YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Vakıfla imzalanan protokolde muğlak ifadelere yer verilmesinin, yapılan yardımın doğrudan maddi destek amacını taşıdığı ve bu nedenle kamu zararına neden olacağı hk.

Karar Özeti

 

Kamu kurum ve kuruluşları ile dernekler yürütecekleri¬ ortak projelerde kendi kanunlarında aksine hüküm bulunmadığı hallerde, ortaklık anlaşması çerçevesinde, proje maliyetine sağlayacakları nakdi katkıları ortak bir hesapta bloke ederler. Kamu kurum ve kuruluşları projelere en fazla ayni veya nakdi yüzde elli katkıda bulunabilirler. Kamu kurum ve kuruluşları proje süresini geçmemek şartıyla, ortak projeye arsa tahsisinde bulunabilir. Proje çerçevesinde yapılacak harcamaların bir bankada açılacak ortak bir hesaptan yapılması, harcamaların belgelendirilmesi ve bu belgelerin asıl suretlerinin dernekler ile ilgili kamu kurum ve kuruluşunda saklanması zorunludur.

 

Bu şekilde yürütülen projelerin gerçekleşme durumu ve bu projeler için yapılan harcamalar ilgili kamu kurum ve kuruluşu tarafından denetlenebileceği gibi, mülki idare amirleri tarafından da denetlenebilir.” denilmektedir.

 

Buna göre idarelerin ortaklık anlaşması çerçevesinde, proje maliyetine sağlayacakları nakdi katkıları ortak bir hesapta bloke etmeleri, proje çerçevesinde yapılacak harcamaların bir bankada açılacak ortak bir hesaptan yapılması, harcamaların belgelendirilmesi ve bu belgelerin asıl suretlerinin dernekler ile ilgili kamu kurum ve kuruluşunda saklanması gerekmektedir.

 

Yapılan incelemede bu şartların hiç birinin sağlanmadığı tespit edilmiştir.

 

Sonuç itibariyle, idarenin bütçesinde ödenek olsa bile, söz konusu ödenek usulüne göre harcanmamıştır. Tüm bu sebeplerle yapılan ödemenin kamu zararı teşkil ettiği anlaşılmıştır.

 

Buna karşılık ... tarih ve ... sayılı Meclis Kararı, bütün ödemeler yapıldıktan sonra alınmış olduğundan, kamu zararı ile söz konusu Karar arasında illiyet bağı kurulamamış olup, yapılan ödemeler konusunda Meclis Üyelerini de sorumluluğa dâhil etmek mümkün görülmemektedir.

 

Yukarıda sayılan gerekçeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların reddedilerek; ... sayılı İlamın 1’inci maddesiyle; ... İl Özel İdaresince ... yılında, çeşitli dernek ve vakıflara nakdi yardımda bulunulması sonucu oluşan toplam ... TL kamu zararı için verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE,

Karar

Kamu İdaresi Türü          Özel İdareler    

 

Yılı         2015    

 

Dairesi  1           

 

Dosya No           46308  

 

Tutanak No        47288  

 

Tutanak Tarihi   11.3.2020         

 

Kararın Konusu Çeşitli Konuları İlgilendiren Kararlar   

 

 

Konu: Dernek ve vakıflara nakdi yardım yapılması.

 

... sayılı ilamın 1 inci maddesi ile; ... İl Özel İdaresince çeşitli dernek ve vakıflara nakdi yardım yapılması konusunda; nakdi yardım yapılan dernek ve vakıfların bir kısmı ile protokol düzenlenmediği, düzenlenen protokollerin içeriğinin ise 5302 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan hüküm ile bağdaşmadığı, bu durumda, yapılan ödemelerin ortak hizmet projeleri kapsamında yapılan ödemeler olmayıp, maddi yardım niteliğinde olduğu gerekçeleri ile ... TL tutarındaki kamu zararı için tazmin kararı verilmiştir.

 

TEMYİZ DİLEKÇESİ

 

İlamda Gerçekleştirme Görevlisi sıfatıyla sorumlu tutulan ..., ..., ... ve Diğer Sorumlu sıfatıyla sorumlu tutulan ..., ... ve ... ‘in vermiş olduğu aynı içerikteki temyiz dilekçesinde;

 

“... sayılı ilamın hukuka ve mevzuata aykırı olması sebebiyle bozulması gerektiği kanaatinde olduklarını;

 

Kamu zararı sayılması açısından;

 

1- 5302 sayılı İl Özel İdare Kanununun 64. Maddesinde;

 

“ İl özel idaresi, il genel meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda;…” yine aynı maddenin “c” bendinde geçen; “..Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, dernekler, vakıflar ve 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanunu kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir…” hükümleri esas alınmak sureti ile itiraza konu olan dernek ve vakıflara yardım yapılmasına karar verildiği,

 

Her ne kadar ilgili ilamda yapılan ödemeler ile ilgili meclis kararının alınmadığı aynı şekilde hangi kuruluşlara hangi şartlar (Yapılan Ödemeler, ilgili birimlerin araştırması neticesinde tespit edilen dernek ve vakıflara belli kıstaslar göz önünde bulundurularak gerçekleştirilmiştir. ) ile yardım yapılacağına dair somut bir delilin olmadığından bahsedilmiş ise de idare ile ortak proje gerçekleştirilen vakıf ve dernekler ile yapılan yardımın hangi işlere kullanılacağının idare ve karşı taraf ile hüküm altına alınmış olduğu ve ... Valiliği İl Genel Meclisinin ... tarih ve ... sayılı kararı ile yapılan yardımlarla alakalı meclis kararı alındığı,

 

İlgili kararda söz konusu yardımların ne amaçla gerçekleştirildiğinin açıkça belirtilmiş olduğu, kamu yararı gözetilerek gerçekleştirilen projeler olduğunun şüpheye mahal vermeyecek şekilde açıklandığı, bununla birlikte, araştırmalar sonucu, yapılan nakdi yardımların, yerinde kullanılıp kullanılmadığı hususunda da gerekli tetkik ve incelemeler yapıldığı ve ilgili dernek ve vakıfların faaliyetlerini halen amacına uygun olarak devam ettirdiğinin görüldüğü,

 

2- Diğer yandan 5253 sayılı Dernekler Kanununun 10. Maddesinde; “... 5072 sayılı Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair kanun hükümleri saklı kalmak üzere, dernekler kamu kurum ve Kuruluşları ile görev alanlarına giren konularda ortak projeler yürütebilirler. Bu projelerde Kamu Kurum ve Kuruluşları, proje maliyetlerinin en fazla yüzde ellisi oranında ayni veya nakdi katkı sağlayabilirler.’” hükmü uyarınca itiraza konu olan yardımların, İl özel idareleri görev alanlarına girdiği bu bağlamda ... İli genelinde faaliyet gösteren derneklere yardım yapılması kararının; İlin valisi, il Milletvekilleri, İl Genel meclis üyeleri ile bakanlık tarafından verilen olumlu görüş neticesinde kararlaştırılmış olduğu, ve yardımların tamamen kamu yararı gözetilerek yapılmış yardımlar olduğu, bu noktada tüm dosya kül halinde incelenecek olursa; idare bütçesine bu amaç ile ödenek ayrılması kararının, bölgenin ihtiyaç ve sorunlarına çözüm sağlanması ve toplumsal birlik, beraberlik ve bütünleşmenin sağlanmasına yönelik olduğu,

