yemek ihtiyacının dışarıdan karşılanması ile ilgili idare işlemi, Yiyecek Yardımı Yönetmeliği ve Kamu İhale Kanunu’na aykırı olduğundan, bu işlem neticesi yapılan ödeme, mevzuatta öngörülmeyen bir ödeme mahiyetindedir.

 

Öte yandan, yemek yardımının hangi şekilde verilmesi gerektiği konusunda herhangi bir inisiyatif kullanma yetkisi olmayan ve sadece verilen talimat üzerine yapılması gereken ihaleyi gerçekleştirmekle görevli ihale komisyonunda yer alan başkan ve üyelerin sorumlu olmamaları gerektiği, sadece ödeme emrini imzalayan gerçekleştirme görevlisi ve harcama yetkilisinin sorumlu olması gerekmektedir.

 

Açıklanan nedenlerle sorumluların esasla ilgili iddialarının reddi ile 36 sayılı İlamın 2’nci maddesiyle verilen hükmün TASDİKİNE,

 

Ancak ihale komisyonu başkan ve üyesi olan sorumluların sorumluluk ile ilgili iddialarının kabulü ile sorumluluktan BOZULARAK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE karar verilmesi gerekir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Bu sayfa 316 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor