Ancak, ... Belediyesinde ... TL yaklaşık maliyetli yemek hizmet alım işinin, Kurum payına düşen ½’lik kısmı olan ... TL üzerinden ihaleye çıkılarak ... TL sözleşme bedeli ile ihale edildiği, yemek ihale bedelinin yarısına tekabül eden ... TL’nin tamamının yemek yiyen personelden tahsil edilmesi gerekirken 2015 yılı Bütçe Uygulama Talimatına göre alınması gereken asgari tutar olan ... TL’lik kısmın tahsil edildiği, kalan ... TL’lik kısmın yemek yiyenlerden tahsil edilmemesi sonucu sebep olunan kamu zararının sorumlulardan tazminine hükmedilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, Başsavcılık’ın temyiz gerekçeleri kabul edilerek ilgili mevzuat hükmü gereğince yeniden hüküm tesis edilmesini teminen Sayıştay 6. Dairesinin 359 sayılı Ek İlamın 1. maddesiyle verilen hükmün BOZULARAK dosyanın ilgili DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE
Kamu İdaresi Türü Belediyeler ve Bağlı İdareler
Yılı 2015
Dairesi 6
Dosya No 46580
Tutanak No 48215
Tutanak Tarihi 16.9.2020
Kararın Konusu Personel Mevzuatı ile İlgili Kararlar
Konu: Yemek maliyet bedelinin yarısından fazlasının bütçeden karşılanması.
359 sayılı Ek İlamın 1. maddesi ile; Belediyede çalışan ve yemek yiyen memur ve sözleşmeli personelden, yemek maliyet bedelinin yarısından fazlası bütçeden karşılanması sonucu oluşan ... TL'lik kamu zararının, 2015 yılı Merkezi Bütçe Uygulama Tebliği Hükümlerine göre alınması gereken en az günlük yemek bedeli tutarı olan ... TL'lik kısmı tahsil edildiğinden ... TL'lik kısım için ilişilecek husus bulunmadığına hükmedilmiştir.
Temyiz Dilekçesi
Başsavcılık adına Savcı ... tarafından sunulan temyiz dilekçesinde özetle;
“657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 212. maddesinin dayanılarak çıkarılan Devlet Memurları Yiyecek Yardımları Yönetmeliği'nin 4. Maddesinde,
"Yiyecek yardımının gerektirdiği giderler, yemek maliyetlerinin yarısını aşmamak üzere, bu Yönetmelik kapsamına dahil memur kadrosu adedine göre kurum bütçelerine konulacak ödeneklerle karşılanır.
Ödenek dağıtımı yemek servisi kurulacak kurumdaki memur sayısı dikkate alınmak suretiyle yapılır.
Yemek bedelinin bütçeden karşılanamayan kısmı yemek yiyenlerden alınır. 2155 sayılı Bazı Kamu Personeline Tayın Bedeli Verilmesi Hakkında Kanun'a göre tayın bedeli verilen personel ile sözleşmeli olarak çalıştırılanların, bu Yönetmeliğe göre yiyecek yardımı yapılan yemek servislerinde yemek yemeleri halinde, yemek bedelinin tamamı kendilerinden alınır.” hükmü bulunmaktadır,
... Belediyesi, anılan madde hükümlerini uygularken, yemek ihale bedelinin yarısını kurum, diğer yarısını yemek yiyen personel karşılaması gerekirken, yaklaşık maliyetin yarısına ihale edildiği gerekçesiyle yemek bedelinin tamamı kurumdan karşılanmış, daha sonra 2015 yılı Merkezi Bütçe Uygulama Tebliği Hükümlerine göre alınması gereken en az günlük yemek bedeli tutarı olan ... TL ahizlerden kesinti yapılarak tahsil edilmiştir.