 

Söz konusu yardımlar sonrasında ilama konu harcamaların, gerek idarelerine gerekse vatandaşa olumlu yansımış olduğu, bunun yapılan hiçbir yardımın iddia edildiği üzere kişisel menfaat sağlamaya yönelik olmadığının ispatı olduğu,

 

3- Yapılan yardımların, ... İl Genel Meclisinin ... tarih ve ... sayılı kararına istinaden ve İl Valisinin talimatlarıyla gerçekleştirildiği, bununla birlikte, denetime konu yıl içerisinde dönemin Başbakanı ...’ nun gerçekleştirmiş olduğu il ziyaretinde, bölgenin kanaat önderleri, STK temsilcileri ve İl Valisinin' de yer almış olduğu toplantıda, bölgelerinde yaygın olarak görülen terör olaylarına karşı tedbir amaçlı, bu yönde faaliyet gösteren dernek ve vakıfların çalışmalarını yoğunlaştırarak, artan terör olaylarına karşı halkı bilinçlendirmek ve de insanları kazanmak gayesi ile devlet büyüklerinin inisiyatifi ile atılmış bir adımın sonucu olarak yapılmış ödemeler olduğu,

 

4- 5302 Sayılı İl Özel İdaresi Kanunun 30. maddesinin Valinin görev ve yetkilerini saymakta olduğu, bu maddenin (m) fıkrasının; “İl halkının huzur, esenlik, sağlık ve mutluluğu için gereken önlemleri almak” hükmünü içerdiği, bu hüküm ile de il üst yöneticisinin aktarılan ödeneğin en faydalı olacak şekilde harcanması konusunda yetkili kişi olduğunun kanun lafzı ile hüküm altına alındığı, kamu yararı gözetilmek sureti ile Vali’nin halkın dini değerlerini göz önünde tutarak dernek ve benzeri teşekküllere bu yönlü yardımların yapılmış olduğu ve kişilere şahsi menfaat sağlamak amacı ile söz konusu yardımların yapılmadığı,

 

5- Sonuç olarak; terör olaylarının yaygın olarak görüldüğü, hendek siyasetinin bölgenin bir çok ilinde ortaya çıkmasına karşın alınan iş bu tedbirler neticesinde kısmen de olsa İl sınırları içerisinde bu olayların önüne geçmiş olduğu, bu noktada kamu zararının oluşmasının mümkün olmadığı bilakis kamu ve toplum yararı gözetilerek hareket edilmiş olduğu,

 

Kurum personeli açısından; İl Özel İdaresi bütçesine hangi amaç ve kapsamda kullanılacağı belirtilerek gönderilen, aynı şekilde harcama yetki ve inisiyatifinin ilin mülki amirine bırakıldığı ödenek ile alakalı ... İl Özel İdaresi çalışanlarının tazmin ile yükümlü tutulmalarının ve aynı şekilde haklarında soruşturma izni verilmesi kararlarının hakkaniyete ve yasaya aykırılık oluşturmakla kalmayıp mağduriyetlerine sebebiyet verdiği, şöyle ki;

 

1 -Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Usulü Yönetmeliği’nin 17. maddesinin 3. Fıkrasında: “Yapılan şartlı bağış ve yardımlar, üst yöneticinin onayı ile gelir bütçesinde bağış ve yardımlar bölümüne gelir yazılır ve gider bütçesinde bu hizmetin ödeneği varsa bu ödeneğe eklenir; yoksa, bütçede öngörülen tertibe ödenek yazılarak tahsis amacına harcanır. Bu ödenekten amaç dışında başka bir tertibe aktarma yapılamaz.” denildiği,

 

Bu cümleden hareketle İl Özel idaresine İl Özel İdaresi hizmetlerinde kullanılmak üzere gönderilen ödeneğin gelir ve gider bütçesinin ilgili harcama kalemlerine ödenek kaydetmeye bilindiği üzere üst yönetici yani Valinin yetkili olduğu, İl Özel İdaresinde Üst Yöneticinin, gider bütçesinde ödenek kayıt takdir hakkını “Dernek, Birlik, Kurum, Kuruluş, Sandık vb. Kuruluşlara” harcama kaleminden yana kullanmış olduğu, bu tür ödenek kayıtlarında 08’ li finansın çalıştığı, İl Özel İdaresi öz kaynaklarından elde edilen gelirlerin kaydının ise İl Genel Meclis Kararı ile gerçekleştiği, 08 ve 05 finanslara kaydedilen “05 Cari Transferler” ekonomik kodu içindeki ödeneklerin (Dernek vb teşekküllere yapılan ödemeler ile yoksul ve muhtaçlara yapılan ödemeler) harcanması için harcama onayı vermeye İl Özel İdarelerinde Valinin yetkili olduğu, harcama birimi yetkilisinin bu ödeneği kullanırken ödenek limitleri dahilinde Valinin vermiş olduğu onaya göre ödemeyi gerçekleştirdiği,

 

2- 5018 Sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Bütçelerden Yardım Yapılması” başlıklı 29. Maddesinde, “Gerçek veya tüzel kişilere kanuni dayanağı olmadan kamu kaynağı kullandırılamaz, yardımda bulunulamaz veya menfaat sağlanamaz. Ancak, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçelerinde öngörülmüş olmak kaydıyla; kamu yararı gözetilerek dernek, vakıf, birlik, kurum, kuruluş, sandık ve benzeri teşekküllere yardım yapılabilir. Bu yardımların yapılması, kullanılması, izlenmesi, denetlenmesi ve kamuoyuna açıklanmasına ilişkin esas ve usuller Maliye Bakanlığınca hazırlanarak Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.” dendiği, kanun hükmü gereğince itiraza konu ödeneğin Sayın Başbakan, il milletvekilleri ve il genel meclisi tarafından söz konusu hususta harcanmak üzere gönderildiği, bu bağlamda mevzuata aykırı olarak kişilere menfaat sağlama amacı ile herhangi bir yardımın yapılmadığı,

 

3- 5018 Sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 29. maddesine dayanılarak çıkarılan; 17.07.2006 tarih ve 26231 sayılı Resmi Gazete’ de yayınlanarak yürürlüğe giren “Dernek, Vakıf, Birlik, Kurum, Kuruluş, Sandık Ve Benzeri Teşekküllere Genel Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerinin Bütçelerinden Yardım Yapılması Hakkında Yönetmelik” in 5. Maddesinin yardım yapılabilme şartlarını, 6. maddesinin ise yardım taleplerinin değerlendirilmesini düzenlemekte olduğu,

 

“Dernek, Vakıf, Birlik, Kurum, Kuruluş, Sandık ve Benzeri Teşekküllere Genel Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerinin Bütçelerinden Yardım Yapılması Hakkında Yönetmelik” in 6. Maddesinde; “Yardım talepleri ilgili idarece değerlendirilir. Yardımın miktarının belirlenmesi ve dağıtımı, bakanlıklarda bakanın, diğer idarelerde kurumun en üst yöneticisinin onayı ile yapılır." denildiği,

 

4- Harcama yetkilisinin ve silsile yolu ile imza yetkisi bulunan memurların, Valinin onay vermesi ve bütçesinde yeterli miktarda ödenek olması durumunda ödemeyi yapmakla mükellef olduğu, ödeneğin gönderilme amacı göz önüne alınacak olursa memurun üst amir onayı ile verilmiş olan talimatı yerine getirmeme yetkisinin bulunmadığı, memurların sadece açıkça kanuna aykırı hallerde üst amir emirlerini yerine getirmeme yetkisine sahip olduğu, bunun dışında verilen talimatı yerine getirmek ile mükellef olduğu, bu noktada söz konusu ödeneklerin ödenmesi hususunda kanuna aykırı bir durum oluşmadığı gibi memurun İlin valisinin açıkça onayladığı yazıya imza atmamasının da mümkün olmadığı,

 

5- İI Özel İdaresi hizmetlerinde kullanılmak üzere gönderilen ödeneklerin bütçeye gelir ve gider bütçesinde ilgili harcama kalemlerine ödenek kaydetmeye üst yöneticinin yetkili olduğu, yürütülen soruşturma kapsamında yer alan İl Valisi Sayın ...' ün de ifadelerinde yer aldığı üzere, yapılan ödemelerin kendisinin sözlü talimatlarıyla gerçekleştirildiği,

 

6- Danıştay Birinci Dairesinin ... E. ... K. ve ... tarihli gerekçeli kararıyla verilen ilamı ile verilen soruşturma izninin kaldırılmasına karar verildiği, Bu noktada yargı makamı tarafından verilen kararın yerinde olduğunun yapılan tüm açıklamalar ile ortaya çıktığı, bununla beraber, idarelerinin geçirmiş olduğu ...-... yılları Sayıştay denetiminde de temyiz itirazına konu ödemeler ile ilgili olarak her hangi bir hukuka aykırılık oluşturulacak bir usulsüzlüğe rastlanılmadığı.

 

7- Sonuç olarak; itiraza konu olan nakdi ödemelerin üst idareciler tarafından verilen sözlü talimatlar ile vali onayıyla yapılmış olduğu, bu hususta herhangi bir takdir hakları bulunmaması nedeni ile haklarında hükmedilen tazmin kararının kaldırılmasını saygı ile dilediklerini,

 

Sonuç ve istemin ise; 1. Sayılı Sayıştay Dairesinin 366 Sayılı ilamının temyizen duruşmalı olarak bozulması olduğunu” ifade etmişlerdir.

 

SAVCI MÜTALAASI

 

“Adı geçen dilekçesin de özetle: Daha önceki savunmalarını da tekrarlayarak,

 

5302 Sayılı Kanunun "Diğer kuruluşlarla ilişkileri" başlıklı 64. Maddesinde görev alanına giren konularda derneklerle ortak hizmet projeleri gerçekleştirebileceklerinin belirtildiğini,

 

İdare ile ortak proje gerçekleştirilen vakıf ve dernekler ile yapılan yardımın hangi işlere kullanılacağının idare ve karşı taraf ile hüküm altına alındığını, ...Valiliği il Genel Meclisinin ... tarih ve ... sayılı kararı ile yapılan yardımlar ile alakalı meclis kararı alındığını, ilgili kararda söz konusu yardımların ne amaçla gerçekleştirildiğinin açıkça belirtildiğini ve kamu yararının gözetildiğini, 5253 sayılı Dernekler Kanununun 10. Maddesinde de derneklerin kamu kurum ve kuruluşları ile görev alanlarına giren konularda ortak proje yürütebilecekleri, bu projelerde kamu kurum ve kuruluşlarının yüzde ellisine kadar aynî ve nakdi katkı sağlanabileceğinin ifade edildiğini, Yapılan yardımların, ... İl Genel Meclisinin ... tarih ve ... sayılı kararına istinaden ve İl Valisi' nin talimatlarıyla gerçekleştirildiğini,

 

5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu'nun 30. Maddesinde Valinin il halkının huzur ve esenlik, sağlık ve mutluluğu için önlemleri almakla yetkili olduğunun öngörüldüğünü, Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Usulü Yönetmeliği'nin 17. maddesinin 3. fıkrasında: "Yapılan şartlı bağış ve yardımlar, üst yöneticinin onayı ile gelir bütçesinde bağış ve yardımlar bölümüne gelir yazılır ve gider bütçesinde bu hizmetin ödeneği varsa bu ödeneğe eklenir; yoksa, bütçede öngörülen tertibe ödenek yazılarak tahsis amacına harcanır. Bu ödenekten amaç dışında başka bir tertibe aktarma yapılamaz." denildiğini, bu cümleden hareketle il özel idaresine il özel idaresi hizmetlerinde kullanılmak üzere gönderilen ödeneğin gelir ve gider bütçesinin ilgili harcama kalemlerine ödenek kaydetmeye bilindiği üzere üst yönetici yani Vali' nin yetkili olduğunu, Harcama yetkilisi ve silsile yolu ile imza yetkisi bulunan memurun, Valinin onay vermesi ve bütçesinde yeterli miktarda ödenek olması durumunda ödemeyi yapmakla mükellef olduğunu, ödeneğin gönderilme amacı göz önüne alınacak olursa memurun üst amir onayı ile verilmiş olan talimatı yerine getirmeme yetkisinin bulunmadığını,

 

Bilindiği üzere memurun sadece açıkça kanuna aykırı hallerde üst amir emirlerini yerine getirmeme yetkisine sahip olduğunu, bunun dışında verilen talimatı yerine getirmek ile mükellef olduğunu, bu noktada söz konusu ödeneklerin ödenmesi hususunda kanuna aykırı bir durum oluşmadığı gibi memurun ilin valisinin açıkça onayladığı yazıya imza atmamasının da mümkün olmadığını,

 

5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun "Bütçelerden yardım yapılması" başlıklı 29 uncu maddesinde; "Gerçek veya tüzel kişilere kanuni dayanağı olmadan kamu kaynağı kullandırılamaz, yardımda bulunulamaz veya menfaat sağlanamaz. Ancak, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçelerinde öngörülmüş olmak kaydıyla; kamu yararı gözetilerek dernek, vakıf, birlik, kurum, kuruluş, sandık ve benzeri teşekküllere yardım yapılabilir. Bu yardımların yapılması, kullanılması, izlenmesi, denetlenmesi ve kamuoyuna açıklanmasına ilişkin esas ve usuller Maliye Bakanlığınca hazırlanarak Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. "denilmektedir.

 

5253 sayılı Dernekler Kanununun; "Yardım ve işbirliği" başlıklı 10 uncu maddesinde ise dernekler, tüzüklerinde gösterilen amaçları gerçekleştirmek üzere, benzer amaçlı derneklerden, siyasi partilerden, işçi ve işveren sendikalarından ve mesleki kuruluşlardan maddî yardım alabilir ve adı geçen kurumlara maddî yardımda bulunabilirler. 5072 sayılı Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Kanun hükümleri saklı kalmak üzere, dernekler kamu kurum ve kuruluşları ile görev alanlarına giren konularda ortak projeler yürütebilirler. Bu projelerde kamu kurum ve kuruluşları, proje maliyetlerinin en fazla yüzde ellisi oranında aynî veya nakdî katkı sağlayabilirler. (Ek cümle: 18/2/2009 - 5838/7 md.) 4857 sayılı İş Kanununun 30 uncu maddesi çerçevesinde engellilerin ve eski hükümlülerin mesleki eğitim ve mesleki rehabilitasyonu, kendi işlerini kurmaları, engellilerin iş bulmasını sağlayacak destek teknolojilerine ilişkin projeler ile benzeri projelerde bu oran aranmaz " denilmektedir.