Bu konuda, 6. Daire tarafından 2.3.2017 tarihli karar ve 229 sayılı İlamın 5. maddesi ile verilen aynı mahiyetteki kararı, Temyiz Kurulunun 16.1.2019 tarih ve 45527 Tutanak sayılı kararı ile yemek maliyetinin yani ihale bedelinin yarısı olması gerektiği gerekçesiyle, anılan ilamın bozularak dosyanın Dairesine tevdiine karar vermiştir.
Ayrıca Sayıştay Temyiz Kurulunun aynı konuda vermiş olduğu emsal kararlarında da belediye bütçesinden yapılacak ödemelerde, yemek maliyetinin yarısını aşamayacağından, aşan kısmı için verilen tazmin hükümlerine tasdik kararı verilmektedir.
Buna göre, yemek ihale bedelinin yarısına tekabül eden bedelin, tamamının yemek yiyen personelden tahsil edilmemesi sonucu, Denetçi tarafından tespit edilen (... - ... =) ... TL kamu zararı tutarının, Raporda belirtilen sorumlularına ödettirilmesi yönünde karar verilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.”
Denilmektedir.
Dosya ve eki belgelerin incelenmesinden sonra,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
229 sayılı İlamın 5. maddesiyle, ... Belediye Başkanlığı’nda görevli memur personele yapılan yemek yardımı maliyetinin yarısından fazlasının bütçeden karşılanması sonucu oluşan ... TL’lik kamu zararının, 2015 yılı Merkezi Bütçe Uygulama Tebliği hükümlerine göre alınması gereken en az günlük yemek bedeli tutarı olan ... TL’lik kısmı tahsil edilmiş olup, ... TL’lik kısım için ilişilecek husus bulunmadığına karar verilmiştir.
Bu karar, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 212. maddesinin dayanılarak çıkarılan Devlet Memurları Yiyecek Yardımları Yönetmeliğinin ilgili madde hükmü gereğince yemek ihale bedelinin yarısına tekabül eden bedelin, tamamının yemek yiyen personelden tahsil edilmemesi sonucu sebep olunan (... - ... =) ... TL kamu zararı tutarının sorumlularına ödettirilmesi yönünde karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile Sayıştay Savcılığınca ilgili kararının bozularak dairesine tevdiine karar verilmesi talepli temyize konu edilmiştir.
Bu talep üzerine Temyiz Kurulunca yapılan görüşme neticesinde 16.01.2019 tarih ve 45527 Tutanak sayılı Temyiz Kurulu kararı ile, idare tarafından yemek yiyenlerden alınması gereken tutarın yemek maliyetinin yani ihale bedelinin yarısı olması gerekirken eksik kesilmesi suretiyle sebep olunan kamu zararının sorumlulardan tazminine hükmedilmesi gerekir, mahiyetli gerekçe ile 229 sayılı ilamın 5. Maddesi bozularak dairesine tevdiine karar verilmiştir.
Temyiz kurulunun 16.01.2019 tarih ve 45527 Tutanak sayılı kararına istinaden Sayıştay 6. Dairesince yapılan yargılama neticesinde 359 sayılı Ek İlamın 1. Maddesi ile Daire ilk kararından direnme yoluna gitmiştir. 359 sayılı ilamın 1. Maddesi Sayıştay Savcılığınca, idare tarafından yemek yiyenlerden alınması gereken tutarın yemek maliyetinin yani ihale bedelinin yarısı olması gerekirken eksik kesilmesi suretiyle sebep olunan kamu zararının sorumlulardan tazminine hükmedilmesi gerekir, mahiyetli gerekçe ile temyize konu edilmiştir.
Mamafih, ilgili ilam hükmü, rapor ve eki belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde;
İlam konusu husus ile ilgili mevzuat şu şekildedir;
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 212. maddesine dayanılarak çıkarılan Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğinin “Yemek Servisi Giderleri” başlıklı 4. maddesinde;
“Yiyecek yardımının gerektirdiği giderler, yemek maliyetlerinin yarısını aşmamak üzere, bu Yönetmelik kapsamına dahil memur kadrosu adedine göre kurum bütçelerine konulacak ödeneklerle karşılanır.