 

Gerek 5018 sayılı Kanunun 29. Maddesinde, gerekse 5253 sayılı Kanunun 10. Maddesinde kamu kuruluşlarınca derneklere yardım yapılabileceği belirtilmekte ise de; 6360 sayılı On Üç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 19 uncu maddesinde;

 

"5393 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir, “Kamu Kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu yararına çalışan dernekler, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınmış vakıflar ve 7/6/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir. Diğer dernek ve vakıflar ile gerçekleştirilecek ortak hizmet projeleri için mahallin en büyük mülki idare amirinin izninin alınması gerekir. 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ile 5253 sayılı Dernekler Kanununun 10 uncu maddesi; belediyeler, il özel idareleri, bağlı kuruluşları ve bunların üyesi oldukları birlikler ile ortağı oldukları Sayıştay denetimine tabi şirketler için uygulanmaz." hükmü yer almaktadır.

 

Yukarıdaki mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, 5018 sayılı Kanunun bütçelerden yardım yapılmasına imkân veren 29 uncu maddesindeki hüküm, 6360 sayılı Kanunun 19 uncu maddesi ile 5393 sayılı Kanunun 75 inci maddesine eklenen fıkra ile hem belediyeler hem de özel idareler ve bağlı kuruluşları ve bunların üyesi oldukları birlikler ile ortağı oldukları Sayıştay denetimine tabi şirketler için 6360 sayılı Kanunun Resmi Gazete' de yayımı tarihi olan 06.12.2012 tarihinden itibaren uygulanamayacağı için, söz konusu kurumlar için bütçelerine ödenek koymak sureti ile yardım yapılması uygulaması kaldırılmıştır.

 

Rapor dosyası ve eki belgelerin incelenmesi sonucunda; düzenlenen protokollerin içeriğinin ise 5302 sayılı Kanun'un 64'üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan, "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, dernekler, vakıflar ve 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanunu kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir. " hükmü ile bağdaşmadığı, bu durumda, yapılan ödemelerin ortak hizmet projeleri kapsamında yapılan ödemeler olmayıp, maddi yardım niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.

 

Söz konusu nakdi yardımların yapılmasına ilişkin Ödeme Emri Belgelerine ekli Protokol ve Valilik Makamı Olur'larında imzası bulunan Vali, Genel Sekreter ve Genel Sekreter Yardımcıları da kamu zararından üst yönetici ve diğer sorumlu sıfatlarıyla harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlileri ile birlikte sorumludurlar. Bu nedenlerle temyiz talebinin reddi ile ... yılı ... İl Özel İdaresi hesabının Sayıştay 1. Dairesi tarafından yargılanması sonucunda çıkarılan ... tarih ve ... numaralı ilamın 1. Maddesi ile verilen tazmin hükmünün, tasdikine karar verilmesinin uygun olacağı mütalâa edilmektedir. Arz ederim.”

 

Mütalaa edilmiştir.

 

İKİNCİ TEMYİZ DİLEKÇESİ

 

İlamda diğer sorumlu sıfatıyla sorumlu tutulan ... ‘nin savcılık karşılamasına yanıtı;

 

“Söz konusu dava dönemi ... ili milletvekili Sn. ... ve Sn. ...ve il valisi arasında adaylık sürecinde vuku bulan anlaşmazlık sonucu il valisinin tutum ve davranışlarından memnun olmayan il milletvekili Sn. ...' in müfettiş talebi ve gelen müfettişlerin yapmış oldukları raporlar neticesinde ortaya çıkan ve başta şahsı olmak üzere imzası bulunan bütün özel idare çalışanlarını töhmet altında bırakan olaylar silsilesi olduğunu, bölgenin o dönemki zor şartları (terörün hendek zihniyeti ve sözde şehitlik dediği mezarlıkları) ile gündeme gelen ... ilinde çalışmanın ne kadar zor olduğunun aşikar olduğu, ayrıca yapılan iş ve işlemler Sayıştay denetçisi Sn. ... Hanım ve ekibinin defalarca yapmış olduğu denetim ve gözlemlerinde, herhangi bir sorgu kağıdı (... - ...) düzenlemediği, bunun da yapılan bu yardımlarda herhangi bir yanlışın olmadığının kanıtı olarak taraflarınca algılandığı, sayın valinin herhangi bir sorgu kağıdı olmadığından yapılan iş ve işlemlerin hukuka uygun olduğunu beyan etmiş olduğu, çağrılan mülkiye baş müfettişleri ... ve ... tarafından düzenlenen ... tarihli teftiş belgelerinde bu konunun yanlış bir ödeme olduğuna dair bir ibareye rastlanmadığı, EK1 : (… Müfettişliği Raporu)

 

Sn. Valinin gönderilecek ödeneği nelerde harcayacağını ... tarih ve ... sayılı yazı ile Başbakanlık Müsteşarlık makamına yazılı olarak bildirdiği, (EK2: Başbakanlık Müsteşarlık makamına yazıları yazı fotokopisi) ... Valiliği İl Genel Meclisi verilen sözlü ve yazılı talimatlara bizzat şahitlik ettiğini ... tarih ve ... sayılı kararında belirttiği (EK 3: ... İl Genel Meclisi ... nolu oturum kararları)

 

Bir kurum amiri olarak Başbakan tarafından il valisine sözlü olarak emir telaki edilen ve il valisinin de hemen yapılmasına emrettiği işleri yapmama gibi bir lüksünün olmadığı,

 

Şahsına defalarca mobbing uygulandığı, bunun kayıt altına alınarak bir dilekçe ile ... tarihinde ... Bakanlığına sunulduğu, tayin talebi dahil il valisi ile ilgili hiçbir işlem yapılmadığı gibi ileride belgeleri ekte bulunan yetki yönergesi (EK 5 : İl Özel idaresi İmza Yetkileri ve Yetki Devri Önergesi ... tarihli.) ile bütün yetkilerinin alındığı ve akabinde de görevden alınarak çalıştığı kurumda uzman olarak atandığı (EK 4 : ... ... Bakanlığına sunulan şikayet dilekçesi.)

 

Sağlık durumunun yaşadığı bu strese dayanamayacağı için, bu durumun gerek kendi gerekse ailesinin psikolojisini bozduğundan dolayı mesleğinin zirvesinde iken emekliliğini istediği ve 15 Ekim 2018 tarihinde emekliliğe ayrıldığı,

 

Bakanlığa verdiği dilekçenin akabinde il valisi tarafından mobbing uygulamaya devam edildiği ve mülkiye müfettişleri çağırarak görev sürecinde imza atmış olduğu bütün evrakların sadece şahsına yönelik olarak 15 gün süre ile incelendiği, tarafına ... TL zimmet çıkartıldığı, gerek maaş gerekse harcırah ödemelerinde yapılmış olan ...TL'lik bir fazlalığı bilmesinin mümkün olmadığı ve yapılan suçlamanın art niyetli olduğu, zimmeti yasal faizi ile birlikte muhasebe hesaplarına yatırdığı ve evrakı mülkiye müfettişlerine sunmuş olmasına rağmen bıktırma amaçlı olarak hakkında soruşturma açıldığı( Burada herhangi bir kamu zararı olmadığı halde ) soruşturma izni verilmesi kararına itirazının ...tarihinde ... Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığına verilmek üzere valilik makamına sunulduğu (EK 6)

 

T.C Danıştay birinci dairesinin ... esas ve ... sayılı kararlarında (EK 2) incelendiğinde kurum çalışanlarının valinin verdiği emirleri yerine getirdiğinden soruşturma izninin verilmesi kısmın kaldırılmasına karar verildiği,

 

Görevden alınma sürecinin idari işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması talebinin ... Nöbetçi İdare Başkanlığına göndermiş olduğu, bunun üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen halen sonuç alınamadığı, (EK 8)” ifade edilmiştir.

 

SAVCILIK İKİNCİ KARŞILAMASI

 

Savcılığın karşılamasında;

 

“İlgi yazınız ekinde gönderilen 2. Temyiz dilekçesi incelenmiş olup; adı geçen tarafından ileri sürülen hususların 15/11/2019 tarih ve E.19011415 sayılı yazımızda belirttiğimiz görüşlerimizin değiştirilmesini sağlayacak bir mahiyet taşımadığı anlaşıldığından, yargılamanın söz konusu mütalâamıza göre karara bağlanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.” mütalaa edilmiştir.

 

Duruşmacı ..., ..., ..., ... ve Sayıştay Savcısının sözlü açıklamalarının dinlenmesinden ve duruşma esnasında ibraz edilen belgeler ve dosyadaki mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra,

 

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ

 

... sayılı İlamın 1 inci maddesi ile; ... İl Özel İdaresince çeşitli dernek ve vakıflara nakdi yardım yapılması konusunda; nakdi yardım yapılan dernek ve vakıfların bir kısmı ile protokol düzenlenmediği, düzenlenen protokollerin içeriğinin ise 5302 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan hüküm ile bağdaşmadığı, bu durumda, yapılan ödemelerin ortak hizmet projeleri kapsamında yapılan ödemeler olmayıp, maddi yardım niteliğinde olduğu gerekçeleri ile ... TL tutarındaki kamu zararı için tazmin kararı verilmiştir.

 

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun “Bütçelerden yardım yapılması” başlıklı 29 uncu maddesinde; “Gerçek veya tüzel kişilere kanuni dayanağı olmadan kamu kaynağı kullandırılamaz, yardımda bulunulamaz veya menfaat sağlanamaz. Ancak, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçelerinde öngörülmüş olmak kaydıyla; kamu yararı gözetilerek dernek, vakıf birlik, kurum, kuruluş, sandık ve benzeri teşekküllere yardım yapılabilir.

 

Bu yardımların yapılması, kullanılması, izlenmesi, denetlenmesi ve kamuoyuna açıklanmasına ilişkin esas ve usuller Maliye Bakanlığınca hazırlanarak Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. ” denilmekte,

 

5253 sayılı Demekler Kanununun “Yardım ve işbirliği” başlıklı 10 uncu maddesinde ise;

 

“Dernekler, tüzüklerinde gösterilen amaçları gerçekleştirmek üzere, benzer amaçlı derneklerden, siyasi partilerden, işçi ve işveren sendikalarından ve meslekî kuruluşlardan maddî yardım alabilir ve adı geçen kurumlara maddî yardımda bulunabilirler.

 

5072 sayılı Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Kanun hükümleri saklı kalmak üzere, dernekler kamu kurum ve kuruluşları ile görev alanlarına giren konularda ortak projeler yürütebilirler. Bu projelerde kamu kurum ve kuruluşları, proje maliyetlerinin en fazla yüzde ellisi oranında aynî veya nakdî katkı sağlayabilirler. (Ek cümle: 18/2/2009 — 5838/7 md.) 4857 sayılı İş Kanununun 30 uncu maddesi çerçevesinde engellilerin ve eski hükümlülerin mesleki eğitim ve mesleki rehabilitasyonu, kendi işlerini kurmaları, engellilerin iş bulmasını sağlayacak destek teknolojilerine ilişkin projeler ile benzeri projelerde bu oran aranmaz. ” hükmü yer almaktadır.

 

Gerek 5018 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinde, gerekse 5253 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde kamu kurumlarınca derneklere yardım yapılabileceği belirtilmekte ise de;

 

06.12.2012 tarihli ve 28489 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 19 uncu maddesiyle 5393 sayılı Belediye Kanununun 75 inci maddesine eklenen;

 

“5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ile 5253 sayılı Dernekler Kanununun 10 uncu maddesi; belediyeler, il özel idareleri, bağlı kuruluşları ve bunların üyesi oldukları birlikler ile ortağı oldukları Sayıştay denetimine tabi şirketler için uygulanmaz.” hükmü ile 06.12.2012 tarihinden itibaren il özel idarelerince dernek, vakıf vb. kuruluşlara ayni veya nakdi yardım sağlanması imkân ortadan kaldırılmıştır.

 

Sorumlular dilekçelerinde ve duruşma esnasında; 5302 Sayılı Kanunun "Diğer kuruluşlarla ilişkileri" başlıklı 64. Maddesinde; il özel idarelerinin görev alanına giren konularda derneklerle ortak hizmet projeleri gerçekleştirebileceklerinin belirtildiğini, yapılan ödemelerde protokollerin olduğunu, bu protokollerde; yardımın hangi işlere kullanılacağının idare ve karşı taraf ile hüküm altına alındığını, yapılan yardımların ... Valiliği il Genel Meclisinin ... tarih ve ... sayılı kararı ile yapıldığını ve son olarak yapılan ödemelerin ... Bakanlığından alınan ödeneğe istinaden yapıldığını ifade etmişlerse de;

 

Rapor dosyası ve eki belgelerin incelenmesi sonucunda; nakdi yardım yapılan dernek ve vakıfların bir kısmı ile protokol düzenlenmediği, düzenlenen protokollerin içeriğinin ise 5302 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan, “Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, dernekler, vakıflar ve 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanunu kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir. ” hükmü ile bağdaşmadığı, bu durumda, yapılan ödemelerin ortak hizmet projeleri kapsamında yapılan ödemeler olmayıp, maddi yardım niteliğinde olduğu,

 

... Valiliği İl Genel Meclisinin ... tarih ve ... sayılı kararı ile yapıldığı iddia edilen yardımların, esasen Kararın alınma tarihinden önce yapıldığı, söz konusu Kararın bütün harcamalar yapıldıktan sonra ve konu hakkında ... Bakanlığınca bir soruşturma başlatılmasından sonra alındığı,

 

Kararın içeriği incelendiğinde ise; yapılan ödemelerin ortak hizmet projesi kapsamında olmayıp maddi yardım niteliğinde olduğunun açıkça görülmekte olduğu, öte yandan ödeme ekinde yer alan protokollerin 4. Maddesinde yer alan hüküm gereği; yardım yapılan dernek, vakıf ve spor kulüplerinin, gerçekleştirdikleri harcamaları idareye beyan etmesi gerektiği halde, harcama belgelerinin idarenin elinde mevcut olmadığı ve ... Bakanlığından dernek ve spor kulüplerine yardım için gönderildiği söylenen ödeneğin ilgili yazısında; “İl Özel İdaresinin görev alanına giren hizmetlerde kullanılmak üzere” ifadesinin yer aldığı ve bu ifadeden ödeneğin doğrudan yardım yapılması için gönderildiği anlamının çıkmadığı anlaşılmıştır.