Ödenek dağıtımı yemek servisi kurulacak kurumdaki memur sayısı dikkate alınmak suretiyle yapılır.
Yemek bedelinin bütçeden karşılanamayan kısmı yemek yiyenlerden alınır. 2155 sayılı Bazı Kamu Personeline Tayın Bedeli Verilmesi Hakkında Kanun'a göre tayın bedeli verilen personel ile sözleşmeli olarak çalıştırılanların, bu Yönetmeliğe göre yiyecek yardımı yapılan yemek servislerinde yemek yemeleri halinde, yemek bedelinin tamamı kendilerinden alınır.” denilmektedir.
2015 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu eki Bazı Ödeneklerin Kullanımına ve Harcamalara İlişkin Esasları düzenleyen (E) Cetvelinin 43. maddesine göre; 657 sayılı Kanunun 212. maddesine dayanılarak hazırlanan ve 19/11/1986 tarihli ve 86/11220 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğinin 4. maddesi uyarınca yemek maliyetlerinin yarısını aşmamak üzere kurum bütçelerinden yapılan yemek yardımı, Ankara, İstanbul ve İzmir illerinin büyükşehir belediyesi sınırları içinde görev yapan personel için yemek maliyetlerinin azami üçte ikisi olarak uygulanabilmektedir.
Yukarıdaki mevzuat hükmüne göre; kurum bütçesine, kurumdaki memur sayısı dikkate alınmak suretiyle konulan yiyecek yardımı ödeneğinden, yemek maliyetinin yarısını aşmamak üzere harcama yapılabileceğinden, yemek maliyetinin bütçeden karşılanamayacak olan yarısının da yemek yiyenlerce karşılanması gerekmektedir.
Ancak, ... Belediyesinde ... TL yaklaşık maliyetli yemek hizmet alım işinin, Kurum payına düşen ½’lik kısmı olan ... TL üzerinden ihaleye çıkılarak ... TL sözleşme bedeli ile ihale edildiği, yemek ihale bedelinin yarısına tekabül eden ... TL’nin tamamının yemek yiyen personelden tahsil edilmesi gerekirken 2015 yılı Bütçe Uygulama Talimatına göre alınması gereken asgari tutar olan ... TL’lik kısmın tahsil edildiği, kalan ... TL’lik kısmın yemek yiyenlerden tahsil edilmemesi sonucu sebep olunan kamu zararının sorumlulardan tazminine hükmedilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, Başsavcılık’ın temyiz gerekçeleri kabul edilerek ilgili mevzuat hükmü gereğince yeniden hüküm tesis edilmesini teminen Sayıştay 6. Dairesinin 359 sayılı Ek İlamın 1. maddesiyle verilen hükmün BOZULARAK dosyanın ilgili DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE (...’ın Daire kararının refi gerekir şeklindeki ayrışık görüşüne karşı) oyçokluğuyla,
Karar verildiği 16.09.2020 tarih ve 48215 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.
Karşı oy gerekçesi,
...’ın karşı oy gerekçesi,
359 sayılı Ek İlamın 1. Maddesi ile ... Belediyesince yemek yardımından yararlanan personelden yemek maliyetinin yarısından daha az tutarlarda kesinti yapılması sonucu oluşan kamu zararının ilişikli ödeme emri belgelerinde imzası bulunan harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisinden tazminine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
İlama konu dosya ve eki belgelerin incelenmesi neticesinde,
İdare tarafından Bütçe Uygulama Talimatında belirtilen asgari tutarların yemek yiyen personelden tahsil edildiği anlaşılmaktadır.
Söz konusu bu tutar dışında idarece yemek yiyen personelde yapılmayan kesintiye ilişkin kamu zararı denilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Bu itibarla söz konusu tutar dışında yemek yardımından yararlanan personelden kesilmesi gerekirken kesilmemesi gerekçe gösterilerek verilen tazmin hükmünün yasal dayanağı bulunmamakta olup 359 sayılı Ek İlamın 1. Maddesi ile verilen tazmin hükmünün kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.