 

Kaldı ki, bu amaçla gönderilmiş bir ödenek varsa bile, bunun nasıl kullanılacağı Dernekler Yönetmeliğinin “Kamu kurum ve kuruluşları ile yürütülen ortak projeler” başlıklı 91. Maddesinde açıklanmıştır. İlgili maddede aynen;

 

“Derneklerin, görev alanlarına ilişkin konularda kamu kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği yapabilmesi, ortak bir projenin yürütülmesi şeklinde olur. Ancak, 5072 sayılı Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Kanun hükümleri saklıdır. Projelerin, toplumun ihtiyaç ve sorunlarına yönelik çözümler üretecek ve toplumsal gelişmeye katkı sağlayacak nitelikte olması şarttır. Yapılacak protokol çerçevesinde, projenin yürütülmesinden sorumlu olan, kamu kurum ve kuruluşu ile derneğin eşit sayıda temsilcilerinden oluşan ve tercihen koordinatörlüğünü dernek temsilcilerinden birinin yaptığı bir proje yönetim grubu oluşturulur. Protokolde, proje yönetim grubunda proje saymanı olarak dernek saymanının yer alması zorunludur. (Değişik son cümle:RG-23/1/2013-28537) Gerekli görülen hallerde protokol, proje ve diğer belgelerin bir örneğinin dernekler birimine verilmesi istenir.

 

Kamu kurum ve kuruluşları ile dernekler yürütecekleri¬ ortak projelerde kendi kanunlarında aksine hüküm bulunmadığı hallerde, ortaklık anlaşması çerçevesinde, proje maliyetine sağlayacakları nakdi katkıları ortak bir hesapta bloke ederler. Kamu kurum ve kuruluşları projelere en fazla ayni veya nakdi yüzde elli katkıda bulunabilirler. Kamu kurum ve kuruluşları proje süresini geçmemek şartıyla, ortak projeye arsa tahsisinde bulunabilir. Proje çerçevesinde yapılacak harcamaların bir bankada açılacak ortak bir hesaptan yapılması, harcamaların belgelendirilmesi ve bu belgelerin asıl suretlerinin dernekler ile ilgili kamu kurum ve kuruluşunda saklanması zorunludur.

 

Bu şekilde yürütülen projelerin gerçekleşme durumu ve bu projeler için yapılan harcamalar ilgili kamu kurum ve kuruluşu tarafından denetlenebileceği gibi, mülki idare amirleri tarafından da denetlenebilir.” denilmektedir.

 

Buna göre idarelerin ortaklık anlaşması çerçevesinde, proje maliyetine sağlayacakları nakdi katkıları ortak bir hesapta bloke etmeleri, proje çerçevesinde yapılacak harcamaların bir bankada açılacak ortak bir hesaptan yapılması, harcamaların belgelendirilmesi ve bu belgelerin asıl suretlerinin dernekler ile ilgili kamu kurum ve kuruluşunda saklanması gerekmektedir.

 

Yapılan incelemede bu şartların hiç birinin sağlanmadığı tespit edilmiştir.

 

Sonuç itibariyle, idarenin bütçesinde ödenek olsa bile, söz konusu ödenek usulüne göre harcanmamıştır. Tüm bu sebeplerle yapılan ödemenin kamu zararı teşkil ettiği anlaşılmıştır.

 

Buna karşılık ... tarih ve ... sayılı Meclis Kararı, bütün ödemeler yapıldıktan sonra alınmış olduğundan, kamu zararı ile söz konusu Karar arasında illiyet bağı kurulamamış olup, yapılan ödemeler konusunda Meclis Üyelerini de sorumluluğa dâhil etmek mümkün görülmemektedir.

 

Yukarıda sayılan gerekçeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların reddedilerek; ... sayılı İlamın 1’inci maddesiyle; ... İl Özel İdaresince ... yılında, çeşitli dernek ve vakıflara nakdi yardımda bulunulması sonucu oluşan toplam ... TL kamu zararı için verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE, (Daire Başkanı ..., Üyeler ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ in karşı görüşlerine karşı) oy çokluğu ile,

 

Karar verildiği 11.03.2020 tarih ve 47288 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.

 

Karşı Oy

 

Daire Başkanı ..., Üyeler ..., ...ve ...’ in karşı oyları;

 

5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 64. Maddesinde; "İl özel idaresi, il genel meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda;

 

….

 

c) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, dernekler, vakıflar ve 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanunu kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir" hükmü yer almaktadır.

 

Sorumlular, idare ile ortak proje gerçekleştirilen vakıf ve dernekler ile yapılan yardımın hangi işlere kullanılacağının idare ve karşı taraf ile hüküm altına alınmış olduğunu, ... Valiliği İl Genel Meclisinin ... tarih ve ... sayılı kararı ile yapılan yardımlarla alakalı meclis kararı alındığını, ilgili kararda söz konusu yardımların ne amaçla gerçekleştirildiğinin açıkça belirtilmiş olduğunu, söz konusu projelerin kamu yararı gözetilerek gerçekleştirilen projeler olduğunun şüpheye mahal vermeyecek şekilde açıklandığını, bununla birlikte, araştırmalar sonucu yapılan nakdi yardımların, yerinde kullanılıp kullanılmadığı hususunda da gerekli tetkik ve incelemelerin yapıldığını, ilgili dernek ve vakıfların faaliyetlerini halen amacına uygun olarak devam ettirdiğini ifade etmişlerdir.

 

Dernekler tarafından gerçekleştirilecek projelere, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 64/c maddesi uyarınca, İl Özel İdaresinin katılması amaçlanmaktadır. Söz konusu protokollerin gerçekleştirilmesi için Meclis Kararı mevcuttur. Protokollerin nasıl yapılacağına ilişkin uygulamada bir şekil şartı da olmadığından dernek ve vakıflar tüzüklerinde belirtilen amaçlar doğrultusunda istediği projeyi/protokolü yapabilmektedirler.

 

Söz konusu protokoller incelendiğinde protokol içeriklerinin derneklerin amaçları ile uyumlu olduğu, her ne kadar projelere ilişkin, ne kadar bir katkı yapılacağını belirleyen Protokollerde “yardım” kelimesi kullanılsa da bunun sadece bir usul hatasından ibaret olduğu anlaşılmıştır.

 

Bundan başka; yapılan yardımları, bölgenin o dönem içinde bulunduğu şartlar altında değerlendirmek gerekmektedir. Yardım yapılan derneklerin halen varlıklarını sürdürdükleri sorumlular tarafından yazılı ve sözlü olarak beyan edilmiştir. Bundan yapılan yardımların manevi yapıyı güçlü tutmak üzere yapıldığı anlaşılmakta, devlet tarafından bölgenin bu yolla desteklenmesinin toplum psikolojisini güçlendireceği düşünülmektedir.

 

Yukarıda sayılan gerekçeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların kabul edilerek; ... sayılı İlamın 1’inci maddesiyle; ... İl Özel İdaresince ... yılında, çeşitli dernek ve vakıflara nakdi yardımda bulunulmasının mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle toplam ... TL için verilen tazmin hükmünün KALDIRILMASI gerekmektedir.

 

Üye ...’ nün karşı oyu;

 

İl Özel İdare bütçesinden bazı derneklere nakdi yardım yapıldığı gerekçesiyle tazmin hükmü verildiği görülmüştür.