...’nün karşı oy gerekçesi;
Belediye Başkanlığı’nda görevli memur personele yapılan yemek yardımı maliyetinin yarısından fazlasının bütçeden karşılanması sonucu oluşan ... TL’lik kamu zararının, 2015 yılı Merkezi Bütçe Uygulama Tebliği hükümlerine göre alınması gereken en az günlük yemek bedeli tutarı olan ... TL’lik kısmı tahsil edilmiş olduğundan, ... TL’lik kısım için ilişilecek husus bulunmadığına karar verildiği, ancak yemek ihale bedelinin yarısına tekabül eden bedelin, tamamının yemek yiyen personelden tahsil edilmesi gerektiği gerekçesi ile Sayıştay Savcılığınca kararın temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Esasen 2015 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu eki Bazı Ödeneklerin Kullanımına ve Harcamalara İlişkin Esasları düzenleyen (E) Cetvelinin 43. maddesine göre; 657 sayılı Kanunun 212. maddesine dayanılarak hazırlanan ve 19/11/1986 tarihli ve 86/11220 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğinin 4. maddesi uyarınca yemek maliyetlerinin yarısını aşmamak üzere kurum bütçelerinden yapılan yemek yardımı, Ankara, İstanbul ve İzmir illerinin büyükşehir belediyesi sınırları içinde görev yapan personel için yemek maliyetlerinin azami üçte ikisi olarak uygulanabilmektedir.
Yukarıdaki mevzuat hükmüne göre; kurum bütçesine, kurumdaki memur sayısı dikkate alınmak suretiyle konulan yiyecek yardımı ödeneğinden, yemek maliyetinin yarısını aşmamak üzere harcama yapılabileceğinden, yemek maliyetinin bütçeden karşılanamayacak olan yarısının da yemek yiyenlerce karşılanması gerekmektedir. Ayrıca, yapılacak yiyecek yardımının, memurlara nakit para ve para temsili araçlar sağlanarak veya civardaki lokantalardan ihale usulüyle dışarıdan gerçekleştirilmesi de mümkün değildir. Bu nedenle Dairenin tazmin kararı yerindedir. Ancak 5018 ve 6085 sayılı Kanunlardaki düzenlemeler karşısında, yapılan bir harcamaya kamu zararı diyebilmek için onun mevzuata aykırı olması yetmemektedir. Bir kamu zararından bahsedebilmek için, kamu görevlisinin kasıt, kusur veya ihmalinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemi sonucunda kamu kaynağında bir eksilmenin olması gerekir. Mevcut olayda kasıt kusur veya ihmalden söz edilemeyeceği gibi açık bir mevzuata aykırılık da söz konusu değildir. Zira Sayıştay Temyiz Kurulu da bu konuda her defasında farklı kararlar vermiştir. Örneğin;
30.06.2015 tarih ve 40734 sayılı, 14.3.2018 tarih ve 44216 sayılı kararlarında yiyecek yardımının, para temsili araçlar sağlanarak veya bedeli ödenerek kurum dışında yemek yeme şeklinde yapılması mümkün görülmediğinden ihale bedelinin tamamına tazmin hükmü verilmesi gerektiği gerekçesiyle daire kararını onamış,
08.05.2012 tarih ve 34915 sayılı kararında Maliye Bakanlığınca memurlardan alınacak katkı paylarına ilişkin yayımlanan tutarların, Yönetmeliğe göre alınması gereken tutarlar olduğunun kabulü ile tazmin miktarının bu tutara göre hesap edilmesi için, verilen tazmin hükmüne ilişkin kararı bozmuş,
30.06.2015 tarih ve 40728 sayılı, 27.12.2017 tarih ve 43916 sayılı kararlarında da Personelden yapılacak yemek yardımı kesintisinin maliyetin yarısı tutarında olması gerektiği gerekçesiyle Daire kararlarını bozmuştur.