 

5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun, “İl Özel İdaresinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 6. maddesinde özel idarenin, mahalli müşterek nitelikte olmak şartıyla gençlik ve spor, kültür, sanat, sosyal hizmet ve yardım yapmakla görevli ve yetkili olduğu, bu hizmetleri de vatandaşlara en yakın yerlerde ve en uygun yöntemlerle sunacağı, hizmet sunumunda engelli, yaşlı, düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemler uygulanacağı ifade edilmektedir.

 

Aynı Kanunun 7. Maddesinde de kanunlarla verilen görev ve hizmetleri yerine getirebilmek için her türlü faaliyette bulunmak yetki ve imtiyazının olduğu, 30. maddesinde valinin il halkının huzur, esenlik, sağlık ve mutluluğu için gereken önlemleri almak ve kanunlarla il özel idaresine verilen ve il genel meclisi veya il encümeni kararını gerektirmeyen görevleri yapmakla yetkili olduğu belirtilmiş, 43. maddesinde de engellilere yapılacak sosyal hizmet ve yardımlar ile sosyo-kültürel, etkinlikler için yapılan giderler özel idarenin giderleri arasında sayılmıştır.

 

Savunmalar incelendiğinde, özel idarenin yukarıda belirtilen görev ve yetkileri çerçevesinde bazı derneklere yardımda bulunduğu görülmektedir. Esasen özel idarenin gençlik ve spor, engelliler, sosyo-kültürel faaliyetler nedeniyle söz konusu derneklere kendi görev alanıyla ilgili olarak yardımda bulunulmasında kendi mevzuatına aykırı bir husus görülmemekte ise de, 6360 sayılı Kanunun 19 uncu maddesi ile Belediye Kanununun 75 inci maddesine; “5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 29’uncu maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ile 5253 sayılı Dernekler Kanununun 10’uncu maddesi; belediyeler, il özel idareleri, bağlı kuruluşları ve bunların üyesi oldukları birlikler ile ortağı oldukları Sayıştay denetimine tabi şirketler için uygulanmaz.” hükmünün eklenmesi ile il özel idareleri ve belediyelerin derneklere yardım yapabilmesine izin veren açık hüküm ortadan kalkmıştır.

 

Bu düzenleme ile 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 29’uncu maddesi il özel idareleri ve belediyeler için bir anlamda aşağıdaki şekli almış olmaktadır.

 

“Gerçek veya tüzel kişilere kanuni dayanağı olmadan kamu kaynağı kullandırılamaz, yardımda bulunulamaz veya menfaat sağlanamaz.

 

Bu yardımların yapılması, kullanılması, izlenmesi, denetlenmesi ve kamuoyuna açıklanmasına ilişkin esas ve usuller Maliye Bakanlığınca hazırlanarak Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir”

 

Bu düzenlemeye göre şayet kanuni bir dayanağı varsa il özel idaresince gerçek veya tüzel kişilere kamu kaynağı kullandırılabilecek, yardımda bulunulabilecektir. Ancak 5302 sayılı kanunda da diğer kanunlarda da il özel idaresinin derneklere doğrudan yardım yapabileceğine dair düzenleme bulunmamaktadır. Nitekim belediye ve özel idarelerin derneklere yardım yapmalarını engelleyen bu düzenleme ile birlikte, 6360 sayılı Kanunun 17. Maddesi ile esasen dernek statüsündeki amatör spor kulüpleri için özel bir düzenlemeye gidilmiş ve sadece belediyelerin amatör spor kulüplerine nakdî yardım yapabilmesi kanuni dayanağa kavuşturulmuştur.

 

5253 sayılı Dernekler Kanununun 10’uncu maddesine gelince, bu maddede derneklerin kamu kurumlarından yardım alabileceğine dair bir düzenleme zaten yer almamaktadır. Maddenin ikinci fıkrasında derneklerin kamu kurum ve kuruluşları ile görev alanlarına giren konularda ortak projeler yürütebileceği, bu projelerde kamu kurum ve kuruluşlarının, proje maliyetlerinin en fazla yüzde ellisi oranında aynî veya nakdî katkı sağlayabileceği belirtilmektedir. Kanun koyucu 10. maddenin il özel idareleri ve belediyeler için uygulanmayacağına dair düzenlemeyle, derneklere yapılacak kaynak aktarımını kısıtlamamış, aksine yapılacak ortak projelerdeki %50 lik sınırlamayı kaldırmıştır. Zira bu maddede kamu kurumlarının derneklere yapacağı yardım değil, ortak projeye sağlayacağı katkı düzenlenmektedir.

 

Kaldı ki, 5302 sayılı Kanununun “Diğer kuruluşlarla ilişkiler” başlıklı 64. maddesinde;

 

“İl özel idaresi, il genel meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda; … dernekler, … ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir” hükmü zaten yer aldığından ayrıca Dernekler kanununda bu hükmün yer alması katkının oranı hakkında tereddüde yol açacaktır. Kanunda belirtilen prosedür yerine getirilmek suretiyle özel idarenin derneklerle ortak hizmet projeleri gerçekleştirmesi mümkündür. Savunmalarda da söz konusu işlemlerin bu çerçevede gerçekleştirildiği ifade edilmektedir. Ancak ortada ilgili derneklerce teklif edilmiş bir proje de bulunmamaktadır. Gerçi mevzuatta ‘ortak hizmet projesi’ nden tam olarak neyin anlaşılması gerektiğine dair bir düzenleme de yer almamaktadır. Ancak derneklerle yapılan protokoller incelendiğinde, protokol konusunun bir proje değil, özel idarenin kendi görev alanı ile ilgili konularda para aktarımında bulunması şeklinde uygulandığı görülmektedir. Yapılan iş ve işlemler bu açıdan mevzuata uygun olmamakla birlikte, kendisine verilen görev ve hizmetleri yerine getirebilmek için özel idarenin her türlü faaliyette bulunmak yetki ve imtiyazına sahip olduğu, valinin de il halkının huzur, esenlik, sağlık ve mutluluğu için gereken önlemleri almak ve kanunlarla il özel idaresine verilen görevleri yapmakla yetkili olduğu düşünüldüğünde, ‘ortak hizmet projesi’ konusundaki belirsizlik de dikkate alındığında, yapılan yardımların idarenin görevleri doğrultusunda sarf edilip edilmediği tespit edilmeden, bir hüküm vermek, idarenin takdir yetkisini sınırlayacak veya ortadan kaldıracak bir nitelik de arz edebilir. Bu tür bir tespit yapılmadan, idarenin derneklerle imzalanan protokol çerçevesinde yaptığı para aktarımının karşılığı yapılan işin ortak hizmet projesi olmadığını söylemek de güçtür. Zira mevzuatta ‘ortak hizmet projesi’ nden tam olarak neyin anlaşılması gerektiğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu aşamada bir kamu zararının varlığından söz etmek bu açıdan uygun olmaz.