Temyiz Kurulunun bu şekilde farklı kararlarını çoğaltmak mümkündür. Hatta Temyiz Kurulu 1.12.2015 tarih ve 41149 sayılı kararında “Buna karşın benzeri olaylarla ilgili tazmin hükmünü kaldıran kararların bulunduğu belirtilmişse de; bu kararların yanında tazmin hükmünü bozan ve tasdik eden kararlar da mevcut olup aynı konuda yargı organlarınca verilen kararlar şahsına, olayına ve dönemine münhasır olduğundan, mahkeme kararlarına göre üçüncü kişiler hakkında işlem yapılması mümkün bulunmamaktadır” diyerek bu durumu doğrulamıştır.
Hukukun üstünlüğünün temel unsurlarından biri, hukuki durumlarda belirli bir istikrarı garanti altına alan ve kamuoyunun mahkemelere olan güvenine katkıda bulunan hukuki güvenlik ilkesidir. Toplumun yargısal sisteme olan güveni hukuk devletinin esaslı unsurlarından biri olmasına rağmen birbirinden farklı yargı kararlarının devamlılık arz etmesi, bu güveni azaltacak nitelikte bir hukuki belirsizlik durumu yaratabilecektir. (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi AİHM. Nejdet Şahin ve Perihan Şahin/Türkiye [BD], B. No: 13279/05, 20/10/2011, § 57).
AİHM, içtihat farklılıklarının yargı sistemlerinin doğal bir sonucu olduğunu kabul etmekle birlikte yüksek mahkemelerin görevinin bu çelişkileri düzeltmek olduğunu ve şayet çelişkili uygulama yüksek mahkemenin bünyesinde gelişiyorsa bu durumun toplumun adli sisteme olan güvenini azaltarak hukuki güvenlik ilkesini ihlal edeceğini belirtmiştir ( AİHM: Çelebi ve diğerleri/Türkiye, B. No: 582/05, 9/2/2016, § 55) Yine AİHM, mahkemelerin yorumlarında dinamik ve evrilen bir yaklaşımı sürdürülememesinin reform ya da gelişimi engelleyeceğinden kararlardaki değişimin, adaletin iyi idaresine aykırılık teşkil etmeyeceğini kabul etmektedir. (Atanasovski/Makedonya Eski Yugoslav Cumhuriyeti, B. No: 36815/03, 14/1/2010, § 38).
Sayıştay yargısı açısından ilk derece mahkeme niteliğindeki dairelerce yiyecek yardımları hakkında verilen farklı kararlar yargı sisteminin doğal bir sonucudur. Zira hukuk kurallarının ne şekilde yorumlanacağı veya birden fazla yorumunun mümkün olduğu durumlarda bu yorumlardan hangisinin benimseneceği derece mahkemelerinin yetkisinde olan bir husustur. Ancak Temyiz Kurulu Sayıştay dairelerince verilen ilamların son hüküm merciidir. Bu niteliği nedeniyle Temyiz Kurulunca aynı konuda uzun süredir farklı kararlar veriliyor olması, sorumluların Sayıştay yargısına olan güvenini azaltarak hukuki güvenlik ilkesini zedeleyecek bir nitelik almıştır. Yargıya olan güveni muhafaza etme bakımından kararlarda belli bir istikrar sağlaması beklenir. Bu itibarla içtihat değişikliği tek başına adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğurmaz ise de bu değişiklik ile benimsenen yeni yaklaşımın benzer uyuşmazlıklarda tutarlı olarak uygulanması gereklidir.
Hukuki güvenlik ilkesi hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Belirlilik ilkesi ise yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olmasını, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesini ifade etmektedir (AYM, E.2013/39, K.2013/65, 22/5/2013).
Temyiz Kurulunca farklı kararlar verilmesine sebep olacak derecede yoruma açık söz konusu mevzuat karşısında henüz kamu idarelerini ve sorumluları bağlayıcı bir içtihadı birleştirme kararı da verilmediği göz önünde bulundurulduğunda, bu yorumlardan birini tercih ederek ödeme yapan sorumlular hakkında tazmin hükmü vermek hakkaniyet ve hukuk kuralları ile bağdaşmaz.
Bu nedenle, daire kararının onanması gerekir.
...’ın karşı oy gerekçesi,
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Yiyecek yardımı” başlıklı 212 nci maddesinde;
“Devlet memurlarının hangi hallerde yiyecek yardımından ne şekilde faydalanacakları ve bu yardımın uygulanması ile ilgili esaslar Maliye Bakanlığı ile Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının birlikte hazırlıyacakları bir yönetmelik ile tesbit olunur.”
Hükmüne yer verilmiş ve bu maddeye göre yürürlüğe konulan DEVLET MEMURLARI YiYECEK YARDIMI YÖNETMELİĞİ’ nin
3 üncü maddesinde yiyecek yardımının sadece yemek verme şeklinde yapılacağı, nakten veya kupon, kart, fiş, bilet ya da bu mahiyette bir ödeme aracı verilmek suretiyle yapılamayacağı, 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında yiyecek yardımının gerektirdiği giderlerin, yemek maliyetlerinin Ankara, İstanbul ve İzmir illeri için üçte ikisini, diğer iller için yarısını aşmamak üzere, bu Yönetmelik kapsamına dahil memur kadrosu adedine göre kurum bütçelerine konulacak ödeneklerle karşılanacağı, üçüncü fıkrasında yemek bedelinin bütçeden karşılanamayan kısmının yemek yiyenlerden alınacağı, 5 inci maddesinde, Kurum bütçelerine yiyecek yardımı karşılığı olarak konulan ödeneğin memurlara yemek vermek üzere kurulan yemek servisi, yardım sandığı, dernek veya bu mahiyetteki kuruluşa ödeneceği, yiyecek yardımının gerektirdiği giderlerin sadece yemek servisi, yardım sandığı, dernek veya bu mahiyetteki kuruluş tarafından yapılacağı, yemek servisinin, yiyecek yardımından faydalanabilecek personel sayısının asgari 50 olması ve yemekhane için elverişli yer bulunması şartıyla atamaya yetkili amirin onayı ile kurulabileceği, yiyecek yardımının bu şekilde kurulan yemek servislerinde yapılacağı, yemek servisi için gerekli bina, tesis ve demirbaş eşyanın kurumlarca sağlanacağı, bunlara karşılık memurlardan ücret alınmayacağı, 7 nci maddesinde, yemek servisinin yönetiminden kurumun idari ve mali işlerle görevli biriminin sorumlu olduğu, servis hizmetlerinin biri müdür, biri satın alma veya ambar memuru ve biri de muhasebe memuru olmak üzere en az üç kişilik bir komisyonca yürütüleceği, ayrıca hizmetin gerektirdiği diğer personelin kurum içinden sağlanabileceği, 9 uncu maddesinde de, bu Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin uygulanmasında, kurum kadrolarında olup, yemek servisinde görevlendirilen personel giderleri kira, amortisman, su, elektrik ve havagazı giderlerinin yemek maliyetine dahil edilmeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Söz konusu hükümler birlikte değerlendirildiğinde yemek yardımının Kurum bütçelerine yiyecek yardımı karşılığı olarak konulan ödeneğin memurlara yemek vermek üzere kurulan yemek servisi, yardım sandığı, dernek veya bu mahiyetteki kuruluşa ödeneceği, yiyecek yardımının gerektirdiği giderlerin sadece yemek servisi, yardım sandığı, dernek veya bu mahiyetteki kuruluş tarafından yapılacağı belirtilmiş ancak “yemek servisi” olarak ifade edilen ve “kuruluş” olarak da isimlendirilen birimin sadece yiyecek yardımından faydalanabilecek personel sayısının asgari 50 olması ve yemekhane için elverişli yer bulunması şartıyla atamaya yetkili amirin onayı ile kurulabileceği ve yiyecek yardımının da bu şekilde kurulan yemek servislerinde yapılacağı ifade edilmiştir. (5 inci madde) Şu halde Kurumda yiyecek yardımından faydalanabilecek personel sayısının asgari 50 olmaması veya yemekhane için elverişli yer bulunmaması durumunda yemek servisi kurulamayacaktır. Bu gibi durumlarda Yönetmelik yiyecek yardımının gerektirdiği giderlerin, yardım sandığı, dernek veya bu mahiyetteki kuruluş tarafından yapılabilmesine cevaz vermekte ise de bu halde yemek maliyetlerinin nasıl hesaplanacağının belirtilmesi bir yana, bu amaca hizmet edecek bir dernek, sandık vs. nin kurulmaması halinde yardımın nasıl yapılabileceğine yönelik bir düzenlemeye de yer vermemektedir. Bu durumda personelin yemek yardımından faydalanamayacak olması düşünülebilirse de bu halde de memurun yasanın verdiği bir haktan idarenin eksik bir düzenlemesi nedeniyle yararlanamaması durumu ortaya çıkmaktadır. Zira 657 sayılı Kanunun 212 inci maddesi hangi devlet memurlarının değil, bütün devlet memurlarının hangi durumlarda yemek yardımından yararlanacağını belirleme yetkisini idareye bırakmaktadır. Diğer bir ifade ile Kanun Devlet Memurlarına yiyecek yardımı yapılmasını öngörürken, idari düzenleme bu yardımın ancak; asgari 50 personelin olması şartına bağlı olan yemek servisinin kurulması ya da yemek vermek üzere kurulmuş olan dernek, sandık gibi kuruluşların bulunması şartına bağlamak suretiyle sınırlandırmıştır ki, Kanunun idareye böyle bir sınırlandırma için cevaz vermediği açıktır.
Diğer yandan Yönetmelik yiyecek yardımının gerektirdiği giderlerin, yemek maliyetlerinin Ankara, İstanbul ve İzmir illeri için üçte ikisini, diğer iller için yarısını aşmamak üzere, bu Yönetmelik kapsamına dahil memur kadrosu adedine göre kurum bütçelerine konulacak ödeneklerle karşılanacağını, yemek bedelinin bütçeden karşılanamayan kısmının ise yemek yiyenlerden alınacağını ifade ettikten sonra (4. Md.) yemek servisi için gerekli bina, tesis ve demirbaş eşyanın kurumlarca sağlanacağını ve bunlara karşılık memurlardan ücret alınmayacağını, Bu Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin uygulanmasında, kurum kadrolarında olup, yemek servisinde görevlendirilen personel giderleri ile kira, amortisman, su, elektrik ve havagazı giderlerinin yemek maliyetine dahil edilmeyeceğini (9.md.) belirterek yemek maliyetine nelerin dahi edileceğine dair bir düzenlemeye de yer vermiştir. Bu durumda Yönetmeliğin yemek maliyetini, yemek yardımının yemek servisince yapılması durumuna göre ön gördüğü söylenebilir. Bu durumda ihale bedelini yemek maliyeti olarak kabul ederek buna göre bir kamu zararı hesaplamak da esasen Yönetmelik düzenlemesine aykırı olacaktır.
Şu halde;
Anayasanın 138 inci maddesi gereğince iş ve işlemlerin Kanuna aykırı Yönetmelik hükmü yerine doğrudan Kanuna uygunluğunun denetlenmesi gerekmektedir. Devlet memurlarının yiyecek yardımından yararlandırılması Kanunun idarelere yüklediği bir görev olup idarenin de bu yükümlülüğünü yasaların kendisine verdiği usuller dâhilinde yerine getirmiş olması ve yardımın ihale yolu ile yapılması sırasında ihale işlemlerinde bir yasaya aykırılık durumu ve kamu zararı da uyuşmazlık konusu edilmediğinden sorumluların temyiz talebi kabul edilerek verilen tazmin hükmünün kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.