 

Ayrıca, 5302 sayılı Kanununun “Diğer kuruluşlarla ilişkiler” başlıklı 64. Maddesinde İl özel idaresine, diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait yapım, bakım, onarım ve taşıma işlerini bedelli veya bedelsiz üstlenebilme imkanı da tanınmıştır. 5393 sayılı kanunun gereği belediyelerin ‘mabetlerin yapımı, bakımı, onarımı’ görevi, amatör spor kulüplerine ayni ve nakdî yardım yapma ve gerekli desteği sağlama görevi, engellilere yönelik hizmetleri yürütmek ve engelliler merkezini oluşturmak görevi bulunmaktadır. Özel idare için belediyeler diğer kamu kuruluşu niteliğindedir. Özel idarenin belediyeye ait bakım, onarım ve taşıma işlerini üstlenmesi de mümkün görülmektedir. Duruşma sırasında ibraz edilen belgeler ve fotoğraflar incelendiğinde birçok Camii inşaat, bakım ve onarımı için, kadın ve engelli derneklerinin hizmetleri için yardımda bulunulduğu görülmektedir.

 

Kamu görevlileri, bütçe ödeneklerinin verimli, tutumlu ve yerinde harcanmasından sorumludur. Bu çerçevede ibadet yeri bulunmayan veya kullanıma uygun olmayan beldeye bir mabet yapmak yerine, kaynakları verimli ve tutumlu kullanmak adına, yapımı devam eden mabetlere destek olma yolunu seçmiş olan sorumlular hakkında kamu zararına sebep oldukları gerekçesiyle tazmin hükmü vermek hakkaniyetle bağdaşmaz. Yapılan yardımların ne maksatla harcandığı araştırılıp, fiili durumun ortaya konulması, konunun bu açıdan tekrar değerlendirilmesi gerekir.

 

Diğer derneklere yapılan yardımların gerekçelerine bakıldığında bazılarının spor kulüplerine, bazılarının da engellilerle ilgili giderlerde kullanılmak üzere verildiği görülmektedir. Bu görevlerden bazılarını da il genel meclisi kararıyla il özel idaresinin üstlenmesi mümkün görülmektedir. 5302 sayılı Kanunun 65. maddesi gereği İl özel idaresi eğitim, spor ve kültür hizmetleriyle engellilere yönelik hizmetlerin yapılmasında ilde dayanışma ve katılımı sağlamak, hizmetlerde etkinlik, tasarruf ve verimliliği artırmak amacıyla gönüllü kişilerin katılımına yönelik programlar uygulayabilmektedir. Bu çerçevede çıkartılan, “İl özel İdaresi ve Belediye Hizmetlerine Gönüllü Katılım Yönetmeliği” ne göre, yerel yönetim hizmetlerine katılan gönüllüler gerçek ve tüzel kişiler olabilmektedir. Aynı yönetmeliğe göre İl özel idaresi veya belediyeler, kendi özel kanunlarına uygun olarak aralarında yapacakları protokol çerçevesinde dernekler ve vakıflar ile ortak çalışma ve işbirliği de yapabilmektedir.

 

Dernekler Yönetmeliği’nin 91’inci maddesine göre de toplumun ihtiyaç ve sorunlarına yönelik çözümler üretecek ve toplumsal gelişmeye katkı sağlayacak nitelikte olması şartıyla derneklerin, görev alanlarına ilişkin konularda kamu kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği yapabilmesi, ortak bir proje yürütülmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak proje çerçevesinde yapılacak harcamaların belgelendirilmesi ve bu belgelerin asıl suretlerinin dernekler ile ilgili kamu kurum ve kuruluşunda saklanması zorunludur.

 

Ayrıca 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 29’uncu maddesi değiştirilmiş olsa da, bu madde gereği Bakanlar Kurulunca çıkarılan, il özel idarelerinin de dahil olduğu kamu idarelerinin bütçelerinden, kamu yararı gözetilerek dernek ve vakıflara yapılacak yardımlara ilişkin usul ve esasların belirlendiği yönetmelik de yürürlüktedir. 17/7/2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelik gereği, yardım yapılan derneğin, yardımı yapacak idarenin görev alanına giren konularda faaliyet göstermesi, yardımların öncelikle toplumun ihtiyaç ve sorunlarına çözüm sağlaması, dernek ile yardım yapacak idare arasında protokol yapılması gibi şartlar aranmaktadır. Bu çerçevede yardım yapılan derneklerin tamamı için özel idarenin görev alanına giren faaliyetlerde bulunmadığı söylenemez. Ayrıca şekil ve içiriği tartışılabilirse de bir protokol de imzalanmıştır. Aynı yönetmelik gereği yardımın miktarı ve dağıtımı, üst yöneticinin onayı ile belirlenecektir. Dernek ve vakıflar yardımları kamu yararı gözeterek veriliş amacına uygun olarak kullanmak zorundadır. Yardım alan teşekküller, yardımın amacına uygun olarak harcanıp harcanmadığına ilişkin bilgi, belge ve kayıtların birer örneği ile faaliyet raporlarını, faaliyetin bitimini müteakip bir ay içinde veya devam eden faaliyetlerine ilişkin bilgi, belge ve raporlarını takip eden yılın ilk ayı içerisinde yardım yapan idareye göndermek zorundadır. Yardım yapan idareler, yapılan yardımla sınırlı olmak üzere gerekli gördüğü her türlü inceleme, kontrol ve denetimi yapmaya yetkilidir. Denetim sırasında görevli memur tarafından istenecek bilgi, belge ve kayıtların gösterilmesi, verilmesi, sorulan soruların yazılı ve/veya sözlü olarak cevaplandırılması zorunludur. Teşekküller, yardım konusu faaliyetin gerçekleştirilemeyeceğinin veya yardımın amacına uygun olarak harcanmamış olmasının tespiti hâlinde, tespitin yapılmasını müteakip durumun teşekküle tebliğinden itibaren on beş gün içinde, ilgili idareye yardım tutarını aynen iade etmek zorundadır. Benzer hükümlere idare ile dernekler arasında imzalanmış olan protokolde de yer verilmiştir.

 

Kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda, mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması nedeniyle kamu kaynağında eksilmeye neden olunması durumunda doğar. Oysa yukarıda söz edilen mevzuat karşısında, yapılan harcamaların mevzuatta öngörülmediğini söylemek de güçtür.

 

Bu nedenlerle, 6360 sayılı Kanunla getirilen düzenleme sonrası yoruma müsait hale gelen mevzuatın netleştirilmesi açısından “ortak hizmet projesi” kavramından ne anlaşılması gerektiğinin ve bu usulle gerçekleştirilecek işlerin usulünün açıklığa kavuşturulması için konunun Sayıştay’ın yargısal niteliği olmayan raporları ile TBMM ye ve ... Bakanlığına, bildirilmesi gerektiği açıktır. Ancak bu aşamada, söz konusu derneklere aktarılan kaynakların fiilen, özel idare görev ve amaçları çerçevesinde harcanıp harcanmadığının araştırılması daha sonra konunun yeniden değerlendirilmesi için kararın bozulması uygun olur.”

 

Üye ... ve Üye ...’ nın karşı oyları;

 

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Bütçelerden yardım yapılması” başlıklı 29’uncu maddesinde;

 

“Gerçek veya tüzel kişilere kanuni dayanağı olmadan kamu kaynağı kullandırılamaz, yardımda bulunulamaz veya menfaat sağlanamaz. Ancak, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçelerinde öngörülmüş olmak kaydıyla; kamu yararı gözetilerek dernek, vakıf birlik, kurum, kuruluş, sandık ve benzeri teşekküllere yardım yapılabilir.

 


Bu sayfa 149 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Karar Kütüphanesi


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